Yeni dilekler, hediyeler, planlar, yenilenen yeni sayfalar…
Yaşanacak yeni yılın en yeni günü, umutlarımızı en çok destekleyen gün olacak elbet. Nasıl başlarsan öyle devam eder inancıyla, daha iyi hissetmenin yollarını arayacak, kimilerimiz ritüeller yapacak, belki de kimilerimiz iyi hissettiğine kendini ikna etmeye çalışacak. Bu yıl kendimize daha nazik olmayı seçerek, ruhumuzu ve beraberinde etrafımızı sevindirebiliriz. Her ne yaşıyorsak yaşayalım, sonsuza dek sürmüyor, gerçekten sürmüyor. Zaman hızlı, hayat kısa derken küçük dediğimiz ama büyük farklar yaratacak işler yapalım. Gerçekten daha nazik olalım. Uçuşa gitmeye hazırlanıyorsanız, ne kadar yorucu olursa olsun evden çıkmadan, aynada kendinize iyi yıllar dileyin. Gülümseyin ama gerçekten gülümseyin. Konumunuz ne olursa olsun, kaptan ya da amirseniz daha da çok ekibinizi takdir edin, bugün itibariyle daha nazik olmayı seçin. Güzel şeyleri yapınca ‘’Zaten bu senin görevin’’ demek yerine işine bağlılığını, kendisine saygısını takdir edin. Apronda, uçakta iş için koşuşturan insanlara gülümseyin. İnsanların gününü güzelleştirecek takdir edici birkaç söz söylemek de zor olmasa gerek.
Şu an her neredeyseniz, etrafınıza farklı bir gözle bakın, tanımadığınız birine gülümseyerek ’’Gününüz güzel geçsin, bugün harika görünüyorsunuz’’ deyin. Korkmayın, içten bir tavrı kimse yanlış anlamaz. Yüzlere gelir bir gülümseme, saçlara dokunulur mahcup mahcup, mutlu oluverir birden insan. Bu duyguyu paylaşmayı kendinizden esirgemeyin. Belki de yaşlıca biri, elinde pazar çantasını taşırken zorlanıyordur. Yardım edin. Fark edin, farkındalığınızı arttırın. Bir kafede oturmuş telefonunuza dalmışken, size servis yapan kişiye gülümseyerek ‘’Saçlarınız, göz rengini ne güzel’’ deyin ya da gerçekten içinizden geçen duyguyu içtenlikle söyleyin. Herkes fark edilmeyi sever. Belki de güzel bir sözünüz o kişinin servis yaparken aklından geçen tüm bulutları dağıtacak ve inanın kalpten yapılan her şey, usulca etrafımızı saracak.
Apartmanda hiç sohbet etmediğiniz birinin kapısını çalıp, ‘’İyi yıllar’’ diyerek hatırını sorun mesela. Birilerini candan dinleyin, yüreklendirin, ilham verin… En son ne zaman birine ‘’Seni seviyorum’’ dediniz? Ya da hala ilk adımı bekleyenlerden misiniz? Beklemeyin, söyleyiverin gitsin, hayatı ertelemeyin. Ucunda sadece sevgi var, çekinmeyin. Kırıldıysa kalpler, özür dileyin. Belki de içten içe barışmak istediğiniz biri var ve haklı çıkmak adına bekliyorsunuz. Haklı çıkmaya değil, anlaşmanın yollarını deneyin, hayatınızın kaptanı olun, arayın hislerinizi söyleyin, kendinize nazik olmayı beklemeyin. İsterse sizi anlamasınlar, ne olmuş? Bize çekinmeden davrananlara verdiğimiz izni, kendimize de verelim. Nazik olmak, açılmaz denen her kapıyı er ya da geç açar, bunu da unutmayın. En zor problemlerin çözümü bazen en basit yoldan gidilerek çözülür. Birinin gününü, küçük bir dokunuşla güzelleştirdiğimizde daha huzurlu, az stresli, umutlu ve güçlü hissedebiliriz. Nazik olmak bunun en basit yoludur. Zayıflık gibi görülse de kendine saygı ve özgüvenin işaretidir. Henry James’in dediği gibi ‘’İnsan hayatında üç şey önemlidir. Birincisi nazik olmak, ikincisi nazik olmak, üçüncüsü nazik olmaktır.’’
Bu yıl daha da nazik olalım. Nazik davranışların etkisi, bu yıl hızla bulaşmasını isteyeceğimiz en önemli isteğimiz olsun… Ve her kim okuyorsa bu satırları sen de çok harikasın…Bu dünya da senden başka bir tane daha yok. İyi yıllar.