Değerli okurlar, geçen hafta son düzlükte açılan Arap atı gibi, Hava İş’in ikinci atağına şahit olduk. Önce Hava İş Yasası sürprizi ile herkesi ters köşeye yatıran(!) Hava İş’in gerçek niyetinin Uçuş İşletme seçimlerini kazanmak için bir manevra olduğunu, bu yasanın yetişmesinin veya çıkmasının mümkün olmadığını geçen hafta tane tane yazmıştık. Yapacaklarını adım adım deşifre etmiştik. Aksini iddia ediyorlarsa göndersinler bir açıklama aynen yayınlayayım! Sefa İnan olaydaki THY ve TÖSHİD faktörlerine girdiği için o cephelerden olayı değerlendirmedim. Benim ve Sefa beyin yazılarını okuyanlar bu işin ham hayalden öte birşey olmadığını anlamışlardır. Yazıya gelen yorumlardan birinde dile getirildiği gibi “olan çalışanların aidatlarına oldu.” Haybeden bir çuval para Aziz Can Tuncay ve (varsa) ekibine gitti. Üzerine, tercihe göre bir bardak soğuk veya ılık su içebiliriz artık… Bu arada merak edenlere bir not, herkes eteğindeki taşı döksün, ortaya yasa taslağının son hali çıksın, kapsamlı bir değerlendirme yapacağım.
SENDİKAYA EDEBİYAT ÖĞRETMENİ LAZIM…
Gelelim muteber sendikamızın ikinci hamlesine… Yasa manevrası deşifre olunca, daha pragmatik ve kısa sürede sonuç alınabileceğini düşündükleri “mesai düzeni itirazlarını” devreye soktular. Açıklamayı okuyunca bizim sitede “pehlivan tefrikası” gibi yayınlanmaya devam edilen Hava İş dosyaları aklıma geldi. Hava İş’te malzeme bol olunca dizinin yayın kurulundaki arkadaşlar da mecburen bölümler halinde hazırlamışlar. Dosyada dikkatimi çeken, parayı bol bulan sendikacılar oraya buraya savurmuşlar. Avukatlara verilen paralar, eğer doğruysa bir felaket resmen! Diyorum ki, herşeye para buluyorsunuz bir de emekli edebiyat öğretmeni alın kadronuza… Şu cümleye bakar mısınız? “Buradan hareketle EASA’nın amacı; uçucu personelin çalışma sürelerini bazı limitlerde sınırlayarak uçucu personelin yorgunluğunu göz önünde bulundurmak, azami seviyede dinlenebilmiş uçucu personelle, maksimum emniyetli uçuşların yapılmasını sağlamaktır.” Limit zaten sınır demek… Sınırları nasıl sınırlayacaksınız acaba? Azami kelimesinin İngilizcesi maksimum zaten… Herhalde iki defa azami kelimesi kullanmamak için, ikincisini maksimum olarak yazmışlar… Bir cümle içinde 3 defa “uçucu personel” tanımını kullanmak da ayrı bir yetenek gerektiriyor!
İŞVEREN İNCE İNCE KIYIYOR, HAVA İŞ GÖZÜNÜ KAPATIYOR…
Neyse geçelim… Ne diyor Sendikamız? “FTL’i falan boşverin, TİS geçerlidir. Siz TİS’e göre görev yapacaksınız.” Bu sözün altına imzamı atarım. Öyle ya da böyle bu TİS 2018 sonuna kadar geçerli ve uygulanmak zorunda… Kazanılmış hakların korunması esas olmalı… Gençler bilmezler… Eski Toplu Sözleşmelerde bir madde vardı. 1983 yılından önce işe girenlerin İhbar süreleri kanunda ve yeni TİS’lerde yazılandan daha farklıydı. Yanlış hatırlamıyorsan, kıdemi 3 yıldan fazla olanların ihbar tazminatı 15 haftaydı…1983’ten sonra girenlerde ise 8 hafta olarak belirlendi. Çook eskiden yıllık kıdem tazminatı ,her yıl için 42 günlük ücret karşılığı belirlenirdi. Şimdi ise 30 gün…Yakında o da elden gidecek ya neyse….
