KAYBEDERKEN KAZANMAK…

Değerli okurlar, izmir Şube hariç tüm işyerlerinde delege seçimleri yapıldı ve tablo netleşti. Yaklaşık 100 civarında kamyoncu Genel Kurula teşrif edecek. Sadece o kadar mı? Kamyoncular Şube Genel Kurullarında da boy gösterdi. Bizim sitede okumuşsunuzdur, sadece Pendik Şubede kayıtlı tam 78 kamyoncu varmış. Antalya’da , izmir de kaç kamyoncu üye kaydedildi ve delege seçti bilmiyoruz.
Şimdi Genel Kurul süreci başlayacak. Ama öncesinde çok sayıda davayı göreceğiz gibi geliyor. Çarkçı kaptan cephesinden o kadar çok usülsüzlük iddiası dile getirildi ki, bunları söyleyenlerin konuyu yargıya götüreceklerinde kuşku bulunmaması gerekir.
Şimdi görünen tablo şu: Bir yanda şirketin % 75’ini oluşturan Uçuş İşletmeyi tarihi fark atarak kazanan Zeytin Dalı grubu, diğer yanda kalan THY işyerlerini kazandığı açıklanan mevcut yönetim. 14.000 kişilik Uçuş İşletme Genel Kurulda % 28 oranında 85 sandalye ile temsil edilecek. Kalan 5000 kişilik yer personeli ise, 64 delege ile Genel Kurula gelecek. Burada amacım uçuş- hava yer ayrımı yapmak değil.  Hesap mantığına dikkat çekmek. Haa, kamyoncuları koyduğunuz zaman zaten iş şirazesinden çıkıyor.
Şimdi Hava İşçilerin savunması şu olacak diye düşünüyorum: “Uçuş İşletme dışında bütün THY işyerlerini biz kazandık.”  İyi, nasıl kazandığınızı biliyoruz da, kazandığın yerlerde katılım oranı % 20’lerde kaldı. Şimdi birileri çıkıyor hamam tasının su yüzünde durduğunun keşfi gibi çığlık atıyorlar “Uçuş İşletmede katılım % 30’da kaldı.” İyi de tosun, o % 30 oranı ve karşılığındaki 3500 oy, senin sendika yönetiminin tüm işyerlerinde aldığı oylardan daha fazla. Mesela Uçuş işletmede oy kullanma süresi 3 gün olarak belirlense ve sandıklar da 72 saat boyunca açık kalsa ve kameralarla canlı olarak periskop tarzı bir yayınla tüm üyelerin kontrolüne açık tutulsaydı ne olurdu biliyor musunuz? Katılım % 70’i bulur, makas daha da açılır, hezimet daha da katmerlenirdi. Kim düşündüyse bravo, Uçuş İşletme seçimini 24 saatle sınırlayıp fecaati önlemiş.
İŞLETMEDE ORAN % 35’i GEÇMEZ…
Peki bu % 30 gerçekten bazı operatörlerin yaymaya çalıştığı gibi küçümsenecek bir oran mı?
Bakın 2009 Genel Kurulu öncesi Uçuş İşletmedeki 5547 pilot ve kabin memurunun sadece 1900’ü oy kullanabilmiş. Oran kaç % 34…
2013 Genel Kurulunda Uçuş İşletmenin mevcudu 9912…Kaç oy kullanılmış derseniz yaklaşık 3400 yani % 34…Üstelik 3 grup çekişiyor.
2017 ‘de ne olmuş. 14.000 civarındaki uçuş çalışanı 4545 oy kullanmış. Oran % 32.5… Hem de seçim son anda ilan edilmesine Çarkçı kaptanın deyimi ile baskın seçim yapılmasına rağmen. Düşünün sendika seçim ilan ediyor ve 2 gün sonra seçim var diyor. Seçimin olduğu gün bir grup kabin memuru ile karşılaştım. “Oy verdiniz mi?” diye sorduğumda “Ne oyu, bizim haberimiz yok, uçuştan geldik eve gidiyoruz.” dediler. şaşırdım. Bir kaptan arkadaşın anlattıkları daha da ilginçti. Brifing sırasında “Arkadaşlar oyunuzu kullandınız mı?” diye sorduğunda bir kabin memuru öne atılmış.” Kullandık kaptanım, 2 liste varmış, kabin mavi listeyi atıyormuş. Biz de maviyi attık.” Kaptan şaşırmış “Nereden çıkartıyorsun kardeşim, 2 farklı liste vardı. ikisinde de kabin memurları yazılıydı.” dediğinde memur mahcup ve şaşkın cevaplamış: “Ne bilelim kaptanım, salonun kapısında bir amirimiz duruyordu, o söyledi.”
İşte böyle bir seçimdi. Haa bir de kokpit Çarkçı’ya, kabin Mavi listeye oy verdi, geyiği var. Yahu birader THY’de zaten pilot sayısı 4000’den az…Hadi bunun 1/3’ü pilot oy verse 1300 yapar. Hadi 200 daha koyun etsin 1500…Uçuşlara bakınca normal bir rakam…Eee ne oluyor geriye kalan 2000 oy? Kısa keselim, kabinin oyları oluyor. Yani Çarkçı kaptanın hareketi 14.000 uçucuyu biraraya getirdi ve aldığı yüksek oyla temsil yeteneğini gösterdi.
