featured

Patronun Gizli Bir Planı Varmış: İflas… Resmen Uyutulmuşuz

Atlas Zedeler Adalet Platformu
Sayın Sevgili Okurlar,

Bu yazımda, biraz Atlasglobal’in iflası, yönetim ve çalışma şeklinden, biraz da AZAP Platformuna yaptığımız desteklerimizden bahsetmek istiyorum.

İlk önce, Aralık ayı başında maaşlar tam olarak ödenmedi. İki taksit halinde ödenebildi. Bunu nasıl okumak gerektiğini anlayamadık. Ancak bunu daha önce tecrübe edenler durumu hemen anladılar. Teşhis = İflas.

Bu durumu görenler ve anlayanlar, hiç zaman kaybetmeden noterden ihtar çekmek suretiyle, yeni iş arayışına hemen başladılar. Atlasglobal iflası beklediğimiz bir durum değildi. Diğerleri için yapacak bir şey yoktu. Çünkü hem sezon itibariyle düşük sezondu, hem de Coronavirus olayının arefesinde, bilinmeyen bir salgına doğru ilerliyorduk.

Atlasglobal’i görebildiğimiz kadarıyla, uçuşları ve çalışma şartları çok dinamik bir yapıya sahipti. Ani kararlar alınır ve uygulanır, ancak alınan kararlar, iyi ve karlı bir karar mıdır bilinmez. En önemli konu, uçağın yerde kalmaması ve uçuşun zamanında başlamasıdır. Bu nedenle, Uçuş İşletme, Yolcu ve Yer Hizmetleri, İstasyon ve destek veren diğer unsurlar, hep bir koşuşturma içinde çalıştılar. Uçuşu destekleyen tüm çalışanların hepsi özverili bir şekilde emek sarf ettiler.

Daha önceki yazımda belirttiğim üzere, Atlasglobal, tüm personelin ve yöneticilerinin yüksek özverili çalışmaları ve üstün gayretleri ile 2018 ve 2019 yılını başarılı bir şekilde tamamladı. Ancak, Patronun gizli bir planı varmış ve bizler işlerimizle o kadar yoğun muşuz ki, resmen uyutulmuşuz.

Şirketin bazı bölümleri gerçekten çok iyiydi , ancak bazı bölümlerin DNA’sında mutasyon kaynaklı bozulmalar vardı ve profesyonel iş hayatından habersiz bir şekilde çalışıyordu. Ego savaşlarının içerisinde, doğru işe doğru adamı almama, işi bilmeyenlerin çok kolay ön plana çıkması, işten çıkarmaların ise bir kişinin sözü ile yapılması, bunun yerine şirket içi incelemenin ve disiplin kurulunun çalıştırılmaması da ayrı bir sorundu. Sanki şirket içinde maden arayan dinamitçiler vardı. Şirket içinde şirketin aleyhine çalışanların olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. İç Tehdit Analizi (İç Denetim)’nin iyi yapılması bu nedenle önem taşıyor.

Personelini Dinleyen Firmalar Her Zaman Kazanır…

Burada bir örnek vermeden geçemeyeceğim. Daha önce çalıştığım uluslararası bir firmada, şirket intraneti üzerinde bulunan “Fikrinizi Bizimle Paylaşın” bölümü benim dikkatimi çekti. Daha sonra çalışırken fark ettiğim sorunlarla ilgili ilk fikrimi gönderdim. Göndermiş olduğum fikrim, üst kurul tarafından incelenmiş, ancak kabul görmemişti. Bakış açısı ve operasyonel zorunluluklardan dolayı uygulanabilir görülmemişti. Normal, olabilir, ama sonrasında, kabul edilmeyen fikirler arasında seçilen kurada, ismimin çıktığını ve bana 100 EUR para ödülü gönderdiklerini öğrendim. Şaşırmıştım. Personelin fikrine önem veren, dinleyen, değerlendiren bir yapı kurulmuş ve çalışıyordu.

