- Yeni Yılda Çalışanlar Yine Mutsuz ve Karamsar…
- Yüksek Veri Kesintileri ücretleri yarı yarıya düşürdü…
- Kokpit ve Kabinin önemi ortada ancak aynı muameleyi göremeyen teknisyenler huzursuz…
- Adamına göre emeklilik haksızlıktır…
- Özel sağlık sigortası mı özel ek maliyet mi?
Değerli Okurlarım,
Her yeni yıl tüm dünyada yeni heyecanlar ve beklentiler ile umutlar doğururdu. Lakin son yıllarda dünyadaki yaşanan savaşlar, akan göz yaşı ve kan ile ağır felaketler herkesin gelecekle ilgili kaygılarını ve umutlarını maalesef çok olumsuz etkiledi. Pandemiden beri süre gelen ekonomik krizler ve ülkemizdeki olumsuz etkileri herkesi hala derinden sarsmaya devam ediyor.
Asgari ücrete yapılan zamlar daha çalışanların cebine girmeden her alanda yapılan ağır zamlar maalesef ücretli çalışanların yarasına tuz oldu. İnsanlar artık ülkesine ve geleceğine güvenle bakamıyor. Her ne kadar teknoloji hızla ilerleyip insanların yaşam konforunun giderek daha yükseldiği düşünülse de fırsat eşitsizliği ve adaletsizlikler daha da artmaya ve insanlar daha da mutsuz olmaya mahkûm edilmekte.
Havacılık özel yetenekler ve yetkinlikler isteyen bir meslek. Bu alanda tecrübe ve yeterliliğe sahip olmak son derece önemli. Dünyada havacılık giderek büyüyor ve gelişiyor olsa da bu yükü omzunda taşıyan emekçilerinin değeri ise her geçen yıl daha da küçülüyor. Ücretleri, sosyal hakları ve çalışma koşulları hak ettikleri çizgide değil. Şimdilerde üzerlerindeki ağır vergi yükü doğrultusunda aldıkları ücretler daha anlamsız ve değersiz bir hal aldı. Bu yıl açıklanan vergi oranlarına bakılınca neredeyse ilk aylardan itibaren yüksek vergi dilimi ile kesintiler yaşanacağı apaçık ortada. Bu durum verilen zamları ya da yapılan iyileştirmelerin tümünü çöp ediyor. Çarşı pazarın orantısız fahiş zamları ile çalışanların üzerlerindeki bu ağır vergi yükü maalesef artık taşınamaz bir halde.
THY şu an başlayan toplu sözleşme süreçlerinde mutlaka bu sorunun üzerine gitmeli ve en azından belli bir kısma işveren desteği sağlanmalı. Uçucu personellerdeki gibi sabit bir dilim oranı vb. alternatifler sunulmalı. Yoksa bu şartlarda verilecek zamlar bir önceki yılın vergi kesintisi olmamış rakamlarına denk gelecek. Örneğin geçen yıl vergi kesintisi olmasa 50 bin TL alması beklenen biri bu yıl asgari ücrete yapılan zam oranında neredeyse yıl sonunda vergi ve kesintiler yaşadı. Yıl sonunda belki 30 binlerin altında maaş aldı. Şimdi bu durumdaki birine %50 zam verseniz bile önceki yılın vergi yükü ve kaybını karşılamış olmuyor. Bu kadar yüksek kesintilerle açıkçası çalışanların maaşları sanki hep bir yıl geriden gelmiş gibi oluyor.
Yani özetle çalışanların ücretleri üzerindeki ağır vergi yükü karşısında yapılacak zamlar neredeyse bir önceki yılın vergi kesintisiz rakamlarına tekabül ediyor. Oysa zamlar da hayat pahalılığı da yerinde durmadan sürekli artıyor. Bu tabloda bir önceki yılın maaşına bu yılki zamlarla yaşamak zorunda bırakılmış oluyor insanlar. Bu da özellikle THY’deki insanları hem başka ülkelerde hem de başka firmalarda iş arayışına itiyor. Aldığımız duyumlara göre özellikle yetkili teknisyenlerde büyük bir kaçış furyası söz konusuymuş. Bu nedenle toplu sözleşme döneminde insanları rahatlatacak rakamlarda iyileştirmeler yapılmazsa sanırım bu sayılar giderek daha da artacak. Mikail Beyin bu durumu yönetim kuruluna çok iyi aktarması ve şirketteki tecrübeli personel kaybına engel olunması gerekiyor. Özellikle yetkili teknisyenler kendilerine sahip çıkılmasını ve ücret koşullarının iyileştirilmesini bekliyor. Bize ulaşan okurlarımızın bu konudaki sitemleri ve şikayetleri bir hayli fazla.
Risk unsuru baz alındığında birincil önemde kokpit ve kabin gelse de iş yükü ve işin ehemmiyeti düşünüldüğünde lisanslı personel olarak eşit değerlendirme gerekirken altında bir bakış açısına ve muameleye açıkçası çok kırgın ve tepkililer. Bu ay Ahmet Bey’in müjdesini vererek açıkladığı ek primlerin mevcut vergi kesintileri ile neredeyse gelirlerini yarı yarıya düşürdüğü iddialar arasında. Yani hali hazırda 1 maaş ve ikramiye + 2 maaş ek prim alan bir personel sanki vergi kesintisi olmamış 1 Maaş + 1 ikramiyeye düşük bir ilave ücret almış gibiymiş bordrolar. Açıkçası bu durum ücretlere yapılacak zamlardan çok daha önemli bir hal alıyor. Sendikaların bu konuyu gündemlerine aldıkları ama işveren tarafının buna pek sıcak bakmadığı duyumlarını alsak da bu konuda tüm çalışanların Ahmet Bey’den diğer iştirak şirketlerde ve üst yöneticilerde olduğu gibi sabit bir oranın uygulanması yönünde büyük bir beklentisi var.
Ayrıca okurlarımızdan emeklilik ve özel sağlık sigortası konularında da çok şikâyet aldık. Emeklilik politikalarında ara kademelerde sanırım adamcıl bir yaklaşım hâkim. Herkes kendine yakınları koruyarak hoşnut olmadıklarını bu yolla göndermeye çalışıyor. Açıkçası ömrünü mesleğine ve şirketine adamış insanlara karşı adil ve vefakâr olmalısınız. Özel sağlık sigortalarındaki kota ve alınan ek ücretler sağlık sorunu yaşayanlar için ayrı bir külfete dönüşmüş vaziyette. Şirketin çalışanlarına sosyal bir imkân olarak sunduğu bu sağlık sigortasının ek bir maliyet doğurması ve muayene sınırlaması çok kötü bir durum. Sigorta firmaları da pandemi sonrası daha fazla kar için kısıtlamalara ve prim oranlarını yüksek tutarlara çıkarmaları karşısında şirket yöneticilerinin farklı alternatifler sunabilmesi gerekiyor. Bu kadar büyük bir portföye çok daha özel şartlarla hizmet vermek isteyen bence birçok firma sırada bekliyordur.
Velhasıl çalışanların omzundaki vergi yükü hafifletilerek, sunulan sosyal imkanlarında ek maliyet doğurmaması için herkes sizden kalıcı çözümler bekliyor. Tecrübeli iş gücünü koruyan bir ücret zammı ve onları motive edecek adımlara çok ihtiyaç var. Geçim sıkıntısı yaşayan, huzursuz ve mutsuz çalışanların verimi ve aidiyet duygusu hep düşük olur. Bunun için kalıcı ve güçlü adımlar atmanızı bekliyor herkes…
2024’ün her şeye rağmen herkese sağlık, huzur ve bol kazanç getirmesini diliyorum…
Sağlıcakla kalın…