Namık Tan, “K. G.’nin görevden alınma işleminin M.F.S.’nin aralarındaki konuşmayı THY İnsan Kaynakları Başkanı Ebubekir Akgül ile İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Abdülkerim Çay’a intikal ettirmesi sonucu gerçekleştiği, hemen akabinde 24 Ağustos 2023 tarihinde yürürlüğe giren bir düzenleme ile uçuş yönergelerine ibadet izninin tanımlandığı belirtilmektedir” ifadelerine yer verdi.
CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Namık Tan, Türk Hava Yolları’nda görev yapan kıdemli bir kaptan pilotun “kokpitte namaz kılmanın uçuş güvenliğini tehlikeye atabileceği görüşünü” dile getirdiği gerekçesiyle işten çıkarıldığı iddiasını Meclis’e taşıdı.
CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’na Türk Hava Yollarında kıdemli bir kaptan pilot K. G.’nin “kokpitte namaz kılmanın uçuş güvenliğini tehlikeye atabileceği görüşünü” dile getirdiği için işten çıkarılmasına dair iddiaları sordu.
CHP’li Tan önergesinde “Geçtiğimiz günlerde basında yer alan bazı haberlerde, Türk Hava Yolları (THY) bünyesinde 20 yıldır görev yapmakta olan bir kaptan pilot K. G.’nin , “performans düşüklüğü” gerekçesiyle işine son verildiği; fakat bu kararın arkasındaki asıl sebebin, bu pilotun Kanada’nın Vancouver kentine gerçekleştirmekte olduğu bir uzun mesafe uçuşu sırasında kendisine eşlik eden yardımcı pilot (first officier) M. F. S. ile yaptığı bir konuşmada, “uçağın kokpitinde namaz kılmanın uçuş güvenliği açısından riskli olabileceği” şeklinde bir uyarıda bulunması olduğu iddia edilmektedir.
Yine aynı haberlerde, K. G.’nin görevden alınma işleminin M.F.S.’nin aralarındaki konuşmayı THY İnsan Kaynakları Başkanı Ebubekir Akgül ile İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Abdülkerim Çay’a intikal ettirmesi sonucu gerçekleştiği, hemen akabinde 24 Ağustos 2023 tarihinde yürürlüğe giren bir düzenleme ile uçuş yönergelerine ibadet izninin tanımlandığı belirtilmektedir” ifadelerine yer verdi.
CHP’li Tan’ın önergesinde Bakan Uraloğlu’na şu soruları yöneltti:
“Önergeye konu olan iddialara dair bakanlığınız nezdinde bir araştırma ya da soruşturma girişimi gerçekleştirilmiş midir? Gerçekleştirilmemiş ise bu konuda bir tasarrufta bulunmayı planlıyor musunuz?
İddialar doğru ise, ülkemizin dünyaca ünlü marka kuruluşlarından Türk Hava Yolları bünyesinde “kimlik temelli ayrımcılık” ve “personeli fişleme” anlamına gelen; bu konuda gerek kanunlara ve genel ahlaka aykırı olan, gerek THY içerisindeki kurumsallığa büyük zarar vermesi muhtemel bu eyleme dair nasıl bir işlem gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz?
İddialar doğru ise, 20 yılı THY bünyesinde olmak üzere toplam 40 yıl uçuş deneyimi olan Kaptan Pilot K. G.’nin hangi uçuş ya da görevler sırasında düşük performans gösterdiği tespit edilmiştir? Eğer varsa, bu tespitin ardından herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Böyle bir tespit yoksa, K. G.’nin görevden alınma gerekçesi nedir?
İddialar doğru ise, amiri konumundaki K. G.’yi aralarındaki bir görüşmeyi görev dışı gerekçelerle, THY üst yönetimindeki kişilere “ihbar eden” M.F.S. hakkında herhangi bir idari soruşturma başlatılması planlanmakta mıdır?
K.G. ve M.F.S. arasında geçtiği iddia edilen konuşmanın THY üst yönetiminden kişilerle paylaşılması THY’nin kurum içi yönetmeliklerine uygun mudur? Uygun olmadığı takdirde M.F.S.’nin eyleminin 6698 sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanununa aykırı olduğu ve bu eylemin M.F.S.’ye iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilmesine kadar varabilecek bir hukuki süreci başlatabileceği; böyle bir sonucun THY’nin kurumsal kimliğine ne ölçüde zarar verebileceği hesaplanmış mıdır?
Kokpitte namaz ve benzeri ibadetlere serbesti tanıyan yeni uçuş yönergesi, hangi bilimsel araştırmaya ya da tespite dayanmaktadır? Uçuş sırasında pilotların ibadet etmesini uçuş güvenliğine uygun olduğunu destekleyen bir çalışma bakanlığınızca yapılmış mıdır? Yapılmamış ise bu kararın uçuş güvenliği konusunda yaratacağı riskler hesaplanmış mıdır?
THY uçuş yönergelerinde “ibadet” gibi pilotların ve diğer personelin özel hayatına dair konularla alâkalı hükümlerin yer almasının kuruluşun kadroları arasında kimlik temelli gruplaşma ve ayrımcılığa yol açabileceği; bunun sonucunda personelin “görevleri sırasında ibadet yapanlar ve yapmayanlar” şeklinde ayrıştırılarak kurum içi bütünlüğün bozulacağı ve çalışma disiplininin zedeleneceği ihtimali bakanlığınızın yetkilileri tarafından değerlendirilmekte midir?”