12 Aralık 2022 tarihinde açıklanan işgücü istatistiklerine göre işsizlik oranı 2022 yılı Ekim ayında yüzde 9,9 olarak gerçekleşmiş.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın veya verileri hep tartışılan Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı bilgilere bakarak ülkemizde istihdam, işsiz sayısı ve oranına göz attığımızda şöyle bir tablo görüyoruz.
12 Aralık 2022 tarihinde açıklanan işgücü istatistiklerine göre işsizlik oranı 2022 yılı Ekim ayında yüzde 9,9 olarak gerçekleşmiş. Ne kadar doğru bilemem ama, istihdam edilenlerin sayısı da 31 milyon 595 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 48,6 olarak belirlenmiş. Ülkemizin nüfusunun 2021 yılı itibariyle 85 milyon olduğunu, çalışamayacak yaşta ve durumda olanları düştüğümüzde 31,5 milyonluk istihdam tartışılmaya açıktır.
Mevsim etkilerinden arındırılmış veriler dikkate alındığında; işsizlik oranı yüzde 10,2 olmuş. Nüfusun yarısının çalışma yaşında olduğunu farz edersek en az 5 milyon işsizimiz var demektir.
TÜİK Kurumsal Hane Halkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2022 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre 136 bin kişi azalarak 3 milyon 541 bin kişi olmuş. Bu rakamın doğruluğunu da her hanede en az bir kişinin işsizlik girdabında kıvrandığını yaşayarak gören Türk halkının anlayışına bırakarak, size işsizliğin hangi boyuta ulaştığını net bir şekilde veren iki ayrı işe alım duyurusu hakkında görüşlerimi belirtmeliyim.
Bundan bir yıl kadar önce bin 200 kabin memuru olmak için ilan veren Türk Hava Yolları’nın bu başvurusuna tam 22 bin başvuru yapılmıştı. Binlerce genç kızımız binlerce genç delikanlı yüksek maaşlı ve çok cazip gördükleri bu iş için seferber olmuş, ancak binlercesi elenmiş, hayali sukuta uğramış, umutları tükenmişti.
Şimdilerde Türk Hava Yolları yeni bir duyuru yaparak kabin için tecrübesiz kabin memuru, kokpit için de ikinci pilot alacak. İştirakleriyle birlikte 70 bine yakın personel istihdam eden THY, son 19 yılda kabin ekibi sayısını sekiz kat arttırmış. Halen 12 bin 841 kabin mürettebatı olan THY, pilot sayısını da dokuz kat arttırarak 5 bin 793’e çıkarmış. THY, yeni yaptığı duyuruda 2023 yılında istihdam etmek üzere, kabin memuru ve ikinci pilot alarak yüzde 10 gibi bir büyümeyi hayata geçirecekmiş.
THY Genel Müdürü Bilal Ekşi yaptığı bir konuşmada “2023’e kadar 2 bin 600 yeni hostes alacağız. Kokpit için de bin 200 yeni pilot alacağız” diyerek işsizlik sarmalında kıvranan binlerce insana bir umut kapısı açıldığını duyurdu. Bu alımı fırsat bilen 50 bin kişinin başvurmasının beklendiği bu alım, yeni bir rekora gebe.
Kaptan Pilot, II. Pilot, Yetiştirilmek Üzere II. Pilot Aday Adayı ve Simülatör Eğitim Öğretmeni (SFI) alacak olan THY’nin Covid-19 nedeniyle iki yıl kaybeden tüm adaylarına yaş kriterinde birkaç yıl daha esnek davranması adil olacaktır.
Kabinde yapılan, kokpitte de yapılabilir.
THY, bir süre önce yaptığı alımlarda çok doğru ve yerinde bir kararla 2022 yılında yapılan tecrübesiz kabin memuru alımı yaş kriterini, 18 yaşını bitirmiş olup, 39 yaşından gün almamış olarak revize etmişti. Aynı uygulamanın yeni yapılacak 2 bin 600 kişilik alımlarda da geçerli olması birçok kişiye yarayacak.
