Değerli Okurlar,
Havacılık modern dünyanın en karmaşık ve hayati sektörlerinden biri. Hava trafik kontrolleri; gökyüzünde düzeni sağlayan, binlerce uçağı güvenli bir şekilde yönlendiren ve milyonlarca insanın hayatını emanet ettiği bir meslek grubu olmasına rağmen, hak ettiği değeri ve takdiri görmüyor.
Bu meslek mensuplarının, dakikalar hatta saniyeler içinde karar verebilmeleri, yüksek baskı ve stres altında en ufak bir hatalarının çok büyük felaketlerle sonuçlanabileceği için çok profesyonel kadrolardan oluşması gerekir. Bir pilotun uçuş süreci boyunca aldığı en kritik yönlendirmeleri bildiren, uçakların çarpışmasını önleyen, iniş-kalkış süreçlerini düzenleyen ve her hava koşulunda sistemin sorunsuz işlemesini sağlayan bu insanlar, adeta gökyüzünün görünmeyen kahramanlarındandır.
Ancak böylesine büyük bir sorumluluk ve risk taşıyan bir meslek grubunun, dünyadaki emsalleri kadar adil bir ücret alamaması üzücü bir durum. Türkiye’deki hava trafik kontrolleri, Euro ile ülkeye para kazandıran uçuş ücretlerinden hak ettikleri payı almak için uzun süredir mücadele ediyorlardı. 26 Eylül tarihinde başlattıkları İnisiyatif Almadan Çalışma süreci dokuz hafta sürmüştü. İAÇ süreci, iki hafta boyunca salı ve perşembe günleri, bir hafta cuma ve pazar biçiminde uygulanarak, geri kalan haftalarda ise cuma, cumartesi ve pazar günlerinde uygulama yapılmıştır. 30 Kasım 2023 tarihinde ise İAÇ’ye ara verilmişti.
Bu konuda gerek sendikaları ve gerek dernekleri aracılığıyla seslerini duyurmaya başaran bu insanların nihayetinde haklı talepleri kapsamlı bir çalışma ile meclis gündemine taşındı. Bizzat Cumhurbaşkanlığı ve ilgili Bakanlıkların konuya duyarlılıkları neticesinde, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Enes Çakmak’ın da önemli katkılarıyla bir çalışma hazırlandı.
Bu çalışmayla hava trafik kontrolör ücretlerinin cetvel ve unvanlarına göre değişkenlik gösteren %60-70 arasında oranlarda ilave tazminatlarla iyileştirilmesi hedefleniyor. Bu teklif yürürlüğe girdikten sonra Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Devlet Hava Meydanlarının Seyrüsefer Başkanlığı’nda görev yapanlar da bu düzenlemelerden faydalanacak. Düzenlemenin aylık uçuş sayılarına göre ücret cetvellerine yansıtılacağı, performans primi gibi isimlerle ek bir ilave ödeme olarak ücretlere yansıtılacağı belirtiliyor.
Bu düzenlemenin gerekliliğini tartışmaya bile gerek yok. Fransa gibi bir ülkede yıllık 1,3 milyar EURO gibi bir maliyetle yönetilen bir operasyonun, daha yüksek bir oranda gerçekleştirildiği ülkemizdeki maliyeti 600-700 milyon EURO civarında. Bu iyileştirmenin tümünün hazineye hiçbir yük getirmeden EuroControl üzerinden 100 milyon Euro civarında ek bir maliyetin ülkemize döviz olarak girişine ve bu ödemelerin bordrolaşarak devletin vergilendirmesiyle de gelir elde edilmesine imkân sağlanacak.
Bir hava trafik kontrolörünün dünyadaki emsallerine bakıldığında iş yükü, stres seviyesi ve aldığı risk düşünüldüğünde, yapılan işin maddi karşılığının çok daha yüksek olması gerektiğini kimse inkâr edemez… Bir doktorun, cerrahın, mühendis ya da pilotun aldığı sorumluluk ne kadar büyük ve önemliyse, hava trafik kontrollerinin sorumluluğu da aynı derecede, hatta kimi zaman daha da kritik seviyelerde önem arz eder. Çünkü saniyeler içinde yüzlerce hayatın kaderini belirleyebilecek kararlar vermek zorundalar.
Bütün dünyada hava trafik kontrolleri, havacılık gelirlerinden aldıkları payla saygın ve tatmin edici maaşlarla çalışırken ülkemizde yıllardır kanayan bu sorunun çözüme kavuşması gerekiyordu. Türkiye’de de bu standardın yakalanması hem çalışanların motivasyonu hem de havacılık güvenliği açısından büyük bir kazanç olacaktır. Unutmayalım ki güvenli bir uçuş sadece modern uçaklarla değil, o uçakları yönlendiren profesyonellerin yetkinliği ve huzuru ile sağlanır.
Bu nedenle meclise sunulan bu teklifin gecikmeden hayat geçirilmesini, hava trafik kontrollerinin hak ettikleri değeri görerek, verdikleri kritik hizmetin karşılığını adil bir şekilde almalarını arzu ediyoruz. Gökyüzünün yerdeki ve havadaki tüm kahramanlarına hak ettikleri desteği ve değeri vermek, sadece onların değil, hepimizin havadaki can güvenliği ve huzuru için bir zorunluluktur.
Darısı yüksek gelir vergisi ile maaşları kar gibi eriyen diğer emektarların başına… umarız onlarda sesini duyurmayı başarır ve bu kadar ağır vergi yükü altından en azından sabit bir ücret skalasına geçişle kurtulurlar.
Hepinize mutlu, sağlıklı ve iyi bir hafta diliyorum…