Kontrolör tartışmasında SHGM’ye hem TATCA’dan hem de HTK-SEN’den cevap var

Kontrolör tartışmasında SHGM’ye hem TATCA’dan hem de HTK-SEN’den cevap var

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) bugün yaptığı “Kontrolörlerinin lisans ve yetkilerini iptal ederiz” çıkışına hem Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği-TATCA hem de HTM-SEN Hava Trafik Kontrolörleri ve Diğer Ulaştırma Çalışanları Sendikası’ndan cevap geldi.

TATCA ve HTM-SEN açıklamalarında sektörü baskı altına almaya çalışacakları uyararak bu durumun uçuş emniyetini olumsuz etkileyeceğini söyledi.

TATCA’nın açıklaması

“Hava Trafik Kontrolörleri, ülkemizin son 20 yılda yaptığı havacılık atılımının asli unsurlarından biridir. Hava Trafik Kontrolörlerinin, üstün görev bilinci, kaliteli hizmet anlayışı, yüksek performans ve özverileri ile mimarı oldukları bu başarıyı; Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği olarak her platformda, her seviyede, her zaman paylaştık, paylaşmaya devam edeceğiz.

Emniyetli ve düzenli bir hava sahasının başrolünde olan Hava Trafik Kontrolörleri; ortaya çıkardıkları başarı tablosunun ve ürettikleri değerin zaten bilincindedir. Mesleğimizi yukarıda belirttiğimiz gerçeklerden uzaklaştırma çabaları, havacılık sektörünü yıpratmaktan başka hiçbir fayda sağlamayacaktır.

Bu sebeple; ilgili tüm kurum, kuruluş ve kişileri, Hava Trafik Kontrolörleri başta olmak üzere tüm havacılık sektörü çalışanlarını baskı altına almaya çalışarak uçuş emniyetini olumsuz etkileyebilecek tutum ve davranışlara karşı dikkatli olmaya davet ediyoruz”

HTK-SEN: “Kurallara uyguluyoruz”

HTK-SEN, kurulduğu günden bu yana ülkemizin havacılık sektöründeki prestijli konumunun daha ileriye taşınmasını ilke edinmiş, bu hususta plan ve projeler üretmiş ve bu doğrultudaki her türlü çabayı desteklemiştir.

Halihazırda aktif çalışan hava trafik kontrolörlerimizin %90’ına yakınını temsil eden bir yapı olarak, havacılık sektörünün asli unsuru olan hava trafik kontrolörlerimizin özlük haklarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi de öncelikli hedeflerimiz arasında olup, bu çerçevede sendikamızca resmi makamlara hitaben kaleme alınan yazılar, gerçekleştirilen ikili görüşmelerle bu çaba somut bir şekilde ortaya konulmuştur.

Bu doğrultuda, ulusal ve uluslararası düzenlemelerin tanıdığı hak ve yetkiler çerçevesinde Sendikamızın kararıyla, hava trafik kontrolörlerimizin özlük haklarının iyileştirilmesi, havacılık sektörümüzün prestijinin artırılması ve ülkemizin toplamda milyarlarca Euro’ya varan büyük ekonomik kaybının önüne geçilmesi hedefiyle farkındalık oluşturmak için tüm üyelerimizce belirli günlerde inisiyatif almadan çalışma faaliyeti icra edilmektedir.

Bu faaliyet aynı zamanda, ülkemizin Türkiye Yüzyılı vizyonuyla havacılık sektöründe atağa kalktığı bir zaman diliminde bu ivmelenmeyi artırmayı, Avrupa’nın en büyük ikinci hava sahası olan Türkiye’nin verdiği hizmetin karşılığını almasını sağlamayı hedeflemektedir. İnisiyatif almadan çalışma, ulusal ve uluslararası mevzuata harfiyen bağlı kalarak, ülkemizin de üyesi olduğu EUROCONTROL’ün de tavsiyeleri doğrultusunda zorunluluk teşkil etmedikçe direkt rota verilmemesi tavsiyesi de göz önünde bulundurularak, hava trafik kontrolörlerimizce yalnızca direkt rota verme uygulamasının askıya alınmasından ve meydan AIP’lerindeki usuller ile CTOT’lara inisiyatif kullanmaksızın, harfiyen riayet edilmesinden ibarettir.

Bildirimizde, bu uygulama dışında hizmetin gereklerinin layıkıyla ifasına devam edileceği, VIP ve ambulans uçaklar, askeri uçuşlar, havacılık kuralları çerçevesinde acil durum deklare eden trafikler için öncelikli iniş kalkış, direkt rota verme ve diğer her türlü inisiyatif dahilindeki uygulamalar sürdürüleceği hususu da vurgulanmıştır.

Yapılan faaliyet, her bakımdan hem sivil havacılık kurallarına hem de ulusal ve uluslararası hukuk mevzuatına tamamen uygun olup, görev tanımı ve kurallar neyi gerektiriyorsa onun inisiyatif kullanmaksızın harfiyen uygulanmasından ibarettir. Sektörümüz için düzenleyici ve denetleyici rolü olan kurumların asli vazifesi, havacılık sektörünün tabi olunan ulusal ve uluslararası mevzuata uygunluğunu sağlamaktan ibarettir.

Gerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili mevzuatı, gerekse sivil havacılıkla ilgili mevzuat hükümleri kapsamında kişilerin lisans iptalleri ve ihlal halinde yürütülecek disiplin süreçlerine dair usul ve esaslar belirlidir. Hava Trafik Kontrol Hizmetleri Personeli Lisans ve Derecelendirme Yönetmeliği’nde bir hava trafik kontrolörünün lisans alma, muhafazası, yenilenmesi, süreli olarak askıya alınması veya süresiz olarak iptal edilmesi şartları da açıkça belirtilmiştir. Yapılan faaliyet, bu yönetmeliğe hiçbir şekilde aykırılık teşkil etmemektedir.

Bir hukuk devleti olan Türkiyeyazılı kurallar ve mevzuatlar ile yönetilmekte olup, bunun dışındaki her türlü eylem ve yaptırım söyleminin hukuken butlan olduğu izahtan varestedir. Bu vesileyle bir kez daha tüm sektör paydaşlarını hava trafik kontrolörlerimizin sesine kulak vermeye, meşru taleplerinin ivedilikle hayata geçirilmesini sağlamaya ve çalışma koşullarını iyileştirmek adına somut adımlar atmaya davet ediyoruz.

Nitekim hava trafik kontrolörlerimizin özlük haklarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi hem ülkemizin sivil havacılıktaki ivmesini daha ileri bir boyuta taşıyacak, hem de ülkemize büyük bir ekonomik katma değer kazandıracaktır. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, ülkemizin de çıkar ve menfaatleri doğrultusunda kuruluşumuzdan bu yana temel prensibimiz olan çözüm odaklı bir yaklaşımla, bu konudaki kararlı tutumumuzu sürdüreceğimizin altını çiziyoruz. Üyelerimize ve kamuoyuna saygıyla duyurulur” (tolgaozbek)

Exit mobile version