HAVA İŞ'ÇİLERİN ARABA SEVDASI

ÜYE AİDATI BEREKETLİDİR, HARCA HARCA BİTMEZ.
İlgilenenler bilir, sendikacılık faaliyetinde gelir çoktur, gider yoktur. Bir dergi çıkartırsınız, doğum, vefat, evlenme gibi özel durumlarda çiçek-çelenk gönderirsiniz. Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 1 Mayıs gibi özel günlerde üyelerin ellerine birer çiçek tutuşturursunuz. Yılbaşı ve bayramlarda da birer küçük hediye verirsiniz. Onun dışında, Genel Merkezin ve 4 şubenin personel, elektrik, su, ısınma, iletişim masraflarını karşılarsınız. Bakarsınız para bitmez. Bu kez geceler , iftarlar düzenlersiniz. Yine bitmez, bu sefer de üyeleri 300-500 kişilik gruplar halinde 5 yıldızlı otellerde “işçi sağlığı ve iş güvenliği semineri ” adı altında konuk edersiniz. Para yine de bitecek gibi değildir. Dile kolay yılda 15-20 milyon TL aidat geliri harca harca bitmez…Faizi bile bir servettir...Sahi faiz demişken, Hava İş’in paraları hangi bankalarda tutuluyor? Banka veya şube değişikliği yapıldı mı yeni yönetim zamanında? Şeffaflık sözü ile işbaşına gelen Hava İş’in yeni yönetimi açıklamadığı için bilemiyoruz !
TOPÇU’DA AUDİ VARSA BİZDE NİYE YOK ?
Her ay 1.5 milyon TL doğal olarak yeni Hava iş’çilerin kimyasını bozmuştu. Yeni seçilen Başkanın kullanacağı bir arabası yoktu, Eski Başkan Ayçin 2012’deki 305 olayı ve 2013’deki başarısız grev sürecinde Genel Merkezdeki Passat arabayı satmıştı. Hemen bir ara formül üretildi. Ankara Şubenin kullandığı Passat araba, İstanbul’a getirtildi ve Tatlıbal’a tahsis edildi. Ama koskoca Hava İş Başkanına ikinci el araç yakışmazdı. THY Yönetim Kurulu Başkanında Audi varsa Hava İş Başkanında da olmalıydı. Hemen Başkana bir Audi A6 satın alındı. Yönetim Kurulu üyeleri de unutulmamıştı. 5 Profesyonel yöneticiye de 2014 yılı başında birer Renault Fluence araç kiralandı. İddialara göre araçları aylık 1400 TL bedelle kiralayan Öznet firması profesyonel yönetim kurulu üyelerinden birinin tanıdığı idi. Ardından 4 şube başkanı için de aynı firmadan araç kiralandı. Başkanın özel kalemi Salih Uğur’u da unutmayalım. Araç furyasında bir tane de o kaptı. Böylece 10 araç için sendikanın kasasından çıkan para 14.000 liraya ulaştı. Ayda 1.5 milyon TL aidat toplayan bir sendika için çerez parasıydı ! Tüm araçlara Shell araç tanıma sistemi takılmış, OGS ve HGS ile donatılmıştı. Araçlar, özel işlerde de kullanılıyor, benzini biten Shell’e giriyor, üyelerin aidatları ile depoyu dolduruyordu.
MASA BAŞI SENDİKACILIKTA MİNİBÜSE NE GEREK VAR?
Sendika yönetimi tasarrufa da büyük önem veriyordu ! Ayçin zamanında THY işyerleri önünde görmeye alıştığımız, üstüne çıkıp nutuk attığı ses sistemli minibüs satılıp kasaya gelir kaydedilmişti. Öyle ya, koskoca sendika başkanının minibüsün üzerine çıkmasına ne gerek vardı? İşçiyi bilgilendirmek, işverene gözdağı vermek çağ dışıydı. Kavga günleri geride kalmıştı. Sendikacılar, THY yöneticileri ile oturuyor, çaylar, kahveler, şerbetler içiliyor, Toplu sözleşmeler bağlanıyordu. Nümayişe, yürüyüşe slogana ne gerek vardı? Kavga edilecekse, kapalı kapılar ardında  sendikacılarınız sizin adınıza ediyorlardı.İşçinin rahatını huzurunu bozmaya, kışın ayazında minibüsün peşinden koşturtmaya gerek yoktu. Arada bir bildiri yayınlanıyor, tweet atılıyor, işverene “sert” yapılıyor, işçi de “helal olsun, bunları yanlış tanımışız” diyordu…
SENDİKANIN MİNİBÜSÜNÜ KİM PERT ETTİ?
Sendikanın araba sevdası bitmiyordu. Sendika işleri için bir de Fiat Doblo alınmıştı. THY işçisinin sorunlarını çözen yönetim “sorunu çözülecek başka kimse var mı?” diye baktığında havadaki balonları görmüş ve rotayı Kapadokya’ya çevirmişti. Bir araba da buradaki baloncu operasyonu için alındı.Sendikanın Volkswagen Caravelle marka bir minibüsü daha vardı. Sendikal faaliyetlerden yorulan yöneticiler 2015 Haziran ayında minibüse doluşarak Çanakkale” ye doğru yola çıktılar. Amaçları güzel bir oğlak çevirme yemek ve stres atmaktı. Minibüsü, Sendikanın Teşkilatlanma Sekreteri Mustafa Akgün kullanıyordu. Akgün gece-gündüz çalışmaktan yorgundu, hava da güzeldi. Daha fazla dayanamadı, direksiyon başında uykuya daldı. Kısa süre sonra minibüs dereye uçtu. Oğlak seferi Gelibolu’da sona ermiş, çeşitli yerlerinden yaralanan yöneticiler hastaneye taşınmışlardı. Kaza görev başında olmadığı için “gazi” sayılıp sayılmayacakları sendika üyeleri arasında uzun süre tartışıldı !
Peki yaklaşık 150.000 liralık minibüse ne oldu derseniz, hemen söyleyelim: Pert oldu… Sorun değildi, sendikada para boldu. Hemen yeni bir minibüs alınarak sorun çözüldü.
 

Exit mobile version