İSTANBUL’DA DEPREM OLURSA… HAVA İŞ’İN BAĞIŞ BİLMECESİ…

HAVA-İŞ’İN-BAĞIŞ-BİLMECESİ…

Değerli okurlarımız, deprem felaketinin acıları sürüyor. Binlerce insan, annesini, babasını, kardeşini, çocuğunu kaybetti. Bazı cenazeler halen enkaz altında. Yüzbinlerce ailenin evleri yıkıldı. Birçoğunun geleceği, ümitleri enkaz altında kaldı. Bu hafta da kamyonlara doldurulup çöplüğe boşaltılacak. Tam bir dram…

Ya enkazın altından haykırışlarını, sessiz çığlıklarını duydukları yakınlarını çıkartabilmek için önce vinç sonra kurtarma ekibi bekleyen insanların çaresizliği… Sonrasında enkaz altında yaşamını ama donarak ama kan kaybederek ama vücudu iflas ederek yitip giden yaşamlar karşısında bir ömür boyu çekilecek vicdan azabı, çaresizliğin ağır yükü… Gerçekten korkunç gerçekten yürek parçalayıcı…

Yaklaşan Marmara depremini düşününce içimiz ürperiyor. Oturduğun bina sağlam olsa, tek katlı villa olsa, yıkılmasa ne yazar? İki sokak ilerisinde evler yıkılmış, yollar kapanmış, belki bir başka ilçedeki yakınına bile ulaşamayacaksın. Arabana binsen 100 metre gidemeyeceksin. Elektriğin, doğalgazın, suyun kesilmiş. Marketler çökmüş. Paran var, hayattasın ama 1 şişe su bile bulman mümkün değil. İtfaiyenin bile giremediği daracık sokaklara vinç nasıl girecek? 16 milyonluk bir  şehirde yıkılacak onbinlerce binanın hangisine yetecek kurtarma ekipleri? Dileyelim de, büyük Marmara depremi gelene kadar, hazırlıklarımızı tamamlamaya, çürük binaları yıkıp yerine depreme dayanıklı olanları yapacak zamanımız ve ekonomik gücümüz olsun…

Gerçekten çok zor günler geçiriyoruz. Şairin dediği gibi;

Alt tarafı bir çiçek koklayıp, bir hayvan sahiplenip, birkaç insan tanıyıp, sevip gidecektik bu dünyadan.

Nasıl kötü bir zamana denk geldi ömrümüz.

HAVA İŞ’İN BAĞIŞ BİLMECESİ…

Geçtiğimiz Pazar gecesi yazımız her hafta olduğu gibi 24:00’e birkaç dakika kala yayınlandı. Yazımızda üyelerinden her ay milyonlarca aidat toplayan Hava İş sendikasının 2 aylık aidat geliri ile 200 tane konteyner veya 2000 tane çadır almasını önermiştik. Aradan yarım saat geçti geçmedi bir yerde Ali Kemal Tatlıbal’a atfen “Hava İş’in Şubat aidatlarını bağışlayacağı” haberi çıktı.. Ertesi günden itibaren Hava İş ile ilgili haberleri takibe aldım. Bugün 1 hafta geçti. Ne Hava iş web sitesinde, ne de sosyal medyasında “aidatların deprem yardımı olarak bağışlanacağına“ ilişkin tek bir açıklama yapılmadı. Bu arada, Türkiye Tek Yürek kampanyasına Türk-İş’in  20 milyon TL bağışladığını gördük. Türk İş de kendi sitesinde bu bağışı “Konfederasyonumuz ve üye sendikaları 34 tarafından başlatılan nakdi bağış kampanyası çalışmalarıyla toplanan 20 milyon TL” olarak duyurdu. Gerçi sunucu Çağla Şikel hanım Türk İş Başkanı Ergün Atalay’ı “Türkiye İş Bankası, Ergün Atalay’dan 20 milyon bağış geldi.” diye anons etse de gecenin  atmosferine verelim, geçelim. Ama geçmememiz gereken bir konu var.  Demek ki, 34 sendikası, 1.200.000’den fazla üyesi olan koskoca Türk-İş’in yaptığı bağış 20 milyon lira olduğuna göre. Üye başına 16 TL yardım yapılmış.…Yani  yarım paket sigara parası… Kaldı ki, bizim derdimiz Türk-İş’in bağışı değil. Biz THY’de örgütlü Hava İş’in yapması gereken bağıştan bahsediyoruz. “Konfederasyonumuz bizim adımıza da bağış yaptı. Bizim ayrıca bağış yapmamıza gerek yok.” diyerek bu işten sıyrılamazsınız. Şimdi, bir türlü yedeklerden 7. Üyeyi atamayıp 6 kişi ile yürüttüğünüz Yönetim Kurulunu toplayın. 2 aylık aidatlarla kontenyer veya çadır teminine ilişkin karar alıp üyelerinize duyurun, üyeler de aidatlarının hayırlı bir işe yaradığını görsünler.

Exit mobile version