- Hava İş ve THY A.O. Çatışması Alev Alev! Kriz İkinci Haftaya Giriyor
- Stratejik Hataların Bedeli: İşveren ve Sendika Arasındaki Çekişmede Kim Kaybediyor?
- Patlayan Sözleşme Bombası: THY A.O. ve Hava İş Sendikası Sert Bir Savaşa Hazırlanıyor!
- THY İSG Uzmanlarına Dayatılan 3.5K Prim! Zam Talepleri ve Tenkisat Sorunu!
- Kokpitte Sorun Var!
- THY’de Pilotlara Ayak Bağı: Bacak (Sektör) Parası Çıkmazı!
Değerli Okurlar,
Geçtiğimiz hafta uzayan THY A.O. sözleşmesinin bu hafta içinde biteceği umuduyla görüşmelerin sürdüğünü duyurmuştuk. Gelinen son noktada daha çok sivri çıkışlarla bir gerilim herkesi biraz şaşırttı. Bunun danışıklı bir dövüş olduğunu düşünenlerde kitlelerini konsolide etmek için bir seremoni olarak görenlerde Hava İş sendikasının çıkışını samimi bulup destekleyenlerde var.
Açıkçası ben kronolojik dizilimine bakınca biraz popülist bir yaklaşım ve biraz da stratejik hatalar olduğunu düşünüyorum. Sendikalar mevcut ekonomik koşulların ve muhatap oldukları işletmelerin finansal koşulları ile ülkenin genel koşullarının göz önünde bulundurulduğu bir anlayışla temel ücret ve zam oranlarının taleplerini belirler. Ayrıca temsil ettikleri personellerdeki gruplara ve niteliklere göre çeşitli taleplerde bulunarak hem sosyal hem ekonomik çerçeveyi oluştururlar. Bir taraf yerde bakım hizmeti veren personel profiline göre taleplere yoğunlaşırken, diğer tarafın uçucu ekip ile ilgili öncelikli taleplere yönelmesi ve bu kalemler üzerinde taslağını oluşturması işin doğal akışıdır.
Fakat temsil edilen kesimlerin algısal ve beklentisel olarak doğru yönetilememesi ne kadar zam alınırsa alınsın memnuniyetsizliklere ve çok ağır eleştirilerle mutsuzluklara neden olur. Taslağınızı çok şişirip muhataplarınızdan biz istedik onlar vermedi çizgisinde olursanız bu da sizi başarılı kılmaz. Önemli olan ne kadar objektif ve ne kadar karşılanabilir bir sözleşme süreci yönetmenizdir. Çok ağır sözler ya da tiyatral bazı çıkışlarda olsa havada uçağı uçuran insanların ruh sağlığı ve psikolojik davranışlarıyla ilgili taşıdıkları sorumluluk bence bir kenara itilmemeli.
Tabii ki sendikaların haklı taleplerini ve mağduriyetlerini sonuna kadar savunmak ve bu konuda kararlı bir duruşla her türlü hukuki hakkını kullanması gerekir. Fakat buradaki iletişim dili ve müzakere yaklaşımı da bence önemli. Her iki tarafında kelime oyunlarına ya da gözünü yapılacak mutabakata dikmiş on binlerce çalışanın motivasyonunu olumsuz etkilemeye hakkı yok.
Bu pazar mesaisi hem yerde hem havada çalışanlar için belli ki çok büyük bir hak kaybı ve ihlaline neden oluyor. Yargı süreci de bunu destekleyen bir karar vermişse bunu tis konusu yapmak bile bence adil değil. Zam ve diğer talepler ile ilgili karşılıklı ağır suçlamalar ve iddialar söz konusu. Şayet bunlar gerçekse hakikaten durum vahim. Çünkü tutarsızlık veya bu konularda samimiyetsizlik her iki hüviyete de olan güveni ve bağlılığı sarsar. Bence bu hatadan bir an evvel vazgeçilmeli.
Yasal süreçler zorlanıp, iş grev veya arabulucu sürecine kadar sürüklenirse mevcut adalet sistemi ve yargı içtihatlarına göre süreç sanırım lehte değil üyelerin aleyhine işletiliyor. Grev ve eylem noktasında da havalimanları ve hava trafiği söz konusu olunca dışarıdan müdahaleler ya da engellemeler de yaşanacağı kesin. Bu açıdan elinizdeki kartları çok iyi okumalısınız.
Bir taraftan süreç doğru yönetilemezse ve süreç uzadıkça sendika büyüyen beklentilerin altında ezilecek. Şayet ölümü gösterip sıtmaya razı ederiz kafasında tribünlere oynarsanız samimiyetiniz geri kalan tüm süreçlerde sorgulanmaya başlayacaktır. O yüzden haklı bir mücadeleyi haklı yöntem ve metotlarla yönetmelisiniz. İşverenlerinizle sağlıklı bir iletişim kurup sorumluluk anlayışıyla adımlar atılmalı.
