Pandeminin en ağır hasara yol açtığı sektörlerin başında gelen havacılıkta, salgının etkilerinin azalması ve uçuşların yeniden normale dönmesiyle birlikte bu kez de insan kaynaklarında çıkan kriz büyüyor.
Avrupa ve ABD’deki havalimanlarında yaşanan personel eksikliği nedeniyle tam bir kaos yaşanıyor. Hava yolu şirketleri; yer hizmetleri, güvenlik personeli ve uçuş görevlileri dahil olmak üzere tüm alanlarda ciddi bir personel yetersizliğiyle mücadele ediyor, uçuşlar iptal ediliyor. Birkaç Avrupa havayolu şirketi ve havaalanlarında son haftalarda grevler görülürken, gelecek ay seyahat kesintilerinin artması bekleniyor. Londra, Amsterdam, Roma ve Frankfurt gibi şehirlerdeki büyük havalimanları, uçuş iptalleri ve uzun yolcu kuyruklarıyla uğraşmak zorunda kalıyor. Son olarak bilindiği gibi Almanya’da, havalimanı personeli eksikliği nedeniyle Lufthansa’nın 2 bin uçuşunun iptal edildiği açıklandı. Ondan önce Alman basınında, Almanya’nın personel çözümünü Türk çalışanlarda aramasıyla ilgili açıklamalar yapılmış, 2 bin Türk çalışanın işe alınacağı gündeme gelmişti. Konuyla ilgili olarak Hava-Sen Genel Başkanı Seçim Seçkin Koçak ve sektör yetkililerinden görüşler aldım. Almanya’daki bu iş çağrısı Türklerden çok talep görür mü? Avrupa’daki uçuş aksamaları uzun sürer mi? Önce sektörün genel görüşüne, ardından Seçkin Koçak’ın ayrıntılı cevaplarına bakalım…
6-8 ay sürebilir
Türkiye, havacılıkta dünyada söz sahibi ülkelerin başında geliyor. Uçuş ekibinden yer hizmetlerine, teknik ekipten güvenliğe kadar her alanda yetişmiş insan gücümüz çok fazla. Personel eğitimli, yabancı dil düzeyi oldukça iyi seviyede. Durum böyle olunca da yurt dışında şu anda yaşanan personel sıkıntısının çözümü için gözler Türkiye’ye çevrilmiş durumda. Öncelikle Avrupa ve ABD, neden böyle bir eleman sıkıntısına düştü, buna bakmakta fayda var. Pandemide dünyada uçuşlar durunca, havayolu personelleri işsiz kaldı. Bu işsizlerin birçoğu bir süre sonra farklı sektörlerde iş buldu. Sektör çalışanlarının verdiği bilgiye göre Avrupa ülkelerinde havacılık ile farklı sektörlerdeki maaş skalasında çok da büyük bir fark yok. Dolayısıyla çoğu çalışan işler düzeldi diye yeniden havacılığa dönmedi. Peki Türkiye’deki durum nasıl? Türkiye’de de, uçuşlar durunca, farklı iş kollarına geçen ya da halen işsiz olan bir kesim var. Dolayısıyla Almanya’nın bu çağrısına özellikle genç kesimden bir talebin olacağı tahmin ediliyor. Sektör yetkililerine göre, genel durumun birkaç başlığı şöyle: Pandemi boyunca Avrupa’da havayolları, terminal işletmeleri ve diğer paydaşlar çok sayıda çalışan çıkardılar. Şimdi aynı hızla işe alım yapamıyorlar özellikle deneyimli personellerde… Avrupa’daki uçuşlardaki sıkıntılar yaz sezonu boyunca sürer, sonra Christmas’a kadar bir parça rahatlar. Ama genel sıkıntı minimum 6-8 ay devam eder. Türkiye’den Almanya’ya gidebilecek çalışan sayısını ise tahmin etmek kolay değil.
‘Maaş cazip gelebilir’
Gelelim, Hava-Sen Genel Başkanı Seçim Seçkin Koçak’la sohbetimize… Koçak, Türkiye’nin havacılık sektöründe İK alanında oldukça tecrübeli olduğunu, dolaysıyla Almanlar’ın ilk etapta Türkiye’den çalışan transfer etmek istediğini söylüyor. Almanya tarafında kararın henüz netlik kazanmadığını, kendilerinin de durumu takip ettiklerini açıklayan Koçak, “Geçen ay bu iş ilk başladığında, ‘Hemen bu ay işe alacağız, kasıma kadar sürecek çalışma dönemi’ demişlerdi. Ama ben kasımın daha da uzayacağını düşünüyorum. Avrupa’daki eleman ihtiyacının hemen biteceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla çalışma süresini uzatabilirler. Türkiye’den özellikle genç çalışanlardan giden olabilir. Çünkü maaşın 2 bin Euro civarında olacağı konuşuluyor. ‘6 ayda Türkiye’deki 2 yıllık kazancımı elde ederim’ düşüncesi ağır basabilir” diyor. Bu arada yaptığım araştırmaya göre, Türkiye’de yer hizmetlerinde çalışanların maaşı ortalamada, asgari ücret ve biraz üzerinde. Bazı şirketlerde ise maaşın 8-9 bine kadar çıktığı belirtiliyor.
‘Bu, global bir iş’
Seçkin Koçak, havacılıkta yer hizmetlerinin global bir iş olduğunu söylüyor. Türkiye’de biletlemeyi yapanın kullandığı sistemle Almanya’dakinin aynı olduğunu belirten Koçak, “Hemen hemen herkes aynı veya benzer yazılımları kullanıyor. Bir havaalanının işleyişi her yer aynıdır. Valizi verdiğiniz zaman onun gittiği bir yol var, onu karşılayan birisi var, bir x-ray hattı var. Dolayısıyla Almanlar da yetişmiş insan kaynağı olarak Türkiye’ye yönelmiş durumda. Kendimizi birçok konuda eleştiriyoruz ama Türkiye yetişmiş insan kaynağı olan bir ülke. Batıya giden personelimiz sıkıntı çekmiyor” diyor. Koçak, Alman basınını takip ettiğini, Türk çalışan alımı için Almanya’da parlamento kararının beklendiğini söylüyor. Koçak, şöyle devam ediyor: “Alman siyasetçilerin açıklamalarını okudum, Alman İç İşleri Bakanlığı’nın bir an önce karar vermesini istiyorlar. Ama şu anda net bir kararın çıkmadığını biliyoruz.” Seçkin Koçak’a Hava-Sen’e Almanya’ya gitmek isteyen çalışanlardan telefon gelip gelmediğini soruyoruz. Koçak, “Çalışanlardan sendikaya telefon geliyor ama bizim bu konuda bir yönlendirme yapmamız doğru değil, öyle bir görevimiz de yok. Sendika olarak takip ettiğimiz bir konu değil. Biz de Alman basınını izliyoruz” diyor. Peki, çağrı resmi olarak yapıldığında Almanya’ya Türkiye’den çok gitme talebi olur mu? Koçak şunları söylüyor: “İstanbul’daki yeni havalimanı kurulduktan sonra lisansları ve eğitimleri olmasına rağmen iş değiştirenler oldu. Pandemiyle birlikte çalışmayan ekipler de var şu anda. Almanlar Türkiye’de bu kişilerden talep alabilirler. Bu işin sıkıntısı 6 aylık olması. Gerçi ben sürenin uzayacağını düşünüyorum. Çünkü Avrupa’da yeni işe alacakları kişilere eğitim vermeleri gerekiyor, lisans süreleri var. Dolayısıyla Almanlar için şu anda yetişmiş eleman transferi daha mantıklı.”