Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın endüstriyel kenevir üretiminde kararlılık mesajları vermesinin ardından kamu kurumları, iş dünyası ve girişimciler kenevir sanayisi ile ilgili çalışmalara başladı.
Tohumu, lifleri, kökü ve yaprağından 50 bin çeşit sanayi malı üretilebilen kenevirin endüstriyel boyutlarına ilişkin farkındalık artarken, Türkiye’de halihazırda kenevir kompozitlerden nihai ürün üretmeyi başaran bir şirket de ortaya çıktı.
İki girişimci tarafından kurulan Türk araştırma şirketi TechnoArge’nin havacılık, otomotiv ve inşaat sanayisi gibi onlarca sektörü doğrudan etkileyen kompozit sanayisinde “kenevir kompozitler” ile ilgili 3 yıldır çalışma yaptığı ortaya çıktı.
Avcılar’da faaliyet gösteren şirket, kenevirden yaptığı kompozitlerle (farklı malzemelerin yeni bir özellik göstermesi için bir araya getirilmesi) kurşun geçirmez zırh, x-Ray cihazı ve el dezenfektan cihazı üretiyor.
Kenevirden mamul yenilikçi ürünler geliştiren TechnoArge, kenevir kompozitler konusunda ulusal ve küresel ölçekte patent başvurularını da yaptı.
TechnoArge Pazarlama ve Satış Direktörü Selim Özler de biyolojik salgın ve virüslerin toplum sağlığını tehdit ettiğini ve TechnoArge’nin bu muhtemel sorunlara önlem alan çözümler geliştirdiğini ifade etti.
Özler, insanlarla beraber seyahat eden valizlerde ciddi virüsler olduğunu, valizler aracılığıyla bu virüslerin evlere taşındığını, geliştirdikleri x-Ray cihazı ile bunun önlemini aldıklarını, yüzde 65 kaplaması kenevir olan cihaz ile çevreye yayılan radyasyonun da önüne geçtiklerini anlattı.
Özler, 6 adet x-Ray cihazının İstanbul Havalimanı’na satışının tamamlanmak üzere olduğunu da bildirdi.
Geliştirdikleri yürüyen merdiven bandı dezenfekte cihazının da dünyada esaslı bir inovasyon örneği olabileceğini vurgulayan Özler, bantların alkolsüz bir malzemeyle 24 saat temizlenmesini sağladıklarını, söz konusu cihaz için Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki testlerin başarıyla tamamlandığı, İstanbul Havalimanı’nda ise test çalışmasının sürdüğünü kaydetti.
2,5 AYDA 13 BİN EL YIKAMA
Selim Özler, kalabalık yerlerde kullanılmak üzere el dezenfektan makinesi geliştirdiklerini, yapılan testlerin ardından bu makinelerin Atatürk Havalimanı pasaport bölümünde 2,5 aydır kullanıldığını, 2,5 ayda 13 binin üzerinde el yıkama olduğunu belirterek, el hijyen makinesine kenevir kompozitle yaptıkları kaplama malzemesinin hastalıkların dışarıya çıkmasını engellediğini söyledi.
El dezenfektan makinelerinin gümrük kapıları ve havalimanlarında kullanılması gerektiğini ifade eden Özler, “Hastalıklar elbette var ama TechnoArge olarak hastalıklarla ilgili riskleri en alt seviyeye indiriyoruz.” dedi.
Türkiye’nin cari açığını kapatmaya destek vermek istediklerini dile getiren Özler, “Bu ürünleri yurt dışına satıyoruz. Avustralya, Yeni Zelanda, Dubai, Sudan’dan misafirler ağırlıyoruz. Gelen müşteri ‘Bunlar çok güzel ürünler… Sizin ülkenizde neden bunlar yok?’ diyor. Ben bunlara cevap veremiyorum. En büyük sıkıntımız bu. Ülke olarak kendi kurumlarımızda bu ürünleri kullanmamız gerekiyor. Biz ‘dünyanın en temiz havalimanları, en temiz metroları, en temiz pasaport bölümleri bizde olsun’ diyoruz.” şeklinde konuştu.