KAYBEDEN SENDİKA KAZANAN İŞVEREN OLDU… CEM YILMAZ’LIK BİR KOMEDİ… İSTİFA ETMELİSİNİZ…

sefa-inan-02012022

 

Geçtiğimiz hafta Teknik A.Ş deki sözleşme sürecindeki yaşanan hareketlilik ve hararetin yarattığı yoğunluk nedeniyle sitemiz resmen kitlendi. Zaman zaman teknik aksaklıklar yaşansa da size en hızlı ve en doğru bilgilerle gelişmeleri anbean aktardık. Maalesef beceriksiz sendikacılarınızın tutarsızlıkları ile saçmalamalarının hızına yetişmekte güçlük yaşıyoruz.

2021 yılının bence kaybedeni sendikalar, kazananı THY oldu. Krizin bedelini ücreti düşürülen personel özveriyle yaptığı fedakârlıklarla öderken, lüksü ve şatafatı ile adeta mide bulandıran sendikalar bu dönem yine sınıfta kaldı. THY Yönetiminin, her ne kadar yaptığı ücret düşüşü ile izlediği tasarruf politikaları nedeniyle hepimizce çok ağır eleştirilere maruz kalsa da, bu kadar hızlı bir şekilde toparlanmasını takdir etmemek haksızlık olur.

Tabii ki çalışanların her dönem süre gelen sorunları ve talepleri olacaktır. Ama inanıyorum ki havacılık camiasına yakışan ciddi bir sendikacılık ile iyi niyetli işverenlerle ilerleyen zaman diliminde birçoğu çözüme kavuşabilir.

Bugün gördük ki basiretsiz sendikacılarınıza rağmen THY Yönetimi istediğinde çalışanını düşünerek bir parça da olsa mutlu edebiliyor. Kısaca THY ve Teknik AŞ de özverili çalışanlarının omuzunda başarılı bir süreç yönetimiyle kara geçilip, şimdilik pandeminin karanlık denizleri aşıldı. Umarım ilerde acemi sendika ve şirket yöneticileri ile heba edilip kör derelerde boğmazlar koca şirketi…

Bay Hamdi döneminde işçinin birliği ve ortak mücadele ruhu, iş kolları ve sendika yönetimleri değiştirilerek paramparça edilmişti. Çalışanların o dönemden beri süre gelen, her cefasını her sıkıntısını her daim gündeme getirmenin yanı sıra, yaşadıkları mağduriyetlerin en sıkı savunucusu olmaya çalıştım. Fakat pandemi gibi tüm dünyayı saran bir beladan doğrudan etkilenen havacılık sektöründe de mücadelenin hiç de kolay olmadığını, batan, maaşları ödeyemeyip personel azaltan şirketlerle hepimiz gördük. Malumunuz olduğu üzere, virüsün yeni varyantlarından dolayı kriz tamamen aşılmış değil. Şirketlerin ve çalışanların her zaman her olasılığı düşünerek gelecekle ilgili planlar yaparak dikkatli olmalarında fayda var.

Bence başarısızlıkların ve adaletsizliklerin dile getirildiği gibi, doğru atılan adımların da teşvik edilerek (İşverenlerin) takdir edebilmesi de çok önemlidir. Bu açıdan baktığımızda, bu toplu sözleşme sürecinin kaybeden başarısızı sendikalar, kazanını ise birçok eksikliğe rağmen atılan doğru adımlar ve tabii ki, çalışanlarının özverili çalışmalarıyla hızlıca toparlanan THY olduğunu da açıkça dile getirmek lazım.

Hava iş sendikası apar topar imza attığı ücret düşürme protokolündeki performansını, henüz toplu sözleşme dönemi başlamadan yine aynı hızla apar topar TİS ‘i imzalayarak tartışmalara fırsat vermeden bitiriverdi.

Aylarca protokole karşı sözüm ona direnip mırın kırın eden Özçelik iş sendikası, yükselttiği beklentilerin altında kalarak bir sürü skandal olay ve rezaletle yine aynı protokolü imzalamak zorunda kalmıştı. Aynı performansını aylarca uzattığı toplu sözleşme sürecinde de gösterdi. İçi boş oturumlarla, ‘tutmayın küçük enişteyi’ cinsinden çakma çıkışlarla, beklentileri yükseltip HAVA İŞ koşullarındaki bu toplu sözleşmeye imza atarak yine kendini rezil duruma düşürdü.

