Havacılık sektörü, Kovid-19 salgınıyla yaşadığı ağır darbenin ardından toparlanma sürecine hızla devam ediyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarının uzun vadeli analizlerine göre sektör, salgın öncesi döneme geri dönme ivmesi yakalayabilir.
Pandemi döneminde finansal zorluklarla boğuşan havacılık sektörü, kredi notlarını kademeli olarak artırarak yeniden güç kazanıyor. Özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının verilerine göre sektör, toparlanma sürecini sürdürerek önemli bir yol kat etti. Salgının zirve yaptığı Nisan 2020’de birçok ülke sınırlarını kapatıp sert karantina kuralları uygularken, dünya genelindeki ticari hava taşımacılığı filosunun büyük bölümü yerde beklemek zorunda kaldı.
Bu süreçte bazı hava yolu şirketleri iflasın eşiğinden dönebilmek için devlet yardımlarına başvururken, havacılık sektöründe çalışan 1 milyondan fazla kişi işini kaybetti. 2020’de hava yolu yolcu trafiğinde, ‘Ücretli Yolcu Kilometresi’ (RPK) ile ölçülen büyük bir düşüş yaşandı ve bu seviye, 1950’lerden bu yana kaydedilen en keskin gerileme oldu.
Dev Zarar: Gelirler Dibe Vurdu, Kayıplar Tarihi Seviyeye Ulaştı
Sektörün yolcu gelirleri 2020’de yüzde 69 gibi büyük bir oranla 159 milyar avroya düşerken, net zarar ise 106 milyar avroya ulaştı. Bu tarihi çöküş, sektörün geleceği üzerindeki belirsizliği derinleştirdi.
Yatırım Yapılabilir Notlu Hava Yolları Artıyor
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) verilerine göre, S&P, Moody’s ve Fitch gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının analizlerine dayanarak, yatırım yapılabilir notuna sahip hava yolu şirketlerinin oranı, 2021’de yüzde 25 iken 2024 Haziran’ında yüzde 35’e yükseldi. Ancak bu oran, 2019 yılındaki yüzde 41 seviyesinin gerisinde kaldı. Ayrıca, kredi notu en düşük seviyelerde olan hava yolu şirketlerinin sayısı 2021’e kıyasla azaldı.
Finansal Zorluklara Rağmen İyileşme Umudu
Pandemi sürecinde hava yolu şirketleri artan borç yükleri nedeniyle kredi notlarında düşüş yaşarken, bu durum yüksek borçlanma maliyetlerini beraberinde getirdi. Faiz oranlarının artması, finansal yükleri daha da ağırlaştırsa da 2022’den itibaren kredi notlarında gözle görülür bir iyileşme yaşandı.
Ön mali veriler, 2019 seviyelerine kıyasla nominal borçlarda küçük bir düşüş olduğunu ve düzeltilmiş net borç/FAVÖK oranının 3,8 olduğunu gösteriyor. Bu oran, 2017-2019 ortalaması olan 4 seviyesinden daha iyi bir duruma işaret ediyor. Ancak yüksek faiz oranları, borç servis maliyetlerinin hala sektör üzerinde ciddi bir baskı oluşturabileceği gerçeğini ortaya koyuyor.