Bay Teoman’un çalışanlarına gönderdiği maile cevaben…
Evet, tam 1 yıldır Covid-19 ve pandemi sürecindeyiz. Sizin bilmezlikten geldiğiniz kısmı söylemek isterim ki; biz kabin ekipleri olarak şirketimizin pandemi öncesinden hak etmiş olduğumuz paralarımızı bizlere ödememesi sebebiyle hem pandemi sürecinin olumsuz şartlarıyla hem de şirketimizin bize dayattığı olumsuz şartlarda ekstra yaşam mücadelesi vermekteyiz.
Belirttiğiniz gibi Türkiye’miz ve tüm dünya ülkeleri şirketleri gibi şirketimiz ekonomik olarak sarsılmamış, aksine pandemiyi fırsata çevirip alenen yok olmak için çabalamış gibi görünmekte.
Pandemi sürecinde Pegasus, Sunexpress ve Türk Hava Yolları sizler gibi çalışanını yalnız bırakmadı. Dünya ülkeleri şirketleri de gayet planlı bir şekilde uçuşlarına başladı. Yani benzetme yapmışsınız fakat Onur Air’in pandemi sürecinde eşi benzeri yok! Bunu herkes biliyor gerçi ama yine de belirtmek istedim. Hiç öyle sarsıldık falan demeyin. Dünya ülkelerindeki şirketler gibi diye de benzetmeyin. Siz sarsılmamak için bir şey yapmadınız.
Yaptıklarınızı tane tane yazıyorum bakın.
Bizlerin içerde olan paraları pandemi öncesine aitti. Pandemiyi bahane etmeyin hiç çünkü o paraların üstüne pandemi öncesinde yatıldı. Zira ‘geçen zaman içerisinde’ diye söze başlamışsınız ya ticari uçuşlar yapmadığımızı belirtmişsiniz; o zaman insanın sorası geliyor; 2020 Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül ve Ekim aylarında Antalya’dan yapılan uçuşlar ne uçuşuydu?
Ticari uçuş yapmadıysak eğer, biz ne uçuşlarına gönderildik? Bu konu merakımızı cezp etti, açıklarsanız seviniriz.
Bizler KÇÖ alırken uçuşlara gönderildik. Dedik ki; maaş alacağız öyle ya, uçuşlara gidiyoruz. Aybaşı geldiğinde hesaplarımızda yine KÇÖ görünce base müdürümüze bir hatamı oldu diye düşünerek sorduğumuzda, kendisi, ‘şirketimizin bekası’ için bu şekilde uçacağımızı söyleyip, bir de ‘paranız bizde baki arkadaşlar’ diye de ekledi.
Biraz daha üsteleyince de, (hani demişsiniz ya hiçbir ticari uçuş yapmadık ama istihdamı da bozmadık diye) Kasım ayında işten çıkartmalar olacak diye aba altından sopasını gösteriverdi. Zaten uçan ekiplerin çoğu hastalandı. Uçuşlar da bitmiş oldu. İçerde olan hakkımızın yatacağı palavrası ağızlara bir kaşık bal misali sürüldü durdu. Aslında inanmadık ama asla size karşı birlik de olamadık. Biliyor musunuz, insan inanamıyor alenen hakkının yendiğine… Sonuçta ne maaşımız yattı ne de içerdeki paralarımızı alabildik.
Devletimizden KÇÖ adı altında maddi yardım, vergi/SGK borç yapılandırması, SHGM ve DHMİ ücret iptal veya indirimleri almış olmasaydınız zaten bizlere bu maili yazabilmiş olmayacaktınız. Bu ayrıntı biraz gereksiz olmuş zira sizin hak yeme konusunda işinizin ehli olduğunu sağır sultana da anlatmışlar yani…
Gayet iyi bildiğimiz KÇÖ ödemelerinin 31 Mart 2021’de son bulacağı ama bilmediğimiz kısım; sonrasında maaşlarımızın ödenip ödenmeyeceği idi. Neyse ki ücretsiz izin aklınıza gelivermiş, 17 Mayıs’a kadar da böyle oyalarız demişisiniz.
Devletimizin sunduğu bir başka imkan olan ücretsiz izin nakdi yardımını öne sürmüşsünüz sanki bir lütufmuş gibi; Allah bir kere daha razı olsun sürünüyorduk, inşallah ölmeyiz! Ne diyeyim…
Ticari uçuş planlarınızı ülkelerin pozisyonlarına bakarak revize ettiğinizi belirtmişsiniz ancak; hiçbir slot alma girişiminde bulunmadığınızı da biliyorken bayağı komik oldu diğer cümleleriniz gibi bu cümleniz de. Belli ki 17 Mayıs’ı bekliyorsunuz, nasılsa işten çıkartma yasağı da o gün bitiyor.
