Kasım 2019’dan itibaren, sahibi olduğu AtlasGlobal şirketi çalışanlarının alınteri ve emeklerinin karşılığı olan maaşları ödemeyen Ali Murat Ersoy, ardından toplu bir işçi kıyımına başlamış ve hukuksuz bir şekilde işten attığı işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarını da gasp etmiştir. Ersoy’un icraati bunlarla da sınırlı kalmamış; 2020 yılının Şubat ayında AtlasGlobal şirketi için iflas başvurusunda bulunmuştur.
Pandeminin başlaması ile birlikte aralarında pilotların, kabin memurlarının da bulunduğu yaklaşık 2000 çalışan, Mart ayında başlayan pandemiye işsiz ve parasız olarak yakalanmış; evinin kirasını, elektriğini, doğalgazını ödeyemeyen çocuğuna süt alacak para bulamayan bir mağdurlar ordusu yaratılmıştır. Ali Murat Ersoy, AtlasGlobal markasını yaratan emekçileri açlığa mahkum etmekle kalmamış, doğrudan ve dolaylı mesajlarla birçok kez “Ersoy ailesinde kimsenin parası kalmaz.” diyerek işçilerine borçlarını ödeme sözü vermiş ancak, sözünü tutmayarak çalışanlarının onuruyla, umutlarıyla oynamaktan da geri durmamıştır. Çalışanından gasp ettiği paraları gönül rahatlığı ile harcamak onurlu insanların tenezzül edeceği bir davranış biçimi değildir.
Haklarını almak için Ali Murat Ersoy’un evi ve işyerleri önünde son derece demokratik biçimde toplanarak dar katılımlı sembolik eylemler yapan ve AZAP (Atlaszedeler Adalet Platformu) çatısı altında biraraya gelen emekçiler son olarak Ali Murat Ersoy’un ikiz kardeşi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a ait olan, geçmişte de Ali Murat Ersoy’un da ortak olarak yer aldığı ETSTUR şirketi önünde Direniş Çadırı kurup seslerini duyurmaya çalışmışlardır. Söz konusu eylemin 6. günü olan 10 Aralık 2020 tarihinde eyleme bu kez polis müdahale etmiş ve çadırda bulunan AtlasGlobal çalışanları ve onlara destek için gelen sendikacıların yanısıra basın mensuplarını gözaltına almıştır. Gasp edilen haklarının peşinde olan bu insanların ve sendikacıların yerlerde sürüklenerek gözaltına alınması 21. yüzyıl Türkiye’sine yakışan bir tablo değildir. Bu tabloyu yaratanlara da şeref kazandırmaz.
Aylardır çeşitli yerlerde, son derece demokratik biçimde ve Anayasanın 34. maddesinde tanımlandığı şekilde silahsız ve saldırısız biçimde gösteri haklarını kullanan, emeğinin ve alınterininin karşılığını isteyen AtlasGlobal çalışanlarına yapılan bu müdahaleye karşı kamuoyunu duyarlı olmaya, tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını, sendikaları, Genel Başkanımız Kaptan Pilot Seçkin Koçak ve Enerji İş Sendikası Genel Başkanı Mahmud Altunsoy başta olmak üzere Dünya İnsan Hakları Gününde gözaltına alınan AtlasGlobal çalışanlarına ve emek dostlarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.
HAVASEN, havayolu çalışanlarının sesi, nefesi olmaya, çalışanlarının haklarını gasp eden patronun şaibeli iflas davasını sonuna kadar izlemeye, işçilerin emek ve alınterinin karşılığını son kuruşuna kadar almak için mücadelesini sürdürmeye kararlıdır.
Saygılarımızla,
HAVASEN(Havayolu Çalışanları Sendikası)