Kerim Ülker, Dünya gazetesindeki köşe yazısında IC İçtaş’ın Rusya Merkezli Güney Kıbrıslı şirketle Belgrad Havalimanı ihalesine girebileceğini yazdı.
İşte Ülker’in o yazısı:
“Son yıllarda Türk yatırımcıların en fazla ilgi gösterdiği Avrupa ülkelerinden biri Sırbistan. Türk şirketler için tekstil ve enerji için yeni bir pazar haline gelen ülkede, ulaşım ve altyapı da öne çıkıyor. Özelleştirme sürecini hızlandıran Belgrad Yönetimi’nin vitrine çıkardığı Nikola Tesla Uluslararası Havaalanı onlardan biri. Şubat ayında Sırbistan hükümetinin açtığı Belgrad Nikola Tesla Havaalanı’nın 25 yıllık işletme hakkı için düzenlenen ihaleye ilk olarak 5 firma teklif sunmuştu. 22 Haziran’da şartname alarak ikinci tura kalan firmalar arasında Fransız Meridiam Eastern Europe Investments, Eiffage ve İsviçreli Zurich Airport International konsorsiyumu, Hintli GMR Infrastructure ve Yunan Terna konsorsiyumu, Fransız Vinci Airports, IC İçtaş Altyapı Yatırımları ve İşletmeleri, Koreli Incheon International Airport ve Rus VTB Capital Infrastructure konsorsiyumu, Çinli Hainan Air Travel Service, HNA Airport Group ve China National Aero-Technology şirketleri tarafından kurulan konsorsiyum vardı.”
Merkezi Rusya’da, birimi Larnaka’da
Yaklaşık 400-450 milyon euro gelir elde etmeyi hedefleyen, 5 milyon yolcu kapasiteli Nikola Tesla için son açıklama Sırbistan Başbakanı’ndan geldi. Geçtiğimiz hafta Başbakan Ana Brnabic, ihalede 4 konsorsiyumun kaldığını, Çinlilerin çekildiğini açıkladı. Ancak Sırbistan’ın en önemli basın kuruluşlarından biri olan B92’deki açıklamada dikkat çeken detay Türk şirket IC İçtaş’ın bulunduğu konsorsiyumla ilgiliydi. Diğer Sırp basın kuruluşlarına da baktım; IC İçtaş’ın bulunduğu konsorsiyum “Türk-Güney Koreli ve Kıbrıslı” diye tanıtılıyordu. Ancak daha önce VTB, Rus finans şirketi olarak tanıtılmıştı.
VTB Capital, Rus bir şirket ancak, ihaleye Moskova’daki birimiyle değil, Güney Kıbrıs’taki şirketiyle giriyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ndeki VTB Capital Infrastructure adlı şirketin merkezi de Larnaka’daki 1 Naousis Street, Karapatakis Building…
IC İçtaş, Türkiye’de Ordu- Giresun, Adnan Menderes, Zafer Havalimanı ve Antalya Havalimanı, yurtdışında da Rusya’nın St. Petersburg Havalimanı ve Bulgaristan Varna ve Burgaz Havalimanları projelerini yürütüyor. Bu ihaleyle IC İçtaş bir ilke imza atacak. IC İçtaş, yurtdışında bir ihaleye Güney Kıbrıs’ta kurulu şirketle giren ilk Türk firması olacak.
***
“500 milyon TL ciro hedefimiz var Avrupa’da tasarım ofisleri kuracağız”
İş Bankası’nın çok özel bir kitabı var: “20’nci Yüzyılda İş Dünyasına Yön Verenler.”
Şirketlerin ilginç kuruluş öyküleri, küreselleşme yolculukları, iş liderlerini, yöneticilerini anlatıyor bu kitap. Her ne kadar şirket ve yönetici öyküleriyle dolu olsa da bir çoğu çalışanla ilgili. Örneğin dünya otomotiv sanayisinin babası olarak bilinen Henry Ford’un çalışma saatlerini düşürmesi, 1914’de Amerikan sanayisi için devrim niteliğinde bir karardı. Bir çok sendika, Ford’un tavrıyla cesaretlenerek iş verenlerden “daha az mesai daha çok rahatlık” talep etti.
