featured

İSKENDER ÇARKCI'DAN TARİHİ SAVUNMA…

Değerli Okurlarımız
Milli havayolumuz THY’de son günlerde çalışanların temsilcileri ile işverenin temsilcileri arasında yaşananlar gündemi oluşturdu. Biz de tabii ki gündemi takip ederek neyin ne olduğunu anladığımız kadar yorumlamaya çalışıp tüm çalışanları doğru bilgilerle haberdar ediyoruz. Bu hafta ki (pazar gecesi yayında olacak) köşe yazımdaki konuyu daha net anlayabilmeniz için öncelikle Hava-Sen başkanı İskender Çarkcı nın   savunmasını okumanız gerekiyor diye düşündüm ve hiç bir harfine bile dokunmaksızın aynen yayınlamaya karar verdim. Tabii ki İskender Çarkcı’nın müsaadeleri ile…
Buyurun,savunmayı birlikte okuyalım ve bu savunmaya karşılık nasıl işten atıldığını anlamaya çalışalım.
*****
Tip Müdürlüğü’ne(A 340 /330)
İlgi: Personel Başkanlığı’nın 26.03.2018 tarih ve sayılı yazısı.
Tarafımdan 26.03.2018 günü saat 14:20’de tebellüğ edilen yazıda “KRT TV’de katıldığım programda yaptığım açıklamalar ve sözkonusu programa çıkmadan önce Basın Müşavirliğinden izin alıp almadığım “hususlarında savunmam talep edilmiştir.
Şubat ayında kuruluş işlemleri tamamlanarak tüzel kişilik kazanan ve faaliyetlerine başlayan Havayolu Çalışanları Sendikasının(HAVA-SEN) Kurucular Kurulunda bulunduğum ve Genel Başkanlığını yürüttüğüm malumlarınızdır. Bu görevim öncesinde de yaklaşık 4000 oyla Hava İş Sendikası Uçuş İşletme Delegeliği seçimlerinde 85 delegelik kazanan listenin lideri sıfatıyla istifa ettiğim tarihe kadar Hava İş Delegeliği görevimi yerine getirdim. Ağustos 2017’den başlayan bu süreçte, sendikal faaliyetler kapsamında çok sayıda demeç vermemin yanısıra basın açıklaması, işyeri ziyaretlerinde ve kapalı salon toplantılarında havacılık ve mesleğimiz ile ilgili görüşlerimi dile getirdim. Bunların tamamına yakını başta havacılık internet siteleri olmak üzere muhtelif medya organlarında yer aldı.
1- Bugüne kadar yapmış olduğum yazılı veya şifahi açıklamalardan dolayı tarafıma yöneltilmiş bir suçlama, savunma talebi sözkonusu olmadığı için Ortaklığımız ilgili ünitelerinin yaptığım açıklamaları sendikal faaliyet kapsamında görerek değerlendirdikleri anlaşılmıştır. Üstelik sözkonusu açıklamaların bir kısmı, henüz hiçbir sendikal unvan sahip olmadığım  zaman dilimine tesadüf etmiştir. Bu süreçte yapılan açıklamalar konusunda herhangi bir işlem yapılmamasına karşın Anayasa ve ilgili yasal mevzuata göre kurulmuş, yetkili makamlarca tescil edilmiş, hukuka uygun şekilde üye kaydına başlamış ve yaklaşık 4.000 üyeye ulaşmış bir Sendikanın Genel Başkanı sıfatı ile ilgi savunma talebine muhatap olmaktan son derece müteessir olduğumu belirtmekte fayda görülmektedir.
2-Konu Sendika yöneticisinin ifade özgürlüğü kapsamında ele alındığında; aynı işkolunda ve işletmede(THY) faaliyet gösterdiğimiz Hava İş Sendikası yöneticilerinin bugüne kadar Ortaklığımızı ve yöneticilerini ilzam eden beyanlarının da irdelenmesin gerekeceği düşünülmektedir.

  1. a) Hava İş Sendikası genel Başkanı Ali Kemal Tatlıbal’a ait olan ak_tatlibal isimli twitter hesabından 01 Aralık 2016 tarihinde “İş planını doğru yapmayan liyakatsiz idareci, işler sıkışınca önce personeli kovmak yoluna gidiyor. Allah’tan korkmak lazım ey günün bekçisi. “ ve “Ey rabbim, mübarek Cuma gecesi hürmetine cümle yöneticilere, idarecilere ilk önce Allah korkusu , sonra liyakat nasip eyle.” Şeklinde Ortaklığımız yöneticilerini suçlayan paylaşımlarda bulunulduğu,  tarihinde ise “Sendikamızın amacı bağcıyı dövmek değil üzüm yemek. Ama maalesef şirket içinden bir cenah ne şirketin ne bizim başarımızı istemiyor. Ancak bunu yaparken şirketin üst düzey yöneticileri kalkıp bizdeki zayıf karakterlilerle iş çevirmeye kalkarsa bundan herkes zarar görür.” Biçiminde suçlayıcı tweetler attığı anlaşılmaktadır.

Hava İş Sendikasının Genel Mali Sekreteri Celalettin Meriçli’nin ise 13 Ocak 2017 tarihinde yine twitter’dan yaptığı paylaşımlarda “Şirket kar ederken bonuslar alan yöneticiler zarar edildiğinde bedel ödemeyecek mi? THY gibi köklü bir şirketin değerini bir yılda yarı yarıya düşürmek herkesin harcı da değil. THY maalesef kötü yönetiliyor ve bunun sorumlusu şüphesiz mevcut yönetimdir.” İfadelerini kullandığı Ortaklığımız yönetimini itham ederek hedef gösterdiği görülmektedir.

  1. b) Hava İş Sendikası web sitesinde halen yayında olan;

