THY Ramazan ayı boyunca, iç hatlarda Business Class yolcularına sunduğuWelcome Drink adı altında verilen şampanyayı kaldırdı. Bununla da yetinmeyen THY, iç hatlarda trollley’lerde bulunan içkileri de kaldırdı.
Şimdi, buradan seslenmek gerekir. Sevgili THY, sen sadece iç hatlarda müslüman yolcumu taşıyorsun? Sen ticari bir şirketsin ve globalleştiğini iddia ederken, sadece müslümanları ve oruç tutanları ilgilendiren Ramazan ayının özelliği içerisinde, diğer kişilere metazori uygulamalar yaparak, kime yaranmaya çalışıyorsun? Bu Nasıl Dünya çapında bir şirkettir. THY gerçekten dünya çapında bir şirket ama yöneticilerin bu yaptığı bedevi kültür örneği bir uygulama.
Bu uygulamalar We are Turkish Airlines… We are Globally Yours söylemine uygun bir davranış mıdır?
Bunun yanı sıra, Somali’ye yardım adı altında kabin memurlarının eline tutuşturduğunuz kumbara, yönetim olarak sizin mi, yoksa bağlı olduğunuz siyasi yapıya yönelik bir gösteriş midir? THY ve Kızılay arasındaki bu anlaşmada toplanacak olan trilyonların, nasıl kullanılacağına yönelik kuşkuları olduğunu bilmeniz gerekir. Birçok THY çalışanının; bu kutulara Deniz Feneri Derneğinin ismini ve yapmış olduğu yolsuzlukları anımsatan Kızıl Fener kumbaraları demeleri manidar değil midir? Bu kumbaraları kabin memurlarınızın eline tutuşturup milletin gözünün içine sokup yardım etmeye mecbur bırakacağınıza keşke, bu kumbaraları uçağa girerken gözle görülen bir yere koyarak “UNICEF” modeli bir sistem geliştirseydiniz.
Bir okurum bu uygulamanızı bana şikâyet ederken, ”Sefa Bey inanınki cebinde en küçük para 100 lira idi. Bir anda herkesin gözleri üstümde hissettim ve kumbaraya durumum müsait olmadığı halde 100 TL’yi atmak zorunda kaldım” diyerek hayıflanmasının önüne geçerdiniz. Her şeyde yaptığınız gibi buda metazori bir yardım toplama anlayışınız olsa gerek.
Bunların yanı sıra, daha önce THY yönetim kuruluna soktuğunuz, daha sonra gelen şikâyetler doğrultusunda bir dahaki dönemde yönetimden almak zorunda kaldığınız SPK eski başkanı Dr Turan Erol, zamanında denetlediği THY’ye, emekli olduğunda kanunen ve etik kurallarca da sakıncalı olmasına rağmen nasıl alınmıştır?
THY ortaklığı olan Do&Co’nun yönetimine alınan Rize valisi ile Rizeli olan Hamdi Topçu arasında bağlantı var mıdır? Resmi görevde olan bir valinin Do&Co yönetiminde ne işi vardır? Bu tür yanlışlar,Müslüman olduklarını iddia eden THY üst yönetimine yakışıyor mu?
THY ortaklıklarının tümünde, hemen, hemen aynı isimlere rastlanması normal midir? yoksa THY yönetiminin arzu ettiği kişilere sunduğu bir maddi imkân ayrıcalığı mıdır?
Son olarak; Bu sorulara cevap verebilecek kişi THY yönetiminde bulunmakta mıdır?