Şirket, Ay’da kurulacak üsse güç sağlamak amacıyla bir nükleer reaktör inşa etmek için büyük bir bütçe ayırdıklarını duyurdu.
Rolls-Royce Şirketine yaklaşık 3.5 milyon ABD Doları olan 2.9 milyon sterlin fon desteği sağlandı.
Rolls-Royce açıklamasında finansmanın, reaktörün ısı üretmek için kullanacağı yakıtı özel olarak incelemek ve bu ısıyı aktarmak ve elektriğe dönüştürmek için gereken teknolojileri değerlendirmek için kullanılacağını belirtti.
Reaktör, Ay yüzeyindeki uydulara ve iletişim sistemlerine güç sağlamak için de kullanılabilir.
Ajans yaptığı basın açıklamasında;
”50 yıldan uzun bir sürenin ardından, insanlar Ay’a geri dönüyor. Bir Ay üssü için yeni güç kaynaklarına öncülük etmek üzere Rolls-Royce şu andan itibaren modüler reaktör çalışmalarına başlıyor. Minyatür bir tasarıma sahip olmasını ve tıpkı evlerimizdeki motorlar gibi tak-çıkar tarzı çalışabilir olmasını planlıyoruz.’ dedi.
Rolls-Royce, nükleer reaktörün 2029 yılına kadar Ay’a gönderilmeye hazır olmasını umuyor.
Uzaya uçuş gerçekleştirmek üzere bir nükleer reaktör tasarlanmıştı. Nükleer reaktörler uzun yıllardır denizaltı gibi büyük araçlara güç kaynağı olarak kullanılıyor ancak uzaya çıkarken kullanma konusundan patlamalar açısından riskli olabileceği için hep uzak duruluyordu. Yakın zamanda tanıtılan yeni mikro reaktör modeli aslında ilk başta uzaya fırlatma güç kaynağı olarak tasarlandı. Ancak şirket o sırada tasarımın Ay’daki üsler için de kullanılabileceğini keşfetti.
Şirketin çok eskiden beri nükleer endüstri alanında çalışmaları mevcut.
Rolls-Royce Şirketi, bakanlığın denizaltısına bir nükleer reaktör üretmek için 2012 yılında İngiltere Savunma Bakanlığı ile de bir sözleşme imzalamıştı. Ve aslında, şirketin nükleer enerjili denizaltılara katılımı 1960’lara kadar dayanıyor. 2021’de Rolls-Royce, nükleer reaktör endüstrisindeki çalışmalarına devam etmesi için 600 milyon dolarlık kamu ve özel finansman daha almıştı.
Şirketin bu çalışmaları Nasa’nın ‘Artemis Ay Üssü Projeleri’nin’ hemen ardından yapmaya başlaması dikkatleri çekti.
BMW’nin sahibi olduğu Rolls-Royce Motorlu Araçları bu konudan tamamen bağımsız olmayı seçti. Yine de bu motorların gücü düşünüldüğünde oldukça benzer özelliklere sahipler.