Değerli okurlar, geçen hafta trafik polisi gibiydik, kamyoncularla uğraştık. Sonunda Hava İş Başkanı da 1 hafta sonra açıkladı ki, “kamyoncu delegeler” iddiası doğru imiş. Şimdi yeni bir manzara ile karşı karşıyayız. Havacıların sendikasına kamyoncu delegelerin geleceğini böylece en yetkili ağızdan öğrenmiş olduk. Başkan beyin röportajını okurken bir yere takıldım. Diyor ki Tatlıbal: ” Havacılık iş kolundaki çalışan sayısı 30-40 bin kişi iken taşımacılığa geçince 793 bin çalışan sayısına çıktı. Bizim burada buna karşı yapmamız gereken ilk iş tüzük tadili yapmaktır. Havacılık iş kolunda taşımacılığın diğer alanlarından üyelerin olmasından biz de rahatsızız. Bizde 300 delege sınırı var ve tüzüğe göre her bir iş yerine bir delege zorunlu. Bakanlık ve sendikalar masasının onayladığı, bizden önceki ve bizim yazmadığımız tüzük söylüyor bunu. Bu işin içinden nasıl çıkacağız bu iddiaları ortaya atanlar bunu da düşündüler mi?”
4 YILDIR NİYE DEĞİŞTİRMEDİNİZ TÜZÜĞÜ?
Güzel soru…Aslında önce cevabını vermiş, sonra soruyu sormuş…Cevap, Tüzük değişikliği yapmak bunun için de Olağanüstü Genel Kurulu toplamaktır. İş kollarının birleştirilmesinin üzerinden tam koca 4 yıl geçmiş… Madem rahatsızdınız, niye toplamadınız Genel Kurulu?
Devam ediyor Hava İş Başkanı:
“Van’dan, Diyarbakır’dan kamyoncular sendikamızı üye olmuş. Artık E-devlet üzerinden sendikaya üye olunabiliyor. Türkiye’nin herhangi bir ilinde çalışan bir arkadaş oturduğu yerden cep telefonuyla sendikaya üye olabiliyor. Ben onaylamasam dahi bakanlık 30 gün içerisinde otomatik olarak onaylıyor. Benim burada kamyoncuyu atma şansım yok. Hiçbirini de tanımıyorum. Belki sendikaya aday olmak isteyenlerin bir planı olabilir. Kamyoncuların üye olması sanki bizim gizli bir planımız gibi yansıtılıyor.”
YÖNETİMDEN HABERSİZ KİMSE ÜYE OLAMAZ !
İlginç bir değerlendirme…“Bunların üye olduğundan benim haberim yok” diyor. Buna cevabı ben vermeyeyim, 6356 sayılı kanun versin ! 17./5 madde:
Sendikaya üyelik, Bakanlıkça sağlanacak elektronik başvuru sistemine e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden kazanılır. Üyelik başvurusu, sendika tarafından otuz gün içinde reddedilmediği takdirde üyelik talebi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir neden gösterilmeden üyelik başvurusu kabul edilmeyenler, bu kararın kendilerine tebliğinden itibaren otuz gün içinde dava açabilir. Mahkemenin kararı kesindir. Mahkemenin davacı lehine karar vermesi hâlinde üyelik, red kararının alındığı tarihte kazanılmış sayılır.
Demek ki neymiş, senin kabulün olmadan bu arkadaşlar dinlenme tesisine girer gibi sendikaya giremezlermiş. Peki siz bu arkadaşların hangisinin üyeliğine itiraz ettiniz. Üstelik bakın, bu işi “adaylardan birinin organize etiğini” söylüyorsanız, bu oyunu bozmak için müdahale etmeniz gerekmez miydi?
Değerli sendikacılar, orası yol geçen hanı değil…Sizin onayınız ve kabulünüz olmadan kimse gelip üye falan olamaz…Haa şimdi diyeceksiniz ki, “ne gerekçe ile reddecektik?” Cevap basit: “Kamyoncu kardeşim, yanlış yere geldin, burası havacıların sendikası. Biz senin sorunlarından anlamayız. Sen de bize havacılığı bilmediğin için katkı sağlayamazsın. Aidatına yazık… Bak karayolu taşımacılığı alanında faaliyet gösteren sendikalar var, oralara üye ol.” dersiniz olur biter…
SÜPÜRGECİ PETROL-İŞ’E DELEGE OLABİLİR Mİ?