Yani buradan, bir işletmede nerede sorun varsa, orayı yakından izlemek, çalışanlarla görüşmek, hatta çözümü veya çözüm yollarını ilgili alandaki personelden almak her zaman mümkündür. Çünkü çalışanlar karşılaştıkları sorunlarla ilgili, mutlaka düşünür ve pratik çözümler üretmeye hazırdırlar. Bunu dinlemek, anlamak ve uygulamak gerekir.

Az önceki hikayeme bir ilave yaparak bitirmek istiyorum. Aynı şirkette çalışırken, Afrika ülkelerindeki denetim ve verdiğim eğitimler sırasında, şirketin yaşamış olduğu bir soruna ilişkin bir çözüm önerimi gerekçeli olarak hazırladım ve fikir olarak şirketime bildirdim. Ne oldu dersiniz? Fikrimi, 40 yıllık bu şirket, çözüm olarak kabul etti ve hemen uygulanmasını tüm birimlere duyurdu. Sonrasında, 1.000 USD’lık bir ödül beni bekliyordu. Kim kazandı? Kazan – Kazan ile herkes kazandı. Yani, bir şirket, bir işletme, bir havayolu firması, önce yolcu hakları, yolcu memnuniyeti yerine, önce personel ve önce personelin memnuniyeti demeyi ilke edinmelidir.

Personelin Memnuniyet Neden Önemli?

Önce personeli memnun etmelisiniz. Çalışanınız mutlu olursa, hizmet ve iş kalitesi doğru oranlı olarak artacaktır. Bu da dolaylı olarak, yolcu memnuniyeti ve hizmet kalitesini artıracaktır. Tüm bunların bileşkesi olarak, kazanç hanesi de artmaya başlayacaktır.

Bu kadar basit. PSP Yönetim Tarzı – Personnel – Service – Profit, işin anahtarıdır.

Son olarak, Atlasglobal’in iflas haberleri bazı basın araçlarında yer buldu. Airline Haber Web Sitesi, Atlas ile ilgili haberleri en hızlı ve detaylı bir şekilde yayınladı. Bu konuda destek oldular. Sefa Bey’e bu desteğinden ve çalışana taraf olan tutumundan dolayı teşekkür ediyorum.

Atlas çalışanları, AZAP adını verdikleri, Atlas Zedeler Adalet Platforumu’nu kurdular. Emek ve haklarının karşılığını almak istiyorlar. Ben de destek olabilmek için. AZAP Platformu için bir web sitesi kurdum ve Atlasglobal’in iflas haberleri ve AZAP ile ilgili haberleri bir araya toplayarak, konunun unutulmaması, taze kalması için destek oluyorum. AZAP ile ilgili çıkacak haberleri buradan yayınlamak suretiyle, gündemde tutmaya devam ediyor olacağız. İsteyenler siteye üye olmak suretiyle, yayınlanacak haberlerden anında bilgi sahibi olabilirler.

Web Sitesinin adresi. https://azap.online-b2b.net/

Coronavirus pandemisinin en kısa sürede, hayatımızdan çıkmasını diliyorum. Sağlıcakla kalın.

Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

35 Yorum

  1. 5 yıl önce

    Kurum çalışanları iç denetim faaliyetine ilişkin doğru bilgi sahibi olmadığı görünüyor. Bu agresif yaklaşımınız sizi ve yaptığınız işin kalitesini ele vermektedir.
    Kurum genelinde iç denetime yönelik bir direnç varsa ilgili kurumda kemikleşen bir kadronun hatalarının tespit edilme korkusunun olduğunu göstermektedir.
    Ayrıca tartışmanında bir adabı vardır.
    Yazılarınızla yaptığınız işi ortaya koymaktasınız. Sevgiler, Saygılar