19.06.2015 tarihli açıklamada, Hava İş Genel Başkanı Ali Kemal Tatlıbal’ın hangarda yaşanan kazada yaşamını yitiren teknisyen Tuğrul Tuna Beken ile ilgili olarak “Allah korusun, bu Cumartesi mesaileri ve ağır çalışma koşulları yüzünden bir uçak düşse, bunun acısını yüreğinde hissetmeyen vatan hainidir. Bunun acısını sadece THY ve bizler değil tüm memleket çok ağır yaşar.” Şeklindeki beyanının yer aldığı,
03.06.2015 tariinde bir havacılık sitesinde yayınlanan demecinde Hava İş Teşkilatlanma Sekreteri Mustafa Akgün’ün aynı kaza ile ilgili “Allah kimseye böyle acı vermesin, Tuğrul kardeşimiz için çok canımız yanıyor. Hangardaki çalışma ortamını çok iyi bilen bir kişi olarak şunu söyleyebilirim ki orada çalışan personelin kafasının çok rahat olması gerekiyor. Çünkü bu meslek gerek yorgunluktan, gerekse dalgınlıktan dolayı en küçük hatayı bile affetmez ve ölümle sonuçlanan bu tür üzücü olaylar yaşanabilir” ifadelerini kullandığı,
Hava İş tarafından 20 Mayıs 2017 tarihinde yapılan açıklamada “ “TİS’e aykırı yapılan planlamalar ve uygulamalara karşı herhangi bir önlem alınmadığı taktirde yorgunluk sebebi ile yaşanacak kaza ve olaylardan ilgili tüm birimler sorumludur. Yarın yaşanacak bir kazada, kaybedilecek bir canın dahi bedelini asla ödeyemeyiz.” Biçiminde beyanda bulunulduğu,
Hava İş sendikasının 13 Temmuz 2017 tarihli bildirisinde ise “Ülkemizin gururu, bayrak taşıyıcısı THY’nin uçucularla ve uçuculukla alakası olmayan, kontrolsüz ve başarısız bir birim tarafından bu şekilde riske atılarak, kural dışı planlamalarla çalışanların hayatlarının tüketilmesine ve uçuş emniyetsizliğine sebep olarak adeta şirketi kaza yaptırmaya zorlayan Ekip Planlama Başkanlığı’na bu eylemlerine derhal son vermesi çağrısında bulunuyoruz.” İfadelerine yer verildiği ,
Bunların yanısıra, Ortaklığımız yöneticilerini, bilgisizlikle, basiretsizlikle, cahillikle, şirketi zarara sokmakla suçlayan beyanlarda da bulundukları anlaşılmaktadır.
15 Ocak 2016 tarihli Hava İş açıklamasında “Geçtiğimiz yıllarda defalarca gördüğümüz, hep birlikte rahatsız olduğumuz, THY A.O. yönetimine de birçok kez sizler adına rahatsızlığımızı ifade ettiğimiz, sizlerin de bildiğiniz gibi; haksızlığın, eşitsizliğin ve sizlerin yok sayıldığı bir filmin senaryosunun tekrar yazıldığı THY A.O. yönetim zirvesi Antalya’da icra edildi.
Geçtiğimiz hafta kar yağışı esnasında yaşanan iş bilmezliğin, nasıl krize dönüştüğünü ve sizlere yapılan haksızlıkları da sert bir dille uyarıp, tepkimizi ortaya koyduğumuz; hala sizleri değersiz gören, THY A.O.’nun başarılarını sadece kendine mal eden, uyarılarımızı, sizlerin hak ve menfaatlerinizi korumak adına attığımız adımları, iyi niyetli her türlü teklifimizi, zamana yayıp, zaman kazanarak, kulak ardı eden aynı basiretsiz yöneticilerin, yönetim kadrolarını ödüllendirdiğini, bunu da marifetmiş gibi duyurduklarını hep birlikte izlemekteyiz.” Şeklinde ifadelere yer verildiği,
9 Şubat 2016 tarihli Hava İş açıklamasında “ Kar’ın yağacağı günler öncesinden tüm Ulusal TV ve Radyo kanallarından defalarca yayınlanmasına rağmen hiçbir tedbir almayan basiretsiz yöneticiler ve yaptıkları ile yapmadıkları denetlenmeyen, sorgulanmayan ekip planlama kaos ve krizin temel kaynağı olmuşturHakkını arayanların ise vatan haini ilan edilmesi kurumsal kültür haline getirilmiştir. “ cümlelerinin kullanıldığı,
Görülmektedir.

  1. c) Bu konularda en çarpıcı örnek ise, 11 Kasım 2017 tarihinde Hava İş Genel Kurulunda, Hava İş Uçuş İşletme temsilcisi Kaptan Pilot Erkan Kayhan’ın yaptığı ve anılan sendikanın web sitesinde tamamı yayınlanan konuşması olup adıgeçen temsilcinin;

