—SUKUT İKRARDAN MI GELİYOR?—İNANILMAZ BÜYÜK HATA!
Bildiğiniz üzere Hava İş sendikasının olağan genel kurulu için delege seçimleri devam ediyor. Hava-İş’ in delege seçimlerinde uyguladığı tüzük ve kanun dışı eylemleri yakinen takip etmektesiniz. Mevcut durumda THY’deki sendikal geçmişi en iyi bilenlerden biri olduğumu biliyorsunuzdur. 1975-2017 arasında yaşadığım 40 yılı aşkın bir süreç. Çok eskilere gitmeden sizlerin hatırlayacağı bir süreçten kısa bir giriş yapıp günümüze dönmeyi arzu ettim.
Yıl 2009…Yine sendika genel kurulu var. Mevcut yönetimin başında da Atilay Ayçin. Çok hareketli bir süreç yaşanıyor ve Atilay Ayçin yönetimine karşı liste çıkartılıyor. Gökkuşağı adlı listenin başında Bahadır Altan ve Ali Gülçiçek var. Tüm delegeler başkanlığa Bahadır Altan mı Yoksa Ali Gülçiçek mi aday olacak diye beklemeye geçmişken birde ne görelim… THY yolcu hizmetleri bölümünden benim bile tanımadığım Arzu Umman isimli bir bayan arkadaşımız, genel başkan adayı olarak kürsüde…
Türk toplumu lider odaklıdır. Muhalif delegeler, Atilay Ayçin yönetimine karşı, Bahadır Altan mı? Yoksa Ali Gülçiçek mi? Genel Başkan adayı olacak diye beklerken karşılarında Arzu Umman hanımı buluverdiler. Sakın ola ki Arzu hanımda kim oluyormuş mantığında yazdığımı sanmayın. Bizim toplumumuzu bilen biri olarak o zaman eleştirdiğim konuydu bu. Tanıdığım arkadaşları arayarak yanlış yapıyorsunuz dememe rağmen Arzu Hanım genel başkan adayı olarak konuldu. Buna rağmen yine de oylarda eşitlik vardı. Her iki grup 146 şar oy almıştı. Ne yapalım ne edelim diye tartışılırken, sandık kurulunun geçersiz olarak ayırdığı iki oy, sandık kurulu tarafından tekrar incelemeye alındı. Sandık kurulu üç kişiden oluşmaktaydı. Bir tanesi İlçe seçim kurulundan, iki tanesi ise Atilay Ayçin liderliğindeki mevcut sendika yönetimi tarafından sandık kuruluna verilen kişilerden oluşmakta olduğundan, İlçe seçim kurulu temsilcisi her iki oy da geçersiz demesine rağmen, mevcut sendikanın sandık kurulu üyeleri 2 kişi tarafından geçerli kılınarak bu 2 oy Atilay Ayçin grubuna verildi. Gökkusağı grubu konuyu mahkemeye götürdü ama netice değişmedi.
Gökkuşağı grubunun başkan adayını yanlış belirlemesi nedenli benim yakından tanıdığım 9 Gökkuşağı delegesi kızgınlıkla Atilay Ayçin’e oy verdi. Strateji hatasının neye mal olduğunu görüyorsunuz. Kazanılmış seçim bir nevi hediye edilmiş oldu. Bu seçim neticesinin mahkemelik olması oyların eşit çıkması nedenli Atilay Ayçin güven erozyonuna uğradı ve yaşanan grev aşamasında bu güven erozyonu nedenli başarısız olundu.
Gelelim 2013 seçimlerine…
Atilay Ayçin’in 2009 genel kurulunu tek oyla kazanmış olması ve sonra başarısız bir grev yaşanmış olması onu iyice bitirmişti. Düşünsenize, güven erozyonuna uğramış bir başkan yeni yapılacak olan genel kurulda tekrar aday… İNANILMAZ BÜYÜK BİR HATA… Ayçin’in yapması gereken, 2013 seçimine girmeyerek, işveren listesi dediğimiz REFORM grubuna karşı çıkan muhalefete yol vermekti. Şuna inanıyorum ki, Atilay Ayçin 2013 Aralık ayındaki genel kurul öncesi, ben Aday olmayacağım deseydi, bu toplum onu, Onursal Başkan yaparak taçlandırırdı. Çünkü senelerce Hava İş in başkanlığını yapan ve birçok hizmeti bulunan ismini bu kadar kolay harcatmamalıydı.
