PARA TAMAM DA, CESARETİN VAR MI UÇMAYA?

Havacılık sektörünün ne kadar hassas, ne kadar kırılgan olduğu son olaylarla bir kez daha ortaya çıktı. Hiç kuşku yok ki, turizme göbekten bağlı havacılık, ekonomik krizin yan sıra gerilimi, terörü de hiç sevmiyor. Turist, huzur istiyor. Tunus’ta yaşanan katliam, hurmayı saymazsak(!)  ülkenin tek ekonomik dayanağı olan turizmi vurdu. Mısır’ın en popüler tatil beldesi Şarm El Şeyh, geçmişte yaşanan terör olaylarının üstüne, bomba ile düşürülen Rus yolcu uçağının ardından tatil planlarından çıkarılmaya başlandı. Herhalde bugünlerde, Paris’e gidip Şanzelize kafelerinde bir kahve içmeyi düşünenler de planlarını daha huzurlu bir bahara ertelemişlerdir.
EYVAH, RUSLAR GELMİYOR!
Ülkemizde de yıllardır süren terör bugüne kadar bölgesel kalmakla beraber başkentin göbeğinde patlayan bombalarla giderek öncelikli tehdit niteliği kazandı. Terörün büyük kentlere yayılacağı endişesi, özellikle kafa kesen, katlettikleri insanların ciğerini, yüreğini yiyen gözü dönmüş IŞİD terörü artık bizim için daha büyük ve yakın bir tehlike haline geldi. Geçtiğimiz hafta Rus savaş uçağının düşürülmesi ile başlayan gerilim ise giderek tırmanıyor. Son yıllarda ülkemiz turizminde önemli bir orana ulaşan Rus turistlerin bundan böyle gelmeyecek olması turizmcileri kara kara düşündürüyor. Gerilimin, Rusya’nın vize muafiyetini tek taraflı olarak kaldırması, Rusya’ya giden veya bu ülkede yaşayan, iş yapan Türklere karşı tutumunu giderek sertleştirmesi iki ülke arasındaki ticareti, turizmi ve doğal olarak havacılığı zora sokacak gibi görünüyor.
ANKARA FİYATINA MOSKOVA
Krizin etkilerinin zamana yayılması ve tedricen artmasından bahsetmiyoruz. Ani ve sert bir düşüş yaşanıyor.Öyle ki, THY sitesine girdiğiniz zaman İstanbul-Moskova-İstanbul bilet fiyatının neredeyse 494 TL’ye sabitlendiğini görüyorsunuz. Yani sabah 08.00 uçağı ile gidip akşam 17.10 uçağı ile dönen bir Ankara yolcusunun ödeyeceği 598 TL’den daha düşük bir fiyata Moskova’ya gidip gelebilirsiniz. Tabii, riski göze alabilirseniz! Rusya’nın her mevsim en gözde destinasyonlarından St. Petersburg’a gidiş geliş için 818 TL yetiyor, biraz da cesaret lazım tabii…”Biz Türk’üz abi, bize bir şey olmaz ” diyenlere başka seçenekler de var…”Ölmeye, ölmeye, ölmeye geldik” sloganı ile, ölümün kol gezdiği ancak kahraman milli havayolumuzun sefer yaptığı Afrika ülkelerini listenin başına yerleştirmek mümkün. Yine 500 TL’ye Şarm El Şeyh’e gidip mercan resiflerini seyre dalabilirsiniz. THY’nin Mali’ye seferlerin devam edeceğini açıklaması, iş bilir havayolumuzun aynı zamanda gözü kara olduğunu da gösteriyor. . Uçağınız ve ekipleriniz tehlikeye girermiş, ne gam? Anlaşılan THY’nin ticari politikası “Risk varsa kazanç da var.”  prensibi üzerine kurulu.
BÜYÜ BÜYÜ NEREYE KADAR?
Tüm bunlar, ikinci el oto pazarından araba alır gibi uçak almanın, plansız büyümenin ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor. Metropollerde patlayan bombalar, katledilen insanlar, terör, siyasi gerilimler havacılığı da doğrudan etkiliyor. 11 Eylül sonrasını hatırlayın. Marifet gibi, Afrika’nın kasabalarına bile uçuş planlayanlar, “Moskova’ya günde 4 kez uçuyoruz” diyenler yaşanan gelişmeler karşısında bu uçakları ne yapacaklar acaba? Zaten doyum noktasına ulaşmış noktalarda frekans artışına mı gidecekler, yoksa uçakları hangara mı çekecekler? Peki, hafriyatı devam eden “Dünyanın en büyük havalimanını” ne yapacağız?
AZ Bİ DURUN BEYLER!
Dünya hızla değişiyor. 40 yıl önceki “Komünistler Moskova’ya” söyleminden “Ruslar buraya” aşamasına geldik. 1980 öncesi tarımda kendine yetebilen 5 ülkeden biri iken, bugün Çin’den sarımsak, Arjantin’den ayçiçeği ithal ediyoruz. Hatta samanı bile dışarıdan alıyoruz. Köylerin mahalle haline getirildiği, tarım ve hayvancılığın bitirildiği bir ülkeyiz artık.
İşlerin hep yolunda gideceğini düşünerek, kriz ihtimallerini dikkate almadan çılgınca büyüyen, yatırım yapan, ülkeyi milyarlarca dolar borca sokan THY yönetimine “az bi durun” demenin tam zamanı galiba…
 
 
 

Exit mobile version