featured

Havacılık sektörünün rüzgârı sert, tokadı ağırdır. Her zaman ücretle tehdit kader mi?

Değerli Okurlar,

Uzun süredir kolon kanseri ile mücadele eden UTED üyesi ve THY Teknik Hat Bakım çalışanı uçak teknisyeni Özgür Ulaş Sarıdal’ı kaybettik. Kendisine Allah’tan rağmen, ailesi, sevdikleri ve Türk Hava Yolları ailesine de başsağlığı diliyorum.

İstanbul’da yoğun kar yağışıyla havadaki operasyonların aksadığı, ulaşım ve koordinasyon sorunlarının yaşandığı bir haftayı geride bıraktık. Çalışanların zor şartlarda mesaisini sürdürmeye çalıştığı uykusuz ve dur duraksız bir süreci yönetmeye çalıştığı bir ortamda maalesef fırsat kollayanlar operasyonlarına tam gaz devam etmiş.

Yıllardır üzerlerindeki yoğun iş ve yönetim baskısı yüzünden canından bezmiş, ücret ve sosyal kalemlerde sürekli rahatsızlıkları olan uçak teknisyenleri bir süredir yüzünü dışardaki tekliflere dikmişlerdi. Yetkili ve tecrübeli teknisyen avına çıkan birçok firma bu dertlerden muzdarip olanları koparıp filolarına katma yarışına girmişlerdi. Bu konuların birçok kez dile getirilmesine rağmen yetkililer çözüm üretmek yerine yine çalışanlarına sopa göstermeyi tercih etmişler.

Son dönemde otorite kuruluşlar üzerinden EASA lisanslı teknisyenlere yapılan ağır baskı ve uygulamalar yetmez gibi bir de SHYO mezunlarına yeni ilave yaptırımlar getiriliyormuş. Sektörde zaten çok zor şartlarda eğitimini tamamlayarak iş bulabilen teknisyen adayları, zamanla gerekli koşulları sağlayıp ve onaylayıcı kuruluşların eleğinden geçmek için çırpınırken yeni yeni icatlarla tacize devam ediliyor.

Açıkçası büyüyen filolara ve artan yetkili personel ihtiyacına rağmen bu yollara neden başvurulduğuna kimse anlam veremiyor. Hali hazırda şirketlerin zorlaştırdığı yetkilendirme süreçleri yüzünden yetkilenmeyen kişileri şimdide yetki alamadıkları için cezalandırmak ya da süreçleri geciktiği için tehdit protokollerini dayatmak ne kadar adil ve yapıcı bir yöntem olabilir. Sonuçta yetki almaları hem iş ve ücret olanaklarını hem de alternatif teklifler açısından onların da arzu edeceği bir durumken onları bununla yargılamak ne kadar doğru bir yaklaşım…

Ayrıca el altından bir protokolü hangi hakla kimden yetki alarak insanlara dayatıyorsunuz. Yapılan bu zorbalık birçok kişinin daha çok kopuşuna ve başka iş arayışlarına itmez mi? Uluslararası alanda birçok bakım anlaşması yapılıyorken, büyüyen filolardaki yetkili personel ihtiyacı artıyorken daha çok kaçışlara neden olacak bu yöntem ne kadar faydalı olabilir ki? Bazı süreçleri sorgularken tek taraflı yorumlar asla size sağlıklı yanıtlar getirmez. Eğer kalite birimleriniz kötü polis, operasyon birimleriniz iyi polis rolüne bürünecekse baştan uyaralım sizden gittikçe kopan ve nefret dolan kitleler yaratıyorsunuz.

Oysa insanları bu kadar ağır geçim koşulları karşısında ücretiyle tehdit etmek yerine yetkilenmelerini teşvik edici şartlarda geliştirebilirdiniz. Her değişimin, sözüm ona her yeniliğin çalışanlarınızda kayıplara ve hak kaybına neden olması şaşırtıcı değil mi? Ya iş bilmez, kural tanımaz ve sektöre yabancı akıllarla yönetiliyorsunuz, ya da birilerine yaranmak için çalışandan tasarruf ettiğinizi sanıyorsunuz.

Havacılık sektörünün rüzgârı sert, tokadı ağırdır. Bugün herkese ve her şeye rağmen dayattığınız lüzumsuz zorbalıklar zamanla kaçışlara ve sizden hedeflediğinizden daha çok tecrübeli personel göçüne neden olacaktır. Kabine kokpite ya da ana şirket bünyenizde aynı statüdeki çalışanlarınıza yapamadıklarınızı binlerce teknisyenin olduğu bir alanda neden uygulamaya çalışırsınız. Hep sopayla mı terbiye edilir insan hiç mi ödül ya da teşvik almaz…

Ama teknisyenin son 15 yıldır kaderi böyle. Birgün otorite kurumların şımarık beyaz yakaları, bir gün hangarların vicdansızları, bir gün klimalı ofislerdeki çapsızların uydurmalarıyla derken sürekli şamar oğlanına çevirdiniz. Yurt dışına kaçana hain, kalana enayi, sistemde kendine çare arayana fırsatçı, sahtekâr dediniz… ama hiç kendinize ve yaptıklarınıza bakmadınız. Her gün etrafınızda ani ve basit ölümlerle göçüp gidenlere bakın, yaranmaya çalıştıklarınızı da musalla taşına düşecek, sizde… onlar gibi göçüp gittiğinizde arkanızda bıraktığınız ahların uğultusu bile inanın sizi rahat bırakmaz. 

