Neden Herkes Uzaylı Görmeye Başladı?

Son dönemde yaşanan UFO olaylarının artması üzerine Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Haktan Akdoğan soruları yanıtladı.

Hillary Clinton ABD’ye başkan seçilirse UFO’larla ilgili gerçekleri halka açıklayacağını söyledi ama ona kalmayacak galiba: Obamada topa girdi, başkanlığı bitmeden bu konuda önemli açıklamalar yapacakmış. Demeye kalmadan, iki Türk pilotu kuleye UFO gördüklerini bildirdi. Silivri’de THY uçağıyla it dalaşına giren o ‘şey’, sonra Fethiye’de amatör bir fotoğrafçıya sobelenince Hürriyet’tenSavaş Özbey, soluğu Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Haktan Akdoğan’ın yanında aldı.

Önce THY pilotları kuleye UFO gördüklerini bildirdi, ardından amatör bir fotoğrafçı Fethiye‘de aynı ‘şey’i görüntüledi. Sizce ne gördüler?
Pilotlar kredibilitesi yüksek insanlar çünkü özel eğitim aldıkları için hava objelerini çok iyi tanıyorlar. Venüs gezegeni, Kutupyıldızı, meteoroloji balonu, uydu veya insansız hava aracı… İki pilotun birden aynı anda bu gözlemi yapmış olması halüsinatif bir olay da olmadığını gösteriyor. Zaten pilotlar sürekli sağlık kontrolünden geçen insanlar.

Siz şimdi anladığım kadarıyla olasılıkları eleye eleye sadede geliyorsunuz.
Aynen… Elimizde bir de video görüntüsü olsaydı; hız, manevra, ses, ışık gibi özelliklerini de tespit edebilirdik. Çünkü bize gelen görüntülerin ve ihbarların yüzde 90’ı açıklanabilen olay olarak çıkıyor karşımıza. Bunlar halkın yanılması olabiliyor. Mesela video çekmiş, UFO sanıyor ama inceliyoruz, Çin feneri çıkıyor… Ama burada anlatılan 500-600 metre üzerlerinden geçen bir şey ve manevra hızı, yaydığı ışık bilinen hiçbir şeyle bağdaşmıyor. Akabinde tesadüf bir başka vatandaşımız çekiyor fotoğrafını, bu da destekliyor.
‘UFONUN FOTOĞRAFLARINI ÇEKTİM’ İDDİASI

Sonuç?
Bunun o yüzde 90’a değil, işte açıklanamayan yüzde 10’a giren bir vaka olduğu… Tasvirler ve elimizdeki bilgiler bunun Dünya dışı bir nesne olduğunu gösteriyor. Zaten sadece ülkemizde değil, dünya genelinde de bu tür gözlemler çok arttı. En son Rusya’da Medvedev bir basın sohbetinde mikrofonu kapalı zannedip “Bırakın uzaylıların varlığını, aramızda dolaşan uzaylılar bile var.” dedi.
Hillary Clinton da başkan seçilirse 51. Bölge’de olup bitenleri açıklayacağını söyledi. Ama ona kalmayacak galiba, Obama’dan başkanlığı bitmeden bilgileri kamuoyuyla paylaşacağı bombası geldi…
Evet evet, arka arkaya gelen bir enformasyon bombardımanı var. Belki de bir adım atacaklar, göreceğiz bakalım. Jimmy Carter da valiyken bizzat ışıklı bir nesne görüyor 10-12 kişiyle birlikte. Başkanlık seçimi kampanyasında bunları açıklayacağını söylüyor ama başkan olduktan sonra iş değişiyor. Açıklayamıyor.
ŞEYTAN MI GELDİ, DECCAL MI İNDİ?
Görülen şeyin özelliklerine baktığımızda herhangi bir klasmana giriyor mu? Nereden gelmiş bizimkiler? “Bunlar Kriptonlu” falan diyebiliyor muyuz yani?
Bugüne kadar tespit edilmiş 120’ye yakın form var: Elips, üçgen vs… Her türlü gözlem var. Tek tek de, filo halinde de… Nükleer bölgelerde de görülebiliyor, yeraltı kaynaklarının yakınlarında da, şehirde, kırda ya da antik uygarlık kalıntılarının yakınlarında ya da askeri üslerde… Gelenlerin turistik gezi için geldiklerini düşünmüyoruz. Değişik motivasyonları var. Büyük olasılıkla araştırma yapmak için. Teknolojik olarak bizden ileri olmaları her şeyi bildikleri anlamına gelmez.
THY PİLOTUNDAN KULEYE: UFO GÖRDÜK
Bu UFO mevzuunu ‘Cosmos’ belgeselini hazırlayan ünlü astrofizikçi Neil Degrass’a da sormuştum… “UFO’lar var. Yani tanımlanamayan uçan nesneler. Ama adı üstünde ‘tanımlanamayan’. Bir kere bunu söylerseniz sonra dönüp evet ‘tanımlanamayan’ ama ben biliyorum, içinde uzaylılar var diyemezsiniz” demişti.
UFO yapıştırılmış bir kavram. 100 sene önce öyle denmiş, kalmış. Bir kere evrende başka canlı olamayacağını artık kimse iddia etmiyor. Çünkü nasıl doğayı başka canlılarla paylaşıyorsak evrende de böyle sonsuz olasılık var. Pozitif bilim bu konuya iki türlü bakıyor. Birincisi muhafazakâr görüş: Evrende bunların olabileceğini fakat ışık hızını aşıp buraya gelemeyeceğini söylüyor. Bir de daha açık görüş var: “Ya bunlar muhafazakârların düşündüğü gibi bizden sadece birkaç yüzyıl ileride değil de onbinlerce, yüzbinlerce yıllık bir medeniyetse?” diyen. Dünyanın bazı bölgelerinde düşen UFO’lar ele geçirildi. Keşif gruplarına katılmış, sonradan bildiklerini açıklayan askeri yetkililer var.
Hepsi tamam da neden bu kadar çekingenler? Birkaç bulanık görüntü, bazı tuhaf tanıklıklar dışında ortada bir şey yok. Oysa ben uzaylı olsam böyle kaçak güreşeceğime gelir alnımın akıyla Taksim’in göbeğine inerdim. Neden korksunlar ki kaçsa yakalayamayız, kovalasak topumuz tüfeğimiz yetmez.
Bu bakış açısı bizim, yani insanların bakış açısı. Bizim kendimizi gösterme gibi bir egomuz var. Bu varlıklar daha makro düzeyden bakıyorlar. Bizim evrimsel sürecimize müdahale etmiyorlar. Çünkü böyle bir temasta birçok insanın travma yaşayacağını biliyorlar. Şeytan mı geldi, Deccal mı indi? Bizle temasın da bir amacı olmalı. Bize teknoloji verse n’olacak? Çocuğun eline silah vermek gibi. Gene birbirimizi yok etmek için kullanacağız. Biz hazır olunca gelecek ama bu, kozmik bir plan-program.
Peki insan ırkıyla kurdukları temaslarda neden ırkımızın en zekileri, Einstein, Hawking gibi dehalara gitmez de Mustafa Topaloğlu’yla takılır, Reyhan Karaca’yı kaçırırlar?
Tabii ben kimsenin kişisel tecrübesi hakkında yorum yapamam. Ama sadece sıradan insanlar değil, bilim adamlarında da çok var. Mesela Einstein, dünyanın evrendeki biricik meskûn yer olduğunu düşünmenin cehalet olacağını söylüyor. Carl Sagan’in de bir lafı var: Dünya dışı varlıkların izlerini uzayın derinliklerinde değil, kendi gezegenimizde aramak daha akıllıca olur… Aborjinlerde de görüyorsun bu etkileri, eski Mısır tapınaklarındaki şekillerde de, Vedik metinlerde de var gökten uçan arabalarıyla gelen tanrılar. Evet, gerçekten akıllıca! ( Hürriyet)
 
 

Exit mobile version