Kanada’da yaşayan İranlı akademisyen Dr. Shiva Kavani’nin hayatı, vize başvurusunun reddedilmesiyle bir kabusun içine dönüştü. Oturum süresinin sona ermesi sonrasında İran’a geri dönmesi gereken Kavani, ülkesine dönmek istemediği için bir karar vermek zorunda kaldı. Ancak, Kanada’ya giriş hakkını kaybeden Kavani’nin alternatifi, İstanbul Havalimanı oldu.
İki ay boyunca havalimanında kalan Kavani, sonunda havalimanı yetkilileri tarafından Silivri’deki geri gönderme merkezine götürüldü. Ancak bu süreç, akademisyenin yaşadığı sorunların sonu olmadı. İran’a geri dönme ihtimaliyle karşı karşıya kalan Kavani, Kanada’ya yeniden başvurma şansını değerlendirdi. Ancak, yapılan vize başvurusu da olumsuz sonuçlandı.
Geri gönderme merkezinde bir ayı aşkın süredir bekleyen Kavani’nin durumu, diplomatik girişimlerle çözülmeye çalışıldı. Ancak Kanada’nın tekrar vize vermemesi, Kavani’nin kaderini belirsizliğe sürükledi. Kavani’nin ülkesine dönmek istemediği ve Kanada’ya girmeye çalıştığı gerçeği, uluslararası bir dizi diplomatik ve hukuki karmaşaya yol açtı.
Silivri’deki geri gönderme merkezindeki Kavani’nin geleceği hala belirsizliğini korurken, yetkililerin ve diplomatların çabaları devam ediyor. Bu trajik hikaye, göçmenlik politikalarının ve vize süreçlerinin insan hayatları üzerindeki etkilerini bir kez daha gündeme getiriyor.