Tecrübesiz kabin memuru alımındaki bu üst sınırın yukarı çekilmesi, işsizlikte sorun yaşayan insanlar için de bir fırsat eşitliği yaratacağını söylemek mümkün.
Aynı şekilde sektörün ikinci büyük şirketi Pegasus da tecrübesiz kabin memurları alacağını duyurmuş. Yeni sezon için yeni çalışma arkadaşları arayan bu iki şirket bu alımlarda aradığı yaş kriterlerini çok dar aralıkta tutarak binlerce insanı ta baştan eliyor ki, bunu artık düzeltmeliler.
Tecrübeli kabin memuru alacak olan Pegasus, başvuracak adaylarım 01.01.1987 ve sonrasında doğmuş olma şartını arıyor. Yani, hem tecrübeli olsun diyor hem de 35 yaşını geçmiş olanlara kapıyı kapatıyor. Bu sınır 40 yaş olmalı.
Pegasus, okuma şansı bulamayan ve ancak liseyi bitirenlere de başvurma şansı tanımıyor ve adaylar en az ön lisans mezunu olmalı diyor. İşin doğrusu kabin memurluğu için bir yüksek okulu bitirmemin şart olmadığını Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü de kabul ediyor. Ayrıca uluslararası otoriteler de şart koymuyor.
İşsizlikten bunalan insanlar, THY’den, Pegasus’tan, Sun Express’ten, Corendon’dan, Free Bird’den, Tailwind’den, Southwind’den, Anka Air’den, Mavi Gök ve BBN Air’den ve tüm hava taksi işletmelerinden yaş ve eğitim konusunda anlayış bekliyor. Ben bu istekleri binlerce kişi adına yazdım.
Şirketlerin karar vericilerine duyurulur.
Tüm halkımızın yeni yılını kutluyorum. Mutlu yarınlar Türkiye’m.
Mardin Havalimanı’na adını verdik (Dişi başlık)
Aziz Sancar’ı yedi yıl sonra hatırladık
Prof. Dr. Aziz Sancar Mardin’in Savur ilçesinde, okuma yazma bilmeyen anne ve babanın sekiz çocuğunun yedincisi olarak dünyaya geldi. Eğitim alamayan
anne ve babası bunun önemli olduğunun bilinciyle çocuklarını hepsini okuttu.
Prof. Sancar, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Savur’un bir köyünde doktorluk yaptı.
Daha sonra lisansüstü eğitim için ABD’ye gitti ve doktora derecesini 1977 yılında Dallas Teksas Üniversitesi’nden Moleküler Biyoloji alanında aldı ve DNA tamiri ve hücre döngüsü gibi alanlarda uzmanlaştı. 2015 yılında Kimya alanında Nobel ödülünü meslektaşları Tomas Lindahl ve Paul L. Modrich ile DNA tamirinin mekanik çalışmaları ile ilgili yaptıkları çalışmayla aldı. Sorulunca “Hayatım gerçekten basit. Internette ve sosyal medyada yazılı olandan farklı ekleyebileceğim bir şey yok.” diyecek kadar mütevazi ve yüce bir şahsiyet.
Nobel Ödülü’nü alana kadar doğrusu hiç tanımadığımız Prof. Dr. Sancar’ın yeğeni olan HDP Eş Genel Başkanı Prof. Dr. Mithat Sancar ve turizmci arkadaşım Orhan Sancar’dan başka kamuoyunca bilinen tanınmış başka bir yakını yok.
Aziz Hoca Nobel’i kazanınca, çok gurur duyduk ve adını da olur olmaz her yere verdik. Caddeler, okullara ve parklara adını yazıp sonra da onu unuttuk gitti.
Ama meraklılar ve değerini bilenler onu hiç unutmuyor, konferanslara davet ediyorlar. O, sadece Türkiye, KKTC ve Türki Cumhuriyetlerden gelen davetleri kabul ediyor. Vaktini hep bilime veriyor.
