ONUR’CULAR, ATLAS’TAN DERS ALIN…PROTOKOL KRİZİNİN ÖZETİ…ÖNÜMÜZDEKİ 8 AYDA NE OLACAK

rauf-eren

THY’DE FİLM “HAPPY END” İLE BİTER Mİ ?

Değerli okurlar, artık corona belasında 60.000 eşiği de aşıldı. Bilim insanları kısmi kapanmanın derde derman olmayacağında birleşiyor. Turizm tehlikeye girince havacılığımız da etkileneceği ortada. 1 yıldır süren belirsizlik ve mağduriyet sürüyor. Bu noktada sektörün paydaşlarına insani, vicdani, eşitlikçi ve adalet ilkelerine dayanan sorumluluklar düşüyor. Yıllardır çalıştıkları şirketlere her koşulda emek ve mesai harcayan, sadece şirketlerinin değil havacılığımızın da büyümesine katkı sunan çalışanlar bu zor dönemde destek bekliyor.

ONUR’CULAR, ATLAS’TAN DERS ALIN…

AtlasGlobal vakası henüz taze. Patronun “ben çizdim, oynamıyorum.” diyerek çalışanlarını yüzüstü bırakması bir yana, alınterlerinin karşılığı olan alacaklarını bile ödememesi çalışma hayatımıza kara bir leke olarak geçti. Atlas çalışanlarının bir sendikası olsaydı bu durumlar yaşanır mıydı, diye durup düşünmek lazım. Güçlü işveren karşısında tek başına kalan işçilerin çaresizliğinin tipik bir örneğidir Atlas olayı. Çalışırken bir örgüte gerek duymamanın, belki de işvereni kızdırmamak için böylesi bir yönteme başvurmamanın sonucudur. İş işten geçtikten sonra kurulan birlikteliklerin de pek bir etkisi olmuyor maalesef. Şimdi sırada Onur Air var. Geçtiğimiz aya kadar kısa çalışma ödeneği ile durumu idare eden şirket, şimdi zorda. Devlet desteği 1500 TL’ye düşecek. Beklesen ne olacağı belli değil, bırakıp gitsen nerede iş bulacaksın? Şimdi rakamlara bakalım. Onur Air 2019 yılı rakamlarına göre Türkiye’nin 500 büyük şirketi arasında 110. sırada imiş. 2019 yılı cirosu ise, 3 milyar 127 milyon TL… Peki bu kadar başarılı ve ekonomik yönden güçlü bir şirket bu tablodan hemen 3 ay sonra pandemi ile birlkte nasıl serbest düşüşe geçti? Bakın 2008 krizinde bile ülkeye en fazla döviz getiren ikinci şirket olan 29 yıllık bir havayolunun böyle bir krizde yaprak gibi savrulması normal mi sizce? 2019 cirosuna göre % 10 kar etse 2020 yılına 300 milyon lira ile girdiği düşünülse, pandemide elini cebine atmadan devlete yaslanmak nasıl bir anlayıştır? Sağdan say 1500, soldan say 1600 personelin var sonuçta… Üstelik Mayıs 2020’den sonra yolcu uçakları ile kargo seferleri yapıp iyi-kötü para da kazandın. Doğru bir anlayış mı “herkes başının çaresine baksın.” tavrı? Hele bir de, Mısır ve Bulgaristan’da şirket kurulduğu dedikoduları var ki, doğru ise gerçekten düşündürücü. Dolayısı ile, olan yine işçiye olacak. Benden tavsiye, zaman kaybetmeden bir sendikaya üye olun, en azından işverenle muhatap olmazsınız. Sizin hak ve çıkarlarınızı sendika korumaya çalışır. Bakın Atlas çalışanlarına üye olmadıkları halde HAVASEN sahip çıktı, şimdi haklarını biraz daha organize şekilde arayabiliyorlar. Ama yarın işten çıkartıldığınızda artık isteseniz de sendikaya üye olamazsınız. Şu işten çıkartma yasağı devam ederken bu tavsiyemi bir düşünün derim. Girin e-devlete 1 dakikada üye olun. Merak etmeyin işvereninizin ruhu bile duymaz. Hoş, duysa ne yazar? Kaybedecek neyiniz kaldı ki?

HAVA İŞ HAKKINIZI NASIL KORUR?