Ben, bütün bu gelişmeleri, ülkemizdeki sendikal zihniyetin geldiği rezil bir komedisi gibi görüyorum. Biri hiç direnmeden gürültü patırtı çıkarmadan imzalayıp geçiyor, ötekisi de tutunmak için ucuz senaryolarla, güven kazanayım derken her gün yeni bir skandalla daha da güven ve itibar kaybına uğruyor.

Önce Avrupa havacılık şube seçimine baskı ve tehditlerle müdahale edip, ücreti düşürülmüş, her vaatte kandırılmış üyelerinizde öfke patlamasına neden oldunuz.

Yetmedi, taktik değiştirip Anadolu havacılık şube seçiminde planlı ve hileli bir illüzyonla tepki oylarını toplayıp, muhalif gibi sunduğunuz hareketin başına delege bile seçilememiş, kendi adamlarınızı koydunuz.

Tüm bu rezillikler yetmemiş gibi, dağılan şubelerinizin ve birbirinden kopuk genel merkez yönetiminin çatışma dedikodularını da işyerlerine taşıdınız.

Yani bu boş işlerle beceriksizce boğuştuğunuz kadar üyeniz için çırpınmadınız bile… Kendi iç çatışmalarınızdan ve savaş politikalarınızdan yönünüzü bir türlü işçiye döndüremediniz. Kısaca önce kendinize, sonra çalışanlarınıza yönelik bir politika izlediniz

Arkadaşlar gerçekçi olmak gerekirse, şirket Teknik A.Ş de Temmuz ayından itibaren yetersiz de olsa, enflasyon + %10’luk artış yansıtıp, ardından Ekim ayın da %20’lik bir ara artışla kesilen maaşın, bir kısmi iadesini yapmıştı. Yani baştan 6 ay boyunca sarkıtılacağı belli olan toplu sözleşmeye kadar mağduriyeti hafifletmek için önden enflasyon farkıyla toplamda ilk altı ay için %38’lerde bir artış yapılmıştı. Aslında buraya kadar şirket açısından tüm eksikliklere rağmen mevcut koşullarda çok ta karamsar bir tablo yoktu. Artık sorumluluk toplu sözleşme süreci yöneten sendikadaydı.

Sendikalarınızın kayıpların telafisine yönelik objektif bir çalışmayla işverenin masasına oturmak yerine sürekli popülist talep ve yöntemlerle süreci uzatması, üyelerini fazlasıyla gerip daha da güvenini kaybetmesine neden oldu… Nasıl bir süreç yönetimi ve nasıl bir sendikacılık anlayışı izlediklerini inanın ben 40 küsur yıllık tecrübemle anlayamıyor, bir yere oturtamıyorum.

Çalışanlara şirin gözükmek için önce itiraz edip, sonra iddialı ve süslü laflarla vaatlerde beklentileri yükseltip, ardından aynı koşullara imza atıp hep kendi kendinizi yalancı ve rezil bir duruma düşürüyorsunuz.

Madem sonunda yine aynı şeye imza atacaktınız bu süreci ne diye uzatıp işçi ve iş yerini gerip tatava yapıyorsunuz? Madem yine öncekiler gibi (yazılarımda da sık sık vurguladım) biz imzalamadık yok Ankara imzaladı, yok ben yapmadım, biz satmadık, ALİ, AYŞE yaptı tarzında aciz ve korkak savunmalara sığınacaktınız o zaman neden bu görevlere soyundunuz?

Şimdi sözünüzde durup istifa mı edeceksiniz? Yoksa öncekiler gibi, palavradan bir sözcük eşliğinde, sizin için gemiyi terk etmiyorum deyip göreve devam mı edeceksiniz? Bence şube yönetimleri, şube başkanları ve temsilciler olarak tümünüzün toplu olarak istifa etmesi bir nebze de olsa itibarınızı kurtarır. Delikanlılık işte budur.

Sevgili şube başkanları ve temsilciler, ben bu tür bir durumda kalsam, inanın ki değil sendikadaki görevimden Teknik AŞ den bile istifa edip ayrılırdım.

Sendikacılık hiçbir zaman böyle rezil bir duruma düşmemişti. THY yönetim kurulu başkanı sözleşme imzalandı diye mesaj atıp Hayırlı Olsun derken, siz çalışanlara yönelik bildiri nutku atıp, birkaç saat önce sanki imzalayan eller sizin değilmiş gibi bundan sonraki süreçte yapılabilecekleri sıralıyorsunuz.

Cem Yılmaz bu yaşananları duysa, anında bu komediyi kaçırmaz ve rekor seyirci eşliğinde izleyicilerine sunardı. Seyirciler ise gülerek alkışlardı bu rezaleti… Siz bu rezaleti işçinin alkışlamasını ve sizi tebrik etmesini bekliyorsanız bence hemen Cem beye gidin ve hasılattan pay istemeyi de sakın unutmayın.

