Değerli okurlar, sıcak bir yazın tam ortasındayız. Gelecek günler nelere gebe bilmiyoruz ama üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyoruz. Ekonomik gidişat pek iç açıcı değil. Önümüzdeki 1 yıl içinde ödeyeceğimiz dış borç 240 milyar dolar… Merkez Bankasının öngörüsü 2018 yılı enflasyonunun % 12 olacağı şeklinde. TÜİK’in 2003 yılını baz alarak yaptığı enflasyon hesaplamasında 2003-2017 döneminde ilk 6 ayda gerçekleşen TÜFE o yılın ikinci 6 aylık devresinde % 5 artarak gerçekleşmiş. Yani yılın ilk yarısında TÜFE % 4 ise, ikinci 6 ayda % 4.20 olmuş. Basit hesapla yıllık % 8.3 olmuş. Bu hesaptan yola çıkarsak yılın ilk yarısında % 9.17 olan TÜFE’nin Temmuz-Aralık döneminde % 9.62 olması ve yıllık TÜFE’nin % 19’a ulaşması beklenebilir. Hadi sizin gül hatırınız için % 15 olsun!
THY’NİN KRİZİ AŞMA YÖNTEMLERİ
Bunu niye anlattık. Birincisi cebimize gire parada korkunç bir kayıp var. Fakirleşiyoruz. İkincisi, THY bu artışın yaratacağı personel giderlerini nasıl halledecek? Diğer giderleri saymıyorum bile… Öyle biletlere zam yaparak falan çözemezsiniz bu işi. Yurtdışında acımasız bir rekabet var. Yurtiçi desen yine öyle… Çare ne? Drogba değil tabii… Vur abalıya misali abanacaklar personele.
Birincisi, Piyango yöntemi… “personel azaltacağız, size de çıkabilir” sopası ile düşük bir zam oranına razı etmek. Bunu denediler ve kendilerine göre de başardılar. O dönemde esas ballı maaşları alan yurtiçi ve yurtdışı yöneticilerin maaşlarına dokunmadılar ama… Dedik ya, vur abalıya…
İkinci yöntem ise “kökten çözüm” THY’de en büyük grup olan kabin personelini işten çıkartıp Kabin A.Ş. adını verecekleri bir oluşumdan hizmet satın almak. Yani moda deyimle taşeronlaştırma. Düşünsenize, böyle bir şirket nasıl para kazanır… Kabin memurlarına 2000 TL, amirlere 3.000 TL veriyorsun ve personel maliyetlerin birdenbire düşüyor. İkramiye mi dediniz? Unutun onu… İkramiye istiyorsan Sayısal Loto oynayacaksın. Bakın, Sayısal Loto çekiliş sayısı haftada ikiye çıktı. Her ay 3 kez milli piyango, 20 kez de loto benzeri çekiliş olmak üzere neredeyse hergün ikramiye kazanma şansınız var. At yarışları ve iddaayı saymıyorum bile…
ADAM SATANLAR…
Ya o şirketi kuracak “şanslı” arkadaşlara ne demeli? Resmen modern kölelik. Tek farkı karın tokluğundan biraz daha hallice maaş alıyorsun..Bu şirket her ay adam başı 500 TL kazansa, ayda 5.000.000 TL eder. Sorsan hizmet der de, bildiğin “adam satma” işte… Dilimize yerleşen bir söz vardır hani: Adam satmak.. Niçin satar insanlar en yakınlarını, yol arkadaşlarını, mesai arkadaşlarını, amirlerini, hatta aile fertlerini? Çıkar için, üç kuruş(belki de daha fazlası) para için, koltuğunu korumak için, sattığı arkadaşının koltuğuna oturmak için… İşte böyle adam satan da kazanır, taşeron firma sahibi olarak topluca adam satan da… Bu firmaya bağlı çalışmaya başlarsan artık aidiyet kavramı ortadan kalkar. 2 sene THY’de uçarsın, 3 sene Pegasus’ta… Patron nereye derse marş marş oraya… Maaşın düşük olacağı için sigortan da düşük yatar, o günleri görmek nasip olursa emekli maaşın da düşük yapar ! Asgari ücret düzeyinde emekli maaşı ile hayata tutunmaya çalışırsın…
TGS’DE DE SENDİKA VAR AMA…
Hani adam savaşta yaralanmış, hastanede yatıyor. Hastabakıcı girmiş içeri “Geçmiş olsun” demiş “Sana bir iyi bir de kötü haberim var, hangisini önce söyleyeyim?” Asker inleyerek “Önce kötüyü söyle.” demiş. Hastabakıcı biraz duraksamış ” Kötü haber, tedavin mümkün değil, iki ayağını da kesecekler.” diye konuşmuş. Asker fenalaşırken hastabakıcı devam etmiş: ” Ama üzülme postallarına yan koğuştan müşteri çıktı, iyi de para veriyor !” Evet, taşeron isen kötü haber: “sendikan olmayacak”… İyi haber ise, artık sendika aidatı ödemeyeceksin. Şaka bir yana, acı gerçek bu…
Kazara bir sendikaya üyeliğe mi yeltendin, sana kapıyı gösterecek şirketin. Hemen karamsarlığa kapılmayın, sendikalı olup ta sendikası bir işe yaramayanlar da var. Mesela TGS çalışanları… THY’nin % 50 hisseye sahip olduğu bu şirketimizde sendika var. Hak İş’e bağlı Öz Taşıma İş sendikası burada örgütlü. Ama THY ve Havaş işverenlikleri mi olayı kontrol altında tutuyor yoksa Öz Taşıma İş mi beceriksiz(!) bilinmez, ne hikmetse bir türlü Toplu İş Sözleşmesi yetkisi alacak üye sayısına ulaşamıyorlar! Allah Allah çok ilginç…
AYDIN ÇILDIR’DA NE OLDU?
