THY işvereni ile yetkili sendika Hava İş arasında imzalanan tadil protokolü Şubat ayı sonunda 6 ayını dolduracaktır. Pandemi koşullarında, işverenle ileride telafi edilebilecek şekilde ve makul düzeyde bir mutabakat sağlamak yerine, insan onuruna yakışmayan bir teslim belgesini imzalayan yetkili sendika işveren karşısında çaresiz, sahipsiz ve yanlız bıraktığı çalışanlarını geçtiğimiz 6 ay boyunca da adeta kaderlerine terk etmiştir. Protokolle amaçlanan, işçinin haklarını korumak değil işverenle işbirliği içinde personel sayısı ve giderlerinin düşürülmesine destek olmaktır.
Yetkili sendika, imzaladığı protokole açıkça “işten çıkartmanın olmayacağını, ücretsiz iznin uygulanamayacağını” yazdıramamış, işçileri işverenin insafına bırakmıştır. Çalışanların ücretlerinde indirime razı olmalarının tek koşulu olan bu teminatlar protokole geçirilmemiş ve işveren rahatlatılmıştır. Bu süreçte, personelden sudan sebeplerle ve aylar öncesine dayanan gerekçelerle savunmalar istenilmeye başlanmış olup böylece işten çıkartma yasağının bitmesi ile birlikte uygulanacak geniş çaplı bir tasfiye operasyonunun düğmesine basılmıştır.
Yetkili sendikanın desteği ile pandeminin faturasını çalışanlara çıkartan işveren ise tasarruf konusunda çifte standart uygulamaya devam etmektedir. Ücretleri; Pilotlarda % 50, kabin memurlarında % 35, yer personelinde ise % 30 oranında düşüren THY yönetimi, artan enflasyon karşısında daha da ezilen çalışanların yaptığı özveriye , yönetici personelin makam arabalarını yenileme kararı ile karşılık vermiştir.
THY yöneticilerine 181 adet, THY’nin yan kuruluşlarının yöneticilerine ise 166 adet olmak üzere toplam 347 adet 2021 model sıfır kilometre binek aracının 3 yıl süre ile kiralanması ile ilgili 5 Mart 2021 tarihinde ihale yapılacak olması, 2020 yılında 17 milyar TL zarar açıklayan bir şirketin darboğazdan çıkmak konusunda ne kadar samimi olduğunu göstermesi bakımından ibret vericidir. Ölümü göstererek sıtmaya razı ettiği işçisinden kestiği parayla son model araç filosu kiralayan ve özveriyi sadece çalışandan bekleyen ama kendi konforlarından vazgeçmeyen bir anlayışla pandemi sürecinden nasıl çıkılacağı artık ciddi bir soru işareti haline gelmiştir. Salgın süresince üyelerinin maaşlarından indirime gidilmesini gizli görüşmelerde kabul eden ama kendi maaşını sendika birikimlerinden tam olarak alan yetkili sendika başkanı ise üyelerin aidatlarından aldığı 2 milyon liralık makam aracı ile THY yönetiminden aşağı kalmadığını göstermiştir.
Bu gerçekler ışığında yetkili sendika Hava İş’i, protokolün 6 ayda bir gözden geçirileceğine dair protokolün 5. maddesini işleterek THY ile yeniden masaya oturmaya ve son 1 yıldır ciddi şekilde mağdur edilen çalışanların durumunun iyileştirilmesinin yanısıra, protokol süresince “disiplin suçlarından kaynaklı kanıtlanmış haklı nedenler dışında işten çıkartma yöntemine ve ücretsiz izin uygulamasına başvurulmayacağına” ilişkin ek protokol imzalamaya bir kez daha davet ediyoruz. Yapılacak gözden geçirme toplantısında, havacılık çalışanları adına sadece HAVA-SEN tarafından, devletin kurumlarına gerekçeleri sıralanarak resmi başvurusu yapılan, aşı önceliği talebini de en azından işverene iletecek kadar cesaretli olmasını umuyoruz.
Salgın başlangıcında gerek sosyal medya gruplarında gerekse yapılan zoraki yönlendirmelerle üyelerinin sendikadan istifasını işverene engellettiren yetkili sendikanın bu kez başarılı olamayacağını biliyoruz. Yapılanların, haksızlıkların hesabı er veya geç ilgillilerden sorulacaktır.
Yetkili sendika Hava İş’i, bir taraftan iyileştirme talebinde bulunurken bir taraftan da önümüzdeki günlerde keyfi personel çıkarılmasının önüne geçilmesi için hiç değilse bir kez hak mücadelesi vererek, çalışanların yanında olmaya davet ediyoruz .
Havayolu Çalışanları Sendikası (HAVASEN)