Ödülü aldıktan bu yana tam yedi yıl geçti ve Türk Devleti onun adını yedi yıl sonra bu kez doğum yeri olan Mardin’deki ‘sözde’ uluslararası havalimanına verdi.
İlk kez bir bilim insanın adını havalimanı gibi bir tesise vermeyi de başardık ama,
çok geç kalmış bu isimlendirmenin tam da seçim sath-i mailinde verilir olması bence manidar. İyi olmuştur, fakat çok ama çok geç olmuştur. Adının, çok az uluslararası uçuş yapılan havalimanına verilmesi adının daha fazla duyulmasına neden olmaz. Buna ihtiyacı yok ama, yine de kadirbilirlik anlamında iyi bir jest.
Bu anlamda en çok tanınan Atatürk Havalimanı’na bu isim, uzun yıllar sonra 1985’te ne yazık ki askeri darbe yapan General Evren tarafından verilmişti. İstanbul Havalimanı yapılınca o isim orada öksüz kalmış ve Çorlu’ya Atatürk adı verilerek güya gönül alınmıştı.
Bu konuda ne yazık ki, çok vefasız bir toplum olduğumuzu söyleyebilirim. Doğum yeri olmasa da, devletimizin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün ve öz be öz Malatyalı olan Turgut Özal’ın da adını Malatya Havalimanı’na vermekten imtina etmişiz. Bursalı Celal Bayar’ın, Erzurumlu Cemal Gürsel’in, Trabzonlu Cevdet Sunay’ın, İstanbullu Fahri Korutürk’ün, Afyonkarahisarlı Ahmet Necdet Sezer’in ve Kayserili Abdullah Gül’ün adını bir havalimanına vermedik. Her şey adamına göre mi?
Recep Tayyip Erdoğan muhtemelen böyle bir talebe ‘olur’ vermediği için adı bir havalimanına verilmedi. İstanbul ve Rize- Artvin Havalimanları olmadığına göre artık başka bir yerde de olmaz diye düşünüyorum. Hem Başbakanlık, hem de Cumhurbaşkanlığı yapan merhum Süleyman Demirel’in adını da Isparta’ya verdik. Merhum Başbakan Adnan Menderes’in adını İzmir’e, merhum Ferit Melen’in adını Van’a ve merhum Başbakan Yıldırım Akbulut’un adını da Erzincan Havalimanı’na uygun gördük. Rahmetli Bülent Ecevit’in adını, rahmetli Necmettin Erbakan’ın adını hiçbir yerde göremedik. Merhum Ahmet Mesut Yılmaz’ın adını da ne yazık ki unuttuk!..
Atatürk’ün manevi kızı, ilk kadın savaş pilotu merhum Sabiha Gökçen’in adını Asya yakasındaki havalimanına verdik. Kürt açılımına faydası olur diye, tam sekiz asır önce ölen Mısırlı Eyyubiler’in hükümdarı Selahaddin Eyyubi’nin adını Hakkari Yüksekova’daki havalimanına vermekten hiç mi hiç imtina etmedik.
Bir dönem Kürtçülükten, bölücülükten yargıladığımız, bölgede ağırlığı olan merhum Şerafettin Elçi’nin adını Şırnak Havalimanı’na uygun gördük. Kars’a da birçok kişinin adını bilmediği din alimi Harakani Havalimanı tabelasını astık. Şehit Pilot Cengiz Topel adını Kocaeli’ne, yıllar sonra da olsa Nuri Demirağ’in adını Sivas’a verdik. Iğdır Havalimanı’na ise şehit astsubay Bülent Aydın adı verildi.
Bu vatan için çok şey yapan, canını feda eden, toplum yararına hayırlı işler yapan diğer değerli varan evlatlarının adını ise hiçbir yerlerde görmedik, göremedik. Göreceğimizi de doğrusu sanmıyorum. Bu ayıp da bize yeter ey ehl-i vatan!..