Değerli okurlarım,
Havacılık Emniyeti, kendini havacı olarak gören her birimizin ortak bir alanda söz duyduğu ve söz söylediği özel bir konu. İçeriğinin tarihsel yolculuğa ve felaketlere uzanan tarafı onu ilginç kıldığı için havacı olmayanlara da ağız dolusu anlatıldığına defalarca tanık oldum. Bahsi geçen tüm anlatımlarda bazı ezberlerle karşılaşmaktan da usandık. Bu hafta duymaya alışık olmadığınız bazı sözleri söyleyeceğim. Çünkü dalları değil, gövdeyi sallamak niyetim.
Öncelikle Eğitimlerin İçeriği ile İlgili Sorunların Çözülmesi Gereklidir
Öncelikle havacılık emniyetinin anlatıldığı kursların hemen hemen hepsinin adı Emniyet Yönetim Sistemleri (EYS: Safety Management Systems – SMS). Bazı kurslarda önüne kursu ya da eğitimi veren işletmenin ya da birimin işlevine göre sözcük ekleniyor. Oysa SMS eğitimleri tüm havacıların zorunlu olarak aldıkları, her yıl yenilemeleri gereken ve emniyet yönetiminde temel bilgileri içeren bir kurstur.
Annex-19 ve Doc.9859 sonrası dönemde küresel havacılıkta kazaların önlenmesi yönünde çok önemli bir başarının kaydedilmiş olduğunu Tüzün Tolga İnan hocamla birlikte yaptığımız araştırmada kaza istatistiklerine dayalı araştırmamızda ortaya çıkardık.
Ancak diğer tarafta da ülkemizde SMS kurslarının ve havayolu işletmelerinde Ekip Kaynak Yönetimi kurslarının istenilen ölçüde olumlu sonuç vermediğini M.Melih Başdemir kaptanımla birlikte yaptığımız araştırma ile kanıtladık. Bu yüzden emniyet eğitimleri ile ilgili tüm aksaklıklara ve önerilere mercek tutmakta büyük yarar görüyorum.
SMS kursunun ne içeriği ne de süresi havacılık emniyetinde asıl anlatılması gereken konulara yetebilmektedir. O yüzden birinci önerim, emniyet eğitimlerinin farklı seviyeler ve/veya yönetim işlevleri için yeniden tanımlanmasıdır. Böyle bir ayrım iyi bir başlangıç olabilir. Ardından, bunların içeriğinin belirli bir mantık çerçevesinde geliştirilmesi düşünülmelidir. İçerikler seri çalıştaylarda belirlenip mevzuat tarafından da desteklenmeli, her birine uygun rehber dokümanlar (ulusal seviyede yayımlanacak eğitim dokümanları gibi) deneyimli uzmanlar ve akademisyenler tarafından ortak bir çalışma sonucunda üretilip yayımlanmalıdır:
- Temel SMS Teorik Eğitimi:
Tüm havacıları yetiştirmede öğretimin ya da çalışmada oryantasyon eğitimlerinin parçası olarak verilebilecek teorik bir eğitimdir,
- Emniyet Kültürü ve Raporlamanın Geliştirilmesi Uygulamalı Eğitimi:
Temel SMS eğitimi almış olan ve bir iş yerinde bir yıldan daha uzun süre çalışan havacılara yönelik uygulamalı bir eğitimdir,
- Emniyet Yöneticisi Yetiştirme Uygulamalı Eğitimi:
Emniyet Yöneticisi olarak atanacak personele yönelik olarak ve çalışacağı işletmenin türüne göre (hava aracı üretim, havayolu, havalimanı, hava aracı bakım, genel havacılık, vb) ayrı içerikler geliştirilmiş olan uygulamalı bir eğitimdir,
- Üst Yöneticiler İçin Emniyet Farkındalık Teorik Eğitimi:
Havacılık örgütlerinin üst yönetiminde görev alan, strateji belirleyen ve/veya karar mekanizmalarında etkin işlevi olan yöneticilere yönelik olarak ve her yıl tazelenmek üzere geliştirilen bir eğitimdir.
Emniyet Yönetiminde Örgütsel Mekanizmalar Etkin İşletilmelidir
Örgütsel ve yönetsel araçlar denilince akla hemen Emniyet Eylem Grubu (EEG) toplantıları ile Emniyeti Gözden Geçirme Kurul (EGGK) toplantıları geldiğini biliyorum. Eylem grubu toplantılarına mümkün olduğunca diğer birimlerden de çalışanlar davet edilmelidir. Örneğin bir uçuş okulunda hava araçlarının teknik temelli emniyet sorunlarının görüşüldüğü toplantıya öğrenci pilotlar da davet edilmelidir. EGGK de dâhil olmak üzere her seviyede emniyet toplantılarında emniyetin temel düşüncesine ve adalet kültürüne (just culture) sadakat bulunmalı, denetleme sonuçları veya kaza sayıları emniyette başarı olarak sunulmaya çalışılmamalıdır.
Bir diğer önerim emniyet kütüphaneleri hakkında. Havacılık örgütlerimizde kütüphanelerimiz ve arşivlerimiz önce zengin sonra da etkin hale getirilmeli, yani sistematik olarak dersler çıkarmamızı sağlayacak mekanizmaları içermeli ve çalışanların dikkatine sunulabilmiş olmalıdır. Günümüzde artık yazılı dokümanlardan çok daha fazla olarak görsel ve işitsel eğitim materyallerinden yarar sağlanabiliyor. Erişebildiğimiz yerlerde çok fazla belgesel, yeni medya paylaşımları, vb var. Bilinçli bir eğitim yaklaşımı bunların her birinden yararlanmanın yollarını bulacaktır.
Tam bu noktada, kaza raporlarının sektörde veya akademik çevrelerde incelenip dersler çıkarılmasının önündeki anlamsız engelin kaldırılması gerektiğini hatırlatmak gerekiyor.
Eğitim Tekniklerinin Geliştirilmesi Gereklidir
Sektörümüz artık gözleri kocaman açıkken eline vida alıp “bu vida 300 kişi öldürdü, 500 kişi telef etti” diye kursa başlayan eğitimcilerden kurtulmalıdır. Emniyetle ilgili değerleri anlatırken dönüp dinden imandan bahseden tuhaf eğitimcileri silkelemelidir. Emniyet eğitimleri verilirken kobaşık öğretim teknikleri uygulanmalıdır. Etkileşimli, uygulamalı ve olabildiğince çok sorun çözme içeren eğitimler yaygınlaşmalıdır. Eğitim verenler eğitimci olmanın gerekliliklerini karşılayacak niteliklerle donatılmalıdır. Konu emniyet iken eğitim bir maliyet olarak görülmemelidir.
Daha önümüzde Emniyet II dönemi var sevgili okurlar. Yeni nesil emniyet yaklaşımını tüm sektör benimsemeden giremeyeceğimiz bir yeni alandan söz ediyorum. Bunu ayrıca masaya yatıracağım.
Emniyet Anlayışının Genişletilmesi ve Yaygınlaştırılması Gereklidir
Sevgili okurlar,
Kuşku yok ki emniyet konusunda elini taşın altına koyanlar olarak yapacak çok işimiz var. Uluslararası şan sahibi hocalarımızdan, on yıllarını havacılığa vermiş uzmanlarımıza ve hatta en yeni havacılardan merak eden, araştıran ve çabalayanımıza kadar her birimizin yapması gerekenler var. Bunların bir uyum içinde gerçekleştirilebilmesi, birinin diğerini olumlu etkileyebilmesi için mevzuata katkı ile eğitimlerde standardizasyonun yanı sıra yapılan çalışmaların yaygınlaştırılması da altı çizilmesi gereken bir ihtiyaçtır.
Böyle bir yaygınlaştırma çabasının başarıya ulaşabilmesi için havacılık emniyetini konu alan ve üniversitelerin dönüşümlü olarak ev sahipliğini üstleneceği bir havacılık zirvesini, burada tartışılan akademik araştırmaların ve uzmanlarla birlikte yürütülen çalışmaların yayınlanacağı bir dergiyi, seri konferansları önerilerim olarak not alıp eleştirebilirsiniz.
Yaygınlaştırmanın üst düzeylere taşınabilmesi için her bir işletmenin aylık olarak yayınladığı emniyet bültenleri, benzer işletmelerde çalışanlara da ulaştırılabilir. Bunun için web ve sosyal medya etkileşimlerinden yararlanılabilir.
Aristoteles “eğitimin kökleri acı, meyveleri tatlıdır” demiş. Üstünü gökyüzünden bir yorgan ile örterek yaşadıklarımızda, gizlere ışık tutunca sorunların üzerine acı yiyerek gitmek gerekiyor.
Sorumluluk sahibi tüm havacıları emniyet eğitimleri konusunda bir kez daha düşünmeye, sözlerimi eleştirmeye ve doğru yolu aramaya davet ediyorum. Çünkü yorulsak dahi inancımızla devam edeceğimiz bir yolumuz olduğu için bir gün ağacımızın mutlaka çiçek açacağını ve meyve vereceğini biliyorum.
Gelecek Hafta
Kasım ayı memleket ve bayrak sevdalılarının hüzün ayıdır. Ülkemizde havacılığın bugünlere ulaşmasında ve geleceğe dair umutlarımızın ilk günlerinden bugüne taptaze kalabilmesinde yol göstericimiz ve ilham kaynağımız olan önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle ve rahmetle anıyorum.
Haftaya havacılık tarihimiz konusunda ortaya konulan ama hak ettiği değeri göremeyen çabalara dair anlatacaklarımız olacak.
Güzel bir hafta diliyorum.
Küçük Bir Not
Bu hafta Nişantaşı Üniversitemize gelip genç öğrencilerimizle sohbet eden, bize güzel anıları, hoş sohbeti, özel deneyimleri ve bilge sözleriyle unutulmaz bir gün yaşatmış olan Sayın Sefa İNAN’a kurumumuz, havacı çalışma arkadaşlarım ve değerli öğrencilerimiz adına çok teşekkür ediyorum.
Dr. Cengiz Mesut BÜKEÇ