1200 KİŞİ AŞAĞI İNMEDİ
Yani, uçucular görevde ve yatıda olduğu için oy kullanamadı. Eeee öbür yanda ne oldu? Genel Müdürlükteki 1400 üyeden 1200’ü bir asansöre binip aşağı inmedi, oy kullanmadı. Bu mu şimdi başarı? Bir de oranlara bu kadar takılmayın. Yıllar önce TV’de haberleri seyrediyorum. Bir Parti tüzüğünü değiştirmiş ve kadın kotasını artırmış. Spiker anlatıyor “Yapılan değişiklikle Parti Yönetimindeki kadın kontenjanı % 100 artırıldı.” Bravo dedim içimden ve internete girip baktım. 1 olan kadın sayısı 2’ye çıkmış. Orana bakınca doğru…Yani senin Genel Müdürlükte ve bağlı birimlerindeki yaklaşık 2200  üyeden aldığın oy hepi topu 407…. Uçuş işletmede Zeytin Dalının 4545 üyeden aldığı oy 3500…kıyasla bakalım. Gen Müdürlük ve bağlı birimleri uyarla şimdi…2 ile çarp, ne etti: 4400…Bu rakama aldığın oyu da uyarla. Kaç buldun? 814…Şimdi anladın mı farkı…Bir grup 4500 oydan 3500’ünü alıyor, diğeri aynı büyüklükteki gruptan 800’ü zor geçiyor…
BRAVO KADINLARIMIZA
Neyse, şimdilik elimizdeki veriler bunlar…Şöyle bir yokladım da, işletmede moraller yerinde. Kimse yenilgi olarak kabul etmiyor diğer işyerlerindeki sonuçları…Temsilde adaletli bir sistem olsaydı bugün işletme 160’ın üzerinde delege çıkartacaktı. Unutmamak lazım, bazen zafer gibi görünen olaylar büyük bir yenilgidir. Zaferden sonra bakmışsınız herşeyinizi kaybetmişsiniz. Yenilgi gibi görünen de aslında çok büyük bir zafer ve fırsat yaratır. THY çalışanları yer, teknik, uçuş demeden bu mücadeleyi yeni bir zafere dönüştürebilirler. Bu arada, Ankara ve İzmir’de inanılmaz bir çalışma sergileyen kadın çalışanlarımızı da kutlamadan geçmeyelim. Herkesin köşeye çekildiği, sindiği bir ortamda yiğitçe mücadele ettiler. Bir de sitem…Eyyy Antalya çalışanları, yok muydu kardeşim aranızda bir kişi “Ben de varım” diyecek?
THY’YE KARIŞMA DEDİK DE, EKİP PLANLAMAYI BİLEMEDİK.
Seçim süreci başlamadan ben de, Sefa İnan da yazdık. THY yönetimi bu işe karışmasın dedik. Bırakın işçilerin gerçek temsilcileri, çoğunluğu kim temsil ediyorsa eşit şartlarda mücadele etsinler dedik. Sen misin bunu söyleyen? Geçen hafta Zeytin Dalından delege bir arkadaşla konuşuyoruz. Duyduklarıma inanamadım. İskender Kaptan, Kasım ayında delegeleri ile bir toplantı yapmak istemiş. Gerekli başvuruları yaparak delegeleri için boş gün istemiş. Tarafsız THY yönetiminin ne yapmasını beklersiniz? “Buyurun kaptanım şu günlerden birini seçin” demesini , değil mi? Ne gezer? Ekip Planlamanın başındaki arkadaşlar “operasyonlar aksar” diyerek bu talebi reddetmiş! Yahu birader 60 pilot 1 gün uçmadı diye batacaksa bu şirket, çekin fişini gitsin? Eee, bu mu şimdi tarafsızlık? Bu mu taraflara eşit mesafede durmak? Bu insanların sendikal izin hakkı yok mu? Hava İş yönetimi, Antalya’da 100’yakın pilotu İşGüvenliği semineri adı altında 2 gün boyunca misafir edince şirkete bir şey olmuyor da, 60 kişi 1 gün isteyince mi oluyor? Antalya toplantısına o pilotlar mazeret izni alarak mı gittiler ?Haa Temmuz ayı olur, anlarım. Yoğun sezon falan dersiniz de, Ekim ayında bu engelleme niye?
AMATÖR YÖNETİCİLER THY ÇALIŞANI DEĞİL Mİ?
THY yönetimine bir çağrım daha var. İskender Kaptanın, Sezgin Uzun’un dile getirdiği, bizim sitede çarşaf çarşaf yayınlanan son günlerde bazı gazetelerde de yer bulan yolsuzluk iddiaları konusunda ne yapıyorsunuz? “Bize ne, başka bir tüzel kişiliğin işine karışamayız.” derseniz bu inandırıcı olmaz. Çünkü son 1 aydır yolsuzluk iddiaları ile suçlanan Sendika yönetiminde sizin 9 çalışanınız var. Bunlar amatör olarak Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulunda görev yapıyorlar…
Bu arkadaşları çağırıp “Sevgili personelim, maaşınızı ben veriyorum, bu iddialar nedir?” diye niye sormazsınız. Tarafsız olun, sendika işlerine karışmayın dedikse bu kadar da demedik ! Karısının dükkanına malzeme alan bunun için verdiği çek ve senetler de karşılıksız çıkan bir personelinizi duyduğunuzda sessiz kalıyor musunuz? “Bir dakika arkadaş, sen önce THY personelisin, kurum kimliğine yakışır tarzda hareket etmelisin.” Demiyor musunuz? Nasıl bir disiplin anlayışınız var anlamadım? Mesela o Etik Kurulunuz ne iş yapar? Merak ediyorum.
Sözün özüne gelirsek, yeni bir ufka doğru yelken açıyoruz. Bu mücadeleye katkı veren uçucu olsun yer personeli olsun tüm THY çalışanlarını gönülden kutluyorum. Yazımızı bir şiirle bitirelim:
Bir gün daha bitti,
Bugün de hayattayım.
Kim galip, kim mağlup bilemem.
Ama ben, galipler safındayım.
Dedim ya, akşam oldu
Ve hala hayattayım.

Exit mobile version