Kolun omuz ile dirsek arasındaki bölümünde bulunan istersem bulunduğu yerden bir kaç santim yükseltebileceğim şişkince kas kitleme gururla bakar durumdayım.
Sizlere sahip olmak benim için geçtiğim yolların kanıtı.
Sizlerin var olmasını sağlayan biriktirdiğim anılarım.
Sevgili pazularım .
Kim bilir kaç şehre ilk bakışta beraber merhaba dedik.
Kaç ülkeye de hoşçakal.
Kimbilir kaç insana saniyenin bilmem kaç salisesi içerisinde sıcak bir kahveyi ikram ettik.
Kaç bebeği havalara kaldırdık sevgiyle ,az sıkıştırmadık annelerinden biraz kaçırıp götürdüğümüz galleylerde , sahne arkasında.
Öne arkaya yer çekimine karşı koyarak nasıl çektik servis arabalarımızı çok ağır olsalarda havalı havalı.
Bizim oralardaki ismiyle troleylerimizi.
Kaç kişi bir anda perdeyi açıp”bana bir şeyler oluyor galiba” diyerek düştü kollarımıza.
Sen olmadan taşıyamazdım yorgun uçuşların sonunda eve dönerken taşıdığımız çek çekleri,çıkmaya çalıştığım merdivenleri.
İlk kez bir uçak kapısını açıp kapatmayı deniyorum bir insan evladının bunu neden bu kadar ağır icat ettiğini düşünürken.
Yok yok bu insan işi olamazdı.Gözümün önünde duran ters düz olmuş kapıyı içeri doğru henüz varlığından habersiz olduğum pazularımı yaratmak için çekiyorum.”Tamam yaparım sanırım.Hem ne derler bir işi bir tek kişi bile yapmışsa mutlaka sen de yapabilirsin ” İyi ki bunları diyen birileri var .
Evet o ben olmalıyım.
İlk önce bir kapı duamızı edelim.”Tanrım şu tanımlayamadığım ağırlıkta görünen kapıyla aramın iyi olmasını ve bir seferde açıp kapatabilmeyi, gözünü bana dikmiş umarım yapamazsın gözleriyle baktığını düşündüğüm kişinin anlık mutluluğuna şahit olmamayı diliyorum.
Gerisi de .Sen zaten beni biliyorsun.Beni nasıl biliyorsun bilmiyorum ama beni bu işe yolladığına göre artık.”
Önce bir itiraz , bir itiraz daha ,sonra nazlanma ve son hızla üzerime doğru gelen bir esintiyle karışık hafiflik.Kapı içeri üzerime doğru gelirken tek hamlede sert bir şekilde bileği yere yapıştırdım.
Tamam kapı kolunu yerine oturtup kapıyı kapattım.
Filmi geri sarıyoruz.
Şu bileği bir hamlede tutup yeniden havalandırıp içeri düşen ağırlığı henüz filizlenen pazularımın itme gücüyle ters düz ediyor kapıyı uçağın gövdesine yapıştırıyorum. Dışarı doğru kafamı çıkartırken yüzüme vuran rüzgarın tebrik öpücüğünü hissediyorum, güneşin yakıcı ışığı gözlerimi alırken.
Bu romantik anın sonunda kapı açılır.
Kestik …
Bir an da kendimi bir uçağın birebir ölçülerinde yapılmış koca bir uçak maketinin içinde buldum.
Her birimiz bu anı tek tek yaşıyordu.
Ben de kapı filmimi çekiyordum.
…..
Kebinkıvsilydarmekırsçek..kabinkrolarıbisayçek..krolayncek…
kosçek..bi adana çek..çek..çek …
Eğitmen kabin amirimizin mikrofondan söylediği bu cümle yankılandı eğitim maketi uçağın içinde .
Kapı çekildikten sonra denilmesi gerekiyormuş.
İlk anda kulağa gelemeyen bu sözcük topluluğu
meğer ne kadar da önemliymiş.
Efsane cümleyi de İngilizce söylemek şart.
Havacılık eşittir İngilizce olmalı.
Yıllar sonra uçak yolculuğu yapan arkadaşlarımın bana en çok sorduğu soru ilk duyduğumda benim içinde bir anda efsane olmuştu aslında.
Hatta bazıları ” Kaptanlar kalkış öncesi bir şey diyor o ne ya ?”
”Bir uğultu sonunda sadece çek mek falan deniyor sanki ”
Kimi de ”Kapı kapandıktan sonra hep beraber ne çekiyorsunuz yahu? İndikten sonrada kalanları mı çekiyorsunuz ?
Anlayamıyoruz ” diyorlardı.
İçlerinden olayı anlamış olanlarda ”Ne o öyle ? Türkçe denilse ne olacak ki ?
Niye İngilizce peki. Daha mı havalı oluyor ? ”
İşin aslı kabin amirinin kapı kapandıktan sonra ve kapı açılmadan önceki safhalarda ekibine komut olarak verdiği bir cümlede gizliydi.
Hepimizin yıllar geçse de aklından çıkmayacak,doğru yapılması gereken önemli bir cümleydi.
Uçağın kapılarında gizlenmiş bizim oralarda ‘Slide’ denilen kaydırakların yerde acil durumda,kapıları açıp kaçmamızı sağlayan hepimizin hayatını kurtaracak bir malzeme olduğunu bilenler bilir.
Kapıların açılmasıyla şişedeki cin gibi bir anda şişerek ortaya çıkan bizleri yaşama bağlayacak köprüdür.
Bu pazular bilir ki hayat kurtaracak saniyeler içinde o devasa ağırlıktaki kapıları ancak en cesur yürekler açabilir korkusuzca bir anda.
O kaydıraklar o kadar önemlidir ki kabin amiri en ciddi,
en dikkate alınması gereken ses tonuyla söyler ki hiç bir kabin ekibi onları kullanıma hazır hale getirmeyi unutmasın.
Kendi bile unutsa yanındaki unutturmasın.
”CABIN CREW SLIDE ARMED AND CROSS CHECK”