THY sene sonunu bayağı zararla kapatması kesinleşmişken, zararı mümkün mertebe düşürebilmek için çözüm arayışları içine girdi.
Tabii ki bu çözümlerden en basiti çalışanlara yönelik tasarruf tedbirleridir. Aslında ülke olarak da böyle değil miyiz. Bir dolu girişimler,yatırımlar yaparız, ederiz,baktık ki olmuyor bütçe açık veriyor. En kolay yolu seçer ve altta kalanın canı çıksın misali zamlar yaparak günü kurtarmaya gideriz.
THY’de aynı sistemi uyguluyor. Üst kadrolar da tasarruf tedbirleri neler almışlar birde onu söyleseler de anlasak. Bol,bol genel müdür yardımcılıkları yaratmak, durduk yere başkanlıklar Peyda etmek mi tasarruf. Önce üst kadrolar da tasarruf önlemleri alacaksınız. Sonra bunu altlara kadar yaygınlaştıracaksınız. THY çalışanı uyanıktır. Sizin tasarrufa başladığınızı gördüğü an aynen uygular. Aksi takdirde söylediğinizle kalırsınız. Atalarımız ne güzel de söylemiş. “İğneyi kendine,çuvaldızı başkasına batır” diye…
Personel çıkartımı,zoraki izin uygulamaları,çalışan kesimden tasarruflu davranmalarını istemekle bu işi kurtaramayız. Resmin büyüğünü görmek gerekiyor.
Havacılık sektörü çok kırılgandır. Bağışıklık sistemi çökmüş birinin devamlı hastalanması ne kadar doğru ise iş bilmez,deneyimsiz,bilgisiz kadrolarla yapılacak hamlelerde zarar edilmesi de o kadar doğrudur.
Benim anlayamadığım senelik 10 Milyar doları geçen cirosu olan bir şirketin yönetim kadrolarında bulunanların kriterleri yaptıkları göreve uygun mudur? THY gerçekten sözde değil de özde özel şirket olsa idi bu kadrolar oralarda olurlar mıydı?
Olası kriz ortamlarında oluşan depremin en çok etkili olduğu sektör şüphesiz yine havacılık sektörü. Uçak alma ile,kiralama ile, yeni hatlar açmak ile iş yürümüyor. Önünüze çok iyi bakmak zorundasınız. Ülkemizin en büyük avantajı olan coğrafi yapımızdan kaynaklanan yolcu akışının avantajına rağmen yinede işi götüremiyorsak,durup gidişatı bir kez daha gözden geçirmek lazım.
Her yazımda yaşanmış bazı konulara yer verdiğimi biliyorsunuz. Yazdıklarımın hepsi tabii ki gerçektir. Çünkü isimlerden bahsedilerek işlenen konularda,isimleri zikredilen kişilerin size dava açma veya tekzip isteme hakkı vardır. Allah’a şükür ki henüz böyle bir durumla karşılaşmadık. İktidar Savaşlarını takip edenler THY’deki tirajı komik yapılanmayı,mutlaka üzülerek okuyorlardır. Dev şirketi yöneten koca koca adamların ne kadar basit işlerle iştigal ettiklerini,birbirlerine yaptıkları ayak oyunlarını okudukça, gözünüzde büyüttüğünüz bu dev şirketin cüce yöneticiler ile yine de buralara kadar gelmesini bile başarı olarak görenlerimiz çıkacaktır.
Bakın şimdi
THY, 2015 yılı Temmuz-Ağustos-Eylül yani 3. Çeyrek döneminde Esas Faaliyetlerinden 702 milyon dolar kar elde ederken 2016 yılının aynı döneminde 257 milyon dolar kar elde etmiştir.
Yılın ilk 9 ayına baktığımızda ise Vergi Öncesi kar 2015 yılı 1 milyar 189 milyon iken 2016 yılında 593 milyon zarar elde etmiştir. Yani THY’nin ilk 9 aylık performansının sonucu vergi öncesi 593 milyon dolar zarardır.
Havacılıkta 1. çeyrek olan Ocak-Şubat-Mart dönemi ülkemizde bütün hava yolları zarar etmektedir. 2. çeyrek Nisan-Mayıs-Haziran bazen kar bazen zarar, bazen ise başa baş kapatılır. 3. Çeyrek Temmuz-Ağustos-Eylül hepsi kar eder. 4. Ve son çeyrek Ekim-Kasım-Aralık genelde zarar edilir.
Hadi birlikte THY’nin son çeyreğini tahmin etmeye çalışalım. THY maliyetlerinin 2016 yılının ilk dokuz ayında 2015 yılına göre %7 arttığını, gelir olarak da %6 düştüğünü belirtiyor. Yakıt fiyatları geçen seneden daha düşük seyrederken maliyetlerin bu kadar artması pek hayra alamet değil.
Yaklaşık olarak gelir 500 milyon dolar azalırken gider de 500 milyon dolar artmıştır.
USD Gelir Gider Fark Yüzde
2015, 9 aylık 8,054,000,000 7,322,000000 -%6
2016, 9 aylık 7,562,000,000 7,822,000,000 %7
2015 yılı sonunda THY’nin geliri 10 milyar 522 milyon dolar iken gideri 9 milyar 840 milyon idi. Gelir ve giderinin aynı oranda düştüğü ve yükseldiğini kabul ettiğimizde sene sonunda çok kötü bir tabloyla karşılaşılacağını şimdiden belirtmek isterim. Tüm bunların üstüne euro/dolar, japonyeni/dolar pariteleri 30 Eylül tarihi gibi olursa sene sonunda THY Vergi Öncesi yaklaşık 900 milyon dolar civarı zarar edebilir.
THY’nin sene sonu zararı umarım 1 milyar dolar bandını geçmez.
Finansal İşlemlerde Kaynaklı Kur Farkı Zararı ilk 9 ayda 558 milyon dolar gerçekleşmiş. Sadece japon yeninden 470 milyon dolar zarar kaydedilmiş.
Bu gidişatı önleyecek ne gibi tedbirler alındı, bunu kestirmek zor. Ancak THY filosunu revize etti. 2016 sonu 339 olan uçak sayısını revize ederek 333’e, 2017 de 330 dan 324’e ve 2018 yılında ise 348 den 320’ye düşürmüştür. Bunların yanı sıra, THY’nin bazı uçak alım tarihlerini ertelediğini biliyoruz.
Kısaca; Uçakların utilizasyonunda da düşüş görülmekte. Bu da maliyetleri olumsuz etkilemektedir. THY gerekirse uçak sayısını azaltıp utilizasyonu artırmaya gitmelidir.
Yeni Genel Müdür Bilal Ekşi’ye naçizane tavsiyem, acilen THY içerisinde kendisine bağlı özel bir birim oluşturmasıdır. Bu birimin yegane görevi maliyetleri azaltma çalışmaları olmalı ve sadece kendine rapor edilmelidir. Çünkü Operasyonel giderlerden yakıt hariç her gider kaleminde dolar bazında artışlar mevcuttur. Bu sürdürülebilir bir durum değildir. Bu birim için tek kıstas liyakat olmalıdır. Liyakatı olmayan birisine bu görevi verirseniz sadece maliyetleri biraz daha artırmış olursunuz.