İşçi bir babanın kızıyım bu koltuğa oturmak için tırnaklarımla savaştım

İngilizce öğretmeniyken pilot olmayı seçen Elif Güveyler, “Bir kadın olarak araba sürmemiz hâlâ problem. Uçak kullanıyor olmamızaise meslektaşlarımız tarafından bile şüpheyle bakılıyor” dedi…

Elif Güveyler, 9 Eylül Üniversitesi’nde İngilizce dersi verirken, pilot olmayı hayal etti. 2010’da işini bırakıp havalimanında işe girdi. 26 yaşında sivil uçuş okuluna yazıldı. 2 yıllık eğitimin ardından hayaline ulaşıp pilotluk lisansını aldı. 35 yaşındaki Güveyler, “İşçi bir babanın kızı olarak bu koltuğa oturmak için tırnaklarımla savaştım. Kimsenin torpili olmadan ülkemi yurt dışında temsil etmenin gururunu yaşıyorum” diye anlatıyor hikayesini…

 Nerede başladı hikayeniz…
İzmir Karşıyaka’da doğdum. Babam işçi maaşıyla 4 çocuğuna yetişmeye çalışan bir adamdı. Gecekondu mahallesinde büyüdüm. Babam kız ‘çocuğudur kendini korusun’ diye İmam hatip ortaokuluna yolladı. Lisede ise tercihim öğretmen lisesinde okumak oldu. Yatılı olarak Konya Öğretmen Lisesi’ne gittim. 9 Eylül Üniversitesi İngilizce öğretmenliğini kazanınca tekrar İzmir’e döndüm. Mezun olunca da okutman olarak üniversitede devam ettim.

– Pilotluk hiç aklınızda yok muydu?
Yoktu. Sivilden pilot olunabileceğini bilmiyordum. Üniversitedeyken askeri okul öğrencilerine özel ders veriyordum. Onlar sayesinde İzmir’de sivil bir uçuş okulu olduğunu öğrendim ve araştırmaya başladım.

ÖZGÜRLÜĞÜN TADI…

– Bir anda işinizi her şeyi bıraktınız mı?
Farklı bir şeyler yapayım isteğim vardı hep. Öğretmenliği bırakıp havalimanında yerde görevli olarak işe başladım. Uçak başında yüklemeden görevli personeldim. Önce bir havayı kokladım. 2011’de 26 yaşındayken uçuş okuluna girdim. 2 yıllık temel eğitim aldım. Hayallerimin peşinden gideyim dedim. Bazen risk almadan ilerlenmiyor. Hayatta verdiğim en doğru karar.

 Ne hissettiniz pilot olarak o koltuğa oturduğunuzda?
Benim için tarif edilemezdi. İlk uçuşumda o gün özgürlüğün tadını aldım. O tadı para pulla satın alamazsınız.

BEN YAPABİLDİYSEM EĞER HERKES YAPABİLİR

– Kısa süre önce sosyal medyadan bir serzenişiniz oldu. Kadın pilot olmanın zorluğuna değinmiştiniz. Neydi sizi sinirlendiren?
Sosyal medya zaten linç yeri. İşimi çok seviyorum ve anlatabildiğim kadar anlatıyorum. Çok soru geliyor. Paylaşımlarla anlatıyorum mesleğimi ve merak edilenleri. Bazı insanlar  “İyi ki bir pilot olmuşsun” diyorlar. Özellikle kadın olarak Türkiye’de bizi ancak kadınlar anlar diye düşünüyorum. Her 8 Mart’ta ‘gururumuzsunuz’ denilir ama biliyoruz ki hep daha çok çalışmamız gerekiyor. Kadın olarak araba sürmemiz bile hâlâ problemken uçak kullanıyor olmamız meslektaşlarımız arasında bile şüpheli bakılıyor. Kimsenin selamıyla torpiliyle bir iş yapmamış bir yere gelmemiş bir kadın olarak bunu gururla savunuyorum. Yurt dışında ülkemi temsil ettiğim için gururluyum. İnadına paylaşacağım örnek olsun diye, benim gibi sıfırdan gelen işçi bir babanın kızı da yapabildi diye. Bahane yok, ben yaptıysam herkes yapar.

KENDİMİ ÜLKEM İÇİN YETİŞTİRDİM

 Lisansınızı aldıktan sonra hemen iş bulabildiniz mi?
Lisansınızı alıp iş aramaya başlıyorsunuz. Türk Hava Yolları’na (THY) girmek için 2 sene sadece başvuru süreci sürüyordu. Bekleme lüksüm yoktu. Özel bir firmada başladım. 2 sene çalışıp THY’ye geçtim. 4 yıl çalışıp kendim istifa etim ve Kuveyt merkezli bir havayolu şirketinde görev yapıyorum. Ama her fırsatta Türkiye’deyim.

 Çalışma koşulları yüzünden mi ayrıldınız Türkiye’den?
Döneceğimiz yer ülkemiz. THY bize çok şey kattı. Ülke şartları herkes için aynı. Benim ayrılışım para odaklı değildi. Uçuşta yurt dışını deneyimlemek istiyordum. Tecrübe topluyorum. Türkiye’ye döneceğim çünkü kendimi ülkem için yetiştirdim. Birkaç sene tecrübe edinmek için ayrıldım. (sozcu)

Exit mobile version