Sendikasızları anlattık şimdi gelelim sendikalılara. Biliyorsunuz, THY’de de iki sendika örgütlü. İşverenin açık desteğine sahip olduğunda herkesin birleştiği Hava iş ve işverenin kösteklediği hatta bir ara köteklediği HAVASEN… Yetki Hava İş’te. Hava İş’in bu yetkiyi pandemi döneminde nasıl kullandığını gördük ! Nisan-Ağustos  2020 döneminde sessiz kalarak ve işçileri işverenin insafına terk ederek, 1 Eylül’de de HAVASEN’in deyimiyle kölelik ve teslimiyet protokolünü imzalayarak… Geçen hafta bu arkadaşların icraatlarının (!) bir kısmını yazmıştım. Bakın Kısa Çalışma Ödeneği ile geçiştirilen Nisan-Ağustos döneminde Toplu Sözleşme yürürlükte iken, tek taraflı olarak sözleşmeyi ayaklar altına alarak, yok sayarak edimlerini yerine getirmeyen THY işverenine karşı Hava İş’ten “Hoop birader, ne yapıyorsun sen? Toplu Sözleşmeyi uygulamak zorundasın. Ücretleri düşürmek istiyorsan beraber oturup protokol yapacağız.” diye bir itiraz duydunuz mu? Duydunuz. Tam 5 ay sonra ! 5 aylık kaybınızı artık oturur hesaplarsınız. O beğenmedikleri HAVASEN “protokol yapın” diye bastırmasa idi, emin olun bugün hala kara düzende işverenin insafına kalmıştınız.

PROTOKOL KRİZİNİN ÖZETİ.

O günleri hatırlayın, yaklaşık 3000 pilot bir telegram grubu kurmuştu. Hatta oylama yapılmış, HAVASEN’e geçilmesi fikri ağır basmıştı. Sonrasında gruptaki bazı pilotlar, Hava İş’e baskı yaparak sorunun çözülebileceğine sessiz çoğunluğu ikna ettiler ! Sonuçta Hava İş’ten bir hareket gelmeyince de 150 kadar pilot, işi sendikaya ( hadi baskın demeyelim) ziyarete kadar götürdüler. Ali Kemal bey, bu kadar çalışanı birarada görmemişti. Kalabalığın gazına gelmiş, eylem yapmaktan falan söz etmişti. THY ise, 5 kişinin biraraya gelmesine bile karşıydı. Uçuşlar kesildi, birilerine işten atılacakları söylendi. Çok kızmıştı THY işvereni… Eee böyle oluyordu bizde hak aramak ! Nasıldı Hava İş’imizin sloganı? “Sendika seni korur.” Kısa keselim. İşverenin gazabını gören çalışanlar artık sindirilmişti. Kimi “al atını, ver tımarımı” deyip ayrıldı, büyük çoğunluk ise sessizce homurdanarak maaşları kuşa çeviren protokolü kabullenmek zorunda kaldı. İşte protokol sürecinin özeti.

ÖNÜMÜZDEKİ 8 AYDA NELER OLACAK ?

Şimdi yeni bir evredeyiz. Pandemi devam ediyor. Çok değil, 8 ay sonra 1 Ocak 2022 itibariyle Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri başlayacak. Şimdi gelin önümüzdeki 8 ay neler olacak bir bakalım…

Protokolde 6 ayda bir gözden geçirme maddesi badem oldu. İlk 6 ay doldu, gözden geçirme falan olmadı. İkinci 6 ay Ağustos’ta dolacak, yine bir şey olmayacak. Haa, haklarını yemeyelim. HAVASEN protokol maddesini hatırlatınca Hava İŞ geçen hafta bir açıklama yapmıştı. Bakın ne diyorlar: “2020 Ağustos ayında imzalanan protokol gereği önümüzdeki günlerde yapacağımız görüşmelerde THY A.O. yönetiminin üyelerimizin bu fedakârlıklarının fazlasıyla farkında olduğunu ümit etmekle beraber bu fedakârlıkları gösterebilen üyelerimize karşı gereken hassasiyeti göstereceklerine, başta ücret, özlük ve diğer konularda iyileştirmeler yapılmasına olan inancımız tamdır.” Nasıl? Hava İş bildiğiniz gibi ! Yine işverenden medet umuyor. İşveren farkındaysa, zaten insafa gelip işçinin haklarını ödeyecekse size ne gerek var birader?