Onbir ay boyunca hepimiz kuralsız uçuyoruz.”
“Şimdi arkadaşlar, bakın Türk Hava Yollarının bizce yönetim tarafında eksiklikler olduğunu biliyoruz. Bakın hiçbir yerde liyakatli yönetici, başkanımın dediği gibi bulunamıyor.”
“THY’nin geçen sene şu an gördüğüm 330 filosu kalabalığının 30 tane uçakları inmiştir. 500 tane kaptanları atılacaktı. Kendilerine gelen teklif Türk Hava Yolları’ndan, altı aylık ücretsiz izne ayrılmalarıydı. Hiçbir tanesi sesini çıkaramadı. Orada gidip uçakların tekrar uçurulmasını sağlayan benim. Düşürülen hatlardaki yolcu sayılarını araştırıp şirkete, tekrar yönetime sunan benim. Artı, THY ücret kesintisiyle geldiği zaman THY’nin eline 87 milyon dolarlık tasarruf tedbiri verip te yaptıkları hatayı onlara gösteren yine benim.”
“Şimdi FTL görüşmelerinde sadece ben vardım. Uçuş İşletme, kabin hizmetlerinden gelen başka arkadaşları, personel başkanının yanındayken Ekip Planlama Başkanı –bunlar hiçbir şey bilmeden geliyorlar, bu arkadaşlar bir daha toplantıya gelmesin- dedi ve onları toplantıdan çıkardılar. Şu andan itibaren, THY’de yapılan görüşmelerde sadece kaptan olarak ben katılıyorum üst yönetimde toplantıya. Hepsi boş, hepsi bilgisiz olduğu için sadece biz konuşuyoruz ve bütün THY biliyor ki, Erkan kaptan ve yanındaki diğer kaptan arkadaşlar bir şey konuşuyorsa gerçekten bilerek konuşuyor.”
“Kaynak sıkıntısı çekiyoruz bahanesiyle yabancı kaptanların burada istihdam edilmesi daha 80 yıl 90 yıl önce atalarımızın kanını akıtan insanların burada istihdam edilmesi onu bırakın,  20 yıl öncesi Saraybosna’da insanların kanını döken adamların burada benimle uçması bana zul veriyor ve ben bu yüzden her türlü çalışmayı yapıyorum ve öyle bir gariplik var ki, THY’de şu anda yabancı bir kaptan 10.5 ay uçup 13 ay maaş alırken, bir Türk kaptan burada 13 ay uçurup 12  ay maaş veriliyor.”
“Bakın hepsi şu anda Madagaskar’a uçuyor, veba tehlikesi var, ülkeye bunu getirebilirler ama bir tanesi sesini çıkarmıyor.”
“THY bayrak taşıyıcı, biz istiyoruz ki, THY’nin dünyada aldığı payın şu anda ben size söyleyeyim 780 milyon dolar kar açıkladılar. Benim kendi görüşüme göre, almamız gereken payın yarısını bile alamadık. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz.”
“Sorunlar artık THY’de halledilmiyorsa en üst noktada, gerekiyorsa Cumhurbaşkanına kadar çıkacağız, derdimizi anlatacağız. Bundan sonra –sopalayalım, kafalarını öne eğdirelim ve burada kalsın- devri bitmiştir.”
“Özellikle son dönemde, THY’de iş sağlığı ve güvenliğindeki iş kazalarının ciddi oranda azalmasının yegane tek sebebi, bizim Hava İş Sendikasıdır. Her ne kadar THY bunu kendine mal etmeye çalışsa da, biz bunu çok iyi biliyoruz.”
İfadelerini kullandığı sözkonusu videonun deşifresinden açıkça anlaşılmaktadır.
Yukarıya alınan tüm bu ifadelerin, Hava İş sendikası yöneticilerinin, Ortaklığımız yönetim kademelerini gerek yönetsel gerek bilgi ve tecrübe yönünden ve gerekse uygulanan politikaları (insan kaynakları, ticaret, mali vb) açısından ağır eleştiriler taşıdığını göstermektedir. Bunun yanısıra, Ortaklığımız yöneticilerinin kişisel özellikler ve nitelikler bakımından da değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Sözkonusu beyan, ifade ve açıklamaların gerek Hava İş web sitesinde gerekse havacılık medyasında yayınlanması yoluyla aleniyet kazandığında tereddüt yoktur. Bahsekonu beyanlarla ilgili olarak bugüne kadar Ortaklığımızca herhangi bir işlem yapılmamış olması, yukarıdaki ifadelerin “sendikal faaliyetler kapsamında değerlendirildiği ve tolere edildiği “ düşüncesine kuvvet kazandırmaktadır.
Nihayetinde Hava İş ve Havasen, Anayasa ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde kurulmuş, tescil edilmiş meşru ve legal sendikalardır. Yürüttükleri sendikal faaliyetler kapsamında suç niteliği teşkil etmedikçe eleştiri haklarını kullanma özgürlüğü vardır. Hava İş’in kullandığı her türlü yasal imkan ve vasıtanın Havasen’e de tanınması,  aynı anlayış ve mesafede hareket edilmesi en temel beklentidir. Dolayısı ile, Hava İş yöneticilerince kullanılan çok daha ağır ifadeler konusunda herhangi bir işlem yapılmamasına karşın Ortaklığımızı hedef almayan, hakaret içermeyen ifadelerimin işbu savunmaya konu edilmesi üzücüdür.
3- Yukarıda belirtilen Hava İş Sendikasının Ortaklığımıza yönelttiği beyan ve ifadelerinin Sivil Havacılık alanında faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşunca da ortaya konulduğu görülmektedir.
KRT TV’de katıldığım programda, 2017 başında uygulamaya başlanan FTL ile daha da ağırlaşan mesai şartlarının yarattığı uçuş emniyeti zaafını dile getirdiğim, bu olumsuzluğun havacılığımıza zarar verme riskine dikkat çektiğim malumlarınızdır. Sivil havacılığın en büyük sorunlarından olan yorgunluk ve kümülatif yorgunluk konusu sadece tarafımdan değil bugüne kadar pilotların sivil toplum kuruluşu sıfatını taşıyan ve 60 senelik bir geçmişi olan Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) tarafından da muhtelif tarihlerde dile getirilmiştir.

  1. a) TALPA’nın 22 Ocak 2014 tarihinde düzenlediği Pilotlar Çalıştayında o dönemdeki Başkanı merhum Kpt. Plt. Gürcan Mantı tarafından bir konuşma yapılmış ve uçuş emniyeti ile ilgili şu ifadelere yer verilmiştir:

“Özellikle insan bünyesini zorlayan, dinlenme sürelerini kısaltan veya kalitesini düşüren ticari beklenti ve kar eksenine göre düzenlenmiş mesai talimatları ile mesleğin geleceğinin olmayacağı ve bu durumun sürdürülebilir olmadığı gerçeği ile yüzleşmek zorundayız. Pilotların ancak, mezarda dinlenebileceği bir çalışma düzenin iyileştirilmesi ve uçuş emniyetini maksimum düzeye getirilmesi için herkesin ve sektörde faaliyet gösteren her kuruluşun taşın altına elini değil başını da koyması gerekir.”

  1. b) TALPA tarafından iki meslektaşımızın kalp krizinden vefat etmesi sonrasında 21 Haziran 2017 günü yayınlanan kısa bildiride de uçuş emniyetine dikkat çekilmiştir:

“Her ne kadar talimat ve yönergelere uygun olsa bile; Biz pilotların devamlı ve aşırı strese maruz kalmak, gece-gündüz değişkenliği, insan fizyolojisini zorlayan farklı zaman dilimlerini kateden uçuşlar, düzensiz ve değişken çalışma saatlerinin neden olduğu yorgunluk, iş güvenliğinden uzak, sosyal yaşam düzenimizi dikkate almayan, insan faktörünü dikkate almayan çalışma şartları nedeniyle sağlığı bozulup mesleği bırakan ve ebediyete intikal eden meslektaşlarımız var. Meslek örgütü olarak uyarıyor, paydaşları sorumluluklarını almaya çağırıyoruz. “

  1. c) TALPA’nın yayın organı Kokpitten Bakış Dergisinin Temmuz-Ağustos-Eylül 2017 sayısında ise Başkanın sunuş yazısında “Uçuş Emniyeti Tehlikede” başlıklı şu bölüm yer almıştır:

“Eksiklerimiz Sektördeki pilot açığı malumunuz. Ancak bu açığın kapatılabilmesi için alınan kararların istenilen sonuçları vermediği ortada. Lise mezunlarından pilot alımı, kaptanlık için yeterli saatin 1500’e düşürülmesi, yabancı pilot oranının artırılmaya çalışılması, sektörü daha da geriye götürmektedir. Hatta ‘UÇUŞ EMNİYETİ’ni tehlikeye atabilecek içerikteki kararlar dersek, pek de abartmış olmayız.
Sivil havacılıktaki gelişmeleri, eksiklerini gidermeyi sadece iktisadi sonuçlara dayalı olarak okumak ve çözüm yolları aramak yanlış kararlar alınmasına yol açmaktadır. Pilot açığının giderilmesi için neler yapılabilir sorusu, sektörün tüm paydaşlarıyla görüşülmek suretiyle masaya yatırılmalı ve çözümler birlikte bulunmalıdır. Aksi halde bulunan çözümler uzun vadeli olmaz, hem de sektörün memnuniyeti ve rızası alınmaksızın uygulamaya konulan kararlar arzu edilen ‘birlikteliği’ gerçekleştirmeye hizmet etmeyecektir.”
Yukarıda da örneklendiği gibi, konu ile ilgisi olan her kişi ve kurumun Uçuş emniyetini esas alan endişelerini ve uyarılarını dile getirmesi son derece normaldir. Bu söylemlerin eleştiri konusu yapılması veya yaptırıma tabi tutulması değil dikkatle değerlendirilmesi gerekir.
Kaldı ki;
KRT V’de yayınlanan programda yorgunluk konusu ve diğer endişe duyulan hususlar konuşulurken genel ifadelerle yetinilmiş ve THY kelimesi geçmemiştir. Yani doğrudan THY örneğinden hareket eden bir yaklaşım ve söylem sözkonusu değildir. Belirtilen sorunların tüm havacılığımız için tehdit oluşturduğu, şirket veya marka belirtilmeksizin ifade edilmiş ve kamuoyunun ilgisi çekilmeye çalışılmıştır. Easasen unvanı Havayolu Çalışanları Sendikası olan ve tüm sektörde örgütlenme iddiası ile yola çıkan bir Sendikanın yapması gereken de budur. Sektörün içinde olanların çok yakından takip ettiği gibi, insani şartlara uymayan Mesai Talimatları ve çalışma düzeni sektördeki tüm işletmelerin sorunudur. Bu işletmelerde görevli tüm uçuş ekipleri de uygulamadan şikayetçidir.
Esasen, Mesai talimatları sorunu yabancı havayolu işletmeleri için de geçerlidir. Yurtdışında yapılan birçok araştırma her 10 pilottan 9’unun yorgun uçtuğunu ortaya koymuştur. TALPA’nın 26 Nisan 2014’de düzenlediği Uluslararası Pilotlar Çalıştayına bir tebliğ sunan Havacılık Tıbbı Derneği ve Sivil Havacılık Akademisi Başkanı Doç. Dr. Muzaffer Çetingüç  “Air İndia Pilotlarının her ikisinin de mikro uykuya dalması nedeniyle pisti kaçırdıklarını “ belirterek kokpitte uyuya kalan pilotlara örnek olarak Air Berlin ve Virgin Atlantic şirketlerinin bazı seferlerini göstermiştir. Çetingüç sunumunda yorgunluğun ölümlü kazalardaki payının % 15-20 civarında olduğuna dikkat çekerek  İngiliz Havayolu Pilotları Derneğinin (BALPA) 500 pilot üzerinde yaptığı anketten de örnekler vermiştir. Ankete katılan pilotların % 56’sı kokpitte uyuyakaldığını, her 3 kaptan pilottan birinin uyandığında yardımcı pilotları da uyurken gördüğünü ifade etmişlerdir. Aynı şekilde, ankete katılan pilotların % 84’ü son 6 ay içinde yorgunluk kaynaklı olarak performanslarının düştüğünü ve durumun uçuş güvenliğini tehdit eden en büyük faktör olduğunu belirtmişlerdir. Sorunun tüm havacılık sektöründe geçerli olması hiç kuşku yok ki, üzerinde konuşulmaması, önlem alınması talebinde bulunulmaması, gerekli uyarıların yapılmaması sonucunu doğurmayacağı açıktır.Sözkonusu tebliğ, TALPA’nın yayın organı Kokpitten Bakış dergisinin Nisan-Haziran 2014 sayısında da geniş biçimde yer almıştır.
TALPA’nın meslek örgütü sorumluluğu içinde gerek açıklamalarında, gerek Başkan ve yönetim kurulu üyelerinin verdikleri mülakatlarda, gerek TALPA yayın organları olan Kokpitten Bakış Dergisinde ve kurumsal web sitesinde yayınladıkları çeşitli bildiri ve yayınlarda ve gerekse düzenledikleri Çalıştaylarda Uçuş Emniyeti konusunu gündemde tuttukları ortadadır.
4- Basın Müşavirliğinden izin alınmaması konusu:
– Malumları olduğu üzere sözkonusu TV Programına Anayasa ve yasalara uygun şekilde kurulmuş, onaylanmış ve faaliyetlerini sürdüren Havasen Genel Başkanı sıfatı ile katıldım. Nitekim, yayın boyunca görüntünün altında “Kaptan Pilot İskender Çarkcı – Havasen Genel Başkanı “ ibaresi yer almıştır. Dolayısı ile, THY pilotu olduğuma ilişkin herhangi bir ibare veya işaret kullanılmamıştır. Bu itibarla, THY pilotu sıfatı ile bir konuşma yapılmadığı için izin almaya gerek olmadığı değerlendirilmiş ancak asgari nezaket çerçevesinde bağlı bulunduğum Tip Müdürü Sayın Ali Aydın Tandoğan’a bilgi verilmiştir.
Şahsımla ilgili izin konusunun benzeri durumda olduğum sivil toplum kuruluşları için aranmaması ise  bu konudaki yaklaşımı teyit etmektedir. Aynı çerçevede faaliyet gösterdiğimiz Türkiye Havayolu Pilotları Derneği(TALPA) başkan ve yöneticilerinin muhtelif tarihlerde, gazete, TV ve internet medyasına verdikleri çok sayıda ropörtaj bulunduğu, TV’lerin canlı yayınlarına bağlanarak uçak kaza-kırımı dahil, sivil havacılığın her alanında görüş açıklamaları, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri vb kuruluşların Basın Müşavirliğimizden izin almadan bu görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirebileceklerini göstermektedir. Arşivde yapılacak küçük bir araştırma; sadece TALPA’nın değil diğer sivil toplum kuruluşlarının THY personeli olan yetkililerinin sivil havacılığımızla ve THY ile ilgili çok sayıda açıklama yaptıklarını göstermektedir.
Bunun yanısıra, sözkonusu TV programında sivil havacılığın sorunları ve özellikle uçuş emniyeti konusundaki görüşlerimi açıklarken ne THY ne de diğer havayolu işletmelerimizin ismi zikredilmemiştir. Sadece, programın son bölümünde THY’den övgüyle bahsedilmiş ve 3. Havalimanının sivil havacılığımıza katkısı konusunda ümit ve beklentilerimiz dile getirilmiştir.
– Programda “bir pilotun kokpitte bayılması” olarak ifade edilen olay kamuoyuna ilk kez tarafımdan açıklanmamıştır. Aralık 2017’de meydana gelen bu olay 26.12.2017 tarihinde Hürriyet , CNNTURK başta olmak üzere  medyada geniş yer bulmuştur.
Bunun yanısıra yaşanan başka bazı olumsuzluklar da medyada haber olarak yer almıştır.
SONUÇ:
KRT TV programına, Havasen Genel Başkanı olarak iştirak edilmiş, anılan TV kuruluşu da şahsımı izleyicilerine bu şekilde tanıtmıştır.
Havada pilot meslektaşımızın bayılması olayı tarafımdan ilk kez gündeme getirilen bir konu değildir. 4 ay önce medyada geniş biçimde yer almıştır.
Programda dile getirilen sivil havacılığımızdaki çalışma şartlarından kaynaklanan yorgunluğun oluşturduğu uçuş emniyetinin zaafa uğraması tehlikesi, THY adı zikredilmeden  genel bir sorun olarak dile getirilmiştir. Hava İş sendikası yöneticilerinin muhtelif tarihlerde dile getirdiği uçuş emniyetsizliğine ilişkin söylemlerini “THY uçağının düşmesi, kaza meydana gelmesi, can kaybı olması gibi” unsurlarla desteklemesine karşın tarafımdan genel bir değerlendirme ile yetinidiği açıktır. Benzer şekilde Teknik A.Ş. hangarında meydana gelen olayda yaşamını yitiren bir teknisyen üzerinden ciddi olaylaın ve ölümlerin meydana gelebileceğinin yine Hava İş yetkililerince dile getirilmiş olduğu yulkarıda açıklanmıştır.
Daha önemlisi, kamuya açık, çok sayıda misafirin, diğer sendikaların yöneticilerinin, basın mensuplarının bulunduğu Hava İş Genel Kurulunda, sendika işletme temsilcisi Erkan Kayhan’ın gerek Uçuş emniyeti gerek yabancı pilotlar vb konularda Ortaklığımız üst yönetimini ilzam eden, hedef gösteren konuşmaları ortada iken yaklaşık 4.000 üyesi olan yasal bir sendikanın Genel Başkanı olarak uçuş emniyetine genel olarak dikkat çekme amacını taşıyan ve toplam 1 saatlik programın sadece 2 dakikalık bölümünde dile getirilen hususların işbu savunmaya konu edilmesi son derece üzücü ve düşündürücüdür.
Tarafıma tebliğ edilen savunmamı değerlendirmelerinize arz ederim. 06.04.2018
 
