Değerli okurlar, çok kullandığımız bir söz vardır:”Deveye neren eğri diye sormuşlar. Nerem doğru ki, diye cevap vermiş.” Pandemi döneminde şirketlerimize, sendikalara, sivil toplum kuruluşlarına, havacılıkla ilgili kurumlara bakınca bu söz daha anlamlı hale geliyor.
PİLVAK’ÇININ ÇALAKALEM NOTLARI
PİLVAK’ın bugün airlinehaber sayfalarına düşen Bilal Ekşi ziyaretini okuyunca bu sözleri hatırladım. Okudum, bir daha okudum, gözlerime inanamadım. Rezalet desem ağır kaçar, özensizlik desem hafif kalır, ciddiyetsizlik desem karşılamaz. Olay şu; PİLVAK (Pilotlar Vakfı) yöneticileri THY Genel Müdürü Bilal Ekşi’yi ziyaret etmişler. Bilal bey bu ziyareti fazla önemsememiş midir nedir, sosyal medyasında paylaşmaya gerek görmemiş. Gerçi PİLVAK da twitter hesabında bu ziyarete yer vermemiş. Sadece içerikle ilgili paylaşımlar yapmış. Ama airlinehaber’de yer alan habere bakınca çok da önemsiz bir ziyaret olmadığı anlaşılıyor. Gazetecilik jargonu ile söylersek en az 5 tane haber çıkar bu açıklamadan.
İçeriğe sonra döneriz. Benim asıl dikkatimi çeken, açıklamanın üslubu. Gerçekten okurken ben utandım. Resmen bir PİLVAK’çı çalakalem not tutmuş ve bu notu da basına servis etmişler. Mesela, konuşmaları not alan arkadaş, karşılıklı konuşmaları kaçırmamak için kısaltma kullanmış. THY Genel Müdür Yardımcısı Baran Gülbaran’ı “Baran Gül…” diye kodlamış ! Yahu kardeşim koskoca pilotsun, madem Bilal beyin hızına yetişemiyorsun, BG diye yazsana… Fotoğrafa baktım. Başkan Sabri Duman’ı tanıdım. Yanımdaki bir arkadaşa sordum, o da PİLVAK heyetindeki 2. Başkan Aykut Işıkoğlu’nu ve Muhasip üye Halil Emir’i teşhis etti.
SEN MİSİN KONUŞAN, OKURSUN YARIN O ZAMAN !
Ama asıl şaşırdığım Bilal beyin, özel bir ziyarette samimiyetle ifade ettiği konuların faş edilmesi. En azından nezaketen sorarsınız “Burada söylediklerinizi üyelerimizle paylaşabilir miyiz?” diye… Dizinin üstündeki bloknota aceleyle not alıp sonra bunu medya ile paylaşmak nasıl bir anlayıştır? Daha garibi, önceden randevulu bu toplantıya Genel Müdürle beraber katılması gereken yönetici Uçuş İşletmeden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Baran Gülbaran… Ama aksiliğe bakın, son anda toplantısı çıktığı veya uzadığı için katılamamış ! Olsun dert etmeyin kağıt üzerinde THY’nin ikinci adamı ile konuşuyorsunuz, yetmez mi? Hadi konuştunuz, ağızlar kulaklarda, Bilal beyle doğrudan temas etmişsiniz. Ne güzel de, bir görüşme sonrası derleyip toparlayıp bir basın bildirisi hazırlayacak bir kişi yok mu aranızda? Bence, bunu bilgisayarla yazmanıza da gerek yoktu, o toplantıda not tutan “raportör” arkadaşın çalakalem tuttuğu not kağıtlarının fotoğrafını çekip medya mensuplarına whatsapp’tan da gönderebilirdiniz !
ESKİ MAAŞLARA DÖNÜŞ 2023’TE…
Gelelim içeriğe, Bilal bey bu sözleri sarfettiyse gerçekten facia… Eski maaşlara dönmek için Ocak ayında başlayacak Toplu Sözleşme görüşmelerini bekleyen THY çalışanlarını resmen şoke etmiş Ekşi bey. Söylediği şu, “2019 rakamlarına göre şu anda % 70’deyiz, 2022’de % 85 olacak, 2023’de % 100’ü buluruz, 2023’de de eski maaşlara döneriz.” İyi o zaman, 27. Dönem TİS’înde maaşları % 85 oranına gelecek şekilde düzeltin. Yani 2019’da 30.000 TL alan II. Pilotun maaşını TÜFE farklarını dikkate almadan 25.500 TL’ye yükseltin. Fakat bu gerçekten söylenecek söz değil. Daha TİS başlamamışken TİS’in parasal maddeleri üzerinde çizgiyi şimdiden çekiyorsunuz. İnanılmaz.