Demem o ki, işverenle sendika uzlaşarak bir TİS yapmışsa, bu TİS’te mesai ve dinlenme sürelerini işçi yararına değiştirmişse buna uymak zorunludur. Şimdi sendikamız diyor ki, “Arkadaşlar bu işveren var ya bu işveren, aramızdaki anlaşmaya uymuyor. Ben birşey yapamıyorum. Siz TİS’teki haklarınıza sahip çıkın !” Lafa bak ya… Demirel’in deyimi ile “siz Muğla’da Tapu Müdürü müsünüz?” Ne işe yararsınız? Bu THY, 24 saat öncesinde yapması gereken tebliği süresi içinde gerçekleştirmediği için TİS’e göre davranıp uçuşu kabul etmeyen kaç kaptanı “verimsizlik” kılıfı ile işten attı biliyor musunuz? Neredeydiniz kardeşim o zaman? Şimdi kalkmış, “TİS’teki haklarına sahip çık.” diye üyenize akıl veriyorsunuz… Bu uyarıyı yapacağınız yer THY işverenidir…
TİS’İ TAKMAYANA VAZO…
Ondan sonra da kalkıp “THY içindeki bazı üniteler TİS’i takmıyor.” diyorsunuz… Açık açık yazsanıza, Ekip Planlama diye adını versenize…. Peki, madem bu hukuksuzluğu Ekip Planlama yapıyor, hangi akla hizmet, 2 Şubat 2017 günü sendika olarak cümbür cemaat Ekip Planlama Başkanını ziyaret edip kardinal külahını andıran ibrik-vazo karışımı hediye takdim ediyorsunuz? Yargıtay tarafından da onaylanmış mahkeme kararını bile uygulatamıyorsun ondan sonra da ağlaşıp duruyorsunuz. İnşaat, tadilat, seminer işlerinden fırsat bulamadığınız için gözünüzden kaçmıştır. Kasım 2015’te yazmıştım. Bir daha hatırlatayım.
– Bilindiği gibi ER seferlerinde THY uçuş personelinin dinlenme süreleri 36 saat olarak uygulanıyordu. THY buna rağmen tek taraflı olarak süreyi 24 saate çekmiş, Hava İş Sendikası da konuyu yargıya taşımıştı. Uyuşmazlığı görüşen Bakırköy 18. İş Mahkemesi 2013/109 sayılı ve 11.10.2013 tarihli kararı ile 01.70.007 sayılı prosedürün 13. Maddesinin (i) fıkrasında çalışanlar aleyhine yapılan değişikliğin hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle iptalini hükme bağlamıştı.
THY konuyu Yargıtay’a taşımış, hukukun kabul etmeyeceği bir gerekçe ile, “değişikliğin yapıldığı tarihte, Toplu İş Sözleşmesinin sona ermiş olduğu, bu nedenle THY’de geçerli bir Toplu İş Sözleşmesinin bulunmadığı, yeni TİS görüşmelerinin devam ettiğinden bahisle TİS’te yer alan hükümlerin uygulanmayacağı” iddiasında bulunmuştu. Ancak, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 30.01.2014 tarih ve 2014/2670 sayılı kararında “TİS yürürlükte olmasa bile, sona eren TİS’in hizmet akdi olarak devam edeceğine, bu nedenle TİS imzalandıktan sonra işçi aleyhine yapılan değişikliklerin Sendikanın kabulüne bağlı olacağına, sendikanın onayı olmadan uygulamaya konulan değişikliklerin sendika üyesi çalışanları bağlamayacağına” hükmetmişti.
AYCI “ŞU TİS’İ İMZALA,GERİSİNİ HALLEDERİZ…”
Şimdi ise, durum daha da felaket… Eee, neredesiniz ey Sendika yönetimi? Türk İş Başkanı ile selfie çektirmeye gidiyorsunuz, kooperatif Genel Kurulunda boy gösteriyorsunuz, iş çalışanların haklarına gelince sus-pus oluyorsunuz. Aslına bakarsanız filmin koptuğu yerlerden biri 2016 TİS’i olmuştu. Yaklaşan THY Genel Kuruluna güçlü girmek isteyen İlker Aycı’nın bastırması ile 25. Dönem TİS sessiz sedasız imzalanıvermişti. Masada çözülecek bir sürü konu vardı. Aycı söz vermişti: ”Sen hele şu TİS’i bir imzala, hepsini hallederiz.” Söz verilen konulardan biri de Şef ve Kabin Amiri tazminatı başta olmak üzere birçok konuda ücret komisyonu kurularak bu komisyonla sorunların çözüme kavuşturulacağı idi: Dikkat buyurun, Mart 2016’dan bahsediyoruz. Peki, sonra ne oldu? Derin bir sessizlik… Ne zaman ki, 2017 zamlarının verilmemesi gündeme geldi, bir de baktık ki “ücret komisyonları işi” canlanıvermiş! 9 Aralık 2016 günü ne demiş Tatlıbal? “Değerli THY çalışanı üyelerimiz; Sendikamız ile THY arasında, ücret komisyonumuz çalışmalarına başlamıştır. Allah hayırlı eylesin.” Nasıl sürat ama? Tam 9 ay sonra… Sonuç? Tısss…
Peki, mesai talimatı konusu ne oldu derseniz Tatlıbal’a kulak verelim yine: “THY ile en kısa zamanda FTL’e ilişkin protokolde de sizlerin hakları korunarak mutabakata varacağımızdan şüpheniz olmasın.” Tarih 25 Ocak 2017… Sonra da Tatlıbal’ın geçen haftaki açıklaması geliyor.” FTL konusunda mutabakat sağladık ama bir protokol imzalamadık !” Niye, kaleminiz mi yoktu? İşte tüm bu gelişmeler, Hava İş’in tamamen konjonktürel davrandığını, işverenle “şiir gibi” bir koordinasyon içinde hareket ettiğini, tüm adımlarının, üyelerin % 70’ini oluşturan Uçuş İşletme delegeliği seçimlerine endeksli olduğunu ayan beyan ortaya koyuyor…
SENDİKANIN TOPLANTISINDAKİ NAZİK PİLOTLAR!