TGS modeline benzer diğer bir şirket ise, TAFA (Turkish Airlines Flight Academy)… Hani THY Uçuş Akademisi dedikleri. Ne yaptı işbilir THY? Bu akademiyi ana şirketten ayırıp ayrı bir şirket haline getirdiler. Adını da TAFA koydular. Kim bu şirketin sahibi THY! Bütün hisseleri THY’ye ait.. Eee madem şirket yine sizin olacaktı niye ayırdınız birader? Aklıma bazı ihtimaller geliyor.
- a) THY yöneticileri bu şirkete Yönetim Kurulu üyesi olur, buradan maaş alır.
- b) Burada çalışan personeli sendikasızlaştırarak TİS rejiminden ayırmak ve daha uygun(!) şartlarla çalıştırmak amaçlanır.
- c) Bu şirketi biraz palazlandırdıktan sonra birilerine satmak planlanır.
- d) Hepsi
a şıkkını açarsak gerçekten de, İlker Aycı beyin Başkanlığında, THY Genel Müdür yardımcısı Abdülkerim Çay, Kpt. Plt. Mithat Görkem Aksoy, Av. Ali Uysal, THY Kurumsal Gelişim ve BT Genel Müdür Yardımcısı Ali Serdar Yakut’tan oluşan bir Yönetim Kurulu ile karşılaşıyorsunuz.
Sana hangisi doğru geliyor derseniz, ben d şıkkını işaretlerdim. Konumuz açısından bakarsak gerçekten amaçlanan olmuş ve 60 civarında çalışan sendika üyeliklerini kaybetmişlerdir. Hepsinin THY ile olan iş sözleşmeleri iptal edilmiş ve önlerine TAFA’nın sözleşmeleri konulmuştur. Kazanılmış haklar da badem olmuştur. İşte THY yönetimi de kabin çalışanlarını önce işten atıp ardından da KABİN A.Ş.’yi adres gösterebilir. Merak etmeyin tazminatlarınızı da öderler.
Bakın 23 Nisan 2018’de yazmıştım. (Nemrut’un başağrısı ve Kabin A.Ş.) Tüm kabini işten atsa 10.000 kabin memuruna vereceği tazminat 500.000.000 lirayı geçmez. Bu parayı da daha ilk yılda düşük maaşlarla hemen çıkarır. Üstelik TAFA’da çalışanların yarısı uçuş ve yer öğretmeni…Tüm sektörün tırım tırım pilot aradığı bir ortamda THY kendi uçuş okulundaki hocalara bile bu muameleyi yapıyorsa varın gerisini siz düşünün. 20 günde Kabin memuru yetiştiririm diyen ve tecrübeyi önemsemeyen bir anlayışın karşısında tek başınıza ne yapabilirsiniz ki? Benim tahminim, yeni sözleşme imzalanmadan bu operasyonu bitirecekler. Böylece tazminatları ve mahkemenin vereceği tazminatları da TÜFE zammı olmadan ödeyecekler.Bunu THY göze alamaz zannedenlere küçük bir not. THY yaklaşık 4 aydır sürekli kabin memuru sınavı yapıyor. Bir kısmını sisteme soktu bile. Bir farkla kadro ücretinin % 55’I ile…Biz 1000 kabin memuru işe başlatıldı dediğimizde “abartıyorsun” diyen arkadaşlar bu hafta medyaya yansıyan 1000 kabin memuru alınacak haberini de okumuşlardır mutlaka… Hayrola, yoğun sezonun bitmesine 2 ay kalmış, neyin alımı bu? 10.000 kabin memuruna % 10 ilave etmek anlamına gelen bu istihdam politikası gerçekçi mi sizce? THY % 10 büyüyecek mi ki bu kadar kabin memuru alıyorsun? Bu mantıkla pilot sayısının da % 10 artması gerekmez mi? Bırak artışı hergün 1 pilot istifa ediyor.
