ONLAR HAYAT KURTARIYOR

Yerden 10 bin metre yüksekte uçuyorsunuz. Bir anda kalbiniz sıkıştığını hissediyorsunuz. Veya yanınızdaki yolcu titreyerek krize girdi… Size kim yardım edecek?

Türk Hava Yolları kabin memurları, aldıkları ilk yardım eğitimi ile gökyüzünde yolcuların hayata tutunmalarını sağlıyor. Bir bakıyorsunuz, Afrika semalarında inebilecekleri bir meydan çok uzaktayken hamile yolcunun bebeğini sağlıkla doğurmasına yardım ediyorlar. Veya kalkışın hemen öncesinde boğazına kaçan mama nedeniyle nefes alamayan bir bebek yolcuya doğru müdahaleyi hızla yapıyorlar…
Uluslararası kurallara göre, kabin memurlarının temel ilk yardım eğitimleri bulunması gerekiyor. Ancak büyük şirketler bu konuda eğitimin daha genişletiyor ve kabin memurlarının kapsamlı eğitim almalarını sağlıyor.
THY’nin kabin memurluğu temel eğitiminde en uzun süreli eğitim dersi ilk yardım. Yaklaşık 50 gün süren temel eğitimde, üç günlük ilk yardım eğitiminde toplam 24 saat ders görülüyor.
Şok geçiren bir yolcuya nasıl müdahale edileceği, yanık, zehirlenme, böcek sokması gibi bir çok duruma karşı neler yapılacağını öğreniyorlar. Sınav oluyorlar. Eğitim sonunda her kabin memuru, Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı ‘ilk yardım’ belgesi alıyor. THY’nin havacılık eğitiminin yanı sıra ilk yardım eğitim verme yetkisi de bulunuyor.

Ancak bu belge ile uçakta defibrillatör (şok) cihazı kullanılamıyor. Bunun için ERC olarak adlandırılan özel kurs ve sonrasında sertifika veriliyor. Sağlık Bakanlığı’nın 3, ERC’nin de 5 yılda bir yenileme işlemi yapılıyor. Yenileme eğitimi 8 saat ders ve sınavdan oluşuyor.
BEBEK BOĞULURKEN KURTARDI
 8 Nisan’da yaşanan olayda, Kabin Amiri Dilara Akkaya’nın hızlı müdahalesi, bir yaşındaki erkek bebeğin hayata tutunmasını sağladı. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Ankara Esenboğa’ya gidecek TK2186 sefer sayılı uçak kalkış için pist başına ilerliyordu. 11 yıllık kabin memuru Akkaya, kalkış öncesinde son kontrollerini yaptı. Uçağın arkasından öne doğru ilerlerken bir kadın yolcunun çığlığını duydu.

“Bebeğim ölüyor, nefes almıyor” diye bağıran kadının kollarındaki bebeğin morardığını gördü. Mama boğazına kaçan bebeğin soluğu kesilmişti. Şok geçiren kadının kollarından bebeği aldı. İlk yardım eğitiminde gösterildiği gibi bebeği kolu üzerinde yüz üstü çevirdi. Sağ eliyle sırtına sıvazlar gibi kalçasından başına doğru orta şiddette vurdu. Bu harekete devam ederken bebek nefes borusuna kaçan mamayı boğazından çıkardı ve çığlık çığlığa ağlamaya başladı.

KALKIŞTAN ÖNCE
Arka sırada oturan baba koşarak bebeğin yanına geldi. Bu arada uçak kalkış için pist başına yaklaşmıştı. Hemen şok geçiren anneyi sakinleştiren Kabin Amiri Akkaya, çocuğu da babasına teslim etti. Bebek kemeri babaya bağlandı. Kısa süre içinde pist başına gelen uçaktaki tüm yolcular kalkış için hazırdı. Kokpite ‘okey’ verildi. Uçak havalandı.
Havada bebeğin durumu kontrol edildi. Herhangi bir sorun yoktu. Tedbiren kokpitte pilotlara olay anlatıldı. Tüm uçuş boyunca bebeğin yanı sıra anne ve baba ekip tarafından gözlemlendi.

Alınan eğitim, hızla gözlem ve harekete geçme sayesinde bir yaşındaki bebek yolcu kabin memurunun dikkatiyle hayata tutunmuştu.
Kabin memurlarının çok sıkı eğitimden geçtiğini söyleyen Akkaya, “Sadece uçakta değil, hayatınızda da çok iyi gözlemci olmanız gerekir. Örneğin bir alışveriş merkezine gittiğimde yaşanabilecek yangın gibi durumlarda hemen gözüm acil çıkış kapılarını arar. Neyle karşılaşacağınız belli olmaz. İyi eğitim sayesinde olaylara müdahale edebilirsiniz”

Over book değil ‘dead head’
Geçen hafta ‘Havayolları neden fazla bilet satıyor’ yazısıyla ilgili olarak okuyucumuz Nesligül Doğançay’dan bir elektronik posta aldık:
“Ben, Türk Hava Yolları’nda 22 yıl çalışmış e 2003’te emekli olmuş Nesligül Doğançay. THY’de Overbooking ve Denied Boarding Compensation uygulamasını THY’de başlatan, bu konuda şirket içinde ve dışında sürekli seminerler veren bir uzman yöneticiydim. United Airlines olayını duyunca inanamadım, ‘Bu işin içinde başka bir iş var’ dedim. Çünkü overbook durumunda uçağa binmiş bir yolcu indirilmez. Sizin de dediğiniz gibi sorun uçağa binmeden ve mümkünse tatlı bir şekilde çözülür.

Gerçekten de araştırınca buradaki olayın overbook değil, ‘dead head’ denilen ekip taşımadan kaynaklandığını gördüm. ABD havacılık kanunlarına göre ekip taşımak için yolcu gönülsüz olarak da indirilebiliyor. Çünkü o ekip oraya gitmezse belki diğer noktada kalan 200-300 yolcu uçamayacak.
 
Dead head ekip pilot ve kabin görevlileri olabilir, muhtemelen burada pilotlar da söz konusu idi.
Yolcuya yapılan muamele çok çirkin, buna şüphe yok, overbook durumunda yerde (ama asla uçakta değil) tatsızlık yaşanabilir ama bu sefer konu farklı. Sonuçta overbook yolcu için de avantaj. Daha fazla yolcu istediği uçağa bilebiliyor çünkü istatistikler mutlaka her uçuşta gelmeyen yolcu olduğunu gösteriyor. Bu iş çok bilimsel olarak, geçmiş pattern’lere ve istatistiklere göre en gelişmiş bilgisayar programlarına göre yapılıyor”

 (Hurriyet/Uğur CEBECİ)

Exit mobile version