Değerli okurlar,
Gün geçmiyor ki bu sendikalarla ilgili kulağımıza bir rezalet haberi gelmesin. Malumunuz Özçelik İş sendikasının 16-17 Temmuz’da Ankara’da genel merkez seçimi olacak. Birkaç ay öncesinden yönetime talipliler taraflarını belli ettiler. Komik olanı koskoca sendikanın yönetimine muhalefeti ve rakibi yine kendi içindeki 4 kişiden 2’si 😊. Yahu, 4 lü masanın birbiriyle kişisel husumetleriyle birbirlerine muhaliflerinden muhalefet mi olurmuş?
Yıllardır birlikte yiyip içen aynı halayda mendil sallayanlara ne oldu da birden Cumhuriyet Savcılıklarına, mahkeme koridorlarına kadar uzandı bu kavga.
Komik olan diğer bir yanı da kendi genel merkez yöneticiliği dönemi hakkında suç duyurusunda bulunmuş bu kişiler. Yahu bu nasıl iş… Adama demezler mi kendi yönettiğin masayı, seçim zamanında dava ederek aslında kendinizi de ihbar etmiş olmuyor musunuz?
Bu kadar mı safsınız yahu… Ya da, oy verecek insanları bununla manipüle edilecek kadar ahmak mı sanıyorsunuz.
Böyle muhalefet düşman başına… Her tarafı baştan aşağı komedi ve rezalet…
Arkadaşlar, konu bu denli çetrefilli olunca bende birçok farklı kesimden muhataplarıyla derinlemesine konuyu irdeledim. Kulaklarımla duyduklarıma inanamadım. Öyle çirkin iddialarla öyle ahlaksızca şeyler duydum ki yazmaya insanın yüzü tutmaz. Zaten bu iddiaların birçoğunu yüz yüze söylemeye cesareti olmayan bu kişiler birbirlerinin aleyhlerine açtıkları sahte sosyal medya hesaplarından ulu orta konuştukları için artık gizli saklı bir şeyde kalmadı. Birbirilerinin aile ve özel hayatlarına kadar edilmeyen dedikodu hakaret ve suçlama kalmamış. Utanın yahu… Aile ve özel hayatlardan size ne…
Gelelim ilgili konunun detaylarına… Bildiğiniz üzere, ÇELİK İŞ sendikası önüne tepsiyle konulmuş THY Teknik A.Ş, o zamanlar iktidarda olan Bay Hamdi’nin, “böl- parçala- yönet” planlarıyla, ayrı bir iş kolundan lap diye içeri sokulmuştu. Yılların taşımacılık iş kolu bir anda metal iş koluna geçirildi. Hadi diyelim ki, Bay Hamdi’nin gereksiz girişimi ile bu haksız hukuksuz değişimi zorla yaptırtıp bu iş yerine girdiniz. Peki ya sonrası… Size koca bir camia ve bu kadar üye, böyle rezil rüsva edin diye mi verildi?
Bu toplama ekip, alelacele bir ekip ile yine acilen, bir şube kurup sendikacılık oynayamaya başladılar. Bu toplama ekip, Habom dönemlerindeki arkadaşlarınca hırsı, kıvraklığı ve çapkınlıklarıyla nam saldığı iddia edilen bir uzun oğlanı çıkardılar meydana.. Ferhan ÖNER isimli bu arkadaş şirkette benim de ilk kurucu şefi olduğum ve uzun süre şeflik görevini sürdürdüğüm, Müşteri Uçakları Birimi’nde, henüz 2 yıl bile çalışmadan, yetkisiz bilgisiz yardımcı teknisyen kadrosundan hoop bir anda sendikanın en tepesine çıkarıldı. Bu hızlı çıkışın arka planında neler yattığını siz düşünün artık… Bu Ferhan denilen zat-ı muhteremi kim elinden tutup oraya çıkardı acaba? Torpille bir yere getirilenler, onları o mevkilere taşıyanların sözlerinden dışarı çıkamayacağını sizler de benim gibi biliyor olmalısınız.
