Bildiğiniz üzere iki aydır AVŞA adasındaki motelimizi işletmeye çalıştığımızın yanı sıra 100 yataklı moteli daha büyütmek için planlar yapmaktayız. Tabii ki bu uğraşlar bayağı zamanımı alıyor. Bu nedenle sektörü ekibimizdeki arkadaşlar takip etmekte. Bu arada sizler de bana olası gelişmelerden haber verirseniz memnun olur ve uzaktan da olsa değerlendiririm.
Değerli okurlarım; Geçen hafta yazdığım köşe yazımda, banka promosyonlardan bahsetmiş ve bankaların promosyon konusunda işvereni muhatap alacağından bahsetmiştim. Ancak hala bu konuyu anlayamayanlar olduğu gibi, anlayanlarda da bilgi kirliliği oluşturmaya çalışıp, toplumu kasıtlı kışkırtmaya çalışıyorlar. Geçen hafta yazdığım yazıda belirttiğim üzere, bu promosyon ücretini alabilmek için işveren ile anlaşmak şart demiş ve bu işverene verilen promosyon ücretini alabilmek için sendikanın konuyu işverenle konuşarak çözmesinin mümkün olabileceğini belirtmiştim.
Ancak bu hafta gördüğüm üzere, bildiğiniz balon haberlerle tanınmış bir haber sitesinde, THY’nin çalışanların haklarına çöktüğü iddia edilip ortalığın karıştırılmak istendiğini okudum. Bu cahil ve bilgisizce yapılan suçlamadan sonra, sizlere bir kez daha bu konuyu, tanıdığım bir banka müdürü ile konuşarak detaylı bilgilere ulaştım.
Bildiğiniz üzere THY gibi şirketler, çalışanların maaşını, çalışanlarına tek tek ödemez. Çünkü THY boyutunda bir şirkette şirketin muhasebe birimi bu yoğunluğun altından kalkamaz. Bu zorluk nedeniyle, şirketler bu işi bankalara vermeyi uygun görürler. Tabii ki bu görevi üstelenecek birçok banka mevcuttur. Bu nedenle bankalar, bilhassa büyük şirketlerin personellerine ödediği aylık maaş veya ikramiyeleri şirketten alıp çalıştırmak isterler. Bu yüksek rakamları alabilmek için bankaların hepsi ihale açmaktalar.
Tabii ki THY boyutunda şirketler, bu ihalelerde her bankadan teklif alır ve en çok teklifi yapan banka ile anlaşır. THY’de benim bildiğim kadarı ile Yapı Kredi bankası ile uzun süredir çalışmakta. Tabii ki THY ye bir başka banka daha yüksek teklifte bulunsa anında oraya da geçebilirler.
Tabii ki bankanın muhatabı, anlaştığı şirket yönetimidir. Bankadan alınan bu ücreti ilgili şirket ya hemen kasasına koyar ya da ihtiyacı olan araç, gereç alımlarında kullanır. Şimdiye kadar THY’de sistem hep böyle çalışmıştır.
Banka tarafından ödenen promosyonları istediği yerde kullanmak veya kullanmamak yönetim kurullarının uhdesindedir.
Ancak bu her ay ödenen bu yüksek getiriden çalışanları da faydalandırmak veya faydalandırmamak yine yönetim kurulunun alacağı karara göre değişebilir. Kısaca verir de vermezde…( parayı vermez ve kendi ihtiyacı için kullanırsa buna paranın üstüne çökmek denemez.
Paraya çökmek malum sahsın komisyonculuğu gibi illegal uygulamalarda kullanılabilir.
Bu tür hassas konular atıp tutmakla veya tribüne oynamakla çözülemez) Hele hele bu çökme iddiasını yapan kişinin, benim zamanında yazdığım ve belgelediğim THK’de pilotaj kursu gören öğrencilerden belirli bir miktarda komisyon alması henüz unutulmadı. Bu komisyon alma olayında THY’den Bay Hamdi ve o zamanki su anda çok gündemde olan THK rektörü de var. Umar ve dilerim ki malum kişicik, üyesi olduğu siyasi partide bu tür illegal işleri yapmaz diyeceğim ama maalesef huylu huyundan vazgeçmeyebilir.
Bu yolsuzluk henüz unutulmadan, yine THY yönetim kurulu başkanı Bay Hamdi, bu mimlenmiş arkadaşı, THY Pilot adaylarını götürmesi için Amerika Florida da ki pilot okuluna yollaması çok ilginçti. Hatırlayacağız üzere o zamanki THY Genel müdürü Temel Kotil kendine gelen bu eğitim faturasını anlaşmanın dışında rakamlarla gördüğünde faturayı imzalamamıştı.
“Not: Sefa İnan’ın daha öncede dile getirdiği THK’da pilotaj eğitimlerinde kimlerin komisyon alığını aşağıdaki iki başlıkta detaylarına ulaşabilirsiniz…”
KOMİSYON SKANDALI BÜYÜYOR ! (TIKLAYINIZ)
AÇ TAVUK KENDİNİ DARI AMBARINDA GÖRÜRMÜŞ… İYİ PARTİ YÖNETİMİNE İKAZ… (TIKLAYINIZ)
Neyse konudan kopmayalım…
Değerli okurlarımız;
İşveren, Banka tarafından verilen promosyonların hepsini çalışanlara dağıtabileceği gibi, tamamını veya belirli bir bölümünü dağıtmayı veya hiç vermemeyi de seçebilir.
İşte bu promosyondan pay alabilmek için, çalışanların temsilcisi sendika ile işverenin temsilcisi karşılıklı oturup, belirli bir yüzde de anlaşabilmeleri mümkün. Bu anlaşmada, her ay bankadan elde edilen ekstra gelirin belirli yüzdesinin veya hepsinin çalışanlarla paylaşılması mümkün olup, bence de bu tür bir paylaşım anlaşması yapılmalıdır.
Konuya daha detaylı baktığımızda;
Çalışanlar, “bankanın işverene yaptığı promosyon ödemesi, benim çalışıp hak ettiğim paramın (maaş, ikramiye vb) bankaya yatırılmasından kaynaklanan bir ödemedir. İşveren benim çalışarak hak ettiğim paramı bankaya yatırdığı için, bankanın verdiği promosyon da işverenin değil, benim hakkımdır, bana ödenmesi adil olanıdır” düşüncesi ile Toplu İş Sözleşmesine bununla ilgili bir madde konularak pazarlığa oturulabilir. Örneğin, emeklilerin hak ettiği emekli maaşlarını emeklinin seçtiği bankaya yatıran SGK, bankalardan ayrıca bir promosyon alıyor mu bilmiyoruz ama, emekliler 3 yıl için belli bir banka promosyonu alabiliyorlar.
—
NOT/ Benim Avşa adasında olmam nedeniyle sektörü çok iyi takip ettiğim söylenemez. Bu nedenle dedikodu içermeyen ve gerçek olan konuları benimle paylaşırsanız, ilgili konuyu sizler için değerlendirebilirim.