Bu çerçevede son alınan kararlarınız ile ilk uçuşun Mayıs ayının 3.çeyreğinde olabilmesi için, kabin ekiplerinizi ücretsiz izne değil derhal yani Nisan ayının 1. çeyreğinde eğitime almalısınız. Bu size yaptığınızı iddia ettiğiniz toplantıda söylenmedi sanırım. Siz yönetimdekilerin toplantılarının nasıl olduğuyla ilgili söylentileri doğruluyor gibisiniz cümlelerinizle. Hiç alınmayın ama bu söylediklerinize kimse inanmaz. Hoş alınabiliyorsanız alının da, hatta yüzünüz kızarsın ne bileyim dürüst bir mail atın çalışanlarınıza diyeceğim ancak dürüstlük ve siz… Ah keşke!
Bu arada kapalı olan Genel Müdürlük binasında kim, nasıl pozitif olabildiyse öncelikle helal olsun demek istiyorum ve kendilerine acil şifalar diliyorum.
Tüm bu gözlemler çerçevesinde eğer KÇÖ uzatılmaz ise diye girmişsiniz ya cümleye, KÇÖ son defa Ocak 2021’de 31 Mart’a kadar uzatıldı bilginiz olsun, biz biliyoruz da! size bir ayrıcalık tanınacaksa onu tabii ki bilemeyiz.
1-30 Nisan arası tüm personelinizi ücretsiz izne çıkartma kararı aldığınızı belirtmişsiniz. ‘Yine devlete yıktık sizi, hadi yine iyisiniz. Günlüğü 47.70TL’den maaş bağlanacak. Merak etmeyin sakın İnsan Kaynakları departmanımız başvuruları yapacak’ demeye getirmişsiniz, Allah Bir kez daha razı olsun! 15 Nisan’da durum değerlendirmesi derken sanıyoruz ki, 17 Mayıs için eğlence düzenlemek adına toplanacaksınız, şimdiden iyi eğlenceler dilerim.
Bunca zaman bizler base müdürümüzün söylemleriyle oyalanmışız. Aslında oyalanmak da değil, bu kadar alçakça ve bu kadar aleni bizleri sömürmüş olamazlar diye konduramadık biz. Ancak günün sonunda her şey apaçık ortada işte. Biliyorsunuzdur muhtemelen ama yine de belirtmek istiyorum. Bizler sizden ne kandil mübareklemesi ne yeni yıl güzellemesi maili beklemedik.
Keşke o kandil maillerinizde bahsettiğiniz ’idraklara’ önce siz varsanız da, bu kadar insanın emeğine-hakkına girmeseniz.
Bizler, hakkımızı ne zaman alacağımızı bilmek istiyoruz! Herkes, her şeyin farkında.
Hangi uçakla, hangi ekiple, hangi slotla başlayacağız uçuşlara demiyoruz mesela. Ya da bu kadar insanın hakkı üzerinizdeyken, nasıl bir vicdan yoksunluğuyla bu kadar yalan söyleyebiliyorsunuz da demiyoruz.
Verin içerdeki paralarımızı, ayıpsız ayrılalım. Sonra isterseniz bahsettiğiniz dünya ülkelerindeki şirketlere rakip olun, benim sizinle işim olmaz. İflas ilan edilmeden hiçbir şey yapamıyoruz hukuki olarak. Ben şunları yazmaya utanıyorum ama siz hakkımızı gasp etmekten hiç utanmadınız. Yazıklar olsun! Umarım bir mucize olur da Onur Air’ in akıbeti sizin CV’ nizde adı geçen o şirketlere benzemez.
Sağlıklı ya da sağlıksız fark etmez, ben size ömrünüzün kalanında daha vicdanlı ve dürüst olacağınız bir hayat temenni ederim.
Sevgilerimle.
KONU İLE İLGİLİ HABERİMİZ
Bu adamların, başta tosun teoman olmak üzere, cankut, enver, esat ve k. Kişmir, rahmete erdikleri zaman, cenazelerine gidip, hakkımızı helal etmeyeceğiz. Sonra defnedilicekleri mezara gidip, gömüldükten sonra su dökeceğiz. SİDİK SUYU yani