Yakın sendikal geçmişimizi yazmamın sebebi, yeni THY ve Sendika yönetimlerinin kısa geçmişlerini bilmesi amaçlıdır. Bilirsiniz ki, geçmişini bilmeyen geleceğini yönlendiremez.
Bu hatalardan ders çıkarıldı mı bilemem ama, görünen köy kılavuz gerektirmez misali hazırlıksız yakalanılmamalı
GELELİM GÜNÜMÜZE…
Yeni yapılacak genel kurul’un normal şartlarda biteceğini hiç sanmıyorum. Bu genel kurul şimdiden tarihe geçti bile… Kanunları okuyorum, tüzüğe bakıyorum bir türlü yapılan uygulamaları anlayamıyorum. Yanlışlar o kadar çok ki…
Aylardır her iki tarafa aynı mesafede yaklaşıyoruz. Tüm bildirilerinizi verin aynen yayınlayalım diyoruz. Muhalefeti temsil eden Zeytin Dalı grubu tüm bildirilerini yolluyor ama mevcut sendika yollamıyor. İLGİNÇ. Yahu sevgili sendika yönetimi, duyurularınızı yayınlamak bedava be kardeşim. Para Pul isteyen yok. Airlinehaber para kazanmak adına yayın yapan bir yer değil. Çalışanların sesi olmaya çalışan haber/yorum sitesi.
Genel kurul öncesi masrafınız çok ağır olmalı. Bunu biliyoruz. THY topluluğuna yönelik ne yazarsanız onu yayınlamak bizim vazifemiz. Tabii ki haber başka, köşe yazısı başkadır. Haber tarafsız yayınlanır ama köşe yazarları taraflı olabiliyor.
Sadece haberlerimize değil, köşe yazarlarımızın görüşlerine yönelik cevap hakkınız da var. Köşe yazılarından rahatsızlığınız var ise, hemen cevap hakkınızı kullanın ve köşe yazarının yanlış yazdığını, gerçeklerin öyle olmadığını belirten gerçekler neyse onu yazın. AYNEN YAYINLAYALIM. Aksi takdirde, çalışanlar, sükût ikrardan geliyor diye düşünebilir.
Hava İş sendikası adı üstünde… Her ne kadar ilgili kanunlar Hava İş’i taşımacılık iş koluna bağlı tutup havacılık dışında da üye yapma yetkisi verdiyse de üye yapmak zorunda değilsiniz. Hava İş’in Sendikal baraj sorunu yok. Ayrıca kamyoncuları üye yapacağına TGS (binlerce havacılık işçisi var ) Özel Hava Yolları var. HATTA YİNE İSTENİRSE, TEKNİK A.Ş VE MRO LAR VAR. (sakın ola ki Teknik ve MRO lar farklı iş kolunda demeyin. Nasıl kaybedildiğini biliyorum. Çözümünü de…) o konuya yeri geldiğinde gireceğim. Çok detaylı ve uzun bir konu.
Yeni açılacak havayolu şirketleri de var. Oralardan yap üye ve delege şapka çıkartayım.
Neden illa da Kamyoncu üye yapmaya çalışıyorsunuz. Korkunuz nedir?
Neden mi? Çünkü adı Hava İş olan sendika yönetimi havacıların kendine oy vermeyeceğini düşünmüş olsa gerek ki bu yola başvurmuş. Çünkü sendikal baraj sorunu yok. Hatta fazlası var. Ve de… Özel havayollarında örgütlenebilmeyi becerseler üye dolup taşacak iken onlarla uğraşmayıp kamyonculara yönelmenin başka bir mantığı bence yok.