Peki, çok değerli pilotlarımız bunları görmüyor mu? 6 Mayıs 2017 günü Antalya’dan gelen bir fotoğrafa bakılırsa, en azından bir kısmı görmüyor. Nedir o fotoğraf derseniz, İş bilir Hava İş yönetimi 50 kadar pilotu Antalya’da 5 yıldızlı bir otelde ağırlamış. Kendilerine küçük hediyeler verilmiş. Sonra da, Hava İş’in yönetim kademesi ile Antalya Hatırası için poz verilmiş…
Bir an için şöyle düşünebilirsiniz “Canım arkadaşlarımız oraya gidip yönetime hesap sormuşlardır.” Valla Ali Kemal Tatlıbal’ın bu toplantı ile ilgili mesajına baktığınızda durumun pek de öyle olmadığını düşünüyorsunuz. Ne diyor Başkan? “THY’nin gözbebeği pilotlarımızla mutluluk dolu, verimli bir buluşma gerçekleştirdik. Nezaketlerinden ve desteklerinden ötürü teşekkür ederim.” Neymiş, mutluluk dolu verimli bir toplantıymış, pilotlarımız naziklermiş, sendikaya destek vermişler! Başka söze gerek var mı? Fotoğrafta dikkatimi çekti, koca koca kaptanlar oturmuşlar, mikrofon elde konuşan ve onları bilgilendiren Hava İş’in Kabinden gelme Başkan Yardımcısı Murat Kallenciler ! Fotoğrafı inceleyince TALPA yönetiminden bazı isimleri de gördüm. Açıkçası şaşırmadım. Böyle sendikaya böyle dernek! Vallahi ne yalan söyleyeyim, o fotoğrafa bakınca ben bu seneki sendika seçimlerinden de umudumu yavaş yavaş kesiyorum. Bu son şans… İşveren yanlısı bir grup seçimi kazanırsa bu arkadaşlardan bir ricam olacak. Paradan kaçmasınlar (hiç kaçmıyorlar zaten) Şöyle güzel bol fıstıklı bir helva hazırlatsınlar, biz de sendikamızın ruhuna Fatiha okuyup afiyetle yiyelim…
16 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Rauf bey, sizin yazınız üzerine Sandukamız bu gece bir açıklama yaptı ve EKİP PLANLAMA diyerek ağzındaki baklayı çıkardı.
umursamaz,sorgulamaz,neme lazımcı,çıkarcı,gelene ağam gidene paşam diyen böyle çalışanlara böyle sendika ve dernek çok bile…
Bunları yazıyosun da secim sonrası ilk ziyarete sen gittin. Hatta yönetim seni bekleymiş görüşmemiş adam yerine koymamış bunu da inkar etsene. Mağlubiyete daha doyamadım atılay başkan seni paket etti simdikilerde seni sallamadı:))
Sıkı tut vazoyu Mert Yüzsever. Kırmayasın sakın.
Fotoya bak, KA Murat, Fatih Terim gibi en önde ortada oturmuş, anlı şanlı kaptanlar da etrafına kümelenmiş. Allah sizi bildiği gibi yapsın !!!!!
Alkol içmeyeydiniz bari pilot kardeşlerim. Valla hepinizin resimleri malum yerlere gitmiştir.
Şeytan ayrıntıda gizli….!
Para versen bu kadar yalakayı bir araya toplayamazsın.
İşte bu art niyetli hesaplarına uymuyorlar diye Genel Sekreteri ve Anadolu Şube Başkanını saçma sapan iddialarla disipline verip aforoz etmeye çalışıyorlar. Daha disiplin kurulu karar vermeden maaşlarını da kesmişler. Çünkü onlar konuşursa tüm pislikleri ortaya çıkar tam da seçim senesi. Bu sene akıl hocaları sarı imam S. Uygur onları güzel yönlendirmiş ama bir türlü yutturamıyorlar uçuşa, o ayrı. Zira yaptıkları ile söyledikleri sürekli bir tezat halinde. Aklı olan bunları bu sene gönderip sendikayı tekrar bir işçi sendikası haline getirlmesini sağlar.
Beyin yakan tespitler
Yav he he. Men dakka dukka yasin efendi. Bunlar iyi günlerin.
Hesap içinde hesap var lakin hesabın tersine dönmesi an meselesi
RESME BAK, SENDİKA BAŞKANI , İŞVERENİN KOLUNA GİRMİŞ. BU RESMİ KOYUN YETER. YAZIYA GEREK YOK.
utanın be…hayatınız 5 yıldızlı otellerde geçiyor. hava iş, -gelin 2 gün beleş tatil- deyince koşarak gidiyorsunuz. sizinle meslektaş olduğum için utanıyorum.
Vazo kırılmış farkında değiller.
Bu pilotlara müstehak kardeşim. Daha bunlar iyi günleriniz.