    Cevapla
  2. 5 yıl önce

    Anlamakda gerçekten zorluk çekiyorum herkes kulağını kapatmış atlasda yaşananları görmezden geliyor.Bir haber kanalıda çıkıp bunu haber yapamıyor bu insanların çığlığını duyuramıyor.Bu bir emsaldir yarın bi gün diğer şirketlerde bunu yaptığında buna göz yumacaklar.Artık umudumu kaybettim sadece ilahi adalete sığınıyorum ve hergün bu adam için beddua ediyorum kul hakkı yemenin be olduğunu öğrenir işlh.Teşekkür ederiz İdris bey bir çığlık olduğunuz için…

    Cevapla
  3. İy günler İdris bey yazınız için ebeveyn anne olarak teşekkür ederiz alamadığımız maaşlar var şubat ayında 14 gün ücretli izine çıkartıldı SSK da 0 gözüküyor deliller var bu mübarek Ramazan da insanlar alışveriş yapamıyor faturalar bekliyor ne yer ne içer düşündünüz acaba hakkımızı helal etmiyoruz

    Cevapla
  4. 5 yıl önce

    Battıklarını bile bile,ekimde type öğrencisi alıp ocakta type ları verdiler ama ,battık size line lifus yok deyip pilot adaylarını yolladılar..Bu adayları hiç bir havayolu kabul etmiyor lşne ları olmadığı için,gencecik insanların geleceği ile oynadılar,biz aileleride perişan ettiler,yazıklar olsun,diyemediler başka havayollarına bu 14 adayı alın line yaptırın hiç değilse…

    Cevapla
  5. 5 yıl önce

    Sayın İdris bey İç denetim fonksiyonunun bağımsız olması onu yönetimin bir parçası olmaktan ayıran en önemli unsurdur. Hal böyleyken Nigar hanımda mesleği gereği bir önceki denetçilerin yaptıklarının aksi olarak kimsenin tarafında yer almadı. Ne muhasebe ne genel müdür. Tarafsızca İster mali, istersede operasyonel denetimlerde büyük bir enkazla uğraştığını hepimiz biliyoruz. Denetim sonucu şirkete maddi katkı sağladığınıda biliyorum. Benim şahit olduğum bir denetimde 1 mln dol şirkete nakit iade ettirmesi. Neden bunlar konuşulmuyor? Ziya beyin yaptıklarını Nigar hanımın üzerine atmanızı esefle kınıyorum. Haksızlığa uğrayan kaç personelle ilgili inceleme sonucu işe alındığı kişilerde var. Bir konuyla ilgili haber yapıldığında donanımlı bilgiye sahip olmanız gerekiyor. Aksi taktirde bir gün her kes yaptıklarının karşılığını alacaktır.
    Saygılar,

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Sayın Yorumcu. Ziya Bey ile başlayan cümleye kadar söylediklerinize katılıyorum. Ama sonrasında beni esefle kınamışsınız, ama gerekçenizi anlamakta zorlanıyorum. Benim yazımda bir kişiye yönelik böyle bir itham var mı? Ben yazımda, iyi bir şirkette olması gerekenleri ve olmaması gerekenleri yazıyorum. Ayrıca AZAP Platformuna elimden geldiği kadar destek olmaya çalışıyorum.
      Ne yapalım, bir patron, şirketi istediği gibi yönetsin, bizleri maymun yerine koysun, sonra şirketi batırsın, işsiz kalalım. Çocuk oyuncağı mı? Bunları hak etmeyen bir bir topluluk ve aileleri var. Burada önemli olan vicdani sorgulama. Ben bütün işlerimde şirkete para kazandırdım. Nasıl derseniz, yıllık olarak hizmet için eğitimler kapsamında verdiğimiz eğitimlerden yıllık olarak 1 Milyon TL civarında tasarruf sağladım. Şirketin borçlarının yanında, büyük bir rakam mı, değil? Önemli olan işi düzgün yapmak, dedikodu ile zaman geçirmemektir. Her zaman bir işi daha iyi nasıl yapabilirim diye düşünmek gerekir

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Elinize sağlık.

