FETÖ’ soruşturmasında itirafçı olan pilot Cemil Selvi, şikayete gittiğinde herkesin ‘FETÖ’cü olduğunu söyledi.
Karar’dan Hilal Öztürk’ün haberine göre Ankara başsavcılığının Hava Kuvvetleri’ndeki ‘mahrem imam’ yapılanmasına ilişkin iddianamede, son yıllarda Akıncı 4’üncü Ana Jet Üssü’ne gelen kursiyerlerin ve F-16 pilotu olan subayların neredeyse tamamının ‘FETÖ’ mensubu olduğu belirtildi.
İddianamede emniyete kendi isteğiyle gidip itirafçı olan pilot üsteğmen Cemil Selvi’nin ifadelerine de yer verildi: “Okul bittikten sonra İzmir Çiğli 2.Ana Jet Üssü’nde pilot adayı olarak teğmen rütbesiyle göreve başladım. İzmir’de 3 ayrı örgüt üyesiyle irtibat halindeydim. Para istemeye başladılar. Maaşlarımızdan yüzde 15 kesinti yapıyorlardı. Biz de 1-2 ay sonra, vermek istemedik. Ancak, para vermeseydik görev yaptığımız Ana Jet Üssü’nde yıldırmalara maruz kalacağımızı biliyorduk. Nitekim cemaatle ters düşenlerin sınavları başarısız sayılıyordu.”
‘Askeriye yüzde 90 cemaatin elinde’
17-25 Aralık’ın ardından kendisini ‘FETÖ’den kurtarmaya çalıştığını ancak içinde bulunduğu askeri yapının yüzde 90’ının ‘FETÖ’nün elinde olduğunu söyleyen Selvi, “Ben bu oluşumdan yakamı kurtarmaya çalıştım, ancak bulunduğum askeriyenin yapısı yüzde 90 itibariyle cemaatin elindeydi. Kimi kime şikayet edeceğimi kara kara düşünüyordum” diye konuştu.
‘Notlarım iyi olmasına rağmen geçemedim’
Selvi, şöyle devam etti: “Ben örgüt yapısı için de 5/1’lik güvenilmeyen sınıf içerisinde olduğum için evimizde bulunan abileri sık değiştirmeye başladılar. Yaşadığım sürtüşmeden dolayı, jet eğitimini, notlarım iyi olmasına rağmen geçemedim. Ben baskıdan dolayı uçak pilotu olma hayalimden vazgeçip, yer sınıfına geçmek istedim. Ancak kurul kararı ile istemediğim halde, beni helikopter pilotluğu sınıfına geçirdiler.”
‘İzin sırasındayken darbe teşebbüsü oldu’
İzmir Çiğli’den sonra geçen yıl Konya 3’üncü Ana Jet Üs Komutanlığı’na helikopter pilotu olarak atandığını dile getiren Selvi, aylık iznini kullanmak için memleketine gittiğini kaydederek, “O tarihten sonra Ahmet Erol isimli şahısla bir daha görüşmedim. İzin sırasında da, malum darbe teşebbüsü oldu. İzin dönüşü, ortamın uygun olduğunu düşünerek, örgütü deşifre etmek amacıyla Konya KOM Şube Müdürlüğü’ne bilgi sahibi olarak ifade verdim” dedi.”