İşletme yöneticilerinin de sendikaların mevcut konjonktürdeki rollerine saygı duymaları gerekir. Zaten statükoyu tepeden yönetenler, sendikaların alanlardaki ve meydanlardaki gücünü zayıflatmış birçok grev vs. kararlarını kısıtlayarak dava süreçlerini daha da karmaşıklaştırmış halde…
Umarım sendika haklı ve samimi direnişte, işveren tarafı işe buna gerçekten çözüm arayan bir çizgide görüşmelerine devam eder. Sert sözlere ağır laflara rağmen yarın sizi mahcup edecek bir noktaya mahkûm olmazsınız. Biz çalışanların her türlü sorun ile beklentisini önemseyen ve destekleyen tarafta kalacağız. Dileriz bir an evvel en yüksek oranlarda ve en iyi şartlarda mevcut sözleşmenin tamamlanması sağlanır.
Aldığım bilgilere istinaden THY A.O. da ki İSG uzmanlarına prim olarak 3500TL önerilirken Teknik A.Ş. de bu rakam 10000TL olduğundan Hava İş aynı ücret skalasından faydalanmak istiyor. Ayrıca ciddi problem oluşturan başlangıç ücretlerini iyileştirmek amaçlansa da normal zam ücretinden tenkisata gidilmek istendiği tarafıma ulaşan bir diğer bilgi. Kokpitte sorun olan dar gövde pilotları için bacak (sektör) parası konusunda anlaşmazlık söz konusu. İlk kez seneler sonra uçuş maddelerinde esaslı değişikliklerin görüşüldüğü tis sürecinde zam oranları dışında çalışma şartlarının ve sosyal hakların iyileştirilmesi için görüşmelerde sıkıntılar olduğu tarafıma ulaşan detaylar.
Bugün %50 veren irade yarın %56 ya da %64 de tek taraflı ilan edip mevcut sendikalılık kimliğine zarar vermezler. Çünkü bu yüzden sivil toplum kuruluşlarına ve sendikalara güvende ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bu da toplumsal ve ekonomik dengelere zarar veriyor. Yine üzerine basa basa söylüyorum samimi biçimde emek mücadelesi veren her zümre bizim için çok değerli. Lakin yutamayacağımız lokmayı da ağzınızda şişirip şişirip sak balon gibi patlamakta var. Ben iyi senaryoya odaklandım, yaklaşan seçim süreci ve İstanbul’unda önemi mevcut iktidar için çok büyük. Bu bakımdan bile on binlerce kişinin oy verme davranışını da etkileyecek bir süreç olduğu göz önünde bulundurularak mutlaka mümkün olduğunca esnek davranılması lazım. Yoksa herkes dağılan masanın altında kalır…
Saygılarımla, mutlu haftalar…
Bir kere HAVA iş %90 ÜZERİ BİR TALEPLE MASAYA OTURDU. TEKNİĞİN SÖZLEŞMESİNDEN SONRA BUNU ÖNCE %75 ŞİMDİDE ŞİMDİDE YALAN SÖYLEDİNİZ VERSEYDİNİZ RAZIYDIK %64 E GETİRDİ. BU NE BAŞARI NEDE SEFAFLIKTIR. 2.Sİ BOLAT AKILLI DAVRANDI ÖNCE HÜKÜMETE VE KENDİNE YAKIN SENDİKAYLA İŞİ UZATMADAN BİTRİDİ SONRA ONLARI BU RAKKAMLARLA KÖŞEYE SIKIŞTIRMAYA ÇALIŞTI. ŞİMDİ TATLIBAL ALTTA KALMAMAK İÇİN OLAYI KONTROLLÜ BİR KAVGAYLA KÜLLİYEYE TAŞIMAYA ÇALIŞIYOR..SONRA BAHANESİ OLACAK NAPALIM BEYLER BEN İMZALAMDIM AMA REİS ÇAĞIRDI ORDA DA ORTA YOLU KOYDU ONA BAĞLILIK VE MİNNETLE İMZALADIK DİYECEK.. YİNE TOPU DIŞARI ATACAK..EY BENİM GARİP İŞÇİ EMEKÇİ KARDAŞIM ÇİVİSİ ÇIKMIŞ MEMLKETİN.
Tolga Bey,
Daha aktif yazmanız , güncel konulara dikkat çekici ve etkili format ile değinmeniz, gündeme getirmeniz, her zaman takdire değer, buna ilave ısrarla beklenen konu ONUR air akibeti, patronun çalışanlara yaptığı büyük yanlış, bir kaç çalışan yöneticinin başka bir şirketle olumsuz etkileri hususunda bilgi vermeniz bizleri ziyadesi ile memnun edecektir, hayırlı ve çok başarılı işleriniz olsun İnşallah.
Bol At Efendi algı yapmasını iyi biliyor,zannedersem Fatih Üniversitesinde çalışırken öğrendi.