İşte bu sözlerle başlıyor Cazador Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Görür ile sohbetimiz. Cazador, İspanyolca “Avcı” olarak biliniyor. “Uluslararası anlaşılırlığı olsun” diyerek bu ismi tercih ettiklerini söylüyor Görür.
Görür, Avrupa’da bir üniversitede okumamış. ABD’nin prestijli okullarında master yapmamış. Elazığ’daki Fırat Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği bölümünü okurken bir yandan da motosiklet bayiliğine atılıyor. Hem okul hem iş derken 1994 kriziyle İstanbul’a geldiğini söylüyor Fatih Görür. “Modayı yakından takip eden biriydi. Üniversiteye motosikleti çok sevdiğim için gittim. Tekstile de modaya olan ilgimden. Hobilerimi iş hayatım yaptım. Laleli’de bavul ticaretiyle başladık. Triko ve penye üretimi yapıyorduk. Çin furyası başladığında sıkıntı yaşadık. O zaman mağazalaşma ve markalaşmaya karar verdik. 2007 yılında Cazador’un temellerini attık” diyor.
İtalya ve Hollanda’ya girecek
Cazador’un ilk mağazası 2008’de açıldı. 2012’de 10 mağazaya ulaştı. Ardından mağazalaşmadan da vazgeçip sadece markalaşmaya odaklandı. “Mağazaları kapattık. Şu anda Türkiye’de 400 noktada satılıyoruz. 220 civarında bayimiz var. Katlı mağazaların hemen hemen tamamında varız. Kendi mağazalaımız yerine franchise büyümeye karar kıldık” diye anlatan Görür, “Önce erkek giyimle başladık. Ardından bayan grubu, ayakkabı, aksesuar derken plaj malzemelerine kadar hemen hemen her ürünü vitrinlere koyduk. Nanoteknolojik ürünlere yoğunlaştık” diyor.
Şirketin en fazla yatırım yaptığı bölüm Ar-Ge ve çalışanları. “Ciromuzun yüzde 20’sini Ar-Ge’ye harcıyoruz” diyen Görür, “Bu yıl için 72 milyon lira ciro bekliyoruz. 2018’de 95-100 milyon lirayı hedefliyoruz. Bizim planımız 2025’te 500 milyon liraya ulaşmak. Yurtdışında tasarım ofisleri açmayı düşünüyoruz. Hollanda veya İtalya olacak. Ama bunun için çabalıyoruz ama zorluk çıkarmıyoruz. Bu bizim ikinci hedefimiz. İlk hedefimiz ise işimizi çalışanlarımızla mutlu yapmak” diye özetliyor.
“Çalışanlarımız ailesiyle ilgilensin diye cumartesi iş yapmıyoruz”
“Peki ne yapıyorsunuz bunun için” diye sorduğumda şu yanıtı veriyor: “Öncelikle çalışma saatlerini düzenledik. Tekstil sektörü 6 gün çalışır. Biz 5 ile sınırlı tuttuk. Çalışanlarımız aileleriyle ilgilensin diye. Basit görünebilir ama trafik yoğunluğu olan bir şehir İstanbul. Evinde kahvaltı yapamayanlar var. Biz birlikte kahvaltı yapıyoruz çalışanlarımızla. Geç kalanın ücretinden kesinti yapmıyoruz. Mesai kavramı bizde çok farklı işliyor. İşini yapana “nerde kaldın” demiyoruz. İş ortasında meyve-tatlı ikramı yapıyoruz. Bir anlamda tatlı tatlı çalışıyoruz”
KERİM ÜLKER Perde Arkası (Dünya)