MÜŞTERİ BEKLEYEN TOK SATICI: HAVASEN
İşte tam da bu nedenle, yukarıda linkini verdiğim yazıda, yaklaşan tehlikeye dikkat çekmiş ve tüm kabin ekiplerini Havasen’e omuz vermeye çağırmıştım. Bizi dinleyen olmadı. Kabin çalışanı kardeşlerimiz “olağanüstü bir iyimserlikle” kendilerine birşey olmayacağını düşünmüş olmalılar ki, yerlerinden kıpırdamadılar. Paşa gönülleri bilir… Ama bu noktada Havasen’e de bir çift lafım olacak. Benim yaptığım bu değerlendirmeyi onlar da paylaşmış olmalılar. Tok satıcı gibi “müşteri” beklemeye başladılar. 5 aydır bekliyorlar…
Affedersiniz ama böyle sendikacılık olur mu?
Akşama kadar otur, çayını kahveni iç, kabin memuru kendi ayağı ile gelsin, sen de onu üye yap… Var mı böyle dünya? Bakın işten atılmaktan korkan kabin memurları delege bile olamadılar. Delegelerin neredeyse % 80’I pilot. Buna ragmen 9 kişilik Havasen yönetiminde 4 kabin memuru var… Üye sayısı desen toplam üyelerin % 80’I yine pilot… Kabin gelmiyor, korkuyor, tam bir teslimiyet ve tevekkül içinde kaderini bekliyor…Onları yeni sendikaya çekecek, gerçekler konusunda uyaracak, bilgilendirecek olan Havasen yönetimi de “işi oluruna bırakmış”.. Böyle gitmez. Havasen’ciler özellikle artık bir korkuları kalmayan zaten işten atılmış olanlar agresif bir çalışma yürütmedikçe “sen, ben, bizim oğlan muhabbetine” devam ederler… Bir umuda da yazık ederler, benden söylemesi…
YA KABİN A.Ş. YA DA ESKİLERE GÜLE GÜLE
Sendikalılaşma oranının % 10 seviyesinde olduğu bir ülkede yaşıyoruz. İşveren karşısında birlik olmazsan seni hap gibi yutarlar. Günlük, kısa vadeli çıkarlarını ön plana alıp 1 sene, 5 sene, 10 sene sonrasını düşünmezsen yanarsın. TİS öncesi veya TİS’I gürültüsüz imzalamak için belklki TİS sonrası kapıya koyarlar, sonar da adres olarak Kabin A.Ş.’yi gösterirler. Hadi bilemedin en iyi ihtimal yüksek ücret alan 10 yıl ve üzeri kabin memurlarını işten çıkartıp % 55’liklerle yola devam ederler. Ben 10-15 senelik değilim diye sevinme, sıran gelince 40 yaşında sana da “güle güle “ derler.
Senaryolar bunlar şimdilik… Haa şunu sorabilirsiniz, Peki Hava İş, 10.000 kişinin ayrılmasına izin verir mi? Öyle ya, işin ucunda aidat kaybı var. Merak etmeyin, kamyoncu delegelerle sağladığı çoğunluğu devam ediyor sendikamızın.
Bir olağanüstü Genel Kurul yapar aidatları % 1.5’tan % 3’e çıkarıverir. Belki kara bile geçer ! Kimbilir, belki Kabin A.Ş’de de örgütlenir !
Şimdi bunları yazınca “Yahu arkadaş, felaket tellalı mısın? Adamların aklına düşürme böyle şeyleri.” Diye düşünenler olacaktır. Adamları bu kadar hafife almayın…Bizim yazdıklarımızı çoktaaan düşünmüş ve planlarını yapmışlardır onlar. Biz sadece bu arkadaşların gizli ajandalarını deşifre ediyor, toplumu uyarma görevimizi yerine getiriyoruz. Getirmeye de devam edeceğiz. Amacımız “köprüden önceki son çıkışı” göstermek…
Bu yazdıklarımı ülkenin ekonomik gidişi ile birlikte değerlendirin. Ekonomide daralma ve küçülme kapıda… İşinizi ancak örgütlülükle koruyabilirsiniz.
Son Pişmanlık fayda etmez !