Hayatında sendikanın kapısından geçmemiş belki ne işe yaradığını bile bilmeden, hiç tecrübesi olmadan bir anda koca şirketin sendika şube başkanı daha sonra genel başkan yardımcısı olmasının tesadüfen olacağını düşünen var mı acaba?
İddialara göre, o günlerde bu işlere tepkilerden dolayı herkesin geri durması nedeniyle, bulabildikleri ne kadar alakasız ve tecrübesiz kim varsa bulup buluşturup ekipler kurmaya çalışmışlardı. O süreçte de ben bu yanlış atamayı eleştirmiştim. Aslına bakacak olursanız, Teknik AŞ’nin senelerdir taşımacılık iş kolunda iken bir anda Bay Hamdi’nin cahilce veya kasıtlı olarak, İş kolu değiştirilerek Metal İş e geçirilmesindeki etkisini unutmuş olamazsınız. Düne kadar, uçuş işletmesi ve tekniği ile aynı iş kolunda ve aynı sendikaya üye çalışanlar işte böyle birbirinden koparılarak uzaklaştırılmıştı.
Bu değişiklikle, ucuz iş gücü sağlanmış ve her hangi bir sendikal eylemde, uçuş işletme ile Teknik AŞ’nin birlikte mücadele etme sansı yok edilmişti.
HABOM A.Ş’yi (şirket içinde şirket) binlerce genci düşük maaşa çalıştırmak için taşeron gibi kullandılar. O dert ve sorunlarla, bir umut sendikadan medet umanların önüne resmen toplama bir sendika şubesi koydular.
Bu uzun kardeşimizin, kısa sürede Ankara’ya da uzanarak, bir anda lüks araçlarla yüksek maaşlarla ihtişamlı bir genel merkez prensi olduğu iddia ediliyor. Birlikte yol yürüdüğü birçok arkadaşını geride bırakıp, Habom’da yaşanan rezaletlere ve mağduriyetlere aldırış etmeden kafasını Ankara’dan doğru dürüst çıkarmadan konforlu bir 8 yıl geçirdiği söyleniyor.
Kurulan havacılık şubelerindeki şaibeli seçimler bol sıfırlı rezil toplu sözleşmelerle maalesef işyerine ve üyelerine hiçbir şey vermeyen, işçiye söylenen yalanlar ve yanlış yönlendirmelerle Teknik A.Ş’yi darmadağın eden bu ekip şimdilerde kirli geçmişlerini aklamaya mı çalışıyor?
Yahu kardeşim telegramda lüksünüze itiraz edenleri işten attıran, hangarlarda, protokollerde ahkâm kesip sonra kaçan, verdiği vaatleri inkâr eden sizler değil miydiniz? Avrupa Havacılık Şube seçimlerinde rakiplerinizi arayıp tehditler savurarak seçime girmesini hep birlikte engellemediniz mi ?
Birlikte geldiniz, her şeyi birlikte yaptınız. Aynı bataklığın aynı çamurlarısınız. Birbirinize attığınız çamurların izi sizin de alnınızın ortasında duruyor… Hele bir aynaya bakın aynaya… Çalışanın ahını, bedduasını ve eleştirilerini üzerinizde görebiliyor musunuz?
Lüks restoran ve otellerde birlikte konakladınız. Utanmadan gece yaptığınız alemlerin fişlerini faturalarını bile sendikaya yasladığınız söyleniyor. Sendikayla zenginleşip sendikayla adam yerine konmuş bu zavallıların peşine takılan mavi ve yeşil gelinciklere, yada megafonlu şubeciklere de acıyorum.. Siz ne halt yer ve neye yararsınız? Sizin işiniz arkadaşlarınızı temsil etmek, onların dertlerini tarafsızca Merkeze taşımak mı, yoksa gizli ittifaklarla kirli ayak oyunlarına aracılık mı?
Özçelik İş’e siz de karşıysanız, bu sendikanın üst yönetimi için bunca ikiyüzlü savaşınız ve çabanız neden?
Genel Merkez’e karşıysanız 8 yıldır size yalandan ve kaostan başka bir şey vermemiş adamların saflarında işiniz ne?
Bu mu sizin özgün ve özgür iradeniz.. Aynısının laciverti olan bu adamlarla nasıl yol yürürsünüz.. Bunca yıldır aynı masanın pasif etkisiz elamanları öncekilerle ne verebilmişler ki bundan sonra ne verebilsinler size..
