1967 Yılında Türk Hava Yolları kabin memuru üniformaları; mavi tayyör, beyaz bluz, siyah ayakkabı-çanta, mavi kep, beyaz eşarp ve eldiven olarak tasarlanmıştı. Tayyör, pardesü ve bluz kumaşları kabin memurlarına dağıtılır; kup, pens ve düğme yerleri cm.lerle belirlenmiş şemalar, kumaşlarla birlikte teslim edilirdi. Kabin memurlarının bir kısmı göreve Ankara’dan gelmekteydi. Bu nedenle, İstanbul ve Ankara’da her semtte bir terzinin THY üniforması diktiği söylenebilir. Ayrıca, hazır giyim firmaları gelişim aşamasındaydı. Sümerbank, Atalar, Dilberler gibi mağazalarda üniforma hazırlanması yüksek maliyet demekti. Üniformanın aksesurları siyah ayakkabı ve babetler; Beyoğlu Balık Pazarı köşesndeki Do-Re ayakkabı mağazasından temin ediliyordu. Bot veya çizme yoktu.
*****
60’lı Yıllar; mini modasının dünyayı sarstığı, salladığı yıllardır. Mini eteği ilk kez giyerek devrim yaratan Galli tasarımcı Mary Quant, 1965 yılına damgasını vurdu. O tarihte milli havayolumuz THY yeni uçaklarını bekliyordu, jetleri…
1967 Ağustos’unda ve 1968 Temmuz’unda arka arkaya geldiler. DC-9’lar filoya katıldıkça görüntüler değişiyor, köklü değişim başlıyordu.
Stil ikonu minyon Twiggy, minileriyle dünyayı peşinden sürüklerken, THY yönetimi cesur bir kararla sıklamen renkli ve mini etekli üniformaları hazırlatmaya karar verdi.
Türkiye propoller (pervaneli) uçaklardan jetlere geçerken sesini duyurmalıydı, hem de tüm dünyada. First class ikramı, servis değişiklikleri, ikram yenilikleri ve kabin memuru üniformaları da bu planlamadan nasibini aldı.
1990 sonrasında ve 2000’li yıllarda; medyada yer alan haberlerde, THY için her zaman “ilk kez bir tasarımcı üniformaları hazırlıyor” haberlerine rağmen, bu ifade hatalıdır. Üniformaları hazırlayan ilk tasarımcı Ayşen Moda Evi’dir.
*****
Beyoğlu’nda, Galatasaray Lisesinin tam karşısında, cephesi Art Nouveau tarzındaki bir apartmanda çalışan Ayşen Modaevi ile anlaşmaya varıldı. Duyurularla, kabin memurları bu daracık kapıdan girip, nostaljik yapının üst katındaki dairede modacıya ölçülerini verdiler. İki kere prova olup giyim tarihini beklemeye başladılar.
Sıklamen kumaştan mini elbise ve kısa ceketten oluşan takımı lacivert çanta ve ayakkabılar tamamlıyordu. Eşarp ve eldivenler Frankfurt Kaufhof mağazasından getirildi. Kaybeden, benzerini değil, aynısını parasıyla, aynı yerden almak zorundaydı.
1973’te Tekrar değişikliğe gidildi. Baş Hostes Nadide Taştan döneminde; kiremit ve bej renkli ikili takımların aksesuarları kahve rengiydi ve kasket kullanılıyordu.
Böylece ekipler, her yaz ve her kış melbusat dönemlerinde gökkuşağı gibi, farklı renkler, farklı modeller kullanır oldular. Şapka bir konuyor, bir kalkıyordu. Zaman zaman inişler ve çıkışlar yaşandı; Beyoğlu’nun arka sokaklarına veya Unkapanı’na yerleşmiş fason firmalarla çalışıldı.
****
1978’de Baş Hostes olarak, üniformanın renginin kalıcı olması gerektiğini savundum KLM, SAS, Lufthansa, Swissair, Air France, British Airways renklerini yıllarca koruyorlardı. Herkes, havayolunu üniformasından tanıyordu. Bu düşünceyi Uçuş İşletme Başkanlığı ve Genel Müdürlüğe taşıyarak destek aldım.
1978 Sonrası şıklığın geri dönüşüdür.
https://youtu.be/DZFndbHSHB4
****
İstanbul Gümüşsuyu’ndaki Genel Müdürlük binasının yemekhanesi düzenlendi, müzik sistemi yerleştirildi ve küçük bir podyum kuruldu.
Şubat 1979 Pazartesi öğleden sonra bir konuşma ile açılış yaptım. Bir kaç firma hazırladıkları kıyafetleri bu podyumda sergilediler
Defile sırasında jüri, beğendiği kıyafetleri değerlendirdi. Ancak hiç bir firmanın adı belirtilmedi. Defile sonrası, manken Hülya Yiğitalp’in taşıdığı kıyafet jüri tarafından en yüksek puanları toplayınca, alkışlar arasında “Beymen…..”anonsu yapıldı. Beymen tanınmış bir firmaydı ve THY’nın ikinci tasarımcısıdır.
Yazlık mavi, kışlık lacivert, ikisi de aynı model. Yandan yırtmaçlı etek, kruvaze ceket, bordo çanta ve ayakkabı.
Kerim Kerimol Bey ile böyle tanıştım. Ekipleri gruplar halinde fabrikaya götürüyor, bedenlerini tesbit ediyor, prova yapıyorduk.
****
Genel Müdür Yardımcısı rahmetli Turan Tokel ve Uçuş İşletme Başkanı Zihni Naiboğlu beni çağırdılar:
– Uğur Dündar üniforma konusunu programına alacak, hazırlan!
Çekim günü yerlerimizi aldık. TV Yayınları o yıllarda siyah-beyaz, mikrofonu uzattı ve çekim başladı.
Benden sonra üniformalar pek çok kez değişti, kreasyonları bazen Vakko bazen Cemil İpekçi ve daha bir çok firma hazırladı. Ama her şey, aslına özüne sadık kaldı. Maviler, lacivertler her zaman göz doldurdu, gökyüzünü yansıttı.
Meral Döşemeciler
4 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Meralcim gecmisi bize yattığın için sonsuz teşekkürler.
Meralcim harika üslubunla ne kadar güzel ifade etmişsin gecmisi bizlere eski ama eskimeyen hosteslere yaşattığın için sonsuz teşekkürler..
Meral hn muhteşem olmuş.Gerçekten süper bir kişisiniz.Duygu yüklü ve hala işinize gönul birikintisi olan bır insansınız.
Saygılarımla.
Deniz Molu
Muhteşem yıllardı…