PAPAZA İLAVETEN KIZI VE VALEYİ DE VERSEK?

Değerli okurlar, dövizin ateşinin artık havale geçirtecek bir seviyeye geldiği bir haftayı ve kara Cuma’yı geride bıraktık. İş kontrolden çıkmış gibi görünüyor. Önümüzdeki haftayı da bir görelim, daha kapsamlı değerlendirme yaparız. Baksanıza Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken “Pazartesi bu işi durulur. ” demiş. Mesleği bakkallık olan ve Bakkallar ve Bayiler Federasyonu Başkanlığını görevini de sürdüren Bendevi bey, herhalde bakkal hesabı ile bu işin çözüleceğini düşünüyor. Durum gerçekten kritik…İşin ucunda daralma, küçülme, işsizlik var…Hazine ve Maliye Bakanı 2019 büyüme hedefini % 3-% 4 seviyesine indirdi.

PAPAZA İLAVETEN KIZI VE VALEYİ DE VERSEK?

Geçen hafta Zafer Havalimanını yazmıştık. Bir yorumda da belirtildiği gibi DHMİ 4 yılda 4 milyon yolcu beklerken 170 binde kalmış. Hata payı % 96 ! Böyle bir öngörüsüzlük olabilir mi? Herkesi bankalara koşup dolarları ve altınları bozdurmaya davet ediyoruz da şu dolar ve euro üzerinden garanti para alan “uçmayan yolcudan” Deli Dumrul misali zararını tahsil eden işletmeciye “Türk Lirası” ödemeyi niye düşünemiyoruz? Madem garibanı 50 doları ile bu iktisadi savaşta cepheye sürüyoruz koca koca holdingler, şirketler, işadamları niye fedakarlık yapmıyor? Azdan az, çok olandan da çok gider… Mesela Zafer havalimanını işleten firmaya artık sabit kurdan TL ödesek belki birkaç milyon garibanın katkısından fazla bir imkan yaratırız. Haaaa bu çözüm mü? Bence değil… Sorun gerçekten ciddi. Artık papazı değil, üstüne kızı ve valeyi de versek sorun kolay kolay çözülemeyecek gibi. Bir azeri sitesindeki sorunun cevabını yakın zamanda yaşayarak öğreneceğiz: “Lirənin zəifləməsi insanların yaşayışına necə təsir göstərir?

Bu arada Amerikan mallarına boykot çağrılarını da atlamayalım…. Havayolu şirketlerimizin Boeinglerine binmeyecek miyiz mesela? Silahlı Kuvvetlerimiz F4 ve F16 Savaş uçaklarını uçurmayacak mı? Google, Windows, Ios, Android kısaca internet kullanmayacak mıyız? McDonalds yemeyecek miyiz, Starbucks içmeyecek miyiz? 100 bin eurosu olan biri, 2 ay önce 400 bin TL değerinde olan evden 1 tane alabiliyordu, bugün 2 tane… Yarın kaç tane alır meçhul.

DÜNYANIN EN PAHALI YOLCULARI

Dönelim DHMİ’ye…Genel Müdür Funda Ocak’ın bundan 2 yıl önce sarfettiği bir sözü okudum. “Türkiye genelinde bugün 55 tane aktif meydanımız var. Bu 55 aktif meydandan 49’unu biz işletiyoruz ve bu 49 meydandan şu anda sadece 7’si kârda, geri kalanın tamamı zararda…” Şimdi şunu diyenler çıkacaktır. “Efendim, DHMİ devlet kuruluşudur. Kardan önce kamu hizmetini düşünür.” İyi de zarar Zafer’deki gibi ise, bu bile bile ladestir. 4 Yılda 170 bin yolcu gerçeğinden hareketle, günde 116 yolcunun yararlanması için 50 milyon euro harcanıp havalimanı mı yapılır? Bu havalimanına ayrıca her yıl 5 milyon euro da işletme harcaması mı yapılır? Buraya sefer yapan havayolunun sabit ve değişken maliyetlerini geçtim, sadece işletmeciye her yıl ödenen garanti para hesabından gitsek bir yolcunun bu havalimanını kullanma maliyeti 117 euroyu buluyor. Bugünkü kurlarla yaklaşık 900 TL… Bu nasıl hesaptır arkadaş? Bu fakir ülke bu hesapsız yatırımların zararını sineye çekmek zorunda mı? Bu zarar değil, bildiğiniz mali intihar ! Varsa cezai şartını ödeyip kapatın da daha fazla zarar etmeyin bari… Zaferle kalsak iyi… 2016 yılında Zafer’in performansına benzer trafiğe sahip havalimanları da var…. Hakkari Yüksekova Selahaddin Eyyubi Havalimanını 2016 yılında kullanan yolcu sayısı sadece 37 bin… Kocaeli Cengiz Topel 59 binde kalmış…Zonguldak Çaycuma 23 binle listeye girmiş. Uşak Havalimanı ise 12 bin ile son sırada… Yolcu sayısı yıllık 100 binin altında 10’dan fazla havalimanı var.

PİSTTE ÇÖKME, İŞİN FITRATINDAN MI?

 Geçtiğimiz haftalarda 3. havalimanına ilk inen uçağın niçin A 319 olduğunu sormuştum. Piste bir güvensizlik olup olmadığını sorgulamıştım. Nitekim geçtiğimiz aylarda bu meydanda çökmeler yaşanmıştı. Dolgu alanlarının çokluğu gerçekten ürküntü verici.. Yapılacak dolgunun kalınlığının , pek çok yerde 50 metrenin üzerinde olduğu, bazı pistlerin altında 95 metreye kadar ulaştığı hesaplanıyor. Bunları yazarken aklıma Gaziantep ve Çarşamba meydanları geldi. Gaziantep örneği ilginç. Daha başlangıçta hata yapılmış. İki pist arasında çok büyük kot farkı var. Pistte çökme meydana gelince bakıyorlar ki, kaplamanın altındaki malzeme istenilen nitelikte değil. Yani firma harbiden kazıklamış devleti… Bunun üzerine yargı süreci başlıyor. Firma için de kamu ihalelerinden yasaklama kararı çıkartılıyor. Samsun Çarşamba’da da benzer senaryo yaşanıyor ve pistteki çökmelerin giderilmesi için 2017 yılında havalimanı 3 ay süre ile kapatılıyor. Bilmiyorum bu kadar örneği sıralayınca “çökme, ülkemiz havacılığının fıtratında var galiba.” diye düşünmeden edemiyor insan. Çökmenin bir uçağın inişi sırasında meydana geldiğini düşünmek bile ürkütücü…

HEM SIRTIMIZDAN KAZANIYOR HEM DE KISKANIYORLAR !

  1. Havalimanının gündeme gelmesi ile birlikte bir şehir efsanesi dolaşıma sokulmuştu. “Almanlar bizi kıskanıyor, 3. Havalimanının yapılmasını istemiyor “ Neresinden tutalım şimdi bunun? Yahu arkadaş, 2013 yılında ihaleye katılan ve yaklaşık 100 tur sonunda ikinci en iyi teklifi vererek ihaleyi kılpayı kaçıran konsorsiyumun büyük ortağı kimdi? Alman Fraport…Hani şu 11 ülkede 25 havalimanı işleten Alman firması…Antalya Havalimanını da IC İçtaş ile birlikte işleten şirket…Haa belki de kazansaydı daha mı iyi olurdu acaba?…Hiç olmazsa dışarıdan doğrudan yatırım ve döviz gelirdi. Çiftçinin-köylünün bankası Ziraat, esnafın bankası HalkBank’tan kredi almak zorunda kalınmazdı.Bu kadar mı? Değil… Bakın 3. Havalimanının 143 adet körüğünü kim yapıyor? Alman Thyssen Krupp firması… Adamlar açıklama yaptı: “Bugüne kadar aldığımız en büyük iş” diye…Alman Posta şirketi DHL de 3. Havalimanına ciddi yatırım yapan ve burayı aktarma merkezi olarak kullanacak olan bir şirket…3. Havalimanı Duty Free mağazalarını kim işletecek? Türk ortağı Unifree ile birlikte Alman Heinemann firması… Bu nasıl kıskançlıktır, anlamadım. 3. Havalimanı en çok Almanlara yaramış oysa…

Hep iç karartıcı olaylardan bahsedecek değiliz ya, bir de güzel haber verelim ! THY Zambiya’ya direkt olarak uçmaya başlamış… Milletimiz, bu haritada yerini gösteremeyeceği ülkeye aktarmalı gitmekten bıkmıştı zaten… Gerçekten iyi oldu…İçinden geçtiğimiz bu zor günlerde böyle bir habere ihtiyacımız vardı. Planlayanları ve emeği geçenleri kutluyorum !

Exit mobile version