      Cevapla
  6. 5 yıl önce

    Bekleyin, izleyin görün. Anka kuşu küllerinden doğacak.

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Bildiğiniz bişi varsa yazarmısınız,ben bir anneyim ve line sız lifussuz ortada kalan oğlum için çok üzülüyorum…

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Sevgili Anne. Bugün T.C’de hatta dünyada hiçbir uçuş okulu iş garantisi vermez. Hatta şu anki gibi belirli dönemlerde line eğitiminin olması da bir şey ifade etmez. Havacılık değişken bir meslektir. Bazen ihtiyaç durumuna göre herkes iş bulur bazen de şu an olduğu gibi bırakın tecrübesiz arkadaşları hiç bir pilot için iş imkanı olmaz. Bu virüs ortadan kalkana kadar maalesef pilotlar için zor bir dönem olacak. Gelelim sizin sorunuza.. Kimseye inanmayınız. Kapitalist sistem böyledir. Patronun biri herkesi kandırıp cebini doldurup şirketi kapattı. İşin özeti budur. Sabırla bekleyin uzun sürecek ama havacılığın eski günleri mutlaka geri gelecek.Bu işe emek veren gönül veren kendini gerçek bir pilot gibi yetiştiren herkes karşılığını alacaktır. Herşey gönlünüzce olsun.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Çok teşekkürler cevabınıza,anlayamadığım şu ki,tmm hiç bir uçuş okulu garanti vermezese,havayollarıda linesız lifussuz ve 300 saattlik tecrübesiz pilot almazsa,bu işte bi gariplik yokmu…shgm bu işlerin neresinde..Atlas batmasa idi çocuklar uçuyor olucaktı..Hakkımızı nerede arayıp,sesimizi nerde duyurucaz ki birileri bu çocuklara sahip çıksın,İçinde bulundupumuz mücbir durum ayrı tabii.Oğlum diyor beni 300 saat uçursunlar ,parada istemem,gerekirse 1 sene beklerim..
      İyi günler dilepi ile

      Cevapla
  7. 5 yıl önce

    Merhaba İdris bey şirket içinde dinamkçi arayan diyerek kimi kasıt ettiğiniz bilmiyorum. Yalnız Ben bir iç denetçi olarak fazlasıyla dinamit tespit ettiğimi hatırlatmak isterim. İşim ve konumum gereği bunun yapılmasının da bir mahsuru olmadığını biliyorum.
    Sorun bu dinamitlerin benden önceki dönemlerde tespit edilmemesidir. Hatta sizinle yaptığımız bir denetim esnasında yaşanan olayı hatırlıyorsunuzdur. İlgili kişi ile ilgili bağlı olduğu birim neden aksiyon almadı??? Sizin oğlunuzu sebepsizce işden çıkardılar. Çünki birilerinin alkollü yaptığı işi doğru bulmuyordu. İnceleme raporu yazılmasına rağmen aynı kişi çok kısa zamanda başkan oldu. İlginç değil mi? İşden çıkarılmalara sebeb olan kişiler şirkete en büyük zarar vermiş kişilerdir. Hatalar onarıla bilinir. Eğer o kişi yüksek risk taşımıyorsa. personellere küfürlü, tehditli e-mailler yazılarak yönetilemez. Bir gemi batmadan önce 2 şeye dikkat edilmesi gerekir. Gerçek kaptan kimdir?Gemideki ağırlıklar uzun yola musaitmi?