İskender Çarkçı
Kpt. Plt. (A 340)
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

68 Yorum

  1. 6 yıl önce

    Valla mevzu şu arkadaşlar,iş akdi haksız hukuksuzca fesh edilen iskender kaptan ın geri işe iadesi kokpitteki diğer arkadaşların organize olup gidip uçuş işletme ye gerekli tavrı koymasıyla olur ancak tabii paçaları sıkıyosa ondan sonrada arkalarından kabin teknik ground çular geliyo mu akıyo mu siz görün bakalım.Atı alan üsküp ü geçmiş bırakın üsküdar ı,sarı öküz kurbanı tüm uçucu koyunlara hayırlı olsun..

    Cevapla
  2. 7 yıl önce

    Pas davamız Yargıtay’da. Ancak, THY yönetimi aynı pervasızlığı o konuda da sürdürmeye devam ediyor. Mahkeme kararlarını görmezden gelecek kadar bu işi şirazesinden çıkardılar. Genel Kurul’daki sorularımdan biri de bu olacak.

    Cevapla
  3. Bilgi var, tecrübe var, yurtiçinden yurtdışından örnekler var, Erkan gibi kötü örnekler var…Bir savunma ancak bu kadar mükemmel olabilir. Bravo Çarkçı kaptan. Eline, kalemine, yüreğine sağlık.

    Cevapla
  4. Muhteşem bir savunma. Tebrikler Başkan’ım

    Cevapla
  5. 7 yıl önce

    Bence de öyle olmuş. Keşke İskender kaptan sizden fikir alsaydı. Artık yapacak tek şey thy yönetimi aleyhine dava açmak maalesef. Ayrıca sizin pass bilet davanız ne durumda bir gelişme var mı ?

    Cevapla
  6. 7 yıl önce

    Birlik olunursa başta thy ve hava iş yönetimi sonra onların yetki ve makam verdikleri kendileri gibi iş bilmez,tecrübesiz,çıkarcı,paragöz,hayatlarında her işlerini torpille yapmaya,yaptırmaya alışmışlar el ele tıpış tıpış geldikleri gibi giderler…

    Cevapla
  7. 7 yıl önce

    Sayın Ayci,siz de biliyorsunuz ki verdiğiniz karar ne hukuki ne vicdani ne de ahlakidir.Bakın sizden önceki yöneticiler de bir çok hukuksuzluğu yasal kılıfına uydurarak yaptı.Ama siz,üyelerinin güvenini yitirdiği bir sendikacı ile iş tutup ahlaklı olmayan bir tarafkirlik eyleminde bulundunuz.Adil olmayan ve asla kabul edilemeyen hasmane tutumunuzla günün birinde yargılanacağınızı hatırlatmak isterim.Bu davanın konusu da öyle sıradan bir iş hukukunu ihlal meselesi olmayıp,üzerinize atılı suçları tasarlayarak işlediğiniz sabit görülecektir!Temennimiz odur ki,öfke krizlerinizin neticesinde insan faktörlü bir kaza kırım olmamasıdır.Hava-Sen örgütlülüğüne yaptığınız idari terör saldırısı karşısında sadece size olan nefreti büyütüyorsunuz!Aklı başında birisinin size birşeyeler söyleyemiyor olması da düşündürücü.

    Cevapla
  8. 7 yıl önce

    Bence, İyi bir savunma yazısı olmamış. Yapılan suçlama tutarsız ve mesnetsiz bir suçlama. Bu nedenle, bu konudaki açıklamayı kısa tutup, bir sendika başkanına böyle uyduruk bir gerekçeyle hesap soran emir kulu THY yöneticilerine savunma yapmak yerine, hesap sormak daha doğru olurdu. Çarkçı Kaptan bir sendika başkanı olarak değil, maalesef bir pilot olarak savunma yapmış. Yumuşak ve alttan alan bir üslupla. Ben olsam bu emir kulu THY yönetimini yaptığı usulsüz işlem nedeniyle doğrudan itham eder ve yapılan kanunsuzluğun hesabını soracağımı ifade ederek kendilerini ikaz ederdim. Neticede, bir sendikal hareketi engellemek için, başkanı uydurma bir gerekçeyle işten atılmış ve kanuna aykırı işlem yapılmıştır. THY Yönetimi resmen suç işlemiştir.Savunma yaparken bu kötü niyeti okumak çok zor olmasa gerek.

