HAVACILIĞIMIZDAKİ PARALEL YAPI

HAVACILIĞIMIZDAKİ PARALEL YAPI
Paralel Yapı ile mücadele tüm hızıyla sürüyor. Devlet, içine çöreklenen UR’dan kurtulmak için elinden geleni yapıyor. Böyle büyük mücadeleler haliyle kırıp dökmeden olmaz.
Bu tip operasyonlarda yürürken PARADAN ayrılmamak şarttır.
Şu ana kadar yapılan çok şey olsa da PARA ile ilgili atılan ciddi bir adım yok.
Ve bizler PARA ile KOMPLOLARI yan yana düşünmeyiz! Ama PARASI olan gücünü kullanır. Bunu ıskalarız.
MHP kaset olayını düşünün!
Partiyi kim ele geçirmek istedi?
Kimler burada görev aldı?
Nasıl görev dağılımı yapıldı?
Hiç bilmediğimiz yerlerde neler olup bitiyordu?
Emri veren kimdi?
Sorgulamadan yerine getirenler kimdi?
Soru çok!
Açalım…
MHP’nin KASET olayında başrol Faruk Bayındır isimli birine aitti. Kimdi bu şahıs? Çok yazılan çizilen bir şey yok! Ama çok kritik bir yerdeydi! Kayınpederinin uyuşturucu kaçakçısı olduğu biliniyordu.
Emniyet’ten Veli isimli bir yetkili Faruk Bayındır’ın emireri gibiydi. Zaten ortağı da TEŞKİLAT’ın avukatıydı. Bayındır ismi gündeme geldiği zaman paralel gazetecilerden E. C. ile E. D. hemen devreye girdi. Şimdi uzaklarda olan bir başka gazeteciye “Faruk ile iyi geçin.
Ne istiyorsa yerine getir!” emri verildi.
Gazetecilikle bir ilgisi yoktu ama emir demiri kesiyordu.
MHP kasetleri bazı gazetecilerin içinde yer aldığı bir kumpastı. Faruk Bayındır önemliydi ama asıl önemi BÜYÜK ORTAK Yalçın Ayaslı’dan kaynaklanıyordu.
Bu isimle ilgili pek fazla bir şey bulma imkanınız yok.
AMA VAR !
Yıllardır cemaatle yan yana duran HABERTÜRK bile bu BAYINDIR’ın satın aldığı jeti haber yaptı. JET Türkiye’de kimsede yoktu. 58 milyon dolara alınmıştı.
Markası GLOBAL EXPRESS XRS idi… Kalktığı gibi ikmal yapmadan AMERİKA’ya inebiliyordu.
Zaten buna özellikle önem verilmişti. Parayı verenin BAYINDIR olduğu yazılıp çizilse de patron YALÇIN AYASLI’ydı…
O satın almıştı. Bir amacı vardı!
Bayındır ile Ayaslı TARKİM HAVACILIK’ta ortaktı. Daha sonra da şimdiki BORA JET’te!
Uçaklar garip bir şekilde peşin parayla alınıyordu. Parayı sokakta bulan bunu yapmazdı ama durum böyleydi… Ayaslı’nın bir ayağı da BOSNA’daydı.
Acaba kaç kez ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ’ne gidiyordu! Ve acaba neler konuşuyordu?
Devam…
Yalçın Ayaslı BOĞAZ’da önemli bir yalı aldı. Ancak kimse bunu bilmedi. Özellikle AMERİKALI misafirler gelip burada konaklıyordu. Yalının önüne koca bir YAT da çekilmişti. Eeee, Boğaz turu olmazsa olmazdı! Yalçın AYASLI, ODTÜ’lü idi. Ve AK PARTİ’de çok etkili olan bir isimle çok ama çok yakındılar. Aslında yakın olduğu isimler birden fazlaydı! Mesela BORA JET kurulduğunda VERGİLER ödenmiyordu.
Birileri hemen korumayı görev biliyordu.
Yalçın AYASLI gerçekten özel bir isimdi. Dünyada belki de OBAMA ile en sık görüşen tek TÜRK’tü. Lüks yaşayan biri değildi.
Ama 58 milyon dolara uçak alıyordu.
GARİP!
Devam…
AYASLI’nın en garip yönü bütün önemli toplantılarını BODRUM’daki TEKNESİNDE YAPMASIYDI!
Bütün görüşmeler orada olurdu!
Peki oraya kimler gitti?
Kimler kimlerle omuz omuza verdi?
Bunlara da geliriz.
Daha tatilden yeni geldik…
Ortağı Faruk Bayındır gizli sandığı toplantılarda “MHP’yi devirdim. Kimse artık önümde duramaz!” diyordu…
Peki Faruk Bayındır kimdi?
Cemaat içindeki rolü neydi?
FLORYA İMAMI buydu! Yanında ve arkasında çok önemli işadamları vardı.
Mesela her SALI Florya’da çok özel toplantılar yapılırdı.
HAZIM SESLİ orada olurdu.
Faruk da…
Hatta şimdilerde özel bir havayolu şirketinin sahibi olan isim de… Düşünün, bulursunuz! Büyük bir şirketi var. Hatta Yalçın Ayaslı bu şirketi KUZEY IRAK’a uçuran isimdi… Hep iç içe… Ama hiç görmüyoruz…
Faruk Bayındır ile Yalçın Ayaslı ortak olunca hangi hangara çöktüler?