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Nigar Hanım, öncelikle yorumunuz için teşekkür ediyorum. Yazımda genel olarak şirketlerin nasıl olması gerektiğini anlatıyorum. Diğer şirketlerdeki tecrübelerimden örnekler de veriyorum. Tabi ki görevinizi gereği, daha çok bilgiye sahip olmuşsunuzdur. Bu kadar çok çalışanı olan ve uluslararası operasyon yapan bir şirkette, iyi insanlar olabileceği gibi, kötü çalışanlarda olabilir, şirkete ve dolayısıyla çalışma arkadaşlarına zarar veren ve ayıklanması gereken, başka firmaların ajanı gibi çalışan, şirkete dinamit koyan insanlarda olabilir.
      Bunları zaten siz çalışmalarınız sırasında tespit ettiniz ve gerekli işlemleri yaptınız veya yapmaya çalıştınız diye biliyorum. Düzeltilmesi gereken o kadar çok durum vardı ki, hangi birini düzelteceksiniz?
      Sonuç itibariyle, bugün Atlasglobal’in iflasından 3.000’e yakın ailenin çok olumsuz etkilendiğini görebiliyoruz. Ancak, Atlasglobal neden bu hale geldi? Kim yapması gerekenleri yapmadı? Bunları bilemiyoruz. Mahkemeyi bekliyor olacağız.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Kurumsalliktan ve profesyonellikten uzak , iç denetimi ajanlıkla karıştıran ve süreçleri kişisellestiren , gözüne kestirdiginin ayağını kaydırıp diğerlerini de baskı ile sindiren gölge patron edasindaki tiplemelerle şirket duzeltilmez. Kaldıki herseyin patronunun iki dudaginin ucunda olduğu bir şirkette siz deloitte kpmg den profesyoneller bile getirseniz şirket kültürü değişmediği sürece yine iflah olmaz.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Ya birde utanmadan halen yazip ciziyorsunuz Ziya ve Murat Eroglu ile beraber kumpaslar kurup milleti isinden eden sizler degilmisiniz;denetliyormus neyi denetliyorsun kardesim ivir zivir isler dostlar alis veriste gorsun;sonuc ne biliyormusunuz hic bir taneniz isinizin ehli degildiniz patron denen yalanci dahil ;bakin size sunu soyleyeyim Allah buyuk gorecez sizleride ileride.

      Cevapla
  8. 5 yıl önce

    Ziya Nuray Erolun isteği üzerine Murat Eroğlunu GM yaptırtı. Nuray Erol kimdir bütceciyim diye ortalıkta dolaşan bilgisiz birimlerden topladığı dedikoduları Ziyaya ulaştıran.

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Adı geçen Ziya kimdir? Hangi vasıf ve sıfatla çalışmıştır? Sürecin içindeki rolü nedir? Soru işaretleri giderilmelidir.

      Cevapla
  9. Biraz bekleyin ne olduğunu ne olacağını göreceksiniz?hayretle okuyorum izliyorum yazılanları.kalkıp şirketin son 3-4 ay için yönetici pozisyonunda olan kişileri suçlayıp duruyorsunuz.sizler ne diye yarılmadınız?bugün bu şikayetleri yapan herkes beğenmediği onur havayollarında?? Kaç aydır maaş almıyorsunuz?niye bir tepki gösteremiyorsunuz?çünkü hepinizin son durağı bir çiftlikti atlas!!! Patronda bunu kullandı.yani hakettiğinizi yaşıyorsunuz.bence birde onur zede grubu kurun…kimse O.C,STveA.K yı konuşmayıp son dönemdeki bu kişilere sallıyor..bakın O.C nerde AFA, da S.T NERDE MNG de bir tek A.K mecbur evinde…onun için herkes memnundu hayatından atlas ta..maaş almadığınız 4 ayda yarılsaydınız, niye durdunuz??şim dide AZAP Mış.. hiç bir şey olmayacak önünüze bakın kimseyi kandırıp peşinizden sürüklemeyin..ama AİRLİNE HABER VE HERKESE TŞKLER…

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Icindde bulunduğumuz durumun şirketlere yansımasını kısa sürede göreceğiz.Artik ben Kaptanım heryerde uçarım devri bitti.
      Geçmişi çok ariyacaksiniz.