Bakın yaşanan komediye;

Her iki yazılı mesaj benim elimde var. Biri diyor imzaladık hayırlı olsun… Diğeri bu sözleşmeye imza atmamış gibi, ilgili anlaşmazlıktan sonra çalışanların ne gibi eylem çeşitlerinde bulunabilecekleri anlatıyor.:) Sonuçta bakıyorsun, sözleşme her iki tarafça imzalanmış bile…

Bakın, bu satırları gülümseyerek yazıyorum. Şu anda inanıyorum ki sizler de bir kez daha güleceksiniz. Ya sevgili Özçelik İş yönetimi, Bu nasıl bir maskaralık çeşididir?

Özetle maalesef gördüm ki, dünya beşten büyüktür diyen cumhurbaşkanını deyimiyle ‘’işverenler de sendikalardan büyükmüş’’.

İşveren size rağmen her istediklerini her dönem hayata geçirirken, siz ne istediğinizi bilmeden avare avare ortalıkta dolanıp üyelerinizden aldığınız aidatı harcıyorsunuz.

Ben sandım ki, sizlerin aylarca sözleşmenizin imzalanmamasını, A.O çalışanlarına verilecek oranları ve enflasyon rakamlarını görüp, Teknik A.Ş çalışanlarını ezdirmemek taktiği sanmıştım. Yanılmışım…
Yahu; A.O da maaşından % 50 kesilmiş kaptanıyla %35 düşürülmüş kabin memurun da bile, tüm eksiklerine rağmen Ocak ayından itibaren yapılan enflasyon + % 60 la nerdeyse % 78 lere ulaşan bir zam ve 2 maaş ikramiye büyük ölçüde olumlu karşılanmışken, aynı sözleşmeyi bu kadar değersizleştirip, üyenizde nasıl mutsuz ve öfkeli bir hayal kırıklığına çevirebildiniz.

Açıkçası ben anlayamıyorum? Görüyorum ki hiç kimseye de anlatamıyorsunuz…
Sizde bu işportacı vizyonu, metal kafa oldukça havacılığı anlamanız mümkün değil. Üyenizle samimi ve dürüst diyalog kuramadıkça, onlara yakışır bir sendikacılık yapmadıkça daha çok eleştiri ve hakaret duyarsınız benden söylemesi…

Hatta buradaki ömrünüz imzaladığınız sözleşmenin sonuna kadar da yetmeyebilir. Çünkü ne işvereniniz memnun sizden, ne de üyeniz… Çok toplu iş sözleşmesi gördüm, çok eleştirdim, o zamanki sendikaları tenkit edip adeta bayrak açtım. Ama şimdi o benim beğenmediğim ve muhalefet bayrağı açtığım sendikacılık bile şimdikilere yüz basar…

THY yönetiminin bu defa ayrım gözetmeden, birçok eksiğine rağmen, Teknik A. Ş’ ye de aynı koşulları sunmalarını iş barışı ve işyeri huzuru açısından isabetli bir adım olarak görüyorum.
Ama bu beceriksiz sendikalarına rağmen Teknik A.Ş deki teknik destek gibi çok düşük gelirli iş guruplarının da sesini duymalarını, ilerleyen süreçte onları daha da rahatlatacak düzenlemelerin yapılmasını bekliyorum.

Tüm yaşananlardan sonra anladık ki her şeyi sendikalarınızdan değil, direk işvereninizden istemek lazım. Baksanıza işverenin verdiğini almayı bile beceremeyen bir işe yaramaz sendikacılarla temsil ediliyorsunuz. Şimdi onları da suya sabuna dokunmadan alacağı zamlı aidatlar teselli edecektir. Onca hakareti ve eleştiriyi başka türlü kaldırmak mümkün değil.

Aynı şekilde TGS gibi THY’nin diğer iştiraklerinde çalışan kadrolu ve taşeron işçilerin de kulağı İlker beyde. Umarım onları da mutlu edecek iyi haberlerle, umutla beklenen neticeye varılır.

Yeni yılın ve yeni sözleşmelerin tüm eksik ve gediklerine rağmen hepinize hayırlı olmasını diliyorum.

Umarım 2022 yılı, bütün yükü omuzunda taşıyan THY emekçilerinin hak ettiği değeri ve ilgiyi gördüğü mutlu, sağlıklı ve başarılı bir yıl olur…

Exit mobile version