HAVADA AŞK KOKUSU VAR.

Günlerdir hayalini kuruyordu her anı kusursuz olmalıydı.
Tüm detayları tek tek aklından geçirdi.
Biraz da endişeliydi ya olmazsa ya hayır denirse.
O zaman yalvaracak bu anın kendisi için ne kadar önemli olduğunu,ne kadar zamandır hayalini kurduğunu anlatacaktı.
İkna etmeye çalışacaktı. Kararlıydı, olmalıydı.
Günlerden o gün.Ömrünün en uzun günü. Her şey aklında kimseler bilmiyor kendinden başka.
Önce oturduğu koltukta biraz düşündü.Derin bir nefes aldı ayağa kalkarken.Yerinden kalktı,yürümeye başladı öne doğru.
Perdeyi yavaşça araladı,gözleri onu aradı , heyecandan bir başka atıyorken kalbi.
Tüm cesaretini topladı öne doğru çıktı.Onlarca insanın bakışları üzerindeydi.
”Bu anı günlerdir düşünüyordum.O kadar istiyordum ki özel olmasını.
Ve sen o kadar özelsin ki ancak bu denli bir şey sana olan hislerimi ifade etmeme yardımcı olabilirdi.Şimdi binlerce metre yükseklerde haykırıyorum herkesin önünde.
Benimle evlenir misin ? ”
Yani gerçekte böyle demiş midir bilmiyorum ama ben anlayamadığım bir dilde hislerini en içten haliyle dile döken bu gencin böyle demesini uygun buldum gönlümce.
Kabinde alkış kıyamet kopuyordu.Herkes ayakta,ıslıklar çalıyor.
Arka sıralardan kabinin ortasına doğru gelen genç bir kadın.
Tam kanatların olduğu yerde birleşti aşıkların kolları ve tam o an da uçakta çaldığımız en romantik parçayı dinletiyordum bu heyecanlı yüreklere.
Diz çöktü en romantik haliyle,kız mutluluktan ağlıyor,elleri yüzünde başını sallıyor belli ki inanamıyor gördüklerine.
Ekipçe ön tarafta  bu anı izlerken aaaaaa diye bir ses çıkartıyorduk bizde.Ne romantik.
Bizim de ellerimiz yüzümüzde.Sanırım benim izlemek için dayandığım yerden kaydı kollarım bir ara ama çaktırmadım.
Sonra ayağa kalktı bu romantik prens ,kızı belinden tutup yere doğru eğerken en içten öpücüğü konduruyordu yüreğine.
Sonrası malum yüzük takma merasimi.
Jest olarak şampanya açtık onlara.Hep beraber fotoğraflar çektirdik mutlu mutlu.
Bu anı yaşamalarına izin verdiğimiz için teşekkür ettiler bizlere.
Yüzüğünüze bakabilir miyim dedim.Özenle hazırlanmıştı daha önce hiç görmediğim, aşk kokan bir şekli vardı.Biraz kral tacına benziyordu.Altının en sarı ve en kırmızı hallerinin karışımından yapılmış,küçük kabartmalarla süslenmişti.Kabartmalara yakından baktığımda aslında her birinin dünyadaki bir çok dilde yazılmış en romantik cümle olduğunu gördüm.‘Seni Seviyorum’  
Hayat uzak diyarlara uçtuğumuz bir gün bu anı paylaşmam ve romantik prensin hayalini gerçekleştirebilmesine yardımcı olmam için beni seçmişti.
Ben de ona hayır dememiştim.Kaptanla konuşup durumu izah etmiştim.O da bana evet demiş ve bu anın oluşumuna katkımız olmuştu.
Çok uzun yıllar geçti bu olayın üzerinden ama arada aklıma gelir acaba hala dünyanın bir çok dilinde birbirlerine seni seviyorum diyorlar mıdır ?
Yoksa dünyanın bir çok dilinde hiç söylenmemesi gereken cümleler mi dillerinde ?
Umarım kendilerine göre en iyi anlaştıkları aşk dilini bulmuşlardır.
İşte burası başka bir dünya .
Havadaysan hayallerin uçsuz bucaksız.
Kanatlandırır bu dünya alır götürür seni istediğin yere.
Exit mobile version