      Cevapla
  10. 5 yıl önce

    Annemin bedduası tutar be murat Ersoy

    Cevapla
  11. Çalışanının rızkına göz koyan ve bir ekmeğe muhtaç eden Murat Ersoy’un allah bu dünyada ve ahirette en büyük belasını versin

    Cevapla
  12. 5 yıl önce

    Kim ne derse desin adam iyi oynadı. Süreci ince ince yönetti. Öyleki AZAPıda içeriden yöneterek kısa zamanda sonuç almasını engellemiş oldu. Bu ince taktik hiçte yabancı gelmedi anlayanlara !!!

    Cevapla
  13. 5 yıl önce

    Yargıdan hileli iflas kararı çıkmayacağını mı düşünüyor acaba. Güvendiği bir şeyler mi var? Bu organizasyonu tek başına mı planlayıp, yürüttü ? Sektörün içinden olsun yada olmasın zaman zaman çok yakınında tuttuğu bazı isimlerin tanıklıkları önem arz ediyor.

    Cevapla
    • Iflas kararı 2018 yılın da alınmış olup sürece oynanmıştır.
      Çok güzel bir tiyatroyu hep beraber izlerinki.Ne yazikkiii!!!!

      Cevapla
  14. 5 yıl önce

    Çok teşekkürler İdris bey.
    Emeğinizi unutmayacağız.

    Cevapla
  15. 5 yıl önce

    M.E şirketten ayrılırken odasındaki televizyonu almiş götürmüş ve kendisine tahsis edilen BMW marka araca el koymaya çalışıp şirketteki şöförlerle kavga etmiş diyorlar vay bee genel müdüre bak neyse işte profil bu,yalakalık olsun diye arkadaşlarını satıp uçak götüren arkadaş H.K ne oldu patronuna genel müdürüne yarandınmı;işletme başkanı olacam diye öldün dirildin ama napalım seninde profilin bu;biyat edelim mantığı al işte gördün biyatı.

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Karsı tarafa inanmak.. adam yıllarca kendı cıkarları ugruna dervışi zıyayı getırıp her dedıgıni yapıp isim karalatmadı. Sizlerde hiç bılmedıgınız tanımadıgınz ınsanlarıKokpıtte dedıkodu olsun dıye cekırdek cıtlatıp dınlemedınız mi ? Kendısı iş ahlakına uygun olmayan seyler yapmadı mı? 4 ay boyunca kaptanları ınandırdıysa ya cok caresızlık vardı ya da oscarlık bır oyuncuydu. H.k değil de A.K daha büyük bir tehlıkeydı.

      Cevapla
    • Bunu yazan arkadaş senin kim ve ne olduğun zaten biliniyor..kimse seni ve başkalarını tutmadı ayrılsaydın adam olup.ama gidecek yerin yoktu deilmi?? İnsanlara bok atarak hiçbirşey kazanamazsın.kimin ne olduğunu herkes biliyor..atlası kapatıp önünüze bakın..yoksa bi baltaya sap olamayıp ortada da kaldığınızla sadece bu sayfalara yorum yaparsınız..

      Cevapla
  16. 5 yıl önce

    İdris bey öncelikle yazınız ve desteğiniz için çok teşekkür ederim.
    AZAP için açtığınız web iletişim sitesi de gerçekten süper olmuş. Hemen Abone oldum ve yakından takip edeceğim. Bu site bizim için çok gerekli ve yararlı olacak.
    Umarım en kısa sürede tüm haklarımızı geri alırız.
    Çok çok teşekkürler,
    Saygılar,sevgiler…

    Cevapla
  17. İdris bey bir sorum olacak eski bir Ats çalışanı olarak. Patronun gizli planı olan İflas’ı süreçten faydalanarak tamamladı. Fakat Atlasglobal marka değeri değeri olarak yüksek bir paya sahipti. Eskiden kurulup batan bir sürü şirket vardı ama Atlasglobal böyle bir firma değildi. THY’den sonra gelen, yurtdışında Skaytrax ödülü alan bu firmanın isim hakkı satılamaz mıydı?