    Cevapla
  9. Erhan Kayhan denilen ne olduğu belirsiz fırıldağı atın işten.Yönetime bir dünya laf söylemiş kayıtları bulunan bu adama ne yapmayı düşünüyorsunuz.Levent Yılmaz’ın yerine getirilir.Buda fetöcü Ali Tatlıbal ve saz arkadaşları gibi.

    Cevapla
  10. 7 yıl önce

    Çek bir İskender gelsin………

    Cevapla
    • Selami seni kasap Nuri çağırıyor,İskender’in babasını yedirecek.Yiyebilirsen

      Cevapla
  11. 7 yıl önce

    Yorum yapmadan sayfa yenilenip durdu baştan yazmak zorunda kaldım umarım 2 3 defa gitmez aynı yorum farklı versiyon

    Cevapla
  12. 7 yıl önce

    Arkadaşlar Sayın kaptanlarım abilerim Kabin memur arkadaşlarım Allah muhammet aşkına şu trollerin yazdığı yorumları kaale almayın bunlar bizim birlik olmamızı istemeyen bir takım paralı askerler başkasının lafıyla hareket eden insanlardır kendi düşünceleri yoktur kendi hallerine hiç başarıları yoktur Başkalarının haklarını yiyerek muhtemelen bugünlere gelmişlerdır o yüzden bunları sallamayin. Sen kabin memuru arkadaşım Bir kabin memuru olarak söylüyorum ki şimdi elimizi daha taşın altına koyma zamanıdır bunu şimdi yapmaz isek bir daha yapma şansımız olmayacaktır. Biz taşın altına elimizi koymadığımız Sürece bunu bir başkasından bizim adımıza yapmasını beklememiz saçmalıktan başka Bir şey değildir. Evet bu hareketi başlatanlar ellerinden geldiğince biz uçucuları kabin kokpit ayırmadan savunacak vardır ama bunları Biz elimizi taşın altına koymadan yapamazlar. Bu yüzden kendinizi lütfen şu soruyu sorun temmuz ayında havasen tis yetkisini alırsa Mutlu olacak mıyım? Bu sorun cevabını kendinize verin ve ona göre kararınızı verin. Emniyetli uçuşlar, mümkünse.

    Cevapla
  13. 7 yıl önce

    Başkan güzel savunma yapmış. Laf kalabalığı yerine mantık ve belgeleri konuşturmuş. Eline sağlık hocam.

    Cevapla
  14. 7 yıl önce

    Şirket kaşıyor aga ;)

    Cevapla
  15. 7 yıl önce

    Hadi bakalım THY , Erkan Kayhan ile ilgili ne yapacaksın?

    Cevapla
  16. 7 yıl önce

    İskender abi, sağlı-sollu vurmuşsun. Normal bir yönetim olsa ÖZÜR DİLERİZ derdi.

    Cevapla
  17. 7 yıl önce

    20 senelik bir havacı olarak bu savunmayı gözlerim dolu dolu okudum. Bunu size hangi hakla yaparlar? Ben kendi adıma başta iskender kaptanım ve diğer kıymetli arkadaşlarıma minnettarım. Sonuna kadar yanınızda ve arkanızdayız. Bu karara giden yolda bizi yalnız bırakan cesaretsiz kabin ekibi ve kokpit ekibini , hukuka aykırı çifte standart davranan yöneticileri ,kapalı kapılar ardında tüm haklarımızı devreden havaiş sendikasını, bu usulsüzlüklere sessiz kalan khb ve uçuş işletme başkanlarını, bu yola taş döşeyen satılık airport haber kalemlerini tarih ve bizler asla affetmeyeceğiz!

    Cevapla
  18. 7 yıl önce

    ben bu savunmayı dahi okumadıklarını düşünüyorum. o eğitimde insanlar yok aramızda…

    Cevapla
  19. 7 yıl önce

    kabin a.s olsunda yuzlerini gorelim azcik

    Cevapla
  20. 7 yıl önce

    Arkasında 4000 kişi olan bir sendika başkanını bile kurulu toplamadan işten attılar.Bir kaptanın bir kabin ekibinin ne değeri olur ki bu şirkette?

    Cevapla
  21. 7 yıl önce

    Kabin uyan artık,vakit geçmeden doğru tarafa geç,

    Cevapla
  22. Gitsin evinde çicek sulasin sn alexsander .
    Kaptanlara guvenip yola cikilmaz.

    Cevapla
  23. Şimdi soruyorum, kendini bile savunamayan bu adamalar mı bizi savunacak? Hani nerde o Aslan kesilen kaptanlar ? Yoklar kaçtılar, sadece bu kaptanmı işden atıldı? ,tabiki hayır onlarca amir ve memur kardeşimiz atıldı ama adları bile geçmiyor,çünkü değerimiz sadece sayımız ,eğer Havasen 10000 üyeyi bulmazsa bitecek. İşte bu yüzden ben kaptanlara güvenmiyorum.

    Cevapla
    • 7 yıl önce

      Kaptanlar ne yapsın, senin yerine üye mi olsun, oy mu versin?
      Yönetim açıkça gözümde değeriniz yok, atarım haa diyor! Doğru da diyor. Sen buna çok uygun bir örneksin

      Cevapla
      • 7 yıl önce

        Ne demek kaptanlar ne yapsın… Ya siz aklınızı kiraya mı verdiniz… 5500 kaptan var hava sen e üye sayısı 4000 bunun 2900 kadarı kabinden sanırım rakamlar anlatmıştır birşeyler… Kaptanlar ödeyeceği krediyi düşünür o yüzden sana oyum sıfır?!!!!!

        Cevapla
        • 7 yıl önce

          Anneni neden sevmiyorsun pinokyo?

          Cevapla
        • 7 yıl önce

          Dogrular:
          havasen uye sayisi 4bin
          toplam kokpit sayisi 4500(buna sendikali olamayan 200-300 kisi akademi ogrencileri de dahil).
          kokpitten havasen uye sayisi:2700(%60-70)
          kabin uye sayisi:1300(%15-20).anlatmaya gerek yok goruyorsunuz.

          Cevapla
          • 7 yıl önce

            O kalan kokpit eminim ki ya pazar günü evde temizlik var, bana uçuş yazın diyen güruhtur ya da Uludağda aileleriyle 3 gün Havaİş tatiline çıkan. Yazık.
            Kabine birşey diyemiyorum. Onların durumu içler acısı. Yazık yazık

            Cevapla
    • 7 yıl önce

      Adam babalar gibi savunmuş işte kendisini. Daha ne yapsın ?

      Cevapla
    • 7 yıl önce

      Şu yorumu 305 zamanı grev yasa tasarısını getiren AKP milletvekili Metin Külünk, mecliste muhalefete ragmen evet oyu veren AKP’ye ve şimdi de sahte suclamayla adam atan THY yönetimi için de kullanabilseydin sana katılırdım. Farkında mısın kötülere destek veriyorsun. Biz ekmeğimizi ortaya koyduk. Sen neyini feda etmeye hazırsın?