Bildiğiniz üzere Avrupa ülkelerinde Pilotlar sendikası var. Kabin Memurları sendikası var. Havalimanı işçilerini kapsayan sendikalar var. Var oğlu var…Bizim ülkemizde havacılarla ilgili bir tane Hava-iş imiz var onu da gereksiz yere sulandırmanın ne anlamı olabilir? Ülkemizde uyarı grevi,saatlik grev vb. zaten yok. Sendikanın tek silahı örgütlendiği toplumu arkasına alarak gerekirse grev silahını işverene doğrultmak. Bu uygulamayı yapabilmen için tüm üyelerin sana inanmalı ve güvenmeli iken şaibeler havada uçuşuyor.
Birde kalkmıştınız, tüm havacıları kucaklayacak ve adının önünde HAVA ismi olan tek sendikamız HAVA-İŞ i bile bozacak adımlar atmaya cesaret ediyorsunuz. Sadece kazanmak yeterli mi?
Nasıl bir koltuktur ki o, oturan kalkmıyor. Her türlü entrikaya girebiliyor. Utanmıyor ve Sıkılmıyor. Bu mudur? Emekçiyi, işçiyi, havacılığı düşünmek…
Üyelerin seçtiği kendi şube yönetimlerinle kavga et. Kendi yönetim kurulundaki üyeler ile mahkemelerde dalaş. Aleyhine yazı yazanları mahkemeye ver, tüzük dışı uygulamalar yap, sonra da hak/hukuk diye ortalarda dolaş…Hadi canım sende…
Ayrıca, delege seçimleri başladığına göre, delege dağıtımı her yerde yapılmıştır. Açıklasanıza seçim bölgelerinden kaç delege çıkartılacağını ve tabii ki seçim günlerini… Baskın seçim yapmak yakışır mı? Bu nasıl objektifliktir.
Genel kurulları çok iyi bilirim. Genel kurul yaklaştığında, yönetime aday olan grupların delege sayıları eşit gibiyse, yapılması muhtemel çirkin teklifleri (daha önceleri de yapılan) sizlere hatırlatacağım. Okuduklarınıza inanamayacaksınız…
Tabii ki, bu genel kurul diğerlerinden farklı olacak gibi… Karakolda başlayıp Kayyuma uzanacak bir süreç yaşanabilir. Bu durumda iş mahkemeleri, sendika üyeleri içerisinden 3 kişiyi seçerek tüm seçim sürecini sil baştan yeniden yaptırabilirler.
Çünkü tüzüğü ben de sizler gibi okuyor ve yapılan uygulamaları tüzüğe aykırı olduğunu net olarak görüyorum. Bekleyip göreceğiz…
Ve Airlinehaber olarak siz değerli havacı dostlarımıza deneyimli yazarlarımızla seslenmeye devam edeceğiz. Her zamanki gibi bizi takip etmeye devam edin…
NOT/ Yukarıda yazdığım yazıya ek bir saçmalık daha anlatacağım.
Bildiğiniz üzere sendika yine birilerini savcılığa vermiş. Anlatacaklarıma şimdi sakın gülmeyin…
“Konumuz, sendikal hakların kullanımının engellenmesi.” çok önemli madde ama sendika yönetimi adresi şaşırmış veya hiyerarşiyi bilmiyor.
Sendika kimi savcılığa vermiş. Ekip planlama Başkanı, Kabin Planlama müdürü ve Kokpit planlama müdürünü
Yahu sizin Avukatınız yok mu? Bu nasıl iştir.
Sendikanın muhatabı, toplu iş sözleşmesine imza atan yöneticilerdir. Yani İlker Aycı ve genel müdür vb. iken siz nasıl bir Başkanı ve iki müdürü savcılığa sendikal hakların kullanımını engelliyor suçlaması yapabilirsiniz? Savcı şimdi buna anında TAKİPSİZLİK verecektir. Oldu olacak ilgili müdürlükteki şefleri falanda mahkemeye verseydiniz. Sonuçta işi yapan şeflerdir.
Şimdi madem savcılığa verdiniz hadi diyelim ki oda konuyu mahkemeye iletti. İlgili başkan ve müdürleri kendi avukatlarımı yoksa THY Avukatlarımı savunacak? Tabii ki THY’nin
O halde neden bu yukarıdan aldığı emri uygulayan kişileri savcılığa şikayet ediyorsunuz. Sizin muhatabınız THY’nin en üst makamı. Onlara yönelik bir çekingeniz mi var? Çünkü sendikal haklarının kullanımından THY Genel müdürü veya yönetim kurulu başkanı sorumludur. Yani THY adına sözleşmeyi imzalayan en üst makam onlardır.