Gelelim yabancı pilotlara… Meğer THY’miz ince bir politika uyguluyor, ücretsiz izni sürekli uzatarak yabancıları istifaya zorluyormuş. Şunu bir yabancı pilot okusa, açacağı davayı ilk duruşmada kazanır, hele AİHM’e giderse konu, fena tazminat ödetir. Ya şu “Yabancıları doğrudan atamıyoruz, çünkü o ülkelerle sorun çıkabilir.”sözüne ne demeli? Nasıl yani, Meksikalı pilotu işten çıkartınca Meksika ile savaşa mı tutuşacağız? Unutmadan THY’nin İstihdam Başkanı bir ara Bilal beye “ücretsiz izne çıkartma yetkilerinin sona erdiğini, yabancıların elinden kendi rızalarıyla (!)ücretsiz izin dilekçesi alındığını” hatırlatıversin… Ama bu konu ile ilgili olarak not tutan PİLVAK’çının yorumuna da hasta oldum. Bakın deftere ne yazmış? “Ne zaman şirket %100 ü yakalar o zaman bizde %100 maaşlara dönebiliriz kastetti diye düşünüyorum.” Ne dersiniz Bilal bey, arkadaş doğru mu düşünüyor ?
ACT YARAMAZ ŞİRKET Mİ?
Bu arada 19 aydır işsiz, parasız, çaresiz Onur pilotları ile ilgili sözleri de hiç hoş değil. “Onur air den işsiz kalan tecrübeli pilotlarının THY bünyesine, kıdem sıralamasından ve hakkaniyet açısından uygun bulunmamasından ötürü, katılımının zor olduğunu,” söylemiş. Hele ACT ile ilgili sözleri inanılır gibi değil. Sektörde yıllardır faaliyet gösteren, daha 1 ay öncesine kadar THY ile olan anlaşması çerçevesinde THY’nin yükünü taşıyan, kargodan dünya kadar para kazandıran bir özel şirket için “ ACT ye geçen ya da geçmek isteyen pilotların ileride hüsrana uğratabileceğini, Ne olursa olsun ACT tarzı şirketlerin sürekliliğinin uzun vadede tartışmaya açık olduğunu “ söylemek gerçekten “Yok artık” dedirtecek cinsten…
Eğer bu not tutan arkadaşın notları doğru ise, PİLVAK yönetimi de bu çalakalem notları medyaya servis ederek kurumsal olarak bu konuşmanın doğruluğunu kabul ederek sorumluluğunu üstlendi ise, şimdi Bilal beyin çıkıp “Bunların hepsi yalan, sağır duymaz uydururmuş” demesi gerekmez mi? Ben yıllardır böyle bir olaya şahit olmadım. Taraflar için tam bir iletişim faciası…Bakalım daha neler göreceğiz?
ONUR BATIYOR, SHGM İZLİYOR…
Onur Air çalışanlarının çaresizliğini, bundan sonraki muhtemel gelişmeleri bu hafta Genel Yayın Yönetmenimiz Sefa İnan çok detaylı biçimde yazdı. O nedenle bu yönüyle konuya girmeyeceğim. Benim merak ettiğim, bu ülkede havacılığı regüle eden, kuralları koyan, denetleyen SHGM ne iş yapar acaba? Her yıl bu şirketlerin Uçuş İşletme Ruhsatlarını yenileyen SHGM, göz göre göre batışa doğru giden bir havayolu ile ilgili neden müdahil olmaz? Bir denetim yapıp mali durumunu ortaya koyamaz mı? Bulgaristan ve Mısır’da kurulan yan şirketleri tespit edip kaynak transferini ortaya çıkaramaz mı?
THY ANKETİNDE BEKLENEN SONUÇLAR…
Kendilerine Anonim anketçiler adını veren bir grubun THY kokpit ve kabin ekiplerine yönelik olarak yaptığı anket sonuçlanmış. Sonuçları @tehaye6 isimli twitter hesabında yayınlamaya başlamışlar. Yayınlanan grafiklere bakıyorum da, THY uçuş ekiplerinin aralarında konuştuklarını, şikayetlerini, sitemlerini, serzenişlerini hatta öfkelerini yansıtıyor. Yani genel eğilimi ortaya koyan sonuçlar var. Ben THY yönetiminin yerinde olsam, şapkamı önüme koyar düşünürüm. “Pandemide rekor kırdık, ayakta kaldık diyoruz da, personel kendilerine ağır bir haksızlık yapıldığını düşünüyor. Birşeyler yapıp personeli kazanmamız lazım.” Aksi halde uçuş emniyeti ciddi biçimde tehlikeye girer. Ben söylemiş olayım da…
6 Ekim 1923, Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordunun İstanbul’a girdiği ve emperyalist işgali sona erdirdiği tarihtir. Başta Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere İstiklal şavaşımızın tüm kahramanlarını saygı ve rahmetle anıyorum.