Havacılık sektöründe sayıları çok az olan ve “havacılığın göz bebekleri” olarak adlandırılan kadınlar, sektörde hemcinslerinin daha fazla rol almasını umut ediyor.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nde eğitim gören 3 kadın pilot adayı ve HASAN Polatkan Havalimanı’nda yıllardır görev yapan kadın hava trafik kontrolörü, havacılık sektöründe kadın olmanın avantaj ve dezavantajlarını İHA muhabirine anlattı. Çeşitli aşamaları aşarak Pilotaj Bölümü’ne girmeye hak kazanan öğrencilerin eğitimleri 5 yıl sürüyor. İlk olarak hazırlık sınıfında 1 yıllık İngilizce eğitimine tabi tutulan geleceğin pilotları, Meteoroloji, fizik ve uçuş prensipleri gibi yer dersleri eğitimi alıyor. 2’nci sınıfın sonuna doğru Cessna 172s tipi uçakla uçuş eğitimlerine başlayan pilot adayları, 3’üncü sınıfta TB-20 ve 4’üncü sınıfta da Beechcraft C-90 GTİ tipi uçaklarla uçuşlarını tamamlayıp göreve başlamaya hazır hale geliyorlar. Bu zorlu eğitimleri gören Elif Özdemir, Burcu Karakaya ve Elif Nur Başer isimli öğrenciler, sektörde sayıları az olan kadın pilotların arasına katılmak için ise gün sayıyor.
“ÖNEMLİ OLANIN KİŞİNİN İŞİNİ SEVMESİ”
Anadolu Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Pilotaj Bölümü son sınıf öğrencisi Elif Özdemir, kadın olarak bakıldığında yaptıkları işin zorluklarının olduğuna değindi. Önemli olanın “kişinin işini sevmesi” olduğunu vurgulayan Özdemir, “Ortak olarak hepimizin amacı uçmak olduğu için kadın-erkek göz ardı etmeden işimizi yapıyoruz. Okula gelmeden önce Türk Hava Kurumu’nun İnönü Kampı’nda paraşütle planör yaptım. Orada havacılığı tattım. İlk uçtuğumda uçmanın benim için özel olduğunu düşündüm ve hayatımın sonuna kadar uçmayı istedim. Bu okulu öğrendim ve buraya geldim. Şu anda buradayım ve bitirmek üzereyiz” ifadelerini kullandı.
“HERKESE ERKEK MESLEĞİ OLMADIĞINI GÖSTERİYORUZ”
Anadolu Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Pilotaj Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Burcu Karakaya, kendisinin Türk Hava Kurumu’nun Sportif Havacılık Kamplarında bu mesleği yapmak istediğine karar verdiğini aktardı. İlk uçuşunda çok heyecanlandığını söyleyen Karakaya, uçmanın değişik ve tarif edilemez bir duygu olduğuna da dikkat çekerek, “Bir yandan yapmanız gereken şeyler var, diğer yandan havada olmanın verdiği güzel bir his var. Anlatılmaz yaşanır yani çok hoştu. Genel olarak erkek mesleği olarak düşünülüyor. Zaten kadınların sayısı da oldukça az ama gün geçtikçe kadınların ilgisi artıyor. Herkese erkek mesleği olmadığını gösteriyoruz. Erkekler için de kadınlar için de eğitim aşamasında aynı zorluklara sahip. İlerideki meslek yaşantısında ise aile hayatından dolayı bazı zorlukları mevcut” dedi.
ÇOCUKLUK HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRİYOR
Pilotluğun çocukluk hayali olduğunu anlatan ve mezun olarak pilot olmasına sayılı günler kalan Anadolu Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Pilotaj Bölümü son sınıf öğrencisi Elif Nur Başer de, bu mesleği seçmesinde babasının büyük pay sahibi olduğunu kaydetti. Sürekli uçaklarla seyahat etmesinden dolayı hayatı boyunca bu mesleği yapmak istediğini belirten Başer, “Başlangıçta babam emin olamamıştı gerçekten isteyip istemediğimden. O yüzden bunu tartmak için İnönü’de sportif havacılık kampına gittim. Orada 1 sene planör uçuşlarımı, 1 sene de yamaç paraşütümü yaptım. Gerçekten bana çok uygun bir meslek olduğunu gördüm ve çok istiyordum. O yüzden burayı kazandım ve eğitimimi tamamlıyorum” diye konuştu.
“KADIN SAYISI BU MESLEKTE MAALESEF OLDUKÇA AZ”
“Kadın olarak muhakkak zorlukları var” diyen Başer, şöyle devam etti:
“Hem fizyolojik hem de psikolojik açıdan birçok zorluk çekiyoruz. Bir de kadın sayısı bu meslekte maalesef şu an oldukça az. Eskiye göre biraz arttı ama daha da artmasını temenni ediyoruz. İlk uçuşum İnönü’de oldu. Çok heyecanlanmıştım. Elim ayağıma dolanmıştı. Sadece etrafı izleyip zevk almaya çalışmıştım. Heyecanımı yendikten sonra da öğretmenimden istedim, rica ettim. Baktım güzel bir his, gerisi de geldi ve buralardayım. Gökyüzünde olmak eminim herkes için çok harika bir duygudur. Herkesin tatmasını temenni ediyorum. Sonuçta yukarıdan aşağıya baktığınızda her şey ayağınızın altında oluyor. Mavilikleri, yeşillikleri, insanları, arabaları ve evleri görüyorsunuz. Çok müthiş bir duygu oluyor. Kendinizi özgür hissediyorsunuz, güzel bir his.”
“MESLEĞİM EN STRESLİ 5 MESLEK ARASINDA YER ALIYOR”
Havada uçakların çarpışmasını engelleyen ve uçakları yönlendiren hava trafik kontrolör mesleği ise, dünyanın en stresli 5 mesleği arasında yer alıyor. Böyle bir meslekte zorluklara ve strese göğüs geren Hasan Polatkan Havalimanı’nda görev yapan 7 yıllık Hava Trafik Kontrolörü Yeliz Takıl, havacılıkta olmanın çok güzel bir duygu olduğunu ifade etti. Kadın olarak çalıştığı işin artılarının yanında çok sayıda eksileri de olduğunu kaydeden Takıl, şöyle konuştu:
“Mesaide bazen gece saatlerinde çalışmamız gerekiyor. Fakat her meslekte olduğu gibi mesleğimi sevdiğim için çalışmaya devam ediyorum. İkinci bir eksisi de stresli bir meslek. En stresli 5 meslek arasında yer alıyor. Fakat aynı zamanda bana çok fazla artıları olduğunu da düşünüyorum. Hava trafik kontrol mesleği çoğu kesim tarafından bilinmemekte. Daha çok marşel olarak sanılmaktayız. Fakat hava trafik kontrol mesleği havadaki uçakların çarpışmasını önlemek ve emniyetli bir uçuş için onlara hizmet veren bir meslektir.”