Kısaca, gördüğünüz gibi hata üstüne hata veya delege seçimleri öncesi, pilot ve kabin memurlarına yönelik show. Pilot ve Kabin memurları aynen benim gibi düşünecek ve bu sizin show yapma isteğiniz ters tepecek ve güvenilirliğinizi tam kaybedeceksiniz.
20 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Sorunuzun muhatabı Bahadır Altan olsa da meşrebi belli olan Pevrul Kavlak ile kirli pazarlık yapacak bir kimse olmadığı biliniyor.İçiniz rahat olsun.
Anonim rumuzu ile yazan arkadaş tebrikler tespit harika katılıyorum.Size bir soru,yada sefa beyde cevap verebilir.Çünkü anladığım kadarı ile Bahadır ve Ali gülçiçek ile devamlı irtibat halinde.
soru şu, 2013 deki seçim günü Bahadır Altan Seçimleri Organize edip Ali kemal tatlıbala kazandıran Türk iş Genel Sekreteri Pevrul KAVLAK ile saaatlerce bir arabanıın içinde ne konuştular.Bunu açıklasanızda bilsek. Ondan sonra sizin bu yaptığınız değerlendirme daha anlamlı olur.Saygılarımla.
Sefa bey türkiyede kurulması gereken iki sendika vardır. Türkiye Pilotlar Sendikası ve Türkiye Kabin Memurları Sendikası. başka bir çıkış yolu yok. Bu yorumu diğer sözde havacılık sitesi korkusundan yayınlayamıyor bile. kamuoyu oluşacak diye ödleri kopuyor. bu insanlardan bir halt olmayacağı 4 yılda ortaya çıktı. artık kendi başımızın çaresine kendimiz bakmalıyız. başka yolu yok.
Sefa bey yazınız Hava-İş Sendikasının yakın tarihinde yaşananların kısa ve doğru bir özeti olsa da,ayrıntılarda gizli şeytanlıkların yaratıcısı olan Atilay Ayçin ve ekibinin daha demokratik,şeffaf bir sendikal yapı oluşturmaktan korkarak kirli iktidar olma ve o iktidarı koruma refleksiyle bu günlere gelinmiştir.Bu süreçte deneyimsiz ve ütopik hayallerine kapılan Gökkuşağı Hareketi öncüleri ile liderlik hastalığına esir olan kişilerin hataları sonucu taban desteğini yitiren Ayçin yönetimi iktidarını koruyabilmek adına başarısız olacağı belli olan bir grev uygulamasını devreye sokmaktan çekinmemiştir.Sizin de belirttiğiniz gibi binlerce havayolu emekçisi örgütlenmeye muhtaçken,kamyoncu diye tabir edilen delegelerden iktidarı koruyabilmek adına medet umulmuştur.Her dönem kendi koşulları içerisinde değerlendirilmesi gerekir ise,Gökkuşağı Hareketinin ezici bir çoğunluk ve rekor katılımla kazandığı uçuş işletme delegelerini dönemin THY yönetim kurulu başkanı Hamdi Topçu ve görevlendirdiği ekibi hukuksuz bir şekilde yoğun baskı ve tehditlerle genel kurula katılmalarını engellemeyi başarmıştır.Bu konuda kişisel olarak Bahadır Altan’ın genel kurula gelmediği ya da kuruldan kaçtığı gibi söylemler kabul edilemez.