      Cevapla
    • 7 yıl önce

      O zaman Kamyon-İş’e devam diyorsunuz. Bu saatten sonra yorgunluktan, zamansızlıktan vs. şikayet eden kabin/kokpit personeline verilecek tek yanıt “müstehak” olacaktır.

      Cevapla
  24. 7 yıl önce

    Kabin 305 zamanında da satmıştı arkadaşlarını, grevde de satmıştı. Ama şanslılar ki o zaman kokpit açık açık destek vermeyeceğini söylediği için, kafalarını kuma gömdüklerinde açıkta kalan yerlerini kokpitin arkasına sakladıklar yıllarca. Bu korkaklar, o sermayeyi HavaSen zamanında da yok önce kaptanlar geçsin, kokpit sattı yok 305 diyerek yine kafayi kuma gömüp açıkta kalan yerlerini örttüler. Ama artık bitti. Yasal sendikaya üye olmaktan bile aciz korkakların 305 zamanı, grev zamanı kabindeki arkadaşlarına destek verdiğine inanmıyor artık kimse. O zaman da korkaktınız şimdi de korkaksınız. Tek fark o zaman bizim arkamıza sığındınız şimdi o yok önünüzde. Ha bu arada atılan cesaretli arkadaşlarınıza kokpit sahip çıkacak umarım siz de çıkarsınız. Ama yok be nerde sizde o yürek

    Cevapla
  25. 7 yıl önce

    THY; bir havayolu şirketinin anlaşmazlık zamanında Sendikaya ve başkanına (ve yardımcılarına) yapabileceği en büyük iyiliği yapmış oldu. İskender Kaptan şimdi tüm enerjisini Hava-Sen’e aktarırken kendisinden haksızlıkla alınan THY şapkasını bundan sonra hiç düşünmeden, GİSAD’a davet edilme savunma yazma düşüncesi olmadan tüm gerçekleri açıkça ifade edebilecek ve siz de sayın THY yöneticileri İskender Kaptanın bu başarılarına uzaktan ve elleriniz kollarınız bağlı bir şekilde izlemek zorunda kalıcaksınız. Aslında sizlere teşekkür etmek gerekir…

    Cevapla
  26. 7 yıl önce

    O koltuklari işgal eden adamlar o kadar uzun yazıyı okuyamazdı bile. Şimdi emekliliğine 1 yıl kalmış adam şirketten astronomik bir tazminat kazanacak. Bence keyfi ihraç kararları ile şirketi milyonlarca lira zarara sokan ve sokacak basiretsiz yöneticilere bir yaptırım olmalı. Mesela milli havayolumuzun tazminat zararları bu koltuklardaki sorumlulara rücu edilmeli. Bakalım o zaman sırf egosu için kim adam atabiliyor. Pegasus böyle bir tazminata mahkum olsa Ali o birimin canına okur. Ama burası çiftlik. Kinsenin babasının malı değil nasılsa

    Cevapla
  27. 7 yıl önce

    Sizin haber kanalının rengi ve havası değişti. Dünyada şu saatlerde pek çok sivil havacılık olayı yaşanırken, bizi bir kaptanın savunmasına kilitlediniz. Çalışanların temsilcileri ile işveren arasında yaşananlar gündemi oluşturabilir. Ama bizler havayolu dışında kalan, bu sürtüşmeleri takip etmekten zevk duymayan kitleleriz. Bir yanda savaş haberleri, diğer yanda yaşanan olumsuzluklar, Tv dizilerini takip etmeyenler için – hele de uçuşa meraklı ve sık seyahat eden kişiler ise- bu portallara yönleneliyor. Ama…olmuyor, okuyamıyoruz. Bakın şu anda dünyada neler oluyor:
    Daha pek çok dünya köşesinden ilginç haberler var..
    Keşke havayolu içindeki sürtüşmeleri kısaca geçseniz de dünya haberlerine doğru yol alsanız. Ya da biz mekan değiştireceğiz!!
    Kolay gelsin…
    Alper Dileksiz(Demir Sanayi Ticaret Ltd.Şti)
    Hüseyin Alpay –Alya Esat (Seyahat&Turizm)

    Cevapla
    • 7 yıl önce

      Ne lan bu böyle, komedi dans üçlüsü gibi.. okuma kardeşim sevmediğin haberi. Zorla mı okutuyorlar? Burası sektör haberleri yayınlıyor. Türk havacılığının en önemli gelişmeleri bunlar. Beğemiyorsan magazin oku.

      Cevapla
    • 7 yıl önce

      Sayın okurlar,bir felaket olursa okuyacak haber de bulamazsınız,yolcuda,turistte,anlatabildikmi acaba,bunu önlemeye çalışıyor Hava Sen,

      Cevapla
    • 7 yıl önce

      Aynen oyle saglikla varirsinoz insallah evinize , esas satan bizzat biziz , bizi troley gibi gormeleri hakliymis , ancak bir troley boyle gider gelir

      Cevapla
  28. Bugünkü Genel Müdürümüz, THY’ye katılmadan evvel SHGM Genel Müdürüydü ve FTL ve yorgunluk konularına, olgularına ve gerçeklerine çok hakimdi. Ama ne yazık ki THY’ye genel müdür olduktan sonra FTL sorunlarını görmemezlikten gelemeye başladı. Yorgunluk yönetimi gibi olgulardan yoksun olan Ekip Planlama Müdürlüğü istediği gibi at koştururken uçuş emniyetinin ne kadar tehlikeye atıldığı hiç dikkate alınmadı. FDM, Stabil yaklaşma, pas geçme ve Standart Operasyon Usulleri uçuş emniyeti adına dikkatli ve de başarılı bir şekilde irdelenirken yorgunluk ve yorgunluğa neden olan, uçuş emniyetini gerçekten tehlikeye atan gerçekler göz ardı edildi ve edilmeye devam ediliyor. Hava- İş sendikası konu ve alanları ile ilgisi olmayan kamyoncuları ön plana çekerek bir kaos ortamı yaratmış THY yönetimi bu kaos ortamını desteklemiştir. TİS anlaşmaları altında SHGM’nin FTL kuralları delinmiş uçucuların aleyhine dönerken uçuş emniyeti ciddi bir şekilde tehlikeye atılmıştır. Buna ek olarak bu gerçeklere dikkat çeken Hava-Sen Başkanı İskender Çarkçı bir anda olayların suçlusu olarak gösterilip aforoz ediliyor. Bu yapılan sadece THY yönetiminin başını kuma gömmesidir. Güneşi balçıkla sıvama çabalarıdır. THY bir markadır. Karlı ve başarılı bir şirkettir. Bu başarıda ön safta çalışan tüm oyuncuların emekleri katkıları vardır. Dolayısı ile THY’nin bu tür oyunlara hiç ihtiyacı yoktur. Bu oyunlar gücü ŞİMDİLİK ellerinde tutan dirayetsiz yöneticilerin şahsi intikam davasına dönüşmüştür. Yapılan bu kasıtlı hatalardan dönmek için geç kalınmamıştır. THY yönetimin sağ duyu ile hareket ederek iş huzurunu barışı ve dolayısı ile uçuş emniyetini sağlayarak THY’nin çıkarlarını ön plana alacak acil kararlar vermesi gerekmektedir. ÇOK GEÇ KALINMADAN…!!!

