25/11/2005 günü sabah saat 03 civarında eşim ve oğlum evde uyurken müstakil olan evimin penceresine merdiven dayayarak hırsız girmiştir.
Daha önce arabamı yoklayarak açamayan hırsızların evime sadece arabamın anahtarı için girdiklerini tahmin ediyorum. Tabi ki benim ve eşimin arabasının yanı sıra hazır girmişken yükte hafif,pahada ağır ne varsa alıp götürdükleride cabası.
Burada sizlere anlatmak istediğim konu tabi ki benim mağduriyetim değildir. Hepimizin başına gelebilecek bu hırsızlık çeteleri gün geçtikçe daha organize hale gelmektedirler. Kapkaç olaylarının,hırsızlıkların ve gasp yapılmalarının gün geçtikçe artmasının mutlaka bir sebebi olmalı diye düşünüyorum..
Hükümetimizin açıkladığı ekonomik parametrelerin olumlu olduğu iddiası,sokakta ki gerçeklerle ötüşmemekte. Halk eskiden daha işsiz,yada alım gücü daha düşük görülmekte.. Çünkü,açıklanan enflasyon rakamlarıyla sokaktaki vatandaşın bakış açısı çok farklı. Biri yalan söylüyor ama kim diye düşünmemenin ihtimali bile yok.
Gelelim bu gasp,hırsızlık,ve kapkaç olaylarının bence ikinci ve en önemli olan bölümüne,Ülkemiz Avrupa birliğine girmek adına tüm yasalarını ona göre düzenlemekte. Tabi ki bu düzenlemelerin faydalı yönleri de var. Ama senelerdir aynı kanunu hazmetmiş, uygulamalardaki aksaklıkları çözmüş ,revize etmiş bir Avrupa ülkesinin hukuk,adalet ve ceza uygulamalarına, bizlerin hemen adapte olamayacağı ortada.Her şeyde olduğu gibi çok hızlı ve altyapısı fazla düşünülmeden hareket ediliyor diye düşünüyorum.
Bilhassa, Son hırsızlık olayımdan sonra yaşadığım gerçekler beni çok düşündürüyor. Şöyle ki,artık polis bu çeteleşmiş,organize olarak hareket eden suç çetelerine yeterli olamıyor. Polisimiz gerek kadrosal eksiklikten gerekse değişen kanunlardan ötürü eli kolu bağlı olarak sadece olay sonrası tutanak tutuyor. Ve geçmiş olsun diyor.
Sokaklardaki güvenliği bile özel güvenlik kurumlarına büyük ücretler vererek yaptırıyorsunuz,bu uygulama bir çok yerde yaygın. Buda yeterli olmuyor ve, her evde alarm sistemi olma zorunda bırakılıyoruz.. Sokaktaki arabalarımız, hırsızların beğenisine açık..Arabanın alarmı çalsa bile bakan yok. Belaya bulaşmak kimse istemiyor..
Sokaktaki şüphelendiğiniz kimseye Hüviyet sorma hakkı özel güvenlikçilerde bile yok. Polis yakaladığı hırsıza son derece müşfik davranma zorunda yoksa siciline darbe alıyor.
Yasalar çok hafif, caydırıcılığı hiç yok. Silaha hayır diyerek kampanyalar yürütüyoruz.ama hırsızlarda,gasp yapanlarda,kapkaçcılarda silah çifter, çifter. Polis,hadiseye girmeye çekiniyor. Çünkü yasalar önünde her an suçlanabiliyor.
İnsan hakları diyoruz, karsımıza Hırsız hakları çıkıyor. Biz iyi vatandaşlar silahsızlaştıkça,Silahlı çeteler çoğalıyor. Bir tarafta light’laşmış kanunlar,bir tarafta light’laşmış kanunları kendilerine siper etmiş çeteler ve bir tarafta bizler.
Neymiş,Avrupa Birliği kuralları….Eğer,bu şartlarda sağ kalır ve bu kuralların bizlerin yararına da olduğunu görebilirsek tabiki..