Size dilinizden hiç düşürmediğiniz satırlarla sesleniyorlar ‘“Aslolan hakkın helal edilmesi olmalıdır. Aslolan helalleşmek olmalıdır. Helalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır. Çünkü her yasal hak helal değildir ve olamaz.”

35. yılını kutlayan SunExpress’e davetleri için teşekkür ediyorum. Faydalı bir toplantı olmasının yanı sıra Nova PR iletişim ajansının da koordineli planlamasıyla ikram ve izzette hiçbir fedakârlıktan kaçınılmadı. 

Sağlık ve huzur dolu bir hafta diliyorum…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Öne Çıkan Yorumlar

  1. 4 hafta önce

    Çoğu kalite birimi çalışanlarınızın ne sektör deneyimi var ne havacılık eğitimi geçmişi vaziyet bu olunca ucube ucube icatlar çıkarmanız tabi ki pek doğal.

    Eski BJK teknik direktörü Slaven Bilicin çok sevdiğim bir lafı var

    Türkiye’de temel problem şu; bilgili insanların yetkisi yok, yetkililerin de bilgisi yok…

  2. 1 ay önce

    9. Senenin sonunda B1/B2 olarak ocak ayinda bende gittim. Darisi kalanlarin basina 😂

  3. 1 ay önce

    Elinize sağlık,ama eksiğiniz var biz para için yetki için bir arayış içinde değiliz tabiki maddi karşılığını isteriz ama onun önünde şuan teknik ekibe saygı sıfır düzeleceğini de sanmam

16 Yorum

  1. LinkedInde öve öve işe başlamaktan mutluluk duyduğunuz şirketin size çekeceği muamele bu işte üniversiteli uçak bakım mezunları hadi hayırlı işler 4 5 sene sonra anlarsınız nereye geldiğinizi gerçi o kadar da sürmüyor da. :D

  2. 4 hafta önce

    instagramda çok güzel bir video var arkadaşlar beğenebilirsiniz THY one team dedi ife ye film seçen saygıdeğer arkadaşlarımız bile var hostesler yağ atıyor do&co HPSOV değiştiriyor hatta iga karları temizliyor onlarda var videoda tgs release ediyor ucagi muhteşem detaylar var kabloya basmaaaa diye bağıranlar bile var Ama TEKNISYEN YOK olmaz neden olsun ki?

    Bir Allahın kuluda lan bi sanki birilerini unuttuk demiyor :) fıkra bitti

  3. 4 hafta önce

    Sadece yetkili değil yetkisiz teknisyenler de yurtdışına açılıyor .mesela yapisal bakimdan yetkisiz olarak giden cok arkadasimiz var.

  4. 4 hafta önce

    Çoğu kalite birimi çalışanlarınızın ne sektör deneyimi var ne havacılık eğitimi geçmişi vaziyet bu olunca ucube ucube icatlar çıkarmanız tabi ki pek doğal.

    Eski BJK teknik direktörü Slaven Bilicin çok sevdiğim bir lafı var

    Türkiye’de temel problem şu; bilgili insanların yetkisi yok, yetkililerin de bilgisi yok…

  5. 4 hafta önce

    Bunların sivil havacılık mezunlarına olan kini hiç bitmiyor bitmez geçmişte de böyleydi kendi emeğiyle bir yerlere gelmiş kalifiye insanlar zorlarına gidiyor sanırım bu kadar kimsesiz baskılanan emekleri yenen başka bir üniversite bölümü yoktur dünya üzerinde.

  6. 1 ay önce

    9. Senenin sonunda B1/B2 olarak ocak ayinda bende gittim. Darisi kalanlarin basina 😂

  7. 1 ay önce

    Elinize sağlık,ama eksiğiniz var biz para için yetki için bir arayış içinde değiliz tabiki maddi karşılığını isteriz ama onun önünde şuan teknik ekibe saygı sıfır düzeleceğini de sanmam

  8. 1 ay önce

    Arka atölyeye de çekecekseniz ben okeyim 4 yıllık havacılık üniversite eğitimim artı bugüne kadar olan uçak üstü deneyimim ile oksijen atölyesine büyük katkı sağlayacağımı düşünüyorum operasyon stresi yok klimalı oda gece çalışması yok çay yemek saatin belli easa logbook alabilirsin zamanın bol olur yani burada yaz operasyonunda takviye yanımıza verdiğiniz defter yazmayı uçağı bilmeyen kalifiye csleriniz var iken bizim yetki almak neyimize düşürün bizim maaşları yollayın atölyelere bunları getirin bol oksijen misss kafa da yapar bak.

  9. Logbook konusunu herhangi bir muhalif gazeteye açıp çözmeniz bir gününüzü almaz tolga bey

    • 3 hafta önce

      Trafik trafik trafik
      Sabah akşam trafikteyiz. Açılsıh artık tünel.

      Cevapla
  10. 1 ay önce

    Sayın yazar, şu protokol tam olarak nedir açıklar mısınız? Üstü kapalı yazmışsınız.

  11. 1 ay önce

    Teknisyen arkadaşlarımızın geleceği hakkında önemli kararlar veren bu liyakatsız yöneticiler var olduğu sürece kalıcı çözüm üretilmez.
    Hele Kalitenin başındaki ç***** yönetici gibi….