Çeyrek asırlık bir iktidarını daha da sürdürebilmekten başkaca işçi sınıfı gibi bir derdi olmayan anlayış işverenin ikame ettiği mevcut sendika yönetimine,yani işverene gözünün arkada kalmayacağını ifade ettikten sonra,bir de kucaklaşarak devretmiştir.A.Kemal Tatlıbal’da işverenin uçuş işletme hariç kendisine Hamdi Topçu’nun hediye ettiği delegeliklerle genel kurulu dört yıllığına ele geçirmiş oldu.Ama işin doğasının bu sonucu kabul etmediği anlaşılınca,kendisi de tıpkı ele geçirdiği sendikayı arpalık olarak görmekten başkaca bir derdi olmadığından kamyoncu diye tabir edilen delegelerle koruyabilmenin telaşına kapılmış ve panik halindedir.Ama işçi sınıfı kendi çıkarlarını her şeye rağmen asgari koruyacak akla sahip olduğundan bu oyunu bozmaya kararlı görünmektedir.Bu konuda bir çift sözü de TALPA başkanı Ayhan Günal söylemek gerekirse,o günlerde mevcut sendika yönetimi ile ortak seçime girme teklifinde ısrarcı olmasını kimseler unutmadı!Ve insanda biraz utanma ve sıkılma olur.Bu nedenle Bahadır Altan çekilince başsız kaldık demek yerine olayları bütün gerçekliği ile anlatmak gerekir.Tabii ki bunun içinde erdemli olmak esastır.Zira Bahadır Altan bu ahlaksız teklifi kabul etmiş olsaydı eğer gene aynı Hamdi Topçu’nun o günlerde genel kurula katılanı işten atarım tehdidinin kurula katılmayanı işten atarım a dönüşeceğini unutmamak gerekir!Kişisel hesap peşinde olmayan derdi sendikayı işgalden kurtarmak olanlara başarılar.Saygılar.
Daha düne kadar thy nin yaptığı iyi işler dahil herşeyi eleştiren sizler neden şimdi onların avukatı kesildiniz. Hani siz haklının yanında olacaktınız
Bunlara Oy moy yok …
Karakol faslı tamam zaten. Ankara ve Pendik’te karakolluk oldu arkadaşlar. Şimdi sıra kayyumda
Yanıldığınız bir nokta var gibi.tam emin olamasamda uçuş işletme delegeleri Ayçin i desteklese veya birlikte hareket etse bu mendeburlar kazanamazdı. Yanlışı yapan korkarark seçime gelmeyen uçuş işletmedir. Orada bir oyun döndü ama ne anlamak güç.
Doğru. 2013 seçiminde tek sorumlu salona girmekten korkan Ayhan Günal ve Uçuş İşletme delegeleridir.Şimdi bu arkadaşların kuyuya attıkları taşı çıkarmaya çalışıyoruz.
Seçim salonuna girmeyenler neden tekrar sendika başkanlığı için uğraşıyorlar.? Anlaşılır gibi değil.
PİLOT ve kabinle muhatap olanlar, ekip tahsis memurlarıdır. Yani yasadışı cevaplar verdilerse bunlar vermiştir. Onları da savcılığa vereydiniz bari !
Kayyum için iş mahkemesi karar vermeli. Tüzük ihlali kesin var. Şubelerde rezillik yaşandı. Umarım iş mahkemesi yaşanan rezilliğe el koyar
NOT bölümü mükemmel hocam. Ben de çok güldüm okurken. Arkadaşlardan iyi tiyatrocu olur.
bal gibi de verir. Şikayete mahal veren ekip tahsis. Onlar cezalandırılmalı Genel müdürün haberi yoktur.
Bilgisizliğin çaresi vardır. Ama geri zekalılık tedavi edilemez.
Sayın başkanım. BİZİM ÇELİK ÇOMAK GRUBUNDAN AYRILABİLECEĞİMİZİN SİNYALİNİ VERMİŞSİN. BU MÜMKÜN MÜ BU SAATTEN SONRA.
Sendika gerçekten de ekip tahsisi mi mahkemeye vermiş.İnanması çok güç. Büyük saçmalık olur bu
Olabilir yasal olarak ama ben sanmıyorum. Gidişat başka çözüm öneremiyor. Hukuksuzluk diz boyu. Kayyum 3 kişi demişsiniz bu kesin bilgi mi 4-5 olamaz mı?
En az üç kişidir. Fazlası yargının takdiri.
Arşiviniz mükemmel bugüne nereden ve nasıl gelindiğini adeta resmetmişsiniz. O anlattığınız dönemde rant kavgaları olmasa idi bugün bu acemi sendika yönetimi ile uğraşmaz ve belki de daha iyi günlere doğru yol alabilirdik. Emeğinize sağlık. Saygılarımla