    Cevapla
    • 7 yıl önce

      Çok güzel yazmışsın. İzninle bir hatanı düzelteyim. Burada tehdit altında olan THY değil. THY yöneticilerinin şahsi bir takım menfaatlerini tehdit altında görmeleri. Daha fazlasını yazamam

      Cevapla
  29. 7 yıl önce

    Super bir açıklama ama okumazlar ki. Çünkü THY havacılikla alakası olmayan adamlarca yönetiliyor.

    Cevapla
  30. 7 yıl önce

    Hava Sen gelişmesi olmasaydı,ne lisan tazminatı devam ederdi,ne kabin tek kişi olarak yatılarda kalırdı,ne çağrı merkexi kurulurdu,ne de mevcut sendika ofisinde vardiya ile personel bulundurulurdu,ne de son olarak yayınlanan f/o görevli pas uçuşlarda upgrade imkanı sağlanırdı,hala üye olmayanlar uyanın artık,

    Cevapla
  31. 7 yıl önce

    Bu nasıl bir aldanmaktır İlker bey,tek taraflı,sadece mevcut sendikayı dinleyerek doğruyu göremezsiniz ki,mevcut sendika FTL nin uygulanmasında masumu oynuyor,ama yaptıkları ek protokol ile tüy diktiklerinden,2017 başından beri uçucuların şikayetini duyurmamaktan,ne zamanki Hava Sen çıktı ortaya birşeyler yapmaya çalıştıklarından bahsetmiyorlar.

    Cevapla
  32. 7 yıl önce

    Haydi bakalım bu değerli ve gerçekçi savunmaya şirket üst yönetimi ne cevap verebilecek,nedir ilişki,bir açıklasanız artık,gerçekler ortaya çıkacak,az kaldı,

    Cevapla
  33. 7 yıl önce

    Burada yapılan sindirme politikasıdır. Şirket bizlere gözdağı vermiştir. Eğer arkadaşlarımız saçma sapan mazeretletle (önce pilotlar geçsin, hele bir ikramiyeler yatsın gibi) korkaklıklarını gizleme derdinde olmasaydı bugün çok daha sağlıklı bir iş ortamında sorunlarımızı dile getiriyor olacaktık. Ama yüreğimiz yetmedi, iki dakika ayırıp harekete geçemedik. Bugün yaşananlar THY personeli için yüzkarasıdır, hepimizin utancıdır. Sokaktaki insana laf söylerken iyiydik, memleketi kurtarıyorduk. Ama iki ahlaksız, haksız, hukuksuz işten atma karşısında donduk kaldık. Kusura bakmayın, korkağız, yüreksiziz,aramızda kader birliği filan yok. Alırsın maaşını, kesersin sesini. Değerin budur meslektaşım!

    Cevapla
    • 7 yıl önce

      Bizim neyimize Havasen!
      Bize yakışan Kamyon-İştir. Burada işimizi kaybedersek kamyonlarda muavinlik yaparız. Yakışır mı? Bence yakışır

      Cevapla
  34. İskender Kaptanın gitmesi THY nin kaybidir ve bu gibi kayıplar şirketi uçurma sürüklemekten başka birşey değil.Uyanın artıkkk

    Cevapla
  35. Kul hakkı başka nasıl yenilebilir.

    Cevapla
  36. 7 yıl önce

    Tatlıbal,Aycı,Yılmaz,Çolak sizede sıra gelecek.Koltuklar baki kişiler geçici.Adınızla değil analarınızla ve anılarınızla hatırlanacaksınız.

    Cevapla
  37. 7 yıl önce

    Masum insanlara bunu yapanlar topunuza yuh ulan siz insan misiniz ? Iskender kaptanim elinize saglik

    Cevapla
  38. 7 yıl önce

    Hakkınızı helal edin kaptanım.

    Cevapla
  39. 7 yıl önce

    Üst yönetimin ve paronların ortak davranışıdır bu. Korkutup sindirmek. Onlar her türlü usulsüzlüğü yaparlar, siz doğru olanı söylerseniz veya yaparsanız sizi ve çevrenizdekileri işten atarlar. Dinlemek ve anlamak adeta onların lügatında yoktur. Çalışanların ve ailelerinin zarar görmemeleri için bu tür sendikal faaliyetler sektörden emekli olmuş gönüllü kişilerce yapılmalıdır. Bu sektör diğerleri gibi değildir, başka iş kollarında işe devam diye emir verebilirsiniz ancak UÇUCULARA uç diye emir verilebilemezsiniz. Sektörün amiral gemisini oluşturan uçucular (Kokpit ve Kabin) özel insanlardır ve inancım odur ki, gerektiğinde bu özel insanlar üzerlerine düşeni yerine getireceklerdi. Tanrı yar ve yardımcınız olsun ……

    Cevapla
  40. 7 yıl önce

    Şimdi anladınız mı kimin kimi sattığını??

    Cevapla
    • Evet anladık ,kaptanlar bizi fena sattı.

      Cevapla
      • Esas satış yıl sonunda kabin kokpit ayrılınca.Son satan iyi satar.

        Cevapla
      • 7 yıl önce

        Gerçekten bilmek isterim, neden satmakla itham ediliyorum?

        Cevapla
      • 7 yıl önce

        5-10 tane terbiyesiz havaiş trollü her yerde aynı nakaratı sallıyor yıllardır. Bir baltaya sap olamamış, eğitimsiz, kıskanç, insani duygulardan yoksun, aklıyla değil içgüdüleriyle hareket eden, etrafındakilere zarar verip ben yapmadım diyen ilkel yaratıklar.

        Cevapla
      • 7 yıl önce

        Airhead, eger gercekten ucuyorsan ayni isi bu zakalarla yapmaktan utaniyorum

        Cevapla
  41. 7 yıl önce

    Hocam arkandayız, sana bu yapılan tarihi bir hatadır.. Kurşunu resmen kendi kafalarına sıktılar.

    Cevapla