Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan, İnsansız Hava Aracı Sistemlerinin Ayrılmış Hava Sahalarındaki Operasyonlarının Usul ve Esaslarına İlişkin Talimat (SHT-İHA), ülkemizde bu konudaki boşluğu ve riskleri kontrol altına almayı amaçlayan bir düzenleme olması yönüyle takdire değer bir çalışmadır.
Talimatın İHA kullanıcılarının tabi olacakları lisans, eğitim, sağlık ve FTL kriterlerini açıklayan maddeleri gayet ayrıntılı ve özenlidir. Ancak talimat hazırlanırken bazı kötüye kullanım ve risk ihtimallerinin yeterince dikkate alınmadığı, sorumsuz veya kötü niyetli kişiler için oldukça elverişli açık kapılar bırakıldığı izlenimi oluşmuştur. Talimatta oyuncak kategorisine alınarak önemsizleştirilen küçük ölçekteki araçların kötü niyetli kişiler eliyle suikast, bombalama, özel hayatın gözlenmesi gibi çeşitli amaçlarla kullanmaları mümkündür. Ayrıca kolay görülemez küçüklükte oldukları için diğer hava araçlarıyla (kuşlar gibi) çarpışarak kazalara yol açması veya alçak irtifa uçuşları sırasında pervanelerinin çarpmasıyla insanlarda ölümcül yaralanmalara neden olması sürpriz olmaz. Bütün diğer sakıncalar bir tarafa, sadece insanların yaşamlarına getirdiği riskler bile bu konuda titizlenmek için yeterlidir.
Reuters ve CNN tarafından 9 Mayıs 2014 günü yayınlanan haberde; FAA – İnsansız Hava Araçları Sistemi Direktörü’nün yaptığı açıklamaya yer verilmiştir. Bu açıklamada, 22 Mart 2014 günü Charlotte-Tallahasse (Florida) uçuşu yapan bir United Airlines (CRJ-200) uçağına, iniş sırasında (piste 5 mil mesafede ve 2.300 feet irtifada) F-4 uçağı görünümünde, kamuflajlı bir drone’un teğet geçtiği ve facianın eşiğinden dönüldüğü belirtilmiştir. ABD’de 2011 Eylül ayından buyana 6 adet “near miss” yaşandığı bildiriliyor. Türkiye’de de halen şehir içlerinde ve havaalanı yakınlarında NOTAM’lardan habersiz çok sayıda kontrolsüz, denetimsiz, korsan uçuşlar gözlenmektedir ve bunlar tepemizde uçan mayınlar gibi her an tehlike yaratmaya müsaittir.
Yeni teknolojilerin yaşamımızın her alanına girdiği ve bazı kişilerin bunları hiç bir etik sınır tanımadan ticari kazanca tahvil etme açgözlülüğü içinde oldukları bir zaman diliminde yaşıyoruz. Batı ülkelerinde bunları denetim altına almakla ilgili kurallar konulmuştur. Sivil havacılık otoritemizin geç de olsa benzer bir talimatı uygulamaya sokmuş olması olumlu; ancak, taslak aşamasında kamuoyunun ve özellikle STK’ların görüş ve eleştirilerine açılmamış olması (bazı eksikliklerin yayınlanmadan önce düzeltilmesi imkânı kaybedildiği için) olumsuz bir gelişmedir. Sivil Havacılık Akademisi olarak SHT-İHA talimatında gördüğümüz eksiklik ve yanlışları, aşağıdaki çerçevede kamuoyunun ve yetkililerin dikkatine sunuyoruz:
1. İHA, aslında içinde insan olmayan tüm hava taşıtlarını kapsayan bir tanımdır; ama talimatta bunların detayları verilmemiştir. Talimatta geçen, “Azami kalkış kütlesi 4 kg’dan ve azami hızı da saatte 50 km’den daha az olan ve azami irtifaı yer yüzeyinden 100 metreyi geçmeyen İHA’lar bu talimatın kapsamı dışındadır” maddesi sorunludur. Ağırlığı, hızı ve uçuş irtifaı bu limitlerin altında olan insansız hava araçları, “spor ve eğlence amacıyla kullanılan basit oyuncaklar gibi” sanki tehlikesiz olarak değerlendirilmektedir. Halbuki bu limitlerin çok altında (1 kg) olup, ciddi emniyet ve güvenlik riskleri yaratan yüzlerce model hava taşıtı vardır. Bu nedenle limitler tekrar gözden geçirilmeli, ağırlık unsuru bir kriter olarak alınmamalıdır. Makul kriter, İHA’ların türü ve uçuş amacı olmalıdır. Özellikle ticari olanların her çeşidi bu talimat kapsamına alınmalı ve sıkı denetlenmelidir.