O yumruğu, iş kolunuzu zorla değiştirenlere, aidatlarınızla lüks içinde yaşayan herkese kaldırıp sesiniz duyurmak yerine… Önünüze mamayı koyana göre mi davranacaksınız? . Yazık vallahi yazık. Eskiden Hava İş zamanında sendikanın da sendikacıların da bir itibarı vardı. Şimdi çoluk çocukla evcilik oyununa döndü. Belden aşağı hakaret ve iddialarla gelecek mi inşa edilir?
Çakma yeşil şube ile gayrı meşru mavi şubecikler..sizin bu kafa ve bu vizyonla üyenizde değer görmeye karşılık bulma ihtimaliniz zerre yok.
Hele; en son güya çakma bir direnişle 6 ay uzattığınız sözleşmeyi imzalayıp sonra “size anketle soracağız” diye açık açık yalanlarla dolu bir mail atıp kısa süre sonra işvereniniz tarafından sobelendiğinizden beri size kimsenin saygısı kalmış mıdır?
Size kim inansın öncekilerin 2 sini dost 2 sini düşman ilan ederek mi saklayacaksınız yalanlarınızı. Az biraz onuru olan bu kadar rezil bir hale düştükten sonra o koltuklara, ne Ankara’da ne de İstanbul’da oturmazdı…
Çiçeği burnunda Yeşil çevreci şube başkanı ve seçimi sandıkta kaybedip baskıyla tehditle masada kazanmış gayrı meşru Mavi başkan ile Uzun adam Genel başkanlarıyla birlikte İlker AYCI’nın huzurunda imzalanmış sözleşmeyi utanmadan mail atıp “henüz imzalamadık” diyecek kadar yüzsüz ve yalancı durumuna düşmelerine rağmen halen sahnede olmalarına inanamıyorum. Aynı gün ben Airlinehaber de sözleşmenin imzalandığını ilk olarak duyurduğumda, malum kişiler hala eylem planı yapmaktaydılar. Genel merkez imzalıyor ama temsilciler bilmiyor. Olacak iş değildi bu. Bu kadar birbirinizden kopuk musunuz?
Bakın açık açık ve tarafsız biçimde söylüyorum… Hepiniz THY Teknik A.Ş için büyük bir başarısızlık ve hayal kırıklığından öte değilsiniz. Ne bu iş yerini nede oturduğunuz makamları hiçbir zaman hak etmediniz. Kırmızı listeyi tehditle, baskıyla seçime girmesine müsaade etmediniz. Yeşil delegeyi gizli ittifak ve yalanlarla kurup tepki oylarını çaldınız. Şimdi utanmadan yenilikten değişimden bahsetmeyin. Hadi, bakalım; Şimdi yiyorsa kurun yeni bir sendika ya da değiştirin işkolunuzu da görelim gerçek sendikacılığı…
Ben, vicdanı olan savcıların kendinizi de ihbar ettiğiniz suç duyurularında tüm foyanızı ortaya çıkaracağından hiç şüphem yok. Genel merkez inşaatından, alınan yeni şubeler hatta ve hatta Bursa’da, İstanbul’da konakladığınız lüks otellerde aldığınız özel hizmetlere kadar, sendikaya fatura ettiğiniz bütün geçmişinizi teker teker sorgulayacağından hiç şüphem yok…
NOT/ Bu arada Ahmet Bolat Bey THY yönetim kurulu başkanı olduktan sonra Yunus Değirmenci’nin ve Ferhan Öner’in ayrı ayrı Ahmet Bolat beyi ziyaret etmesi bölünmüşlüğü gösterdiğinden yakışıksız bir girişim idi.
Burada yapılan yanlış; İşverene karsı birlikteyiz mesajları yerine biz ayrıyız mesajının verilmiş olmasıdır. Ahmet Bolat beye, Yunus bey ve kadrosu ile anlaşılamazsa bizle anlaşın mesajı verilmiş olmalı…
YAKISIKSIZ VE ŞİMDİYE KADAR GÖRÜLMEMİŞ BİR DURUM.