Sonuç itibarı ile, senin organize bir kamyoncu işgaline karşı sendikanı ve üyelerinin temsil hakkını koruman lazım. “Ne yapalım valla üye olmuşlar delegeliklerini verdik biz de.” Deme lüksün yok.
Bakın, Petrol, Kimya, İlaç işkolunda petrol üretimi, rafineri faaliyetleri de var süpürge imalat işleri de var. Mesela, Tüpraş’ta yetkili ve örgütlü sendika Petrol İş…. Aynı işkolunda sayılan süpürge imalatında çalışan işçiler organize olup e-devlet üzerinden farklı işyerlerini göstererek önce üye sonra delege olabilir mi? Kanuna göre teorik olarak mümkün…Peki Petrol İş Yönetimi buna izin verir mi? Herhalde vermez. Düşünsenize Petrol İş Genel Kuruluna süpürgeci delegeler geliyor, yönetime giriyor ve petrol işçilerini süpürgeciler yönetiyor! Mümkün mü böyle bir şey.
DUA EDİN, HAMALLAR DA DELEGE OLABİLİRDİ…
Bunu yazarken aklıma geldi baktım. Taşımacılık işkolunda Hamallar da var. Bunu görünce “yine iyi valla ya kamyoncular yerine hamallar delege olarak Hava İş Genel Kuruluna gelse idi” diye düşünmeden edemedim.
Peki çare ne? Çare Sendika yönetiminde…. Çünkü 6356 sayılı yasa ve ilgili mevzuat, delege seçimleri konusunda bir kayıt getirmemiş.
Bakın 10. Maddede ne deniliyor?
Delege seçiminin usul ve esasları kuruluşun tüzüğü ile belirlenir. Ancak tüzüklere delege seçilebilmeyi engelleyici hükümler konulamaz.
Demek ki iş Tüzükte bitiyor. 4 yılınız vardı. Bu tüzüğü 4 kere değiştirirdiniz. O zaman da bu sorunla üyeleriniz karşılaşmaz, havacıların derneğinde “”kamyoncuların delege olması” gibi garabetle uğraşmazlardı.
THY, DİĞER ADAYLARA ZAMAN VE FIRSAT VERMELİ…
Bu arada Genel Kurul demişken THY kulislerinden gelen bir haberi de paylaşalım. Duyduğumuza göre çok sevilen ve tecrübeli bir kaptan Uçuş İşletmede liste hazırlığına başlamış. Defosu olmayan, geçmişte şirkette yöneticilik de yapmış bu kaptanımızın önümüzdeki günlerde adaylığını açıklayacağı konuşuluyor. Aslında olması gereken de buydu. 14.000 uçuş çalışanının olduğu bir şirkette sendika başkanının bir kaptan olması gerçekten son derece yerindedir. Eğer bu haber doğruysa THY işverenine de bir görev düşüyor. Bir tarafta işi gücü sendikacılık olan, ofisleri, arabaları, para gücü olan bir sendika yönetimi, diğer tarafta adaylığını koyan ancak ha babam de babam uçuşa giden bu arada da seçim çalışmalarını yürütmeye gayret eden bir pilot… Açık bir eşitsizlik var. Bu durumda, THY yönetimi aday kaptan ve listesindekilere pozitif ayrımcılık yapmalı ve olabildiğince az uçmalarını sağlamalı. Böylece kısmen de olsa seçim yarışının adil geçmesine katkı sunmalı.
THY YÖNETİMİ SENDİKA SEÇİMİNE KARIŞMA !
Bu noktada, THY yönetiminin geçmişten ders almasını ve bu mücadeleye hiç karışmamasını söylemeye gerek yok sanırım. İşverenin parmağını soktuğu bir yarıştan işçinin gerçek iradesini yansıtan bir yönetim çıkmaz. Bunu yazarken aklıma geldi. Yasaklar kalkmış, Demirel DYP’nin başına geçmiş. 1991 seçimleri için adaylar kapısını aşındırıyor. Bir ilin iki kuvvetli adayı listebaşı olmak için Demirel’e geliyor. Demirel işin içinden çıkamayınca adaylara dönüyor ve şu sözleri söylüyor: “Sizin şehirde önseçim yapacağız. Giein önseçime gazanın gelin gardeşım.” İşte bu söz THY yönetimine örnek olsun. Seçim yarışına karışmasınlar, kim kazanırsa onunla çalışsınlar. Eminim o zaman işçi-işveren ilişkileri çok daha sağlıklı olacaktır…