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Atlasglobal, bir marka olarak iyi bir yerde idi. Bu markanın yaşaması ve devam etmesi gerektiğine inanıyordum. Bir şirket sadece ismi ile değil, aynı zamanda, kıymetli çalışanları, yöneticileri ve yolcuları, şirketi sahibi ile bütünleşmesi ve bunu kurumsal bir şekilde devam ettirmesi onu zirveye taşır ve orada tutar. Atlasglobal fark yaratan uçuş hatları ve hizmet kalitesi ile sektörde önemli bir yere sahipti.
      Ancak, bir şirket veya varlık, satılacaksa, iyi durumda iken alınır satılır. Kötü durumda ve içi boşaltılmış ise, kurumsal hiçbir varlığı yok ise, sadece ismi para etmeyecektir. İyi bir markayı, yüksek miktarlı borçları ile devralmak, parayı çöpe atmak olacaktır. Bu nedenle, şirketi satmaya çalışmak yerine iflasa götürmek, patron için daha karlı olmuştur diye düşünüyorum.
      Diğer taraftan bir de Coronavirus salgını havacılığı bitirme noktası getirdi. Mali yapısı kuvvetli şirketler bile iflasa gitmek zorunda kaldılar veya devlet teşviği ile ayakta kalmaya çalışacaklardır.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Bir önceki yorumuma ek olarak, bu rekabetçi ortamda, hayatta kalmak ve tutunabilmek için, katma değerli işlerin ortaya konması, iş geliştirmenin bu odakta yapılması, yeni açılan hatların önceden çok iyi çalışılması, gerçek verilere sahip olması ve bunun iyi kullanılması, maliyet muhasebesinin şirketin her faaliyet alanında iyi ön planda tutulması, şirket çalışanlarının motivasyonu, insan yerine konması, şirket içi ve dışı iletişim geliştirilmesi, gibi bir çok konuda eksikler bulunmakta idi.
      Böylelikle Atlasglobal tarihteki yerini almış oldu.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Demek ki patron şirketi satmak istemedi. Ya saklayacak bir şeyleri vardı, ya da satmaktan daha karlı bir iflas operasyonu yapmıştır.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Tamamen katılıyorum. Bir de madalyonun diğer tarafına bakmak lazım İdris Bey. Süreç içerisinde bu ülkenin tek 4 yıldızlı, her türlü yetkisi olan, marka değeri tartışılmaz bu şirketi almak isteyenler oldu. Madem çok akıllıydı satıp, cebine para koyup ailesini ve kendini rezil etmeden bu durumdan kurtulabilirdi. Kimsede madur olmazdı. Hep mücadele ediyorum görüntüsü verdi. Bizleri de yanıltan bu oldu. Bu nedenle bu olayın psikolojik! yada siyasi yönlerini de incelemek lazım.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Siz bir şirketi satın almak isteseniz ne yaparsınız? Şirketin marka değerine ve mülkiyetine bakarsınız. Bağımsız bir firmadan iç denetim, değerleme raporu istersiniz ve ona göre karar vermeniz gerekir. Bu şirketin hazinesinde para yok, gelen para dışarı çıkartılmış, mülkiyetinde uçak yok, bir sürü borç var. Rekabet çok, kar marjı düşük. 220 Milyon dolar borcu ne kadar sürede kapatırsınız?
      Bunun yerine, 2 uçakla yeni bir şirket kurmak daha iyi bir başlangıç sağlar. Tarifeli yerine charter yaparsınız, veya sadece kargo uçarsınız. Ama bu kadar borcu devralmak pek mantıklı gelmiyor bana. Ben girişimci olsam, kesinlikle tarifeli uçan bir hava yolu bir firması kurmazdım zaten.

      Cevapla