– Kasım 2021’de Hava İş Genel Kurulu var. Temmuz-Ağustos gibi Hava İş Genel Kuruluna katılacak delegelerin seçimi başlayacak. Sayın Hava iş yönetimi biliyorsunuz 2017 Genel Kurulunda tüzüğü değiştirerek uçuş işletmeyi böldü. Artık kabin ayrı, kokpit ayrı liste çıkartacak. Eee o zaman niye Genel Müdürlük delegelerini tek listede seçiyorsun? Orayı da ayır. Mesela Genel Müdür Ticari Yardımcılığındakiler kendi delegelerini seçsin, İdari Yardımcılık çalışanları, Mali Yardımcılık çalışanları da kendi delegelerini belirlesin.

–  Yetmedi, pilot ve kabin memurlarının delege sayılarını da düşürdü. 2017 seçiminde 86 delege ile temsil edilen uçuş personeli şimdi toplamda 69 delege çıkarabilecek. 5500 pilot 27 delege, 12.500 kabin memuru ise 42 delege seçebilecek. “Hava İş’te kalalım, orada etkin olalım.” diyen ve ilkokulda matematikten kopya çekerek geçen arkadaşlara duyurulur ! Sen, kapsam içi (sendikalı olabilecek nitelikte) toplam personelin % 70’ini oluştur ama Genel Kurulda % 23 ile temsil olanağı bul. Üstelik sendika aidatlarının % 80’ini de sen ödediğin halde !

Bakın 2013 yılında Tatlıbal’ın seçildiği Genel Kurulda 7270 pilot ve kabin memurunu 97 delege temsil etmiş.

2017’deki Genel Kurula 14.000 pilot ve kabin memuru 86 delege sokabilmiş.

2021 Kasım ayında yapılacak Genel Kurula ise 18.000 uçucu personel ancak 69 delege ile temsil edilecek. Nasıl formül ama? Uçuş İşletmenin sayısı artıyor ama delegesi düşüyor. Einstein duysa mezarında takla atar ! 

–  Kasım ayında Genel Kurul yapılacak. Uçuş İşletmenin 69 delege ile temsil edileceği bu kurula bakalım kaç kamyoncu gelecek? Dolayısı ile, Tatlıbal yine kazanacak. Aksini iddia eden varsa, neyim var neyim yok ise satar, bahse girerim. Vee perde… Tatlıbal 2025 Kasım ayına kadar Hava İş’in başında… Herhalde buna en çok İlker Aycı sevinecektir. Ne demişti İlker bey? “Ne kadar şanslı bir yönetim kurulu başkanıyım ki, böyle bir sendikamız var.”

Dua edin de, kamyoncuların oyuyla geçen Genel Kurulda aidatlarınıza % 50 zam yaptıran Hava İş’çiler bu sefer % 100 artırmasınlar !

–  Tatlıbal seçildikten 1 ay sonra Toplu Sözleşme görüşmeleri başlayacak. Ben size söyleyeyim en fazla, personelden alınan oranlar geri verilecek. Yani pilotlara en fazla % 50 zam verilecek. Bugün 30.000 TL alan ve uçan bir kaptanın maaşı 45.000 TL olacak. Yani pandemiden önce 60.000 TL alan pilot 2 yıl sonra eski parasına bile yaklaşamayacak. Peki ne olması lazım? Öncelikle % 100 zam yapılıp 2020 Mart ücretlerine dönülmeli, ardından 2 yıllık enflasyon farkları eklenmeli ve ekstra iyileştirme yapılmalı… 5.000 TL alırken % 30 indirim uyguladığınız bir yer personeline ise yine “aldığımızı geri veriyoruz” derseniz 3500 TL’nin % 30’u 1050 TL yapar. Toplarsanız 4550 TL’ye ulaşırsınız. Allah’tan reva mı bu?

Peki sayın yetkili sendikamız yaptığımız hesabı işverenin önüne koyup bunu kabul ettirebilir mi? Yukarıda yazdığım, İlker beyin ve Hava iş sendikasının birbirleri hakkında söylediklerine rağmen “Ettirir” diyorsanız Hava İş’te kalmaya devam edin. Haa unutmadan, 2021 Kasım ayında seçilecek olan Tatlıbal’dan öyle kolay kurtulamayacaksınız. 4 yıllığına seçileceği için sadece 2022 değil, 2025 Toplu Sözleşmesini de Ali Kemal bey imzalayacak ! 

Ben size filmin sonunu söyledim. Artık bu filmi seyretmenize gerek kalmadı. Teşbihte hata olmaz, maraba ölüyor filmin sonunda… Esas oğlan ve yancısı ise keyifli… Yani filmin sonunda Happy End yok… Patron “mutlu son“ istemiyor çünkü…

Exit mobile version