2. Her ne kadar talimatın 6. maddesinde, “havadaki ya da yerdeki insanlara ya da mülklere karşı risk teşkil etmeyecektir” denilmekte ise de, bu ifade çok genel veya yüzeyseldir. Riskler tanımlanmalı, sınırlamalar açıklanmalı, yaptırımlar getirilmelidir. Örneğin;
a. İllegal uçuşlarla ilgili (terör, kaçakçılık, vs.) bir madde konulmalı; bunların denetim, tespit ve ihbarı için olanak sağlanmalıdır,
b. Hava meydanları, yaklaşma hatları ve insan yerleşimleri göz önünde bulundurularak bir sınırlama getirilmelidir (Ör: Havaalanına 5 km, yerleşim yerlerine 150 m; insanlara, binalara ve araçlara 50 m’den daha yakın mesafede ve uçulamaz.)
c. İHA’lara kumanda eden pilottan başka bir de gözlemci olmalı; aracın uçuş irtifaı ve mesafesi limiti olarak, “çıplak gözle görme uzaklığı” baz alınmalıdır,
d. Şehir içinde uçan model hava taşıtları (askeri, emniyet, trafik, itfaiye, meteoroloji, sağlık, arama-kurtarma teşkilatları tarafından yapılıyor olsa bile,) mutlaka bir düzenlemeye tabi tutulmalı; arıza veya yanlış yönetilmeye bağlı olarak insanlara, evlere, araçlara çarparak zarar vermesi önlenmelidir,
e. Ticari amaçla (imar, tarım ve maden arazilerinin fotoğraflanması; sinema, reklam ve paparazzi film çekimleri, vs.) yapılan uçuşlar kesinlikle sınırlanmalı ve denetlenmelidir.
3. İHA uçuşlarının gündüz saatlerinde, hava trafiğinin olmadığı alanlarda ve 100 metreden alçak irtifalarda yapılması genel kuralı; zorunlu sebeplerle ihlâl edilip bazen yerleşim alanlarında, hava trafiğinin olabileceği bölgelerde ve gece da yapılabiliyor. Bu istisnai durumlarda; uçuş öncesinde pilotun kimliği, uçuşun irtifaı, güzergâhı, zamanı ve amacı gibi bilgiler o hava sahasının ilgili hava trafik kontrol ünitesine yazılı olarak bildirilmeli ve özel izin alınmalıdır. Talimat bu düzenlemeleri yaparken çifte standartlara da düşmemelidir. (Örneğin bir insani yardım kuruluşu, acil afet sonrası 4,1 kg ağırlığındaki kendi İHA’sı ile çok yaşamsal bir arama kurtarma faaliyeti yapabilmek için 15 gün önceden izin almak gibi bir çok bürokratik engelle karşılaşırken, sportif amaçla 20 kg’lık model uçağını uçuran kişiler için ciddi bir kısıtlama/düzenleme olmaması ilginçtir.)
4. Uçuş emniyetiyle ilgili olarak daha önce çıkarılan başka talimatlarda, lazer ışığıyla uçakları taciz edenlere, itaatsiz yolculara, alkol ve madde kullanan uçuş ekiplerine verilecek cezalar ayrıntılı biçimde ortaya konmuş olmasına karşın, bu talimatın hiçbir yerinde aykırı davrananlar için nasıl cezalar uygulanacağı açıklanmamış, böylece caydırıcılık unsuru ihmal edilmiştir.
5. İHA’ların yarattığı en büyük risklerin bilinçsizce kullanıldığı durumlarda ortaya çıktığı göz önüne alındığında özellikle internet üzerinden alınan küçük İHA’lar ile ilgili olarak toplumun eğitilmesi çok önemlidir. Bu amaçla SHGM tarafından bir kampanya başlatılarak potansiyel amatör kullanıcıların ticari hava taşımacılığı için yaratabilecekleri tehlikeler konusunda uyarılması çok etkili olabilir.
Bu hususların SHGM tarafından tekrar değerlendirilmesinin ve talimatta gerekli değişikliklerin yapılmasının havadaki ve yerdeki emniyet için yararlı olacağına inanıyoruz. Kamuoyuna saygıyla bildiririz.
SİVİL HAVACILIK AKADEMİSİ