Aylardır, THY’nin Star Alliance ile gerçekleştireceği birliktelik konuşuluyor. Ancak; bu birlikteliğin neler getireceği, neler götürebileceği hiçbir basın kuruluşumuz tarafından sorgulanmıyor, sadece SABAH gazetesinin Ekonomi sayfalarında, THY’nin Genel Müdürü ile bu konuda röportaj yapılıyor, ama bu, röportajdan daha çok; Sayın THY Genel Müdürü’nün Star Alliance’ın, THY’ye ne gibi yararlar sunacağına ilişkin tek taraflı görüşlerinin açıklanmasından öteye gitmiyor.
Kimse, bu birliktelik veya evlilik, ileride mutluluk yaratmazsa neler olur, THY ileride mutlu olamazsa, bu evlilikten kayıpları olur mu, olursa ne kadar olur? demiyor, ya da diyemiyor.
Avrupa Birliği’ne girebilmemiz için, bir takım uyum yasalarının çıkartılmasının ve ulusal ödünlerin önümüze bir koşul olarak konduğu gibi; THY’ye de Star Alliance‘a girişte, ne gibi koşullar öne sürüleceği ve bundan ne kadar etkileneceğimiz, bir soru işareti olarak duruyor karşımızda.
Bana, bu birlikteliğe bardağın iyi gösteren tarafından bakmaya çalışıyoruz gibi geliyor. Biraz da bardağın diğer tarafından bakmanın ne zararı olabilir diye düşünerek, kafama takılanları bu haftataki yazıma taşıyarak sizlerle paylaşmak istedim.
Sizlerin bu birleşme hakkındaki değerli yorumlarınız, sanırım ilgililerce de dikkate alınacaktır.
Basınımızın, sektörümüz sivil havacılık ile ilgili yazı yazabilecek ve soru-cevap yürütebilecek yeterli kadrosu olmaması, ya da yazanların, THY tarafından seçilen özel gazeteciler olması nedeniyle, THY Genel Müdürü, her röportajında, her açıklamasında THY açısından çok rahat görünen bir ortam sergiliyor.
Yani basına; ‘gel yaz’ diyorlar, onlar da ‘gelip, dinleyip yazıyorlar.’ Bu kadar basit işte… Ne soru var, ne eleştiri(!)
(THY’ye sadece bardağın iyi gösteren tarafından baktırılıyoruz…)
Neyse, konumuza dönelim isterseniz;
Bu birliktelik girişimi, THY’de daha önce de; 2001–2002 seneleri arasında Qualiflyer grubu ile Sayın Cem Kozlu döneminde yaşanmış, ama sonunda bu evlilik yürümemişti. Yani, evlilik öncesi hayaller, hayatta her zaman mutluluğa dönüşemiyor. Önemli olan; istenmeyen ama gündeme gelen ayrılıklarda, çiftlerin bu birliktelikten en az yara alarak birlikteliklerini bitirebilme planlarını baştan yapmış olmaları.
Ayrıca, yine sesli düşünürsek; Star Alliance’ın başını çeken dev Lufthansa’nın, THY’nin en çok sefer yaptığı ve büyük bir pazara sahip olduğu Almanya hattında da olması, bu birliktelik için dezavantaj mı, yoksa avantaj mıdır? Sizce.
Star Alliance yerine; kendi özel pazarımızın olmadığı, Air France’ın başını çektiği Skyteam veya British Airways’in başını çektiği One World Alliance, bize daha iyi bir eş olabilir miydi acaba? Diye kuşkularım var.
Sonuçta; aynen AB sürecinde olduğu gibi; yine büyüklerin çıkarlarının gözetildiği, öne çıkartıldığı, aslında onların pazar paylarının korunmasına hizmet eden, küçüklerin rekabet gücünün kırıldığı bir “birlik” süreci olmasın bu Star Alliance serüveni? Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım” Aman dikkat!”
Değerli okurlarım;
THY yönetiminin bu gün yapmak istediği işbirliğine karşı çıkmak mümkün değildir. Dünyanın sayılı şirketlerinden olacağım diyen THY’nin bu kulvarda filo yapısı itibariyle kesinlikle bir partnere ihtiyacı vardır. Bu açıdan bakarak incelediğimde; STAR grubunun, Alliance’ler arasında en kuvvetli ağa sahip olduğunu gördüm.
Ancak, bu tek başına yeterli bir faktör değildir.
STAR grubunun başında Lufthansa gibi bir devi gördüğümde, aklıma değişik senaryolar geliyor. Lufthansa’nın bu birliktelikten sonra hangi iç hat noktalarımıza direk uçuş yapmak isteyeceğini düşünüyorum. Sonra yine düşünüyorum ki: THY’miz Almanya’da kaç noktaya uçuyor, uçmayı planlıyor? Onlar bizim iç hatlarımıza direk uçuş yaparlarsa, THY’de onlardan bu hakları ister diye umarak, kendimi rahatlatıyorum.
Dünyanın tek pazar haline geldiği küreselleşme sürecinde, havayolu şirketlerinin de önüne; yaşamlarını global pazarda sürdürebilmeleri için, sadece ülkelerinde değil, dünyanın her köşesinde rekabet etme koşulu birlikte getiriliyor. Rekabetin sihirli sözcüğü “büyümek” büyümenin yolu ise; güç birliği oluşturularak sinerji yaratmaktan geçiyor. (Ancak, rekabetin ölümcül bir süreç olduğunu, “büyüme”nin ise hiç bir kural tanımadığını, yani rekabet sürecinde, birilerinin büyümesi için birilerinin küçülmesi ya da yok olması gerekeceğini de unutmamalıyız…)
Dünyaya baktığımızda, birleşen yani evlenen şirketler, büyüklük sıralamasında birkaç basamak birden atlıyor. Son yıllarda evlilikler sadece sektörümüzde değil birçok iş alanında yaşanıyor.
Hedef: Maliyet ve kaynakların paylaşılmasının sağlayacağı tasarruf ve verimliliği yakalamak.Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde, başta Ar-Ge olmak üzere; üretim, pazarlama, iş gücü maliyetlerini düşüren şirketlerin tüketiciye belirli avantajlar sağlaması hedefleniyor. İşte bu gerçekler içersinde,
THY’ye sormak istiyorum;
1-Birlik, iş stratejinize uygun mu?
2-Birliğin iş anlayışı sağlam mı?
3-Zor zamanlar oluşursa, bunları göğüslemeye yeterli enerjiniz, bir planınız var mı?
4-Ortağınıza güveniniz var mı, onu iyi tanıyor musunuz?
5-Birlik içindeki konumunuz dengeli mi?
6-THY, grubun hangi kararında mevcut oy hakkı ile nasıl etkin olacak?
7-Öngörülen çalışma şekliyle, THY’mizin havayolu kimliği azalacak mı? Rengi, amblemi ve bayrağı aynen muhafaza edilecek mi?
8-STAR üyeleri; satış ve pazarlama faaliyetlerindeki etkinliklerini artırıcı girişimlerde bulunmayı mı, yoksa organizasyon ağırlıklıklı mı çalışmak istiyorlar?
9-Organizasyon açısından kurumlar birbirinin içine çok girerlerse, mutlu olamaz ve ayrılmak istediği zaman, geriye dönüşte ne gibi zorluklar çekilebilir? Star Alliance, bu konuda nasıl bir yöntem izliyor?
10-THY, doyum noktasına ulaşırsa veya hiçbir zaman doymaz, hep açlık hissederse, nasıl geri dönecek? Bu geri dönüş esnasında neler kaybedecek? Bunları da net olarak düşündünüz mü? Yani evliliğin bitiş şartları konuşuldu mu?
11-Full entegrasyondan kaçınacak mısınız? THY’nin bu konudaki düşüncesi nedir?
12-THY’nin trafik kazancı olabilecek mi? Başka ne tür kaynaklar var.
13-Pazar tanımlaması, senaryo değiştikçe değişecektir. Bu senaryolar üzerinde çalışıldı mı?
14-Code share kazanç ölçümü yapıldı mı?
Yukarıda sıraladığımız bu sorulara cevap alabilirsek, evliliğin uzun vadeli bir birlikteliğe dönüşüp, dönüşmeyeceği konusunda bilgi sahibi oluruz.
Bu cevapları, benim gibi, duymak isteyen ya da yeni sorular sormak isteyen birçok okuyucumuz olacaktır. Düşünce ve konuyla ilgili bilgilerinizi, önerilerinizi köşemde yorumlayarak paylaşmak isterim.
İyi haftalar dileğimle.