CEM UZAN’IN SAHİBİ OLDUĞU HANGARA !
Peki madem hangara geldik, devam edelim… Çünkü bütün SIR’lar burada…
OBAMA ile direkt konuşabilen biri neden BORA JET’le TARKİM HAVACILIK‘la uğraşıyordu?
Amacı ne olabilirdi?
Faruk Bayındır mesela BARZANİ ailesine çok özen gösteriyordu.
JETLERİ bu aileye veriyordu.
Barzani’nin kızları hep bu uçaklarla taşınırdı. Ama asla ve kat’a kayıt tutulmazdı. Kimse de bilmezdi.
Londra-İstanbul çok olurdu… Uçaktaki herkesin ismi bilerek YANLIŞ yazılırdı.
GİZLEMEK için! Bayındır’ın arkasında da ŞİRKETLER vardı. Koca patronlar vardı.
Bayındır’ın kızı da Amerika’da cemaatin okulunda okuyordu…
Neyse konudan kopmayalım…
AYASLI neden UÇAK işine girmişti?
Buraya dönelim…
Mesela 17-25 ARALIK operasyonu başlayınca bazı işadamları Faruk Bayındır’ı arayıp jetlerini hazır tuttu! 24 saat!
Kimlerdi bunlar?
Yazacağız! Bekleyin!
Bu hangarı kullanan çok isim vardı.
SİYASİ!
İlişkiler iç içe geçmişti.
Devam…
ATATÜRK HAVALİMANI’nda en özel hangar Bayındır ve Ayaslı’nındı! İKİ GİRİŞİ VARDI. NORMALDE polis ve gümrük memurunun durması gereken yerlerde kimse yoktu. ÇOK ÖZEL MİSAFİRLER KAYITSIZ BİR ŞEKİLDE BURADAN UÇAĞA BİNİYOR VE İSTEDİKLERİ YERLERE GİDİYORDU! Çoğu yabancıydı. Çok sayıda Amerikalı buradan gelip uçuyordu. MANİFESTO, yani kayıt bilgisi, tutulmuyordu. Daha önemli olanı ise bunların UÇAKLARI PARA DOLU BİR ŞEKİLDE İNİYOR ve kimseye tek satır izahat vermiyorlardı. Böyle ayrıcalık bunlardan başka kimde yoktu.
Hangar ÖZEL olduğu için 58 milyon dolarlık uçak da özeldi. Amerika’dan ya da başka bir yerden alınan insanlar buradan KAYITDIŞI olarak Türkiye’ye girip istedikleri yere gidiyor sonra da tekrar binip kayboluyorlardı. Mesela Fetullah Gülen gelse ve İstanbul’da toplantılarını yapsa kimse görmüyordu. Geldiği gibi elini kolunu sallayıp gidebiliyordu. Böyle çok adam geldi gitti. Hiç kayıt yok. Oradaki DEVLET BUNLARDI! Ve çok ama çok sayıda siyasetçi ile işadamı buradaydı.
AJANLARI saymıyorum bile… Kim izin verdi?
Kim bunu hazırladı?
Neden yaptı?
Bilen biliyor!
Bilmeyenler için sözümüz yok…
Cemaatin gazetecilerinin pek çoğu gazeteci falan değil. Ama içlerinde olanlar var. Üç kuruş maaşla geçinenleri içeriye alırken HANGAR KARDEŞLİĞİ KURANLARI ISKALAMAK DOĞRU DEĞİL…
Bela bunlar!
Ayda 2000 lira kazanan bir muhabiri almanın hiç bir getirisi yok. Örgütün hiçbir sırrına hakim olmayanların alınmasının mantıklı izahı da yok… Zaten işin içinde olanlar dışarıda.
Parası olmayanlar burada…
Bu nedenle KUMPASLARIN içinde olan PATRONLAR İSTANBUL’u turluyor. Bunlara gitmek şart. Gitmezseniz yarın onlar size gelir.
Bu kesin!
Mesela Yalçın Ayaslı’nın kurduğu TCF yani Turkish Cultural Foundation var!
Bunun başındaki G. K. isimli şahsın eşi CIA ajanı… Bizlerin bilmediği Amerika- Türkiye arasında muazzam bir HAT var… Şimdilik bu AĞ’daki işadamlarını yazmıyorum. Tek tek yazacağımı bilmeleri iyi olur. Operasyonlara bakıyorum.
Bir süre sonra hiç bilmediğiniz ve hiç duymadığınız ilişkileri burada okuyacaksınız… Herkes yalan söylüyor ve kendini gizliyor. BÜYÜK PLANIN İÇİNDEKİLER PARA SAHİPLERİ.
İnanın futbolcular ya da gazeteciler değil…
İSTANBUL’un orta yerinde, dünyanın merkezinde, ATATÜRK HAVALİMANI’NDA KARARGAH kuruldu. Kimselerin giremeyeceği kapıların arkasında özel SIR dolu toplantılar yapıldı.
Bu adamlar bunların bilinmediğini sanıyor…
Ve Ankara’yı kandırdıklarını düşünüyor…
Bakacağız ve göreceğiz…
Kim kandırılmış, anlayacağız…
Bekleyin… Daha yeni döndük….( Ergün Diler A haber)

Exit mobile version