TCG Anadolu üzerinden kalkış ve iniş animasyonu ilk kez yayınlanan KIZILELMA yeni bir dönem başlatacak. Herhangi bir destek sistemi olmadan gemiden kalkacak platform uzmanlara göre sahadaki dinamiği değiştirecek.
Baykar Savunma Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar geçtiğimiz günlerde bir törene katılmış ve devam eden projelerle ilgili kısa bir sunum yapmıştı. Mezunu olduğu İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından Fahri Doktora unvanı verilen Bayraktar’ın burada yaptığı sunum, KIZILELMA MİUS’un (Muharip İnsansız Uçak Sistemi) geleceği yapısı hakkında önemli detaylar veriyor.
Hatırlanacağı üzere törende KIZILELMA’nın TCG Anadolu’dan kalkış ve inişine dair hazırlanan animasyon gösterilmiş ve Bayraktar da buradaki görüntülerin ‘matematiksel temellere dayanarak’ oluşturulduğundan bahsetmişti. Aslında bu bilgi son derece değerli… Çünkü hem yaklaşma, hem iniş, hem de kalkış konusunda MİUS’un nasıl bir yol izleyeceği animasyonun ardından daha anlaşılır bir hale geldi.
Matematiksel temeller’ vurgusuna dikkat
Savunma Sanayii Araştırmacısı Mehmet Fatih Küçük ile bir araya gelerek hem videodaki kimi detayları hem de TCG Anadolu hizmete alındığında üzerinde hangi insansız hava araçlarının olabileceği konusunu ele aldık.
Aslında bu tarz animasyonlar sektörde çok büyük heyecan yaratmıyor. Küçük de bu yaklaşıma katılıyor ama söz konusu animasyonun çok dikkat çekici olduğundan bahsediyor. Nedeni soruyoruz… “Selçuk Bayraktar’ın videoyu sunarken bunların matematiksel temellere dayandırılarak oluşturulmuş görüntüler olduğunu belirtmesi çok önemli” yanıtını alıyoruz.
Ortaya konan irade bir ‘ara çözüm’ değil
Bu durumun başka bir gerçekliğe işaret ettiğine dikkat çekiyor Küçük ve “Baykar Teknoloji’nin projeksiyonu uzun zaman önce planlanmış. Daha net ifadeyle KIZILELMA’nın tasarımı en başından bugüne TCG Anadolu ve benzer platformlarda görev alacak şekilde yapılmış. Bu da bizi söz konusu yaklaşımın bir ‘ara çözüm’ olmadığını, doğrudan sahadaki dinamiği değiştirecek durum üzerine çalışıldığını gösteriyor” bilgisini paylaşıyor.
KIZILELMA’nın katapult/mancınık da denilen uçağın hızlanmasını sağlayan bir destek sistemi olmadan kısa pistten kalkabilmesinin önemine değinen Küçük, devam ediyor:
“Bu gerçekleştirilmesi oldukça zor bir kısım. Baykar Teknoloji’nin burada çok yüksek itki ağırlık oranı hedeflediğini görüyoruz. İniş kısmındaysa yine birçok uçak gemisinde olduğu gibi uçağı yakalayan bir kanca sistemi bulunuyor. Bu sistemin gemiye entegrasyonu da çok kolay değil. Ancak daha da zor olan kısmı TCG Anadolu gibi, uçak gemilerine göre daha dar olan bir platforma, bu şekilde uçak indirmek. Bu noktada Baykar Teknoloji’nin yıllardır geliştirdiği otopilot ve yazılımlarına güvendiğini görüyoruz.”
KIZILELMA’nın animasyonu haliyle TCG Anadolu’da konuşlanacak insansız hava araçları meselesini yeniden gündeme taşıyor. Hem bu konuyu hem de gelecek dönemde Kızılelma’nın farklı platformlar için de benzer adaptasyonlarını görme ihtimalini soruyoruz…
Öncelikle tasarımsal sürece değiniyor Küçük:
“Açıkçası TCG Anadolu üzerinde SİHA görmek için bir süre daha bekleyeceğiz. TCG Anadolu halihazırda yeni tamamlanan ve üzerinde modifikasyon yapılması kolay olmayan bir gemi. Platformun dizayn sahibi İspanyol Navantia şirketinin gemiye dair garantileri var. Tasarım değişikliği bu tarz konularda sorun yaratabiliyor.
Ayrıca, bir an önce envantere kazandırılarak Türk Deniz Kuvvetleri tarafından geminin farklı harekat tarzları için tatbikatlarda kullanılması, bir nevi ‘bünyeye sindirilmesi’ gerekiyor. Dolayısıyla TCG Anadolu’ya ne zaman sıra gelir ve üzerinde değişikler yapılarak İHA kullanımına kazandırılır bilemiyoruz.
Öncelikle kara üzerinde gemi pistlerini simüle eden bir yapı kurularak İHA’lar buralarda test edilir. İlk olarak kabiliyetlerimizi orada göreceğimizi varsayabiliriz.”
TCG Anadolu’da hangi insansız hava araçları olacak?
Türk savunma sanayiinin bugüne kadarki tek seferdeki en büyük projesi olan TCG Anadolu’nun üzerinde kullanılacak platformlarla ilgili de görüşlerini paylaşıyor Küçük ve “TB2 zaten bu tarz bir platformda doğrudan kullanılmayacak. Oradan elde edilen tecrübeler ışığında TB-3 geliştirildi. Dolayısıyla TB-2’yi gemi konuşlu olarak göreceğimizi sanmıyorum. Akıncı’nın 20 metrelik kanat açıklığı LHD tipi bir gemiden kalkışa izin vermiyor. Bu da demek oluyor ki, eğer başarılabilirse biz TCG Anadolu veya benzeri bir LHD üzerinde KIZILELMA ve TB-3 ikilisini göreceğiz.” diyor.
Bu noktada yeni bir parantez açıyor Küçük… Gemi konuşlu uçak kullanımında tek hususun pistten uçağın kalkıp inebilmesi olmadığını belirterek, sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Uçağın ne kadar yükle kalkabildiği, ne kadar sıklıkla sorti gerçekleştirebildiği, gemi üzerindeki ve karadaki bakım aralığı gibi önemli parametreler var. Bir gemiye 20 adet uçak konuşlandırdığınızda 20’sini de kullanabildiğiniz veya bunları aynı anda uçurabildiğiniz anlamı çıkmıyor.
Türkiye, düz güverteli uçar platformlu gemi tecrübelerinin henüz başında. Bu platformlara hava aracı geliştirme konusundaki eksikliklerimizi göz önüne almamız şart. Haliyle sabırlı olmamız gerekiyor.
ABD gibi ülkelerin yıllardır sürdürdüğü tecrübeleri var. Nitekim yine bu alanda eski bir oyuncu olan Rusya tek uçak gemisi Kuznetsov ile Akdeniz’de yaptığı operasyonlarda önemli sayıda uçağını kaybetti. Yine bu alanda tecrübeli bir ülke olan Fransa uçak gemisi geliştirirken ABD ile sürekli dirsek temasında bulunuyor.
Birleşik Krallık yeni uçak gemileri üzerinde ABD yapımı uçakları kullanıyor.
Biz bu alanda İHA’lar ile yeni bir dinamik oluşturmak istiyoruz. Bu zorlu bir süreç olacak. İnşallah yaşanmaz ama acı tecrübelerle karşılaşma ihtimalimiz de var. Deniz havacılığı çok zorlu bir süreç. Bu gelişmeleri başardığımızda Türk Deniz Kuvvetleri’nin yıllardır amaçladığı ‘Orta Ölçekli Küresel Güç Aktarım Yeteneğine Sahip Deniz Kuvveti’ olma hedefine ulaşacağımıza inanıyorum.” (trthaber)