MISIR UÇAĞININ DÜŞME NEDENİ BELİRLENDİ
Mısır havayolları kazasında kara kutudan ilk çıkan verilere göre, kaza öncesi uçakta duman olduğu belirlenmiş.
Bu veriler netleştiğinde sanırım kaza olduğu günlerde yazdığım, “Mısır uçağı nasıl düşmüş olabilir?” başlıklı varsayım içerikli yazımdaki tezime uygun gelişmeler çıkacağını düşündürtüyor. Bu kazanın oluşumun nasıl olmuş olabileceği konusunda üç senaryo üzerinde durmuş ve en güçlü senaryomu belirtmiştim.
Bildiğiniz üzere henüz uçağa bile ulaşılamadığı bir durumda bu tür varsayımlarda bulunmak çok zor oluyor ve Kara kutular yani CVR ve FDR henüz okunmadan netleşmiyor. Bu nedenle varsayımda bulunduğumda o kazanın gerçek nedenini de merakla takip ediyorum. Linkini verdiğim https://airlinehaber.com/misir-ucaginin-dusme-varsayimi/ kazanın hemen sonrasındaki tahminim ile gerçek neticenin örtüştüğünü görebilirsiniz.
İŞTE KARA KUTU NETİCELERİ:
Mısır Hava Yolları Kazası: Karakutudan alınan bilgiler Ms804 numaralı uçakta duman olduğunu doğruladı.
Alınan bilgilere göre ‘’ ince siyah duman’’ın sebebinin tuvaletteki ve aviyonik bölmedeki ateş ya da başka bir sebep olduğu yönünde.
Araştırmacılar karakutunun bulunmasından sonra Mısır Hava Yolları uçağının düşme sebebini bulmaya çok yaklaştılar.
Araştırmacı kurul MS804 numaralı uçağın karakutusundan alınan bilgiler doğrultusunda, sebebin dumandan kaynaklandığını bildirdiler.
Alınan ilk bilgilere göre, bütün uçuş FDR’de, uçak Charles de Gaulle Havaalanından kalktığından ve 37.000ft de kaza oluncaya kadar kayıt altındaydı.
Kayıttaki bilgiler, Hava Aracı İletişim Yöneltme ve Raporlama Sistemi ile yapılan mesajlaşmalar doğrultusunda tuvalette ve aviyonik bölmedeki elektrik odasında duman olduğu yönünde.
Uçağın kurtarılan ön kısımlarında da ‘’siyah ince dumandan’’ kaynaklanan yüksek ısıya dayalı bir zarartespit edilmekte olup, islekesi de bulundu.
Kalıntılardan kurtarılan iki kara kutudan da daha detaylı teknik bilgiler alınmış olunup, yükseklik (irtifa) ve motor ile alakalı bilgiler elde edildi.
İletişim kesilmeden 7 dakika önce, uçak Paris’ten Kahire’ye doğru hareket halindeyken, alınan bir dizi mesaja göre uçak tehdit altında gözlemlenmiş ve bunun muhtemelen tuvaletteki ya da aviyonik bölmedeki yangından dolayı olabileceği belirtilmiş. Bu bilgiler de Mısır Havayolları’nın Hava Aracı İletişim ve Yöneltme Raporlama Sistemini kullanmalarından ötürü otomatik olarak iletilmişti.
Kahire saatine göre saat 2.26da gönderilen ilk mesaj, ‘’ANTI ICE R WINDOW’’ şeklindeydi ve yardımcı Pilotun camındaki ısıtıcıyla alakalı bir problem olduğu öngörülmekteydi.
Ve sonraki 3 dakika içerisindeki 6 yeni mesajın da ikisi pencere alıcılarıyla ve diğer ikisi de dumanla alakalı mesajlardı.
Detektörlerden birisi uçuş kabinesinin arkasındaki tuvalette, diğeri de kokpitin altındaki aviyonik bölmede bulunuyordu.
Duman dedektörleri ateşe işaret ederken, sebebin basınç düşmesinden ötürü kaynaklanan yoğunlaşmadan ötürü olabileceği yönünde.
Son iki mesaj saat 2.29da saniyeler içinde alınmış olunup, ‘’AUTO FLT FCU 2 FAULT’’ ve ‘’ F/CTL Sec 3 Fault ‘’ seklinde olup, doğrudan otopilot ve uçuş kontrol sistemi ile ilgili problemler göstermekte.
Dört dakika sonra Uçağın transponderinden (alıcı verici cihaz)alınan son yayın iletisi uçağın düşmeden önce bulunduğu son nokta ve düştüğü Ege Denizi ile ilgili bilgiler ihtiva ediyor.
Airbus A320’nn hasar görmüş kokpitinden alınan ses kayıtları Fransa’da onarılmaya çalışılmış ve bilgi aktarımı sağlanılmaya çalışılmış ancak yoğun hasardan ötürü bu mümkün olmamıştı.
Fransız ve Amerikan araştırmacılar, karakutulardan bilgi kurtarmak için girişimlerde bulunmuşlar çünkü karakutular Honeywell şirketi tarafından üretilmiş olup, uçak da Fransa’da yapılmıştı.
Radardan alınan bilgi de uçağın temiz bir havada uçtuğuna ancak ani dönüşler yaptığına işaret etmekte, aniden 38.000 ft den 15.000 ft e düştüğü ve yaklaşık 10.000 ft de kaybolduğu yönünde bilgiler ihtiva etmekte.
Paris Savcısı kasıtsız adam öldürmeden dolayı bir dava açmış ancak, sözcü olayın kaza şeklinde başladığını ve ortada teröre dair herhangi bir delil bulunmadığını söylemişti.
Adli Tıp’ın yaptığı incelemelerde ise, uçakta olası bir yangından ötürü kaynaklanan küçük vücut parçaları bulunmuştu, ancak Mısır’ın adli tıpçılarına göre bunlar ‘’ sadece varsayımlar’’ olarak tanımlanıp üstü örtülmeye çalışılmıştı.
Lockerbie Bombası hadisesinde görev almış olan eski araştırmacılardan Phil Giles, Independent’ a vermiş olduğu açıklamada, kazaya ait buluntuların montajlanmış belirtiler olduğunu ileri sürmüştü.
‘’Elimizdeki resimler dahil tüm deliller uçağın denize gömülme ihtimalinden daha çok yükseklikte gözden kaybolduğu yönünde’’
‘’Uçaklar genelde kötü hava şartları sebebiyle gözden kaybolurlar ancak bu durum için bu söz konusu değil’’
Kazazedelerin arasında Richard Osman da bulunmaktaydı, Galler’li ve Fransız iki çocuk babası Richard Osman o gün pasaportunu kaybettiği için uçağı kaçırmıştı.
Mısır Havayollarından alınan bilgilere göre, kaza kurbanlarının arasında 30 Mısırlı, 15 Fransız yolcu, 2 Iraklı ve İngiltere, Sudan, Chad, Portekiz, Cezayir Canada, Belçika ve Kuveyt ve Suudi